Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Çözüm Süreci'ne yasal zırh
Çözüm Süreci'ne yasal zırh
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çözüm Süreci'ni yasal çerçeveye kavuşturacak yasanın bir kaç gün içinde Meclis'e sevk edileceğini açıkladı
BÜKREŞ - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay , çözüm sürecinin çerçeve yasasının çıkarılması için yapılan çalışmaların tamamlandığını belirterek, "Biz o çalışmayı şu anda tamamladık ve bakanlarımızın imzasına açıldı. Son Bakanlar Kurulunda da sunumunu yaptım, karar verildi ve şu önümüzdeki bir iki gün içinde zaten biz onu Meclise, tasarı olarak sevk edeceğiz" dedi.
Atalay, Romanya'nın başkenti Bükreş'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır seyahatinde, "çözüm sürecinin yasal zemine oturtulması gerektiğini" söylediğini anımsatarak, muhalefetin bu çağrısını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, Atalay şunları kaydetti:
BAKANLARIN İMZASINA AÇILDI
"Burada böyle ucuz bir sahiplenme var. Hatırlarsanız biz aylar önce bu konuda çalışmalarımız olduğunu açıkladık ve 19 Mayıs'ta Başbakanımızın başkanlığında çok geniş kapsamlı, çok uzun süren toplantı yaptık. Toplantının tek konusu, çözüm süreci, geldiği yer, bundan sonra ne yapabiliriz, ne yapmalıyız oldu. Orada bize, bu işi yürütenlere bir görev verildi; Bu konudaki yol haritasının daha somut şekilde çalıştırılması, yani daha somut bir yol haritası ve bir de çözüm sürecinin bir çerçeve yasasının çıkarılması... Biz o çalışmayı şu anda tamamladık ve bakanlarımızın imzasına açıldı. Son Bakanlar Kurulu'nda da ben onun sunumunu yaptım, karar verildi ve şu önümüzdeki bir iki gün içinde zaten biz onu Meclise tasarı olarak sevk edeceğiz. Bunu herkes biliyor. Bunun haftalar, aylar önce konuşulduğunu biliyor ama CHP'nin Genel Başkanı, biraz da böyle yapar ucuz siyaseti, kendisi gidip orada böyle bir şey söylüyor veya öbürleri... Doğrusu hayretle de karşılıyorum."
BÜYÜK BİR TÖREN YAPILACAK
Atalay, Diyarbakır çalıştayında yasal zemin üzerinde çalıştıklarını zaten ifade ettiklerini anımsatarak, "O yasa çalışmamız son safhasına geldi, Bakanlar Kurulunda imzası tamamlandı, bir iki gün içinde de Meclise sevk edeceğiz" diye konuştu.
Atalay, AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle ilgili soru üzerine de, "Bizim dün partide uzun bir MYK toplantımız vardı, gece 12.00'de bitti ve orada tabii önemli bir toplantıydı, partimizin bu üst kurulunda bu konuları enine boyuna görüştük, değerlendik. İnşallah önümüzdeki Salı günü 1 Temmuz'da bütün milletvekillerimizin, bütün belediye başkanlarımızın, il başkanlarımızın katılımıyla büyük tören yapacağız. Orada adayımızı açıklayacağız. Bunun ötesinde şu an bir şey söyleyemeyiz. Adayımızın ismini orada açıklayacağız."
Radikal, 24.06.2014
Beklenen tasarı hazır
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecine ilişkin çerçeve yasa tasarısının tamamlandığını ve Meclis'e sunulacağını söyledi. Düzenlemeye ilişkin NTV'ye konuşan AK Partili Ensarioğlu, "Yasal düzenlemeler sonrası şiddete başvuranların bahanesi kalmayacak" dedi.
Çözüm süreci için çerçeve yasa tasarısı hazırlandı ve önümüzdeki günlerde Meclis'e sevk edilecek.
Açıklama Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'dan geldi. Bükreş'te konuşan Atalay, çözüm sürecinin bir çerçeve yasasının çıkarılması için yapılan çalışmaların tamamlandığını belirtti.
Atalay, "Biz o çalışmayı şu anda tamamladık ve bakanlarımızın imzasına açıldı. Son Bakanlar Kurulu'nda da sunumunu yaptım, karar verildi ve şu önümüzdeki bir iki gün içinde zaten biz onu Meclis'e tasarı olarak sevk edeceğiz" diye konuştu.
NTV canlı yayınına telefonla bağlanan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Detaylı bilgi vermekten kaçınan Ensarioğlu, söz konusu yasal düzenleme sonrası 'hükümetin somut adım atmadığı ve süreci yasal zemine oturmadığı' gibi sebeplerle şiddete başvuranların bahanesinin kalmayacağını söyledi.
Beşir Atalay'ın tamamlandığını söylediği çalışmanın son derece kapsamlı olduğunu belirten Ensarioğlu, şu ifadeleri kullandı:
Detaylı açıklamayı çözüm sürecini yürüten Başbakan Yardımız Beşir Atalay ve hükümet sözcüsünün yapması daha doğru olur. Kapsamlı bir çalışma. Süreç başladığından beri sürecin işleyiş şeklinde örgütün belirli bir noktadan itibaren silahlı güçlerini ülke dışına çekmesi ve silah bıraktığını beyan etmesi gerekiyordu.
Ondan sonra yasal zemin oluşturulması gerekiyordu. Ancak son bir yılda hükümetin somut adım atmadığı gerekçe gösterilerek geri çekilme durduruldu. Bugün çocukları PKK tarafından kaçırılan Diyarbakırlı ailelerle sayın Başbakanın görüşmesinde vurgulanan önemli bir husus vardı:
'Neyse bu somut yasalar çıkarın da bir bahaneleri kalmasın, çocuklarımız geri dönsün. 'Çocuklarımızın niye dağa götürüldüğünü anlamıyor ve kabul etmiyoruz, çözüm sürecinin olduğu bir dönemde dağdakilerin inmesini beklerken, ortada hiçbir sebep yokken çocuklarımızın dağa çıkmasını anlamıyor ve kabul etmiyoruz.'
Çalışma 'örgütün bahanesi kalmasın' lafına bir cevaptır. Bugüne kadar birçok yasal düzenleme yapıldı aslında. Siyasi zemini daha mümkün kılabilmek, silahlı mücadelenin sona erdirilip siyaset olanağı vermek; sosyal-siyasal hayata entegrastyonunu sağlayacak bir takım somut adımların atılması bağlamında bir takım düzenlemeler yapılacak. Ancak bunlar adım adım olacak.
Bir defa ve pakette beklenen bütün adımların atılması mümkün değil. Karşılıklı güvenin tesisi mümkün. 30 yıldır yaşanan şiddet çok ciddi bir güvensizlik oluşturmuş durumda. Bu güvenin tesisi üzerinden çözüm süreci yürür. Güvenin tesisi ve çözümün yasal zeminini hazırlama açısından Sayın Beşir Atalay'ın açıkladığı yasal düzenlemelerin uzun bir müzakereden sonra hazırlıklarının bitirildiğini biliyoruz.
Sürecin sağlıklı yürümesi açısından silahlı güçlerin ülke dışına çıkması ve silah bırakmanın güçlü bir şekilde ifade edilmesi için bunların beklenmesi gerekmiyordu. En azından dile getirilen gerekçelerin ortadan kalkması için bu düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ailelerin de ifade ettiği gibi 'kimsenin bahanesi kalmasın.'
Biz çocuklarımızın rojova'daki savaşta ölmesini istemiyoruz. Türkiye'de artık çözüm süreci var. Çocuklarımızın dağda ölmesini gerektirecek bir neden yok. Çözüm dağda değil, çözüm Ankara'da. Atmamız gereken adımlar varsa üzerimize düşeni yaparız ama herkes üzerine düşeni yapması lazım. Bu adımlar atıldıktan sonra artık Türkiye'de silahın, dağa çıkmanın meşruiyetini hiçkimse savunamayacak. Hiçbir gerekçeyle tarif edemeyecek. Toplumsal desteği olmayan hiçbir hareket de başarıya ulaşamaz. Bu yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra, 'hükümetin ve devletin somut adım atmadığı ve yasal zemine oturmadığı' gibi eleştiriler de kalkmış olur."
ntvmsnbc.com, 24.06.2014
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
