Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Nükleer santralde de her şey Başbakan'a bağlı

Nükleer santralde de her şey Başbakan'a bağlı

Soma faciasından ders almayan hükümet, hazırladığı Nükleer Enerji Kanunu’nda tüm yetkiyi Başbakan’da topluyor. Sınırsız yetki veren tasarı, denetim ve güvenliği de muğlak bırakıyor

Türkiye, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma’da ihmaller zincirini konuşmaya devam ederken CHP’nin ele geçirdiği hükümetin masasındaki Nükleer Enerji Kanun Tasarısı Taslağı, facialardan ders alınmadığını ortaya koydu. Kurulacak bir nükleer santral konusunda denetim, güvenlik, hesap verilebilirlik gibi hayati konular ötelenirken son dönemde birçok alanda olduğu gibi nükleer santral işinde de Başbakan, süper yetkilerle donatıldı.


CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün edindiği ve paylaştığı Nükleer Enerji Kanunu Tasarısı Taslağı ile nükleer enerji tesislerinde düzenleme, izleme ve denetleme faaliyetlerini yürütmek için kurulacak Nükleer Düzenleme Kurumu’nun, tam anlamıyla Başbakan’a bağlı olması öngörüldü. Kamu tüzel kişiliğine haiz, idari ve mali özerkliğe sahip kurum, Başbakan’a bağlı çalışacak. Kurum, nükleer tesislere ve radyoaktif atık tesislerine yer seçimi, inşaat, işletme ve işletmeden çıkarma ile ilgili verilecek lisans veya iznin teknik, hukuki, idari ve mali kapsam ve şartlarını belirleme ve değiştirme yetkisine sahip olacak.


MAAŞLARI BİLE BELİRLİYOR
Taslağın “şeffaflık ve hesap verilebilirlik” bölümünde yer alan “Kurum, Başbakanlığın gerekli gördüğü hâllerde Bakanlar Kurulu’na bilgi verir” ibaresi dikkat çekerken mali hakların dahi Başbakan tarafından belirlenmesi düzenlendi. Buna göre, “Başkan, kurul üyeleri ve kurum personelinin ücret ve gündelikleri ile diğer mali haklarının üst sınırı Başbakan tarafından belirlenir” hükmü yer aldı.


GÜVENLİK MUĞLAK, SORUMLULUK YOK
Taslakta, güvenlik ve emniyetle ilgili ise şu muğlak ifadelere yer verildi: “Kurum tarafından lisans veya izin verilen faaliyetlerin yürütülmesi sırasında faaliyete ilişkin güvenlik ve emniyetin sağlanmasından lisans veya izin alan kişi sorumludur. Kurum, lisans veya izin vermek, izlemek veya denetlemekle lisans veya izin sahibinin sorumluluklarına ortak olmuş sayılmaz ve eylemlerinden sorumlu tutulmaz. Lisans veya izin için başvuran kişi, kendi teşkilatı ve personelinin Kurum tarafından belirlenen kurallara uygun bir güvenlik ve emniyet kültürüne sahip olması için gerekli tedbirleri alır. Güvenlik ve emniyet önlemleri bütünleşik bir biçimde tasarlanır ve uygulanır. Nükleer maddelerin, nükleer tesislerin ve radyoaktif atık tesislerinin emniyetine ilişkin hususlar Kurum tarafından düzenlenir, izlenir ve denetlenir. Lisans veya izin sahibi, bu Kanun hükümlerine ve ilgili diğer mevzuata uyarak nükleer tesis ve nükleer maddelerin güvenliğini ve emniyetini sağlar.”


‘Şehirler yok olabilir’
Nükleere taslakla ilgili Taraf’a konuşan CHP vekili Ali Rıza Öztürk, şunları söyledi: “Henüz Soma’da yaşanan facianın acısı tazeyken, bu denli bilimden uzak, ciddiyetsiz ve güveliğin nasıl sağlanacağı belirsiz bir nükleer santralin yasal zemini olan Nükleer Enerji Yasası’nın hazırlanması tam bir felakettir. Maden ocaklarının güvenliğini sağlayamayan bir hükümet Akkuyu’ya yapılacak olan Nükleer Enerji Santrali’nin güvenliğini nasıl sağlayacaktır? Nükleer santralde meydana gelebilecek bir kazanın sonucunda değil 300, değil 500, binlerce insan hatta şehirler yok olabilir. Bir yasa hazırlanıyorsa önce insan sağlığı gözetilmelidir. Hükümet, Akkuyu’ya kurulması düşünülen santralden vazgeçmelidir.”

Taraf, 30.05.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.