Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Orta gelir tuzağı uyarısı

Orta gelir tuzağı uyarısı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, krizden daha az etkilenen ülkelerin imalat sanayisini merkeze alan ülkeler olduğunu belirterek, " 2023 hedefleri geleneksel büyüme anlayışı veya bugünkü verimlik düzeyi ile kesinlikle yakalanamaz. Bu büyüme anlayışı büyümenin niteliğine katkı sağlamayacak ve büyümeyi vasati düzeyde tutarken bizi de orta gelir tuzağına kilitleyecektir" dedi.

Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde gerçekleştirilen 9. Rekabet Kongresi ve İmalat Sanayi Sektörleri Rekabet Göstergeleri Raporu tanıtım toplantısına TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı ve Rekabet Forumu (REF) Üst Kurul Eşbaşkanı Muharrem Yılmaz, SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Targıt, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, Sabancı Üniversitesi Rektörü ve REF Üst Kurul Eşbaşkanı Nihat Berker'in de aralarında bulunduğu öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek konuşmasına başladı. Muharrem Yılmaz, Uluslararası rekabetin küreselleşme derinleştikçe arttığını ifade ederek, etkilerinin kısmen azaldığının iddia edildiği küresel krizin, temel makro ekonomik politikaları sorgulanır hale getirdiğini vurguladı. Büyümenin temel belirleyicisinin rekabet gücü olduğuna işaret eden Yılmaz, "Yani verimlik, teknolojik atılım ve beşeri sermayedir. Rekabet gücü yüksek ülkeler güçlüdür, refah yaratır. Rekabet gücü düşük ülkelerle zayıftır. Vasati ürün üretir ve zenginlik yaratamaz. Makro tedbirlerle aşılmaya çalışılan krizin temelinde mikro ekonomik sorunlar yatmaktadır. Giderek küçülen bir imalat sanayisi giderek azalan rekabet gücünden bahsediyorum burada" dedi.

BUGÜNKÜ VERİMLİK DÜZEYİ İLE OLMAZ
Krizden daha az etkilenen ülkelerin imalat sanayisini merkeze alan ülkeler olduğunu kaydeden Yılmaz, “Büyümenin motoru imalat sanayisidir. Ne kadar üretken ve verimli olduğunuz önemlidir. Ülkeleri farklılaştıran budur. Geleneksel üretim faktörlerini kullanarak, uluslararası rekabeti yakalayamayız. 2023 hedefleri geleneksel büyüme anlayışı veya bugünkü verimlik düzeyi ile kesinlikle yakalanamaz. Bu büyüme anlayışı büyümenin niteliğine katkı sağlamayacak ve büyümeyi vasati düzeyde tutarken bizi de orta gelir tuzağına kilitleyecektir. Rekabet gücünü artırmak için aynı miktardaki girdiyle daha fazla üretim ve katma değer yaratılması gerekiyor. Sektörlerin ve devletin toplam faktör verimliliğini öğrenmesi gerekiyor" dedi.

“DAHA FAZLA KİŞİ İLE DAHA AZ ÜRETİR HALE GELMİŞİZ"
Ylımaz, imalat sanayi sektörünün milli gelir içindeki payının son 10 yılda yüzde 25'ten yüzde 15'e gerilediğini belirterek, "Bu önemli bir zafiyettir. Asıl zafiyet bu düşüşe neden olan sektördeki verimlik kaybıdır. Katma değerdeki bu büyük kayba karşı istihdam nispi olarak aynı kalmıştır. Yani daha fazla kişi ile daha az üretir hale gelmişiz. İmalat sanayisinde gücünü nispeten koruyan ülkeler aslında verimliliğini koruyan ülkelerdir. Almanya, Kore gibi. Bu nedenle toplam faktör verimliliği daha da önem kazanıyor. Hem sürdürülebilir hem de rekabetçi olabilmenin yegane yolu toplam faktör verimliliğinden geçmektedir. Yani nesil sanayi stratejileri bu temel unsura odaklanmalıdır" diye konuştu.

Sektörel Dermekler Federasyonu'nun (SEDEFED) hazırladığı 'İmalat Sanayi Sektörleri Rekabet Göstergeleri Raporu' da değinen Yılmaz, "Rapor münferit sektörlerin verimlilik analizinin yanı sıra ihracat edilen ürünlerin gelişmişliğiyle ilgili de karşılaştırmalar yapmaya katkı sağlıyor. Raporun imalat sanayi politikalarının başarıya ulaşmasında önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum" dedi.

Yılmaz, daha iddialı bir iş dünyası ve toplum için daha rekabetçi olunması ve rekabetin içselleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

 

Hürriyet, 22.05.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.