Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Ergenekon sanıklarına göre mahkeme yetkisiz

Ergenekon sanıklarına göre mahkeme yetkisiz  

İkinci ''Ergenekon'' davasının, 9. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Fahri Kepek, Yarbay Mustafa Dönmez ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün dışındaki 48 tutuklu sanık katıldı.

Duruşmada, aralarında gazeteci yazar Yalçın Küçük, Merdan Yanardağ, Emin Şirin ve Sinan Aygün'ün de aralarında bulunduğu tutuksuz yargılanan 12 sanık da hazır bulundu.

Mahkeme heyeti önce sanık ve avukatların, usule ilişkin beyanlarını aldı. Başkan Şengün, ''mahkemenin olağanüstü bir mahkeme olduğu, yasal olarak kurulmadığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kararı doğrultusunda oluşturulmadığı şeklindeki iddialar nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğuna yönelik talepleri değerlendirmek üzere'' duruşmaya ara verdi.

CHP'LİLER DURUŞMADA
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşmaya katılan avukatları kayda geçtiği sırada, bu bölümde oturan, aralarında Şahin Mengü ve Birgen Keleş'in de bulunduğu 13 CHP'li milletvekilinin kim olduğunu sordu. Milletvekillerinin CHP adına duruşmayı izlemeye geldiklerinin bildirilmesinin ardından, Şengün, yokluğundaki duruşma tutanaklarını incelediğini belirtti.

ÖZKAN ISRARLA SÖZ İSTEDİ
Bu arada, tutuklu sanık Tuncay Özkan, Şengün'ün bu tutanaklara katılıp katılmadığı yönünde beyanda bulunmadığını ifade etti. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, ''Katılmadığım bölüm varsa söylerim'' dedi. Özkan'ın ısrarlı bir şekilde konuşma girişiminde bulunması üzerine Şengün, söz vermediğini belirterek, ''Lütfen müsaade edin. Oturumun ahengine karışmayın. Başka tedbirler uygulamak istemiyorum. Size söz verildiğinde konuşacaksınız'' uyarısında bulundu.

Başkan Şengün, geçen oturumda mahkeme üyelerinin reddi yönünde taleplerin bulunduğunu  belirterek, bu talebin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin diğer heyeti tarafından incelendiğini ve reddedildiğini anımsattı. Yine aynı heyetin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin Başkanı Erkan Canak'ın da reddedilmesine yönelik talebi de kabul etmediğini ifade eden Şengün, bu mahkemeye yapılan itirazın da reddedildiğini kaydetti. Şengün, daha sonra iddianameyi okunması için Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'e söz verdi. Ancak, savcı Pekgüzel'in iddianamede sanıkların hukuki durumlarını okumaya başlayacağı sırada, sanıklar usule ilişkin beyanda bulunacaklarını belirterek, söz almak istediklerini söyledi. Başkan Şengün, iddianamenin okunmasının herkesin menfaatine olduğunu belirtti.

"SUS DEYİNCE SUSACAK ADAM DEĞİLİM"
Sanık Tuncay Özkan da konuşmak istediğini ifade ederek, ''Ben kocaman adamım çocuk değilim. Ben, 'sus' deyince susacak insan olmadığım için buradayım'' diye konuştu. Şengün de mahkemenin sanıklara karşı bir ön yargısının olmadığını ifade ederek, usule ilişkin beyanda bulunmak isteyenlere söz verdi.

"MAHKEME HEM YETKİSİZ HEM GÖREVSİZ"
Tutuklu sanık Adil Serdar Saçan söz alarak, mahkemenin olağanüstü yargılama yaptığını ileri sürerek, hem Silivri'de hem de Beşiktaş'taki 13. Ağır Ceza Mahkemesi olmak üzere iki ayrı heyetin bulunduğunu, buradaki heyetin hiç değişmeyerek yargılamaya devam ettiğini söyledi. Mahkemenin Anayasa'ya aykırı davranarak suç işlediğini öne süren Saçan, HSYK'nın yetkilerini kullanarak ayrı bir mahkeme oluşturulduğunu savundu. Saçan, bu mahkemenin hem yetkisiz hem de görevsiz olduğunu ileri sürdü.

HUKUKU UYGULAYACAKSANIZ NEDEN İKİ AYRI HEYET VAR
Sanık Tuncay Özkan da olağanüstü yargılama yapılarak Anayasa'nın 15. maddesine aykırı davranıldığını savundu. Özkan, ''Hukuku uygulayacaksınız. Neden iki heyet var, neden üyeleri değiştirilmiyor? Bu mahkeme mi yetkili, diğer mahkeme mi?'' dedi. Danıştay davasının sanıklarından Süleyman Esen'in tahliye edilmesini de eleştiren Özkan, ''Esen'i, ifadesini almadan saldınız. Bu çifte standart değil mi? Ya bu 'Ergenekon' yanlışından dönün ya da bu 'Ergenekon'' yanlışı sizi de yutacak'' diye konuştu.

Saçan'ın avukatı Celal Ülgen de burada bir hukuk tutulması yaşandığını öne sürerek, ''HSYK'nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ikinci heyetinden haberi var mı? Yetki belgesi varsa, görmek istiyoruz'' dedi.

TALEPLER REDDEDİLDİ
İkinci ''Ergenekon'' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ''mahkemenin yetkisiz olduğu'' yönündeki talepleri reddetti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mahkeme heyeti başkanı Köksal Şengün, sabahki oturumda tapılan taleplere ilişkin heyet tarafından alınan kararı açıkladı. Kararda, mahkeme heyetinde, 5235 sayılı yasanın 9/3'üncü maddesine uygun olarak İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinden bir başkan ve 7 üyenin görevli olduğu belirtilerek, bu maddenin mahkemede yeteri kadar üye bulunur diyerek, üye sayısını sınırlamadığı ve herhangi bir tahdit getirmediği kaydedildi.

Başkan Köksal Şengün ile üyeler Kemal Can, Hasan Hüseyin Özese, Sedat Sami Haşıloğlu'nun görevli olduğu mahkemede, ''Ergenekon'' iddianamesinin kabulünden sonra Gökmen Demircan ve Ömer Diken'in ardından da Hüsnü Çalmuk ve Faik Saban'ın yetkilendirildiği ifade edilen kararda, atamaların, yetkilendirmelerin anayasaya uygun olarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) yapıldığı belirtildi.

''Tüm bu uygulamaların aleni olarak ve dolayısıyla HSYK'nın bilgisi dahilinde yapıldığı izahtan varestedir'' denilen kararda, HSYK'nın 29 Temmuz 2008 tarihinde yapılan atamalarla ilgili olarak, ''İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinin iş yoğunluğu nedeniyle 2 heyet halinde çalışmasına, ikinci heyete mahkeme başkanının iş yoğunluğu ve mazereti nedeniyle başkanlık edememesi durumunda, heyetin mahkemenin en kıdemli üyesinin başkanlığında toplanmasına'' şeklindeki 270 sayılı kararına da işaret edildi.

Mahkeme heyeti, HSYK'nın bu kararından sonra mahkemenin çalışmaya başladığı, uygulamanın da bu yönde devam ettiği dikkate alınarak, yasal olmayan bir durumun bulunmadığını ifade etti. ''Bilindiği üzere, HSYK, anayasa ve kanunlardan aldığı yetkiyle çalışan anayasal bir kurumdur ve kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır'' denilen kararda, HSYK'nın süregelen uygulamalarında gerek adli, gerekse idari yargıdaki toplu mahkemelere lüzum görülmesi halinde birden çok ve yeteri üye ataması yaptığı ve yetkilendirdiği, bunun fiili bir gerçek olduğu kaydedildi.

Sanık ve avukatlarının mahkemeyi çekilmeye davet ettikleri belirtilen kararda, usulde davet etmenin bulunmadığı, bu konunun mahkemenin takdir ve yetkisinde olduğu, dolayısıyla mahkemenin çekilmeyi düşünmediği bildirildi. Mahkemenin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü bitişiğinde bulunan duruşma salonunda yargılamayı sürdürdüğü ifade edilen kararda, mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğu yönündeki talebin reddedildiği kaydedildi.

Star, 26.10.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.