Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan Soma'da konuştu: "Bunlar olağan şeylerdir"

Erdoğan Soma'da konuştu: "Bunlar olağan şeylerdir"

Maden faciasının yaşandığı Soma'ya giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma Belediyesi'nde kameraların karşısına geçti.

Kazaya ilişkin son bilgileri veren, ölen işçi sayısının 238'e yükseldiğini açıklayan Erdoğan, madende ise 120 civarında işçi bulunduğu bilgisi aldığını duyurdu. Erdoğan, "Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok. Tabi işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Soma Belediyesi'nde açıklamalarda bulundu. Soma'da tarihin en büyük kazalarından birine şahit olunduğunu ifade eden Erdoğan, "Özel sektöre ait bir maden işletmesinde çıkan yangın nedeniyle ilk belirlemelere göre 238 işçimizi hakka uğurladık. Yine ilk belirlemelere göre 80 işçimizi de yaralı olarak kurtardık. Bunların şu an itibariyle 19’u taburcu edildi. Fakat bu taburcu edilme süreci hızla devam ediyor. Ağır yaralı olarak herhangi bir yaralımız kalmadı. Şu anda arkadaşlarımızın ve iş yerinin verdiği rakamlardan hareketle, tahmini olarak 120 civarında içeride şu anda halen işçinin olduğu söyleniyor. Milletimizin başı sağ olsun. Milletçe 77 milyon çok büyük bir acı yaşıyoruz. Tahammülü son derece meşakkatli bir süreçten geçiyoruz" dedi.

Ekmek parası için alın teri döken emekçileri kaybetmenin yürek parçalayıcı hüznünü taşıdığını dile getiren Erdoğan, "Kuranı Kerim’de hakikaten insanoğlu için emeğinden başkası yoktur buyuruyor rabbimiz. Rabbim ekmeğinin peşinde rızkının peşinde hayatını yitiren bu kardeşlerimizin mekanını cennet eylesin. Geride kalan acı sadece vefat eden kardeşlerimizin değil hepimizin ortak acısıdır. Hem vefat eden kardeşlerimizin ailelerinin hem milletimizin başı sağ olsun diyorum" diye konuştu.

Medya ve siyasilere teşekkür

Tedavileri tamamlanan, tedavileri devam eden yaralılara acil şifa dileyen Başbakan Erdoğan, medya kuruluşlarına ve basın mensuplarına kaza anından bu yana son derece sorumlu bir yayın gerçekleştirdiklerini ve kamuoyunu hızlı ve doğru bilgilendirdiklerini söyleyerek teşekkür etti. Erdoğan, bu büyük acı karşısında sağ duyulu ve serin kanlı yaklaşım sergileyen siyasetçilere de şükranlarını sundu. Erdoğan, kaza anından itibaren, kendi hayatlarını riske atarak arama kurtarma çalışmalarına katılan sağlık ve güvenlik hizmeti verenleri de tebrik etti.

Erdoğan şunları söyledi:

"Kaza haberini duyar duymaz, tüm imkanlarımızı hızlı şekilde seferber ettik. Ulusal uluslararası programlarımızı iptal ettik. Enerji bakanımızı süratle buraya gelmek üzere yola çıkardık. Taner Yıldız beyin koordinatörlüğünde, sağlık bakanlığımız, Kızılay, AFAD, genelkurmay başkanlığımız, TTK, komşu illerden arama kurtarma ekipleri sağlık ekipleri bölgeye intikal ettiler. Mümkün olan en hızlı şekilde madendeki kardeşlerimize ulaşmanın gayreti içinde olduk. Büyük çaplı hadise karşısında tüm imkanları devreye aldık. Bir taraftan işletmeden ocaklardan çıkan yaralılarımız ve ebediyete intikal eden kardeşlerimizle ilgili adli tıp noktasındaki çalışmaları, Kırkağaç’ta en güzel şartlara sahip bir yerde, orada da süratle otopsileri gerçekleştirmenin gayretine girdik. Buradan İzmir’e bu kardeşlerimizi göndermek ve orada otopsi imkanını aramak çok çok zor bir olay. Adalet bakanımızı da bu konuda uyararak, müsteşarımla beraber bu konuda adımları attılar. Sadece arama kurtarma faaliyetleri değil, kimliklerin belirlenmesi, bu yanlış anlaşılmasın. Vefat eden bu kardeşlerimizin üzerlerinde kimlik yok. Vücutlarında en ufak bir yara söz konusu değil. Kim kimdir bilinmiyor, burada fotoğraflarla beraber ailelere bunlar gösterilmek suretiyle kendileri görüyor yerinde görerek teşhisi yapıp, oradan da kendi yakınını alıyor ve köyüne götürüyor. Bu konuyla ilgili olarak ihtiyaçların karşılanması dahil her türlü ayrıntının üzerinde durduk. Gereken her şeyi yapacağız."

Madden ve manen ne gerekiyorsa devlet olarak yerine getireceklerini açıklayan Erdoğan, adli süreç ile idari olarak yapılması gereken çalışmaların da başlatıldığını dile getirdi. Erdoğan, "Türkiye genelinde üç günlük milli yas ilan ettik. Diyanet ile yaptığımız görüşme ile de selalar verildi. Cuma günü hutbeler bu kardeşlerimize yönelik olarak irad edilecek. Şundan herkesin emin olmasını istiyorum. Bu kaza en küçük detaylarına kadar araştırılacak. Hiçbir ihmalin gözardı edilmesine izin vermeyeceğiz. Olay aydınlatılacak, hem kamuoyunun hem de yakınlarının tatmin olacağı adım olacak. İlk işimiz cenazelerin defnidir. Ardından bu büyük acıyı tüm boyutlarıyla konuşacak gerekeni de yapacağız. Tabi bu noktada özellikle bir kez daha başımız sağ olsun diyorum. TBMM’de iki gün süreyle bu noktada tatil edilmiş vaziyette. Yaralı kardeşlerimizin, çocuklarımızın yanında olacağız. Bizim cumartesi Malatya’da yapmayı planladığımız etkinliğimizi de yapmayacağız" şeklinde konuştu.

"Fırsatçı" uyarısı

"Soma halkının, bölge halkının yanında olacağız" diyen Erdoğan, sağlıklı bilgilendirme konusunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı başta olmak üzere, sadece yetkililerin açıklamalarının dikkate alınmasını istedi. Erdoğan, "Fırsatçılara, daha da dikkatli olunmasını rica ediyorum" dedi.

Tüm medyanın huzurunda bir şeyi daha söylemek istiyorum. Bu tür havaları fırsat bilip, bunları istismar etmek isteyen bazı aşırı uçlar gruplar var. Bunlara da değer verilmemesinin ülkemizin huzuru için birliği beraberliği için çok çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Başbakan Erdoğan daha sonra basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Erdoğan'a böyle bir kazaya hazırlıklı olmayan bir işletmenin faaliyetlerine nasıl devam edebildiği soruldu. Erdoğan'ın yanıtı ise, 1942-2010 arasında Türkiye'de meydana gelen maden kazaları ile 1862'de İngiltere'de, 1914'te Japonya'da meydana gelen maden kazalarının aralarında bulunduğu dünyadaki örnekleri sıralamak oldu. Erdoğan, şöyle cevap verdi:

"İngiltere’de geçmişe gidiyorum, 1862 bu madende göçük 204 kişi ölmüş. 1866 361 kişi ölmüş İngiltere. İngiltere’de 1894 patlama 290. Fransa’ya geliyorum 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kazası 1099. Daha yakın dönemlere geleyim diyorum, Japonya 1914’de 687. Çin 1942, gaz ve kömür karışmanın neden olduğu sayılıyor ölüm sayısı 1549. Değerli arkadaşlar yine Çin’de 1960 metan gazı patlaması 684. Ve Japonya’da 1963’te yine kömür tozu patlaması 458. Hindistan 375. 1975’te metan gazı alev aldı, maden çatısı çöktü ve 372. Bakın Amerika. Teknolojisiyle her şeyiyle. 1907'de 361. Bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler."

"Bunlar olağan şeylerdir"

Erdoğan daha sonra Soma Belediyesi'ndeki konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. hiç kaza olmayacak diye bir şey yok. Tabi işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır. Bizi derinden üzmüştür. Kontrollerle de burası gerçekten gerek işçi sağlığı gerek işçi güvenliği açısından da iyi noktada kömür ocaklarından birisi olarak değerlendirmesi yapılmış ve nisan mayıs’ta da çalışmalarına devam etmiştir."

 

cnnturk.com, 14.05.2014

Başbakan Soma Belediyesi'nde konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Soma Belediyesi'nde açıklama yaptı. Erdoğan, "Bu kadar tehlikeli iş yapıp da böyle bir kazaya hazırlıklı olmayan bir işletme nasıl olup da faaliyetlerine devam edebildi?" sorusuna, "...lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Bunun yapısında fıtratında bunlar var" cevabını verdi.

İşte Erdoğan'ın açıklamasından satır başları:

Bizleri ekranları başında izleyen aziz milletim, Soma’da yakın tarihimizin en büyük iş kazalarından birine şahit olduk.

'238 İŞÇİMİZİ HAKKA UĞURLADIK'
Özel sektöre ait bir maden işletmesinde çıkan yangın nedeniyle ilk belirlemelere göre 238 işçimizi hakka uğurladık.

Yine ilk belirlemelere göre 80 işçimizi de yaralı olarak kurtardık. Bunların şu an itibariyle 19’u taburcu edildi fakat bu taburcu edilme süreci hızla devam ediyor.

'77 MİLYON ÇOK BÜYÜK BİR ACI YAŞIYORUZ'
Ağır yaralı olarak herhangi bir yaralımız kalmadı. Milletimizin başı sağ olsun. milletçe 77 milyon çok büyük bir acı yaşıyoruz. Tahammülü son derece meşakkatli bir süreçten geçiyoruz.

Ekmek parası için alın teri döken emekçi kardeşlerimizi kaybetmenin yürek parçalayıcı hüznünü taşıyoruz.

Kuranı Kerim’de hakikaten insan oğlu için emeğinden başkası yoktur buyuruyor rabbimiz. Rabbim ekmeğinin peşinde rızkının peşinde hayatını yitiren bu kardeşlerimizin mekanını cennet eylesin. Geride kalan acı sadece vefat eden kardeşlerimizin değil hepimizin ortak acısıdır.

Hem vefat eden kardeşlerimizin ailelerinin hem milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Şu anda ilk tedavileri tamamlanan, tedavileri devam eden yaralı kardeşlerimize de acil şifalar temenni ediyorum.

MEDYA VE SİYASİLERE TEŞEKKÜR
Kaza anından bu yana son derece sorunlu yayın gerçekleştiren kamuoyunun hızlı ama doğru bilgilendirilmesini sağlayan bunu da zor şartlar altında gerçekleştiren medya mensubu arkadaşlarımıza kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu büyük acı karşısında sağ duyulu ve serin kanlı yaklaşım sergileyen siyasetçilerimize şükranlarımı sunuyorum.

Dün kaza anından itibaren, kendi hayatlarını riske atarak arama kurtarma çalışmalarına katılan sağlık ve güvenlik hizmeti veren arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.

Metanetini muhafaza eden, ülkenin her köşesinde dualar eden milletime de özellikle teşekkür ediyorum.

Kaza haberini duyar duymaz, tüm imkanlarımızı hızlı şekilde seferber ettik. Ulusal uluslararası programlarımızı iptal ettik. Enerji bakanımızı süratle buraya gelmek üzere yola çıkardık. Taner Yıldız beyin koordinatörlüğünde, sağlık bakanlığımız, Kızılay, AFAD, genelkurmay başkanlığımız, TTK, komşu illerden arama kurtarma ekipleri sağlık ekipleri bölgeye intikal ettiler. Mümkün olan en hızlı şekilde madendeki kardeşlerimize ulaşmanın gayreti içinde olduk.

Büyük çaplı hadise karşısında tüm imkanları devreye aldık. Bir taraftan işletmeden ocaklardan çıkan yaralılarımız ve ebediyete intikal eden kardeşlerimizle ilgili adli tıp noktasındaki çalışmaları, Kırkağaç’ta en güzel şartlara sahip bir yerde, orada da süratle otopsileri gerçekleştirmenin gayretine girdik. Buradan İzmir’e bu kardeşlerimizi göndermek ve orada otopsi imkanını aramak çok çok zor bir olay. Adalet bakanımızı da bu konuda uyararak, müsteşarımla beraber bu konuda adımları attılar.

Sadece arama kurtarma faaliyetleri değil, kimliklerin belirlenmesi, bu yanlış anlaşılmasın. Vefat eden bu kardeşlerimizin üzerlerinde kimlik yok. Vücutlarında en ufak bir yara söz konusu değil. Kim kimdir bilinmiyor, burada fotoğraflarla beraber ailelere bunlar gösterilmek suretiyle kendileri görüyor yerinde görerek teşhisi yapıp, oradan da kendi yakınını alıyor ve köyüne götürüyor.

Bu konuyla ilgili olarak ihtiyaçların karşılanması dahil her türlü ayrıntının üzerinde durduk. Gereken her şeyi yapacağız.

Madden ve manen ne gerekiyorsa bizler Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, kendi zaten çalışma bakanlığı olarak bunun yanında, işletme olarak da atılması gereken adımlar nelerse bunların hepsi yapılacaktır. Adli ve idari olarak yapılması gereken çalışmalarda şu an başlamıştır.

‘BU KAZA EN KÜÇÜK DETAYLARINA KADAR ARAŞTIRILACAK’
Türkiye genelinde üç günlük milli yas ilan ettik. Diyanet ile yaptığımız görüşme ile de selalar verildi. Cuma günü hutbeler bu kardeşlerimize yönelik olarak irad edilecek. Şundan herkesin emin olmasını istiyorum. Bu kaza en küçük detaylarına kadar araştırılacak. Hiçbir ihmalin gözardı edilmesine izin vermeyeceğiz. Olay aydınlatılacak, hem kamuoyunun hem de yakınlarının tatmin olacağı adım olacak. İlk işimiz cenazelerin defnidir.

Ardından bu büyük acıyı tüm boyutlarıyla konuşacak gerekeni de yapacağız. Tabi bu noktada özellikle bir kez daha başımız sağ olsun diyorum. TBMM’de iki gün süreyle bu noktada tatil edilmiş vaziyette. Yaralı kardeşlerimizin, çocuklarımızın yanında olacağız. Bizim cumartesi Malatya’da yapmayı planladığımız etkinliğimizi de yapmayacağız.

‘FIRSATÇILARA, DAHA DA DİKKATLİ OLUNMASINI RİCA EDİYORUM’
Soma halkının, bölge halkının yanında olacağız. Sağlıklı bilgilendirme konusunda, enerji ve tabi kaynaklar bakanımız başta olmak üzere, sadece yetkililerin açıklamasının dikkate alınmasını özellikle rica ediyorum. Fırsatçılara, daha da dikkatli olunmasını rica ediyorum. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına milletimize baş sağlığı diliyorum.

Tüm medyanın huzurunda bir şeyi daha söylemek istiyorum. Bu tür havaları fırsat bilip, bunları istismar etmek isteyen bazı aşırı uçlar gruplar var. Bunlara da değer verilmemesinin ülkemizin huzuru için birliği beraberliği için çok çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum.

SORU & CEVAP
Bu kadar tehlikeli iş yapıp da böyle bir kazaya hazırlıklı olmayan bir işletme nasıl olup da faaliyetlerine devam edebildi? Burada sorumluluk kime ait?
Bir gazeteci olarak zannediyorum dünyada kömür madenlerinin nasıl çalıştığını yakından takip etmiyorsunuz. Bu şundan kaynaklanıyor olabilir, Katar’da pek kömür madeni yok doğalgaz yok. Ben size birkaç rakam vereceğim, neyin ne olduğunu görmeniz bakımından önemli. Bu ocakla ilgili mart ayı sonunda yapılmış olan gerek sağlık gerek güvenlik kontrolünde bu ocağın, bu noktada işçi sağlığı iş güvenliği noktasında başarılı olduğu tespit edilmiştir. Bizim 1942’den 2010 sonuna kadar arkadaşlar, toplam şöyle bu kazalardaki ölü sayımıza baktığımızda yaklaşık 900 civarında. 42,47,55,83,87,90,95,2010. Bunların içerisinde 92 yılında Kozlu’da yaşanan 263 işçinin öldüğü grizu faciası en büyük kaza olarak kayıtlara geçti.

Bunlar kömürde olanlar.

‘İNGİLTERE’DE 1862’DE 204 KİŞİ ÖLDÜ’
İngiltere’de geçmişe gidiyorum, 1862 bu madende göçük 204 kişi ölmüş. 1866 361 kişi ölmüş İngiltere. İngiltere’de 1894 patlama 290. Fransa’ya geliyorum 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kazası 1099. Daha yakın dönemlere geleyim diyorum, Japonya 1914’de 687. Çin 1942, gaz ve kömür karışmanın neden olduğu sayılıyor ölüm sayısı 1549.

Değerli arkadaşlar yine Çin’de 1960 metan gazı patlaması 684. Ve Japonya’da 1963’te yine kömür tozu patlaması 458. Hindistan 375. 1975’te metan gazı alev aldı, maden çatısı çöktü ve 372.

Bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler.

‘BUNLAR OLAĞAN ŞEYLERDİR’
Bakın Amerika. Teknolojisiyle her şeyiyle. 1907’de 361.

Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. hiç kaza olmayacak diye bir şey yok. Tabi işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır. Bizi derinden üzmüştür. Kontrollerle de burası gerçekten gerek işçi sağlığı gerek işçi güvenliği açısından da iyi noktada kömür ocaklarından birisi olarak değerlendirmesi yapılmış ve nisan mayıs’ta da çalışmalarına devam etmiştir.

Ocakta bulunan işçi sayısına ilişkin elinizde net rakam var mıdır?
Şu anda yani bunu yüzde yüz olarak söylemeyelim. Ama arkadaşlarımızın ve iş yerinin işletmenin verdiği rakamlardan hareketle, tahmini olarak 120 civarında içeride halen işçinin olduğu söyleniyor. Bu üç aşağı beş yukarı olabilir. Ama iş yerinin işverenin daha doğrusu, verdiği rakam bu. Şu anda biraz daha düşmüş vaziyettedir. Bir taraftan da umudumuz odur ki inşallah yaralı olarak çıkarılanlar olsun.

Az önce soruşturma başlatıldı dediniz…

Bu konuyla ilgili olarak işin çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı noktasında bu işin bir prosedürü var o zaten çalışacak. Bunun dışında aynı şekilde bu prosedürün yanında tabi ki işverenin kendisinin bu olay sebebiyle yapabileceği olabilir. Kendisine düşen vardır, onu yapar. Aynı şekilde biz, Türkiye cumhuriyeti olarak yapabileceklerimizi yaparız. Vatandaşımızın bir defa mağduriyetini istismar etmek isteyenlere fırsat vermeyiz. Biz şu an kalkıp da şu kadar rakam buradan, bu kadar rakam buradan diye, kalkıp bugün bunları konuşmanın doğru olacağını düşünmüyorum. Şu definlerimizi her şeyimizi bir halledelim. İlgili bakanlığımız bakanlarımız, bizler gerekli çalışmaları yapıyoruz yapacağız.
İşin adli idari boyutuyla ilgili olarak çalışmalarımız devam ediyor.

Tartışılan bir konu da şu oldu. Muhalefete mensup milletvekilleri, Soma ile ilgili araştırma önergesi vermişler. AK Partili vekillerin oyuyla reddedilmişti. Bununla ilgili ne söylersiniz?
Öncelikle ben o günkü meclis tutanağını incelemenizi isterim. O günkü gündemde bu Soma ile ilgili CHP’li vekilin getirdiği öneri veya önerge, sadece o günkü gündemi engellemeye yöneliktir. Kendi konuşmasında Soma’yla ilgili tek kelime bulamazsınız. Başlıkta Soma geçiyor ama içerde yok. Gerekli olan zaten cevabı arkadaşlarımız da verdiler. Bunu bir başka zamanda gündeme getirip konuşalım, konuşabiliriz dediler. Olay şu anda tam böyle bir anda, suiistimal olarak kullanılma gayreti içindedir. Bunun istismarına biz izin vermeyiz. Mart sonunda olmuştur.

Tutanak gerçekten şaşırtıcıdır. Konuyla ilgili hiçbir şey yok.

Şu anda 120 civarında işçinin madende bulunduğunu söylediniz. Ne kadar süre öngörülüyor işçilere ulaşmak için?
Şu anda arama kurtarma ekiplerimiz çalışıyor. Arkadaşlarımla beraber ocağa gittik. Tabi kolay değil, oradan diyelim ki 150 metrelik bir kademe, ama yatayda bu 3-4 kilometreye kadar uzuyor. Bazıları bunu 4 km dikey olarak anlatıyorlar. Bu yatay bir yerdir. Ben de Zonguldak kömür ocaklarına girdim biliyorum. Onlara ulaşıp alıp götürmek kolay değil. kendileri çalışmaları sürdürüyorlar. Gece şartlar ne olacak şuanda onu kestiremem. Ama çalışmalarını gayretle sürdürecekler.

Hürriyet, 14.05.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.