Gündem
 Gündem > Ergenekon > Hem ‘ıslak imzayı’ gönderdi hem de cuntacıları ihbar etti
Hem ‘ıslak imzayı’ gönderdi hem de cuntacıları ihbar etti
Dursun Çiçek’in hazırladığı Demokrasiye Müdahale Eylem Planı’nın orijinalini Ergenekon savcılarına gönderen subay, 5 sayfalık mektubunda “Gerekirse tanık olmaya hazırım” dedi
Demokrasiye Müdahale Planı’nın ‘ıslak imzalı’ orijinal belgesini Ergenekon savcılarına gönderen muvazzaf subayın 5 sayfalık mektubunda ‘cunta’yı da ihbar ettiği ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu’nun “İmza Albay Dursun Çiçek eli ürünü” raporu verdiği ıslak imzalı orjinal belgeyi imha edilmeden önce dosyalandığı klasörden nasıl aldığını anlatan ihbarcı, ‘tanık’ olabileceğini de belirtti. Mektupta 12 Haziran günü haberin Taraf gazetesinde yayınlanmasının ardından Genelkurmay’da yaşananlar da ayrıntılarıyla anlatıldı.
KUŞAKLAR BOYU ASKER AİLEYE MENSUBUM
Kendisini kuşaklar boyu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet eden bir aileye mensup bir kişi olarak tanıtan ihbarcı mektubunda, Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı’nda görev yapan bir kısım personelin asli işlerini bir yana bırakarak “cunta örgütlenmesinden aldıkları örtülü ve yasadışı görevleri” yürüttükleri de anlattı. Demokrasiye müdahale planını içeren belgenin kamuoyuna yansımasının ardından, üst rürtbeli askerler ve uzmanlar gözetiminde belge ve bilgilerin nasıl temizlendiğini de anlattı.
ISLAK İMZA İLE BİRLİKTE 3 BELGE DAHA VAR
Soruşturmayı yürüten Tümgeneral M.A’nın “bu şekilde hazırlanan yüzlerce belgenin varlığından sözederek belgenin neden hazırlandığından çok ‘nasıl sızdığını’ araştırdığını” da belirten ihbarcı, özel hazırlanan programlar sayesinde bilgi ve belgelerin geri getirilmeyecek şekilde bilgisayarlardan silindiğini belirtiyor. İsim isim cuntayı anlatan ihbarcı, cunta ekibinin nasıl terfi ettirildiğini de anlatıyor. Belgenin orjinalinin yanısıra cuntanın hazırladığı Bilgi Destek Çalışması ve STÖ’lerle ilgili haberlere ilişkin bilgi notunun da eklendiği mektuptan satırbaşları:
‘CUNTA HALA AKTİF, GÖREV ALDIM’
... Şu an içinde bulunmaktan büyük pişmanlık duyduğum, sadece 3. dünya ülkelerine özgü kendi vatandaşına psikolojik harekat uygulayan bunun adına da ‘bilgilendirme faaliyeti’ şeklinde masum ve haklı görünen bir maske uyduran cunta oluşumunda birçok arkadaşımla birlikte görev aldım.
... Psikolojik Harp Dairesi içindeki cunta yapılanmasının yaptıkları kamuoyuna yansıyınca kurumun adı Bilgi Destek Daire Başkanlığı olarak değiştirildi. Bilgi destek taburlarının sayısı bire indirildi...
SİVİL UZANTILARIYLA GÜNDEM YARATTI
...Cunta yıllardır işgal ettiği makamlarla, kilit pozisyonlar ve sivil uzantıları ile ülkenin gündemini elinde tutmuş ve faaliyetlerini kamuoyuna ‘tüm TSK’nın ortak görüşü’ gibi göstermiştir.
CUNTA KENDİ BEKASI İÇİN ÇALIŞIYOR
... Devletin kurumlarını bir birbirine düşüren, İrtica ile Mücadele Eylem Planı’na bakıldığında her olayda olduğu gibi bu olayda da cuntanın kendi bekası için ülkemizin tüm değerlerini param parça etmeye çalışitığı görülmektedir...
BELGEYİ DOSYALANDIĞI KLASÖRDEN ALDIM
... İrticayla Mücadele Eylem Planı basında yer alır almaz erken davranarak evrakın aslını gizlice dosyalandığı klasörden aldım. Belgenin aslının yerinde olmadığı anlaşılınca önce kriz yaşandı. Ancak daha sonra belgenin ele geçirilmesinden korkan bir cunta mensubu tarafından imha edildiği görüşü benimsendi. Nitekim İ. B. belgenin aslının imha edildiğine kanaat getirdikten sonra açıklama yaptı...
BİZ HAZIRLADIK AMA NASIL SIZDI?
... TSK’da psikolojik harekat birimlerinin kuruluş sahfasından bu yana aktif bir şekilde görev alan ve 2009 atamalarında Bilgi Destek Okul Komutanlığı’nda görev alan Hv. Öğ. Bnb. H.B. bahse konu belge hakkında ‘Bu belgeyi biz hazırlamıştık nasıl sızdı anlayamadım?’ demiştir...
UZMAN GÖZETİMİNDE TEMİZLİK YAPILDI
...Plan basına sızınca belgenin hazırlanmasında kullanılan tüm bilgisayarlar temizlendi, ilgili evraklar imha edildi. (...) İmhaya Orgeneral E.S.’nin özel sekreteri Kurmay Albay U.B. tarafından takip edilmiş, bilgisyarların geri getirilemeyecek şekilde silinmesine nezaret etmiştir. Bu işlemde Alb. Ş.K., Üsteğmerler E.S. ve K.B., Bçvş. M.T. ile Svl. R.S. görev aldı.
ÇAĞIRIRSANIZ TANIK OLMAYA HAZIRIM
...Cunta şimdiye kadar ‘kendi hukuku’ dışında bir hukuk tanımadı. ‘Cesur’ savcılarımızn nefeslerini enselerinde hissedince yaptıkları kirli işlerin üzerini kapatmak için her türlü gayrı ahlaki yola başvuruyorlar. Sayın savcım, tanık olarak çağırmanız durumunda da gelmeye hazırım.
CHP DESTEĞİYLE BELGELER HAZIRLANDI
Mektupta 2007 Eylül ayında 2. Başkan Org. E.S’nin emri ile akademisyenler ve bazı CHP’lilerin desteği ve Korg. H. N. T. himayesinde Dursun Çiçek, S.Ö., İ. Z. G. ve F. S.’nin toplumu yönlendirme maksatlı belgeler hazırlandığı da anlatıldı.
Org. H.I.’nın emriyle Çiçek hazırladı
... Daha önce değişik planlar hazırlanmıştı. (...) Org. H.I. tarafından doğrudan netice alabilecek bir eylem planı hazırlanması için emir verdi. Bunun üzerine Korg. M.Ö. ve Tümg. M.B.’nin katkılarıyla gerekli çalışmalar başlatıldı. Ve bu emir üzerine söz konusu İrtica İle Mücadele Eylem planı bizzat Dursun Çiçek tarafından hazırlandı...
CUNTA EKİBİNDEKİLER TERFİ ETTİRİLDİ, MASUMLAR SÜRÜLDÜ
... Cunta ekibinin yapmış olduğu illegal bir çalışma nedeniyle yıllardır görevini layıkıyla yerine getiren personel mağdur edilerek suçlu muamelesine tabi tutulmuş ve çeşitli yerlere sürülmüştür. Ama asıl suçlu olan Dursun Çiçek, Deniz Kuvvetleri Karargahında Dair Başkanlığı makamına atanarak himaye görmüştür. Tuğg. M.B tümgenarelliğe terfi ettirilirken, Korg. M.E. konumunu korumuş, Org. H.I. Ordu Komutanı yapılmıştır.
ŞOK İHBAR MEKTUBUNDAN SATIR BAŞLARI
BU MEKTUBU NEDEN YAZDIM?
Kuşaklardır askerlik yapan bir aileye mensup olduğunu belirten subay, ihbarda bulunmasının gerekçesinin TSK’nın itibar kaybına uğraması olarak gösterdi.
ORİJİNAL BELGEYİ NASIL ALDIM?
12 Haziran sabahı erkenden belgenin orjinalini klasörden aldığını belirten subay, aramalarda asıl belge bulunamayınca “bir cunta mensubu bulunmasın diye imha etti” kanaatine varıldığını anlatıyor.
BİLGİSAYARLAR NASIL TEMİZLENDİ?
12 Haziran sabahı Taraf’ın haberinin ardından bizzat başında Orgeneral E.S’nin özel sekreteri Albay U.B.’nin nezaretinde skandal eylem planının hazırlandığı bilgisayarların geri getirilemeyecek şekilde temizlendiğini anlatan ihbarcı Subay, temizlenen bilgisayarların BİM numaralarını ve imha işlemini yapan subayların isimlerini tek tek verdi.
O SABAH MESAİ SAAT 04.30’DA BAŞLADI
12 Haziran sabahı Taraf’ın haberinin ardından Genelkurmay’da yaşananlar da ihbar mektubunu gönderen subay tarafından 10 madde halinde tek tek anlatılmış. İhbarda, sabah saat 04.30’da başlayan ve 5. gün Dursun Çiçek’in evinin aranmasıyla biten süreç ayrıntılarıyla yazılmış.
İŞTE O GÜN YAŞANANLAR
İhbarcının gönderdiği mektupta ‘Demokrasiye Müdahale Planı’nın kamuoyuna yansımasının ardından yaşananlar saat saat anlatılıyor. İşte o gün yaşananlar:
• Genelkurmay Başkanlığı olaydan, söz konusu belgenin basına yansıdığı gün sabah saat 04:30 sıralarında Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığı vasıtasıyla haberdar olmuştur.
• Tümg. M.M.A. bir binbaşı ile olayı incelemek üzere Bilgi Destek Daire Başkanlığına geldiğinde Albay Dursun Çiçek dışındaki iki şube müdürünün mesai saatleri başlamadan önce Dursun Çiçek’in ofisinde bilgi ve belge temizliği yaptıklarına şahit olmuşlardır.
• Aynı gün mesai başladıktan sonra, Tümg. M.M.A. tarafından Dursun Çiçek’e “Bunu sizmi hazırladınız?” diye sorulmuş, Albay Çiçek panik içinde inkar ederek “Bunu biz yapmadık. Bizim şubenin işi değil” deyince Tümg. M.M.A. “Sen onu bırak. ben sana bu şekilde hazırlanan yüzlerce belge gösteririm. sen bana bu belgenin nereden sızdığını sözle” diyerek tepki göstermiştir.
• Bu olay anında hiç bir mahkeme kararı alınmamıştır. Hiç bir gözaltı gerçekleşmemiştir ve hiç bir ifadeye başvurulmamıştır.
BİLGİSAYARLAR 35 KEZ SİLİNDİ
• Sivil savcılığın olaya el koyması gündeme gelince, Albay Çiçek’in bilgisayarı ile şubedeki tüm bilgisayarlar ve ilgili serverler dahil hiç bir şey alınmadı. Alınan tüm bilgisayalar özel programlarla 35 kez geri getirelemeyecek şekilde silinmiştir. Bu işlemler 19-20-21 Haziran tarihinde gizli bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Bilgisayar ve Harddiskleri savcılığa tüm temizleme işlemleri gerçekleştirildikten sonra gönderilmiştir.
• Albay Çiçek’in ve ilgili şubenin bilgisayalarını inceleme ve tezmileme işlemince Genelkurmay MEBS Başkanlığı’nda görevli Ütğm. F.K. ve Deniz Kuvvetleri MEBS Başkanlığında görevli Ütğm. B.Ş. görev almıştır.
BİZ PERSONELİMİZİ BÖYLE KORURUZ
• Albay Çiçek’in evinin aranma işlemi olay basına sızdıktan 5 gün sonra göstermelik bir şekilde gerçekleşmiştir. Aramalara bilgisayarların silinmesinde bulunan Deniz kuvvetleri MEBS Başkanlığında görevli Ütğm. B.Ş.’nin eşi Genelkurmay Askeri Savcı Yardımcısı As. Hak. Yzb. İ. V.Ş. katılmış ve aramalara ciddiyet kazandırmak için evde 5-6 saat vakit harcamış, hiç bir arama yapmamış ve hiçbir şey bulamadan geri dönmüştür. Yavuyz hırsız misali Sayın Askeri Savcımız, Bilgi Destek Komutanlığına geldiğinde “Biz personelimizi böyle koruruz” diyerek tavrını açık açık göstermiştir.
• Eylem planının TSK’nın yazım teknikleri açısından sahte olduğunu ispat için Bilgi Destek ve Gayri Nizami Harp teknikleri hakkında deneyimli, akademik eğitim ve karar tecrübesine sahip personelin başkanlığında bilirkişi heyeti oluşturuldu. Bu heyet kamuoyunun belgenin sahteliğine inanması için göstermelik rapor hazırladı. Ancak Bilgi Destek Şube’deki özel içeriği bulunan (hukuki açıdan sıkıntılı) evrakın üzerinde TSK’ya ait olduğunu gösterir hiçbir ibare bulunmaz.
40 TORBA EVRAK İMHA EDİLDİ
• Genelkurmay Başkanlığı’ndaki tüm kağıt imha makineleri bir araya toplanarak hukiki açıdan sıkıntıya yol açacak 40 torba evrak bu makinelerle kırpılarak ve akabinde yakılarak deliller yok edilmiştir. Bu işlemlerde görev alan erbaş ve erler uygun biçimde uyarılmıştır.
SIZMAYI ÖNLEME YÖNTEMLERİ
• İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın sızmasının ardından hemen sonra benzer belgelerin sızmasını önlemek üzere özellikle Alb. Dursun Çiçek’in E. Org. Horşit Tolon’a gönderdiği iletinin basında yer almasına müteakip bilgi güvenliği konusunda Org. H.I. imzasıyla bir emir yayınlanmış ve bilgisyar ortamındaki yazışmalarda kesinlikle ‘arz ederim’, ‘ad soyad’, ‘görev’ gibi ifadelerin olmaması istenmiştir.
Star, 26.10.09
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
