Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Bakan Çelik: İş güvenliği yetersiz

Bakan Çelik: İş güvenliği yetersiz
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, gerek dünyada ve Türkiye'de iş güvenliği ile ilgili verilerin arzulanılan ölçekte olmadığını söyledi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 5-7 Mayıs tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan 7. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı öncesi Beşiktaş Conrad Otel’de tanıtım toplantısı düzenledi.

Bakan konferansta, farklı ülkelerden 4 bin kişiyi bir araya getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Gerek dünyada gerek Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili verilerin arzulanılan ölçekte olmadığını belirten Çelik, "İş sağlığı eğitimiyle ilgili dünya genelinde de ülkemizde de tabloya baktığımız zaman dünyanın da Türkiye’nin de istenilen düzeye gelemediğini açıklıkla ifade edebiliriz. Uluslararası veriler çerçevesinde iş sağlığı güvenliği durumunu değerlendirdiğimiz zaman önümüze şu şekilde bir tablo çıkmaktadır. Bugün dünyada yaklaşık 3 milyar iş gücü var. Her gün yaklaşık 1 milyon iş kazası meydana gelmektedir. Her yıl 2 milyon 300 bin çalışan ya iş kazası ya da meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her 15 saniye de bir işçi iş kazası geçirerek veya meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Her 15 saniye de 160 işçi iş kazası geçirmektedir. İşe bağlı ölümlerin 5’te 4’ü, yani 1 milyon 700 bin kişi meslek hastalığı sonucu ölmektedir" diye konuştu.

Türkiye'de iş güvenliği konusunda son 10 yılda önemli değişimler yaşandığını söyleyen Çelik, şunları kaydetti: 

“Ölümlü iş kazası ve meslek hastalığı oranı son 10 yılda 100 bin işçide 17 işçi hayatını kaybederken, 2012 sonu itibarıyla 6 işçiye inmiş bulunmaktadır. Yani 2002 yılında 100 bin çalışan içerisinde 17 işçi hayatını kaybederken, alınan önlemlerin neticesinde bu 6’ya gerilemiş bulunmaktadır. Bu dönem içerisinde iş yeri sayısında yüzde 111’lik bir artış, çalışan sayısında da yüzde 128’lik bir artış olmasına rağmen iş kazalarında ülkemizde böyle bir gerileme söz konusudur. Yıllık olarak ifade edecek olursak, 2 yılı kıyaslarsak 2012 yılında bir önceki yıla göre çalışan ve iş yeri sayısında yüzde 8’lik bir artış olmasına rağmen ölümlü iş kazası sayısında yüzde 56’lık bir gerileme gerçekleşmiştir. 2012 yılında her gün 205 iş kazası olmuş, her gün 2 çalışan hayatını kaybetmiş ve yine her gün 6 çalışanımız iş göremez hale gelmiş bulunuyor. Olumlu bir gelişme var, ama bu yeterli değil. Bunun sıfırlanması konusunda büyük bir mücadele vermemiz gerekiyor." 

BAĞ-KUR

Bağ-Kur prim borçlarıyla ilgili ellerinde bir düzenleme olduğunu söyleyen Çelik, “Yaklaşık 1 milyon 300 bin vatandaşımızın Sosyal Güvenlik Kurumu'na borcu var. Bunların bazıları esnaflıktan ayrılmış durumdalar. 2 ay borcu olan ticaret erbabı sağlıktan yararlanamıyor. Bu önemli bir sorun. İşçi kesimi için daha esneklik var. Ama Bağ-Kurlular için biraz daha kısıtlayıcı durumla karşı karşıyayız. Bu duruma karşı biz taslak tasarıda hem hizmet sürelerini silelim, hem de prim borçlarını silelim. Böylece esnaflıktan ayrılmışsa sağlıktan yararlanma hakkını sağlamış olalım. Gelir testine girip hangi duruma giriyor ise oradan primini ödeyerek kamu tarafından sağlıktan yararlanmasını sağlayalım. Prim borcunu silmek, süreyi silmek demek yeniden ihya yapamaz anlamına gelmiyor. Daha sonra imkanları olursa prim borçlarını ödeyerek ihya etme özelliğini de bu taslakta getiriyoruz. Bu yasama dönemi bitmeden Meclis’e gelmesi gerektiği konusunda da görüşlerimizi ifade ettik” diye konuştu. 

KIDEM TAZMİNATI

Kıdem tazminatının birey olarak işçinin kazanımları açısından çok önemli olduğunu aktaran Çelik, "Hangi açıdan bakarsanız bakın mevcut sistem sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Yüz işçiden 90’ının yararlanmakta zorlandığı bir tazminat değil. Bunu artık konfederasyon başkanlarının tabanlarıyla görüşmesi gerekiyor. 12 milyon işçinin yararlanma imkanı varken, biz neden 1 yıl çalışma süresini getirip, 12 ay çalışmasına rağmen bu işçinin tazminattan yoksun bırakılmasına seyirci kalalım? İşçilerin ciddi hak kaybına uğramasına seyirci kalmamak gerektiği düşüncesindeyiz" ifadelerini kullandı. 

Taraf, 02.05.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.