Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > İrtica Eylem Planı > 'Kirli tezgâh'ın ıslak imzalı belgesi de bulundu

'Kirli tezgâh'ın ıslak imzalı belgesi de bulundu

Kamuoyunda 'millete ve hükümete kirli tezgâh' olarak bilinen Kurmay Albay Dursun Çiçek imzalı eylem planında dün çok önemli bir gelişme yaşandı. Ergenekon tutuklusunun bürosunda çıkan ve Taraf gazetesinin 12 Haziran'da 'AKP ve Gülen'i bitirme planı' manşetiyle duyurduğu belgenin orijinali ortaya çıktı. Genelkurmay için hazırlandığı iddia edilen belgeyle ilgili günlerce 'sahte imza' tartışmaları yapılmıştı.
 

Askerî savcılığın 'kovuşturmaya gerek yok' kararından sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 'kâğıt parçası' olarak nitelendirdiği belgenin ıslak imzalı aslı yaklaşık 5 ay sonra ortaya çıkarıldı. Edinilen bilgilere göre 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlığını taşıyan 4 sayfalık belgenin orijinali, muvazzaf bir subay tarafından Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara posta yoluyla ulaştırıldı. Çiçek'in ıslak imzasının yer aldığı belgeyi gönderen subay, ihbar mektubunda ise çarpıcı bilgiler verdi. Dursun Çiçek'in görev yaptığı birimde belgeyle ilgili tüm evrakların ve bilgisayar kayıtlarının imha edildiğini kaydeden subay, sadece 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlıklı söz konusu belgeyi kurtarabildiğini belirtti.

Gelişme üzerine dün Sultanahmet Adliyesi'nde hareketli saatler yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, öğle saatlerinde başsavcı vekilleri ve Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların ikisiyle yaklaşık 1,5 saat görüştü. Adliyeden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevaplayan Engin, soruşturmanın gizli olduğunu, bilgi veremeyeceğini söyledi.

İlk olarak, Ergenekon kapsamında tutuklanan avukat Serdar Öztürk'ün (emekli üsteğmen) bürosunda bulunan belge, kamuoyunda uzun süre tartışılmıştı. Askerî savcılığın 'kovuşturmaya gerek yok' kararından sonra hükümet, belgede yer alan planları yargıya taşımış, savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

 

Taraf Gazetesi'nin 12 Haziran'da 'AK Parti ve Gülen'i Bitirme Planı' başlığıyla yayımladığı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nda dudak uçuklatan senaryolar yer alıyordu. Belgenin aslının bulunduğu haberi dün gündemi sarstı. TRT 2, CNN Türk ve Haber Türk'ün yanı sıra birçok internet sitesinin haberine göre, 'Kaos Planı'nın orijinali muvazzaf bir subay tarafından Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara gönderilmişti. Belgede, kamuoyuna Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan askerlerin 'masum' olduğunun empoze edilmesi gerektiği belirtiliyor. Genelkurmay Harekât Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde hazırlandığı iddia edilen belgede, Çiçek'in imzası bulunuyordu. Plan, 'AK Parti hükümeti' ve Fethullah Gülen'i hedef alıyordu.

Dehşet senaryoları kamuoyunu sarsmıştı

'Durum', 'Vazife' ve 'İcra' ana başlıkları altında hazırlanan planda Fethullah Gülen, AK Parti'ye destek olmakla suçlanıyordu. Gülen ve sevenleriyle ilgili geliştirilen stratejiler 'bu kadar da olmaz' dedirten cinstendi. Planın 'Durum' başlıklı bölümünde Ergenekon soruşturması açık bir dille eleştiriliyor. 'İrticacı' grupların TSK'yı yıprattığı savunuluyor: "İrticai gruplar tarafından TSK başta olmak üzere devletin resmî kurumlarını yıpratmak üzere yoğun faaliyetler yürütülmekte, Ergenekon adı altında TSK'ya büyük emekleri geçmiş, emekli ve muvazzaf askerî personele yersiz ithamlarda bulunularak lekelenmeye çalışılmaktadır."

Planı hazırlayanlar, 'düşman unsurları' ve bunlara karşı alınması gereken önlemleri de tek tek sıralamış. Buna göre, toplumun bir kesimi 'düşman' olarak görülüyor. Burada da TSK'nın yıpratılmak istendiği ileri sürülüyordu.

İşte insanın kanını donduran 'Kaos Planı'ndan çarpıcı bölümler:

Düşman unsurlar, Atatürk ilke ve inkılaplarını ortadan kaldırarak, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkmak ve yerine dinî esaslara dayalı bir rejim kurma hedeflerini engelleyecek tek kurum olarak TSK'yı görmekte.

(Planlama ve Genel Faaliyetler Bölümü) İcra edilen propagandalarda dine karşı olunmadığı teması işlenecektir.

Eylemler, Ergenekon davasının gündemi değiştiriliyor havası oluşmadan planlanacak, dinci medyanın bu konuyu işlemesine imkân tanınmayacaktır.

'Alevi düşmanlığı körüklenecek'

Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek tarafından Nisan 2009'da hazırlanan 'gizli' planda baskınlarda Alevi düşmanlığını körükleyecek bilgi ve belgelerin evlere bırakılması isteniyor. Plandan aktaralım:

İskender Evrenesoğlu, Ömer Öngüt gibi hazırda beklettiğimiz elemanlara medyatik eylemler ve söylemler yaptırılacak ve bu kişiler F.G.'ciler başta olmak üzere diğer irticai gruplarla özdeşleştirilerek, kamuoyunun tüm bu gruplar arasında benzerlik kurması sağlanacaktır.

'TUTUKLANAN TSK PERSONELİ MASUM'

Ergenekon kapsamında tutuklanan TSK personelinin masum olduğu, irticayla etkin şekilde mücadele ettikleri için üzerlerine iftira atıldığı şeklinde haberler yaptırılacaktır.

Nurettin Veren gibi isimlerin TV programlarında F.G. grubu hakkında bizim istediğimiz temalar doğrultusunda açıklamalar yapmaları sağlanacaktır.

Kurdoğlu cemaati vb. diğer cemaatlere mensup TSK personelinin TSK ile ilişkileri kesilirken F.G. grubuna mensup oldukları için atıldıkları şeklinde haberler yaptırılarak, kamuoyunda F.G. grubunun büyük yara aldığının düşünülmesi sağlanacaktır.

PKK'nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Irak'ın kuzeyinde bulunan F.G.'cilere ait okullarda eylem yapmıyor olmasının iki örgüt arasında bağ olduğu ve anlaştıklarının açık bir göstergesi olduğu yönünde haberler yaptırılacaktır.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI YIPRATILACAK

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öğrencilerine ait ibadet, görüntü ve haberlerinin medyada yoğun olarak yer, alması sağlanarak, Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nezdinde yıpratılacaktır.

AKP mensuplarının, ülkemizde ekonomik krizin etkisinin ciddi olarak hissedildiği bir dönemde, lüks yaşamlarından taviz vermedikleri yönünde haberler yaptırılarak, bu durumun hem "İslam anlayışıyla çeliştiği" hem de uygulamaya çalıştıkları "halk adamı" yaklaşımlarının gerçeği yansıtmadığı konusunda kamuoyu bilgilendirilecektir.

KARA PROPAGANDA YAPILACAK

Geniş yankı bulan ses kayıtları bilgi kirliliği oluşturmak üzere irticacılar tarafından yayınlanmış gibi gösterilecek.

Çeşitli bilgi ve belgelerle ilgili ortaya yem atılarak yakalanan personel hangi gruba ait olursa olsun F.G.'ci oldukları şeklinde ifade vermeleri sağlanacak.

 


Işık Evler'de silah bulunması sağlanacak

"FETHULLAH Gülen (F.G.)'ciler gemi azıya aldılar, doğrudan TSK'ya saldırıyorlar" teması işlenecek, bu kapsamda muhafazakâr vatandaşların bile "pes doğrusu, biz de Elhamdülillah Müslüman'ız, ama F.G.'ciler resmen TSK'ya saldırmak için provokasyon yapıyorlar" dedirtecek çalışmalar yapılacaktır."

SAKINCALI/ŞÜPHELİ kategorisindeki irticacı subay ve astsubayların irticai propaganda yaptıklarına dair ihbar çalışmaları yapılacak, müteakiben bu kişilerin ahlakî yönden olumsuzlukları ile ilgili haberler yaptırılacaktır.

İRTİCACI TSK personeline yapılan operasyon kapsamında tespit edilememiş diğer irticai TSK personeline yönelik korkutucu propaganda geliştirilerek, bu kişilerin hata yaparak tespit edilmeleri veya kendiliğinden çözülmeleri sağlanacaktır.

ASKERÎ suç kapsamında yapılacak Işık Evleri baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silah, mühimmat, plan vb. materyal bulunması sağlanarak, F.G. grubu "Silahlı Terör Örgütü" "Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü", (FSTÖ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmalar askerî yargı kapsamında yürütülecektir.

'ILIMLI İSLAM' konusu özellikle vurgulanacak, F.G.'cilerin ABD güdümünde hareket ettikleri ve İslam'ın orijinalini bozmak istedikleri hususu yoğun olarak dile getirilecektir.

İmza yalanı ortaya çıkınca ifade değiştirdi: Sehven söyledim!

Dursun Çiçek'in askerî savcılıkta verdiği ilk ifadenin altına attığı imza, eylem planındakinden çok farklıydı. Sivil savcılar tarafından sorgulanan Çiçek'e, 'neden farklı imza attığı' soruldu. Önce söz konusu imzayı üç yıl önce kullanmaya başladığını söyleyen Albay Çiçek, daha sonra farklı imzayı ilk kez askerî savcılıkta kullandığını itiraf etti: "Her ne kadar, 3 yıl önce bu imzayı kullanmaya başladığımı beyan etmişsem de sehven bu sözleri kullandım."

Kurmay Albay Dursun Çiçek'in askerî savcılıkta verdiği imza, eylem planının altındakinden çok farklıydı. Yine askerî savcıya verdiği ilk ifadesinde "Yeni imzamı üç yıl önce kullanmaya başladım." diyecekti. Ancak doğru söylemediği ortaya çıktı. Savcılık sorgusunda çelişkili ifadeler veren Çiçek'in sorgusunun ayrıntıları 5 Temmuz 2009'da Haber Türk gazetesinde yayınlandı. Gazete, haberi, 'İşte Albay'ın sorgusu' manşetiyle duyurdu. Habere göre, albay kendisine yöneltilen bütün suçlamaları reddetti. Çiçek'e yöneltilen ön önemli soru askerî savcılıkta verdiği ifadesinin altına neden farklı imza attığıydı. Albay önce söz konusu imzayı üç yıl önce kullanmaya başladığını söylüyor. Ardından çelişkili açıklamalar yapıyor ve farklı imzayı ilk kez askerî savcılıkta kullandığını itiraf ediyor. Kriminal incelemede gerçeğin ortaya çıkacağını bildiğini söyleyerek, şöyle diyor: "Ben askerî savcılıkta ifademin altına attığım imzamı askerî savcılığın karar tebliğ ettiği belgede de kullandım, bundan sonra da kullanacağım. Farklı imzamı ilk kez Askerî Savcılık tutanağında kullanmıştım, o ana kadar örnekleri sizde bulunan imzamı kullanıyordum. Her ne kadar 3 yıl önce bu imzayı kullanmaya başladığımı beyan etmişsem de; sehven bu sözleri kullandım."

 


Jet hızıyla tahliyesi tartışılmıştı

Ergenekon bağlantısı sebebiyle sorgulanan Dursun Çiçek'in cezaevi serüveni sadece 18 saat sürdü. Örgüt üyeliği suçundan 'kuvvetli suç şüphesi' gerekçesiyle 14. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hâkimi tarafından tutuklanan Çiçek, yine aynı mahkemenin geçici üye ataması sebebiyle 'kaçma şüphesi yok' denilerek tahliye edilmişti. Çiçek'in sorgu, tutuklama ve tahliye süreci şöyle gelişti: Çiçek, önce Ergenekon savcılarınca darbecilerle bağlantılarının anlatıldığı bir ihbar mektubu nedeniyle sorgulandı. Taraf gazetesinin 12 Haziran tarihinde 'AK Parti ve Gülen'i Bitirme Planı' başlığıyla ortaya çıkarttığı eylem planının ayrıntıları da soruldu. Çiçek, sorgulanmasının ardından 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan tutuklanması istemiyle nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme 'kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular mevcuttur' diyerek Çiçek'in tutuklanarak cezaevine gönderilmesine karar verdi. Albay Çiçek Hasdal Askerî Cezaevi'ne gönderilirken, avukatı aynı günün gecesinde tutukluluğa itiraz etti.

İtirazı hemen değerlendirmeye alan 3 kişilik 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, geçici üye hakim Faik Saban'ın da bulunduğu toplantıda 'oyçokluğu' ile tahliye kararı verdi. Nöbetçi hâkim tarafından tutuklanan Çiçek, aynı mahkemenin Başkanı Erkan Canak ve geçici olarak atanan hâkim Faik Saban'ın oylarıyla tahliye edildi. Hâkim Resul Çakır ise karşı görüş bildirerek şerh koydu. 'Sabit ikametgâhı olduğundan kaçma şüphesi yok' gerekçesiyle verilen tahliye kararında suç şüphelerine değinilmedi. Böylece Çiçek'in tutukluluk süresi sadece 18 saat sürdü. Tahliye kararı ertesi gün 'jet tahliye' başlığıyla gazetelere yansımıştı.

 


Çiçek'in adı 'Darbe Günlükleri'nde de geçiyor

 

Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in ismi ilk olarak 'Lahika-1' belgesiyle gündeme gelmişti. 20 Haziran 2008'de Taraf'ta yayımlanan belgeye göre, Genelkurmay, 'üst yargı organları başkanlarını TSK ile aynı paralelde hareket ettirmeyi' amaçlıyordu. Basın mensupları, televizyon kanalları düzenli temasla yönlendirilecek, yandaş olmaları sağlanacaktı. TSK, Türk milletini kendi çizgisine çekmeyi hedefliyordu. Aynı ismin imzası kamuoyunda büyük yankı uyandıran 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın altından çıkmıştı. İlerleyen günlerde, Ergenekon savcılarına gelen bir ihbar mektubunda Dursun Çiçek'in Ergenekon'a üye olduğu iddia edildi. Cunta faaliyetlerini yürütenlerle irtibatları anlatıldı.

ALBAY Çiçek'in adı, Oramiral Özden Örnek tarafından hazırlandığı iddia edilen 'Darbe Günlükleri'nde de Dz. P. Kur. Yb. rütbesiyle sık sık yer aldı.

ERGENEKON davasında 'üst düzey yönetici' olarak yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'da ele geçirilen 14 No'lu CD'deki belge ve fotoğrafların Albay Çiçek tarafından gönderildiği belirlendi.

'DEMOKRASİYE Müdahale Planı'ndaki imzanın Adli Tıp, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvar'da yapılan inceleme sonucunda Albay Çiçek'e ait olduğu belirlenirken, askerî savcılıkta imza veren Çiçek'in imza örneğini değiştirmeye çalıştığı tespit edildi.

ERGENEKON davasının sanıklarından avukat Hüseyin Buzoğlu'nun ofisindeki aramalarda ele geçirilen sivil toplum kuruluşları hakkında hazırlanan 2006 tarihli andıçın da Albay Çiçek tarafından imzalandığı belirlendi.

ERGENEKON sanıklarından Deniz Binbaşı Erbay Çolakoğlu'nun yanı sıra Poyrazköy kazılarıyla ilgili olarak tutuklanan Deniz Yüzbaşı Emre Onat ile irtibatlı olduğu belirlendi.

Zaman, 24.10.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.