Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Avrupa'daki kredi sıkışması ECB'nin başını ağrıtıyor

Avrupa'daki kredi sıkışması ECB'nin başını ağrıtıyor
Euro Bölgesi'nde aylık para arzı ve kredi miktarı bir kez daha kötü görünüyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Perşembe günü yayınladığı verilere göre M3 para arzı bu yılın Mart ayına kadar ancak yüzde 1,1 artarken özel sektöre verilen krediler ise aynı dönem içerisinde yüzde 2,2 daraldı. Finansal kriz öncesindeki yıllarda Euro Bölgesi'nde M3 para arzı yıllık bazda yüzde 5 ila yüzde 10 arasında büyüyordu.

Gerçekte ECB'nin sisteme daha fazla likidite pompalamasını haklı çıkaracak bir şey varsa o da kredi ve para arzı büyümesindeki bu trend. Düşen enflasyon –ve ortaya çıkmakta olan deflasyon— nihayetinde kurdaki güçlenmenin yanı sıra para arzında ve kredilerde yaşananların bir semptomu.

ECB Başkanı Mario Draghi, Merkez Bankası'nın ortak para birimi bölgesinde deflasyonu önlemek için gerekli ne varsa yapacağını belirtmişti. Gerçekten de banka şu ana kadar harekete geçmeliydi. ECB'nin Kasım ayında gösterge faizde yaptığı çeyrek puanlık indirimin para büyümesini artırmaya çok fazla katkısı olmadı. Ayrıca Euro Bölgesi bankacılık sisteminde likidite fazlasında da daralma yaşanıyor. Likidite fazlası, ECB'nin Euro Bölgesi'ndeki kriz zamanında hayata geçirdiği uzun vadeli yeniden finansman operasyonlarının (LTRO) geri ödemesine başladığı 2011'den bu yana ilk kez 100 milyon euronun (293 milyon lira) altına düştü.

Parasal genişleme çerçevesinde Japonya ve ABD'nin elde ettiği ılımlı sonuçlarının dahi elde edilebilmesi için yapılması gereken tahvil alımlarının ölçeği bu adımı siyasi açıdan imkansız hale getiriyor. Dahası buna gerçekten ihtiyaç duyulacağına dair de pek işaret yok. Parasal genişlemenin risksiz ülke tahvillerinin faizlerini düşürerek işe yaradığı söylenir. Ancak Euro Bölgesi'nde tahvil faizleri Draghi'nin ortak para birimini ayakta tutmak için gereken ne varsa yapılacağını söylediği 2012 yazından bu yana geriliyor. En fazla zararı gören tahvillerin getiri oranları tarihi düşük seviyelere geriledi. Kredi piyasalarına erişimi olan şirketlerin yaptığı tahvil faizi ödemeleri de benzer şekilde düşük.

ECB'nin yeni bir LTRO başlatabileceğine dair de spekülasyonlar var. Önceki LTRO'ların hane halkına ve küçük şirketlere kredi sağlamakta etkinliğinin ne kadar az olduğu düşünüldüğünde başka bir alternatife ihtiyaç duyulabilir. İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) Borç Vermenin Finansmanı programına benzer bir uygulama hayata geçirilebilir. BOE'nin operasyonlarının İngiltere'nin emlak piyasasını iyileştirdiği düşünülüyor.

Ancak Euro Bölgesi'nin bankacılık sektörü sağlam bir tabana sahip olana kadar kredi sistemindeki sorunlar sürecektir. ECB ve banka regülatörleri stres testleri ve sermaye gereksinimleri ile sektörü iyileştirmeye çalışıyor. Ancak süreç zaman alacaktır. Enflasyon oranının düşük seyretmesinin ise bu amaca pek faydası dokunmuyor.

wsj.com.tr, 29.04.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.