Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Türkiye'de demokrasi tehlikede'

'Türkiye'de demokrasi tehlikede'
Türkiye ziyareti kapsamında temaslarını sürdüren Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Türkiye'de demokrasinin tehlikede olduğunu söyledi.

Türkiye ziyaretini sürdüren Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada sert eleştirilerde bulundu. NATO üyesi Türkiye'de demokrasi ve hukuk devleti prensibinin tehlikede olduğunu savunan Gauck, Türkiye'de hukuk devleti ve güçler ayrılığı ilkelerini kısıtlamaya yönelik eğilimleri endişe ile izlediğini ifade etti.

"İtiraf ediyorum: Bu gelişmeler beni ürkütüyor, özellikle de düşünce ve basın özgürlüğü kısıtlandığı zaman" diyen Gauck, "Bugün, burada eğer hükümet çok sayıda sevilmeyen savcı ve polisin görev yerini değiştiriyorsa ve böylece yanlışlıkların ortaya çıkarılmasını engelliyorsa o zaman yargı bağımsızlığının hâlâ güvence altında olup olmadığını kendime soruyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.

Gauck, Türkiye'nin iç işlerine karışmak istemediğini vurgulayarak "Kendi ülkem söz konusu olmasa da eğer hukuk devletinin tehlikede olduğunu görüyorsam, o zaman Doğu Almanya'da totaliter bir devlette yaşadığım deneyimlerle bir demokrat olarak sesimi yükselteceğim" diye konuştu.

Gauck, Türkiye'deki ekonomik büyüme, ordunun siyasetteki etkisinin azaltılması, barış süreci ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermenilere taziye dileğinde bulunması gibi diğer demokratik kazanımlardan ise övgüyle söz etti.

Ortak basın toplantısı

Gauck, ODTÜ'deki görüşmesinden önce ise Ankara’da Türk mevkidaşı Abdullah Gül ile bir araya geldi. İki cumhurbaşkanı, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Burada da Türkiye’de son aylarda tartışma yaratan konulara değinen Alman Cumhurbaşkanı, "Dostlar bir araya geldiklerinde elbette diğerinin duymak istemediği şeyleri de söylemesi olağandır” dedi.

Eleştirilerini, “Örneğin Twitter veya YouTube yasaklanmak zorunda mı ya da Anayasa Mahkemesi Başkanı neden bu kadar eleştirel konuştu? Şimdiki hükümetin olağanüstü güçlü ve önemli bir seçim zaferiyle bu kadar büyük bir güce sahipken, belli bir düzen kurmak için neden yargıya müdahale etmeli?” sözleriyle dile getiren Alman Cumhurbaşkanı, bu tür uygulamaların demokrasiyi güçlendirip güçlendirmediği sorusunun sorulduğunu vurguladı.

Gül'den reform vurgusu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise Alman mevkidaşının eleştirileri karşısında Türkiye’nin son 10 yıl içerisinde yapılmış demokrasi ve hukuk reformlarına dikkat çekti. Hiçbir ülkenin mükemmel olduğunu iddia edemeyeceğini söyleyen Gül, önemli olan şeyin noksanlıkların farkında olmak ve noksanlıkları düzeltmek için azimli olmak olduğunu vurguladı.

Gauck salı günü ise Türk-Alman Üniversitesi'nin açılışına katılacak.

dw.de, 28.04.2014

Gauck'tan ODTÜ'de de çok sert mesaj
ALMANYA Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Ankara temasları sırasında hükümete çok sert eleştiriler yöneltti. Çankaya Köşkü'nde başladığı eleştirilerine ODTÜ'de de devam eden Gauck, "İtiraf ediyorum gelişmeler beni korkutuyor" dedi.

"Söylediklerimi içişlerine müdahale olarak algılamayın" diyen Gauck, kuvvetler ayrımının kısıtlanmasından, yargı bağımsızlığına, internetin kısıtlanmasından medyaya uygulanan baskıya, MİT yasasından, Gezi protestolarına kadar birçok konuda mesaj verdi.
ODTÜ öğrencilerine, "Yerleşkenizin açık ve liberal görüşlerin yeri olduğunu duydum" diye seslenen Gauck, özetle şunları söyledi:

KUVVETLER AYRIMINA SAYGI

"Türkiye'de sizler için Almanya'da ne olduğu nasıl önemsiz değilse, bizler için Almanya'da, Türkiye'de ne olduğu önemsiz değil. Bu yüzden kaygı duyduğum bir noktaya değinmek isterim. 50 yaşıma kadar neyin hukuk ve neyin hukuksuzluk olduğuna bir komünist partinin karar verdiği sistemde yaşadım. O gün bugündür hep demokrasinin avantajlarını yaşayarak emin oldum. Almanya kuvvetler ayrımına saygı duymaktadır. Demokrasinin sağladığı kazanımı yaşama tecrübesinin etkisiyle herhangi bir yerde hukuk devletini ve birçok ülkede denenmiş olan kuvvetler ayrımını kısıtlama eğilimini gördüğüm zaman bunu özel bir kaygı duyarak izlerim. 

YARGI BAĞIMSIZLIĞI GÜVENCEDE Mİ?

Dolayısıyla bugün burada hükümetin, hoşuna gitmeyen çok sayıda savcı ve polisi yerinden alışı, çarpık gelişmeleri aydınlatmalarına engel olur. Hükümet kararları kendi lehine etkilemeye veya hoşnut olmayacağı kararlardan kaçınmaya çalışırsa yargı bağımsızlığı hala güvence altında olur mu diye soruyorum.

MÜDAHALE DEĞİL KAYGILARIM

Kimi Türk vatandaşı ve kimi Türk siyasetçi bu tarz eleştiriyi kabul etmekte zorlanabilir. Kimisi haksız ya da istenilmeyen bir eleştiri olarak geri çevirebilir. Beni lütfen yanlış anlamayın. İfade ettiklerim içişlerine müdahale değil, eşit düzeyde paylaşım arzusu. Söylediklerim totaliter bir devlette uzun yıllar edinmiş olduğum deneyimler sonucunda demokrasinin savunucusu bir vatandaşın duyduğu kaygılardır.

SESİMİ YÜKSELTİRİM

Bir demokrat olarak, kendi ülkem olmasa da ne zaman hukuk devletinin tehlike altında olduğunu görsem o zaman sesimi yükseltirim.  Sesim insanlar içindir; onurları, özgürlükleri ve fiziksel dokunulmazlıkları içindir. Bizler de başka ülkelerin tavsiyelerini dinlemeye hazırız. Almanya'da işlenen cinayetlerden sonra soruşturmaların tek yönlü olduğuna yönelik eleştirileri kabullenmek zorundaydık ve kabullendik.

ORDUNUN ETKİSİ AZALDI

Türkiye'de ordunun siyasete etkisi geriye itildi. Kürtlerle diyalog sürecinin başlamasıyla çatışma sayısı azaldı, Ermeniler ve Kürtlere karşı yapılan haksızlıklara ilişkin tarihi tabular yıkılmaya başladı. Erdoğan, Ermeni kurbanların yakınlarına yönelik acılarını paylaştığını ifade etti.

MİT'E ELEŞTİRİ GEZİ'YE ANMA

Son zamanlarda birçok kişinin demokrasiye tehdit oluşturduğu şeklinde algıladığı bir yönetim üslubundan ötürü hayal kırıklığı, burukluk ve öfke ifade eden sesler de duyuyoruz. Örneğin insanların nasıl bir yaşam tarzını benimsemeleri gerektiğine ilişkin bir müdahale söz konusu olduğunda hayatları üzerinde daha güçlü bir gizli servis kontrolü amaçlandığında, sokak protestoları zor kullanılarak bastırıldığında hatta bu yüzden insanlar canından olduğunda...

İTİRAF EDİYORUM

İtiraf ediyorum; bu gelişmeler beni korkutuyor. Özellikle de fikir ve basın özgürlüğü kısıtlandığı için.  İnternet ve sosyal iletişim ağlarına erişimin kısıtlandığını; eleştirel bakış açısına sahip gazetecilerin işten çıkarıldığını hatta yargılandığını; gazetelere yayın yasağının getirildiğini ve yayıncıların hukuki baskı altına alındıkları zamanı yaşıyoruz. Oysaki kapsamlı şekilde bilgilendirmek ve bilgilendirilmek özgür ve demokratik toplumun iki ana şartıdır. Ancak bu sayede çarpık gelişmeler aydınlatılabilir ve hükümetin eylemleri kontrol edilebilir.

PROTESTO UYARICIDIR

Protesto uyarıcı bir sinyaldir. Vatandaşların kendilerini birer emir kulu olarak algılamamaları ülke refahına hizmet eder. Türkiye vatandaşları ülkelerinin kaderini şekillendirmek için ortak hareket etmeye hazırlarsa bu olgunluk işareti olarak övgüye şayandır. Demokrasinin bu angajmana ihtiyacı vardır.

ZORLA MÜDAHALE OLMAZ

Demokrasi ötekine saygı gerektirir. Kimsenin hayat tarzına zorla müdahale edilemez. Kimsenin dininin kamusal alana da uygulamasına engel olunamaz. Almanya da bu saygıyı öğrenmek zorundaydı. Demokrasinin diyaloğa ihtiyacı vardır.  Kamuoyunda kullanılan dilin zehirlenmesi ve düşman imajının yaratılması toplumsal alana zarar verir."

GAUCK KONUŞURKEN DIŞARIDA OLAY
Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un ODTÜ'deki konuşma yaptığı salona alınmayan öğrenciler dışarda gösteri yaptı. Alman Cumhurbaşkanı Gauck, üniversiteden ayrılırken, kendisi için bekletilen yedek makam aracının üzerine öğrenciler oturarak boş aracın gitmesine izin vermedi. 

Hürriyet, 28.04.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.