Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Babacan'dan gelir itirafı

Babacan'dan gelir itirafı

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kişi başına milli geliri 2008'den bu yana 10 bin dolara çıkardıklarını ancak 11 bin dolara çıkarmakta güçlük çektiklerini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İhracatın Yıldızları" yarışmasının ödül töreninde, Türkiye ekonomisi açısından ihracatı "olmazsa olmaz" olarak nitelendirdi. Türkiye ekonomisinin büyüme ve ileriye doğru var ettiği bütün potansiyeli bir bakıma ihracata borçlu olduğu değerlendirmesinde bulunan Babacan, şunları kaydetti: "Bizim ekonomik yapımız ancak ürettikçe, ihraç ettikçe ve buna dayalı bir büyüme elde ettikçe sıhhatli gelişiyor. Aksi halde, içeride tüketerek büyüme maalesef bizim sürdürülebilir büyümeye ulaşmamızı sağlamıyor. Türkiye'nin tasarruf oranlarının düşük olması, Türkiye'nin yüksek cari açık vermesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi. Biz 'Mutlaka büyüyelim, büyüme refah artışı için şart ama büyümenin nereden geldiği de çok çok önemli' diyoruz. Sadece iç tüketime dayanan bir büyümenin Türkiye için sürdürülebilir bir büyüme olmadığını da buradan tekrar özellikle ifade etmek istiyorum." Ali Babacan, içeride de ihtiyaçların bitmediğine, iç tüketimin de makul ölçüde devam edeceğine vurgu yaparak ama ne kadar üretiliyorsa, ne kadar ihraç edilebiliyorsa, bir bakıma içeride de o kadar tüketimin hakedildiği yorumunda bulundu.

 İHRACAT EŞİTTİR EKMEK

Haketmeden, içeride çok tüketmeye, sunni bir refah artışına ulaşılmasının istenmesi durumunda bunun sürdürülebilir bir durum olmadığından bahseden Babacan, "Bunun içindir ki Türkiye için ihracat eşittir ekmek. Bu kadar önemli bir konu" ifadelerini kullandı. Babacan, 2002 yılından bu yana Türkiye'nin ihracat rakamlarının güzel bir şekilde geliştiğine değinerek, konuşmasına şöyle devam etti: "36 milyar dolardan 152 milyar dolara çıkan bir ihracatımız söz konusu ama potansiyelin hala çok çok altındayız. Bu nüfusla, bu toprak büyüklüğüyle, hele hele nüfusumuzun da demokratik parametrelerine bakıp, ne kadar genç bir nüfus olduğunu dikkate aldığımızda ihracatta daha katedecek çok mesafemiz var. Bunun için 2023 yılı için kendimize 500 milyar dolarlık bir hedef koyduk. Bu iddialı, iddialı olduğu kadar da gerçekçi bir hedef. Bu hedefe ulaşmak için de bir yandan devlet, bir yandan tüm sektörler, ihracatçılarımız yoğun bir gayret içerisinde elele çalışıyoruz."

KİŞİ BAŞINA GELİRİ 11 BİN DOLARA ÇIKARAMADIK

Babacan, kişi başına düşen milli gelirle ilgili de konuştu. Başbakan Yardımcısı, “Bakın 2008'den bu yana 10 bin dolarlara geçtik ama daha 11 bin diyemedik. Tabii küresel krizin bunda etkisi var TL'nin değer kaybının bunda etkisi var şu var bu var ama nereden bakarsanız bakın 10 binden 11 bine atlamakta dahi güçlük çekmeye başladık. Bu bir gerçek. İşte o orta gelir tuzağı dediğimiz riskli bölgeye düşmemek için ve büyümemizi yılda 3'lük 4'lük bir alana hapsetmemek için siyasi reformları kararlılıkla yürütüyor olmalıyız” dedi.

BEKLENTİLER OLUMLU

Türkiye'nin ihracat odaklı bir bir ekonomik büyüme modeli seçmesinin, önümüzdeki dönemde sıhhatli ve sürdürülebilir bir büyüme elde edilmesinin ana teması olduğunu dile getiren Babacan, konuşmasında dünya konjonktüründe 2009 yılından beri yaşanan sürecin çok da kolay bir süreç olmadığını söyledi. Babacan, 2009 yılının dünya ticaretinin ilk defa daraldığı bir yıl olduğunu hatırlatarak, "Ve 2009 yılından sonraki yıllarda da dünya ticaretinin ortalama büyüme hızı daha önceki dönemlere göre çok daha düşük seyretti" dedi. Sadece ihracat pazarları açısından değil, tüm dünyada küresel dış ticaret rakamlarının, kriz öncesi döneme göre daha düşük olduğunu anımsatan Babacan, son aylarda küresel ekonomiyle ilgili beklentilerin önceki yıllara göre daha olumlu seyrettiğinden bahsetti. Ali Babacan, ABD'de güçlü bir toparlanmanın söz konusu olduğunu, AB'de artı büyüme rakamlarının bu yıl itibariyle görülebileceğinin beklendiğini ifade ederek şunları anlattı: "Euro Bölgesi yüzde 1 kadar bir büyümeyi bu yıl yakalayacak ama biraz zayıf, biraz kırılgan, ülkeden ülkeye de değişen performansları içinde barındıran bir büyüme olacak. Ancak Avrupa'daki bu zayıf toparlanma dahi, bizim son 4-5 aydır ihracat rakamlarımıza oldukça olumlu katkıda bulundu. Hele hele bu toparlanma kalıcı olursa, sürdürülebilir bir toparlanma olursa, bizim ekonomimiz açısından, ihracat potansiyelimiz açısından çok çok faydalı olacak."

ntvmsnbc.com, 23.04.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.