Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Muhalefet: Sandık yolsuzluğu aklamaz

Muhalefet: Sandık yolsuzluğu aklamaz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın ‘balkon konuşması’ adı altında sivil toplum kuruluşları ve muhalefete yönelik suçlamalarına sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Hırsızlıklar, yolsuzluklar sandıkla aklanmaz.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarını önceki gece evinde takip etti. Dün öğle saatlerinde ise Genel Merkez’de kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Başbakan’ın balkon konuşmasını eleştirerek sözlerine başladı. Toplumda bu konuşmalarda ‘tartışmaların geride kaldığı, huzurlu ve barış içinde bir Türkiye vaat edildiği, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendiği’ şeklinde mesajlar verileceği beklentisi olduğuna ancak tam tersi bir açıklama yapıldığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, “Başbakanlık koltuğunda oturan zat, sonuçlar belli bir noktaya gelince yine bir balkon konuşması yaptı. Ancak açıkça demokrasi, hukuk, siyasi partiler ve sosyal grupları tehdit etti. Kimsin sen, demokrasiyi tehdit ediyorsun. Hiç alışkın olmadığımız bir tarzda, diktatöre özgü bir üslupla, açıkça demokrasi tehdit ediliyor. Hiç karşılaşmadığımız bir olay. 30 Mart öncesi neyse, 31 Mart’ta da aynı.” diye konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine hükümetin, ekonomide çıkmazlara girmemek için erken seçim kararı alabileceğini söyledi. Partisinin, Cemaat’le işbirliği yaptığı yöndeki iddianın ise AKP’nin uydurması olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi: 

Vatandaşı tehdit edemezsin:“Başbakanlık koltuğunda oturan zat, demokrasinin kurumlarını dizayn etmeye çalışıyor. Şunu asla unutmasın; CHP olduğu sürece bu ülkede hiçbir yurttaşı sen tehdit edemezsin. Senin tehdidin sana, yandaşlarına söker. Biz demokrasiyi sen tehdit edesin diye kurmadık bu ülkede. Oturacaksın; vatandaşı tehdit edeceksin, cadı avı başlatacaksın. Hani demokrasiden bahsediyordun, hani hukukun üstünlüğü vardı? Suçluluğu kendin ilan edip kendi mahkemende yargılayacaksın, mahkum edilmesini isteyeceksin, mahkum edeceksin, sonra da ‘bu ülkede demokrasi var’ diyeceksin. Bunu asla kabul etmeyiz.”

Muhalefeti dizayn edemezsin:“Cadı avı başlatacağını söylüyor. Medyaya, sivil topluma, belli kesimlere bir baskı ve cadı avı süreci başlatacağını söylüyor. Kim olursa olsun, kim haksızlığa uğrarsa uğrasın, CHP olarak onların yanında olacağız. Bu zat, muhalefeti de dizayn etmeye kalkıyor. Kimsin sen muhalefeti dizayn etmeye çalışıyorsun? Demokrasinin d’sini bile bilmiyor. Beyefendiye özgü bir muhalefet gerekiyor herhalde. Her dediğine ‘evet efendim’ diye bir muhalefet istiyor. Demokrasi, muhalefete tahammül etme rejimidir, bunu bilmesi lazım. ‘Nasıl olsa devleti, yargıyı medyayı dizayn ettim, şimdi sıra geldi muhalefete’. Senin gücün yetmez buna.”

Demokrasiye meydan okuyor: “Balkon konuşmasının bir başka özelliği, sıra sıra dizilmişler, İstanbul’daki parayı sıfırlayanlar. Ama Ankara’da öyle bir para yok tabii, varsa da biz bilmiyoruz. Kirli siyasetin içinde bulunanlar halka umut veren bir konuşma yapamazlar. Kur’an-ı Kerim’e açıkça hakaret eden insanlar da ordaydı. Acaba bu tabloyla birlikte bir balkon konuşmasını kaç kişi değerlendirebilecek? Balkon konuşmasında açıkça demokrasiye meydan okundu. ‘Demokrasi benim kafamdaki şekliyle şekillenir’ diye açıkça söyledi. Balkon konuşmasında helale de meydan okundu, ‘biz haramdan yanayız’ dediler.”

Daha fazla baskı uygulayacak: “Dünyanın hiçbir ülkesinde diktatörler kazanmamıştır. Ama kazandıklarını düşünürler. Türkiye kazanmıştır; süreç göreceksiniz farklı bir şekilde yürüyecektir. Bu mesajlar, önümüzdeki süreçte daha fazla baskının uygulanacağını gösteriyor. Medyaya, sivil topluma, partilere, her alana baskı uygulanacaktır. Ama şunu söylemek isterim ona, bu daha başlangıç. Eğer önünde boyun eğecek kişi arıyorsa, balkon konuşmasında yanında duran adamlara bak. Bize bakma, biz başımız dik yürürüz, kimseye de boyun eğmeyiz.”

Sonuna kadar mücadele edeceğiz: “Yandaşları, istifa edeceğim şeklinde haber yayıyorlar. İstifa edecek biri varsa, ülkeyi soyan adam. Ülkeyi soyana ‘istifa edecek mi?’ diye sorulmuyor da, halkın çıkarlarını savunan insana ‘istifa edecek’ deniyor. Geçiniz bunları. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kimse unutmasın. Bu daha başlangıç. Tamam, beklediğimiz oranda oy almadık, ben de biliyorum ama bir çizgimiz var yukarıya doğru. Adım adım yükseliyoruz. Halka daha fazla gideceğiz, gerçekleri daha fazla anlatacağız. Tüm yurttaşlarıma söylüyorum, 30 Mart’tan sonra Türkiye’de baskının artacağını hepiniz göreceksiniz. Biz yine özgürlükleri savunacağız, demokrasiyi savunacağız.”

Kesinlikle yargılanacaklar: “100’ü aşkın yerde miting yaptık. Elimden geleni yaptım, görevimi yaptım. Bundan sonra da milletin vicdanına sesleneceğim. Uyuyan vicdanları uyandırıncaya kadar. Onlara ısrarla, ‘senin inandığın kitaba hakaret eden birisi orada oturuyor. Devleti soyanın yanında oturuyor, hâlâ oyunu verecek misin?’ diye soracağım. Aile boyu kul hakkı yiyen biri hâlâ orda oturuyor. Balkon konuşmasında, devlete meydan okuyor. Sandıkla meşruiyet sağlayacağını sanıyor. Hırsızlık ve yolsuzluktan sandıkta aklanılmaz. Onlar kesinlikle yargılanacak.”

Zaman, 01.04.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.