Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Son gelişmeler Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını zora sokuyor

Son gelişmeler Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını zora sokuyor

İSTANBUL—Bir yıldan daha uzun bir süredir Türkiye'nin en çok bilinen siyasi sırrı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanarak görev süresini uzatma ihtirası içerisinde olması.

Ancak genişleyen yolsuzluk soruşturması, bulanıklaşan ekonomik görünüm ve 11 yıldır sahip olduğu gücün ardından popülaritesindeki düşüş nedeniyle artık parti içerisinden daha fazla yetkili ve gözlemci Erdoğan'ın bu planından vazgeçebileceğini söylüyor. Erdoğan şimdi sahip olduğu gücü devam ettirmek için başka bir yolu deniyor görünüyor: Partisinin üç dönem sınırını ıskartaya çıkarmak.

Bazı kişiler, uzun dönemler hizmet eden liderleri yıllarca eleştirdikten sonra bu tarz bir adımın Erdoğan'ın zayıflığının paradoksal bir sinyali olacağını belirtiyorlar. Böylesi bir hareket, ülkenin en popüler liderlerinden birisi olsa da Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kesin bir zafer elde edemeyeceğini düşündüğünün bir işareti olacaktır.

İstanbul'daki Kadir Has Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler bölümünde öğretim görevlisi olan Soli Özel konuyla ilgili yorumunda, "Bu değişiklik artan otoriterlikle alakalı değil, cumhurbaşkanlığı ümitlerinin zayıflaması, bütün bu olup bitenlerden ancak siyasi dokunulmazlıkla korunacak olması, onunla ilgili. Erdoğan genç, sağlıklı ve memleketi yönetmek istiyor. Bunu cumhurbaşkanı olarak yapmak istiyordu, böyle yapamayacaksa, başbakan olarak devam edecek…" dedi.

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üst düzey yetkilileri ise partinin dönem sınırı getiren kuralında şu an için bir değişiklik planı olmadığını söylüyor. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler geçen ay yaptığı açıklamada Erdoğan'ın partiyi yönettiği sürece bu kuralın değişmeyeceğini söylemişti.

Yine de son aylarda bazı AKP yöneticileri sınırın kaldırılması fikrini ortaya atıyor. Çarşamba günü Erdoğan açıklamasında bu kişilerin önünde durmayacağını söylemişti.

Ben, başbakan olarak kendi koyduğum bir şartı sanki makam, mevki meraklısı gibi kendi adıma böyle bir öneride bulunmam söz konusu olmaz. Ancak diğer arkadaşların, genel kurulun ne yapacağı, nasıl hareket edeceği, bu yönde başkalarından bir talep gelip gelmeyeceği konusunda da bir beyanatta ya da yorumda bulunamayacağım' değerlendirmesini yaptı.

AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen, "Yerel Medya ile Buluşma" programına katılan Başbakan "bir milletvekilinin en fazla üç dönem görev yapabileceği" kuralına ilişkin "Ben, başbakan olarak kendi koyduğum bir şartı sanki makam, mevki meraklısı gibi kendi adıma böyle bir öneride bulunmam söz konusu olmaz. Ancak diğer arkadaşların, genel kurulun ne yapacağı nasıl hareket edeceği, bu yönde başkalarından bir talep gelip gelmeyeceği konusunda da bir beyanatta ya da yorumda bulunamayacağım" değerlendirmesini bulundu.

Hükümet, başbakanı yolsuzluk soruşturması ile bağlantılıymış gibi gösteren bir dizi ses kayıtları ile sarsılırken Erdoğan'ın bu açıklamaları kendisinin siyasi sıkıntılarının bir yansıması gibi görünüyor. Erdoğan bir yanlış yaptığını kabul etmezken kasetlerin siyasi düşmanları tarafından uydurulmuş ses kayıtları olduğunu söylüyor. Ancak yolsuzluk soruşturması başbakanın Aralık ayında bazı bakanları görevinden almasına neden olmuştu.

Daha önce müttefiki olan din adamı Fethullah Gülen ile son zamanlarda siyasi bir mücadele veren Erdoğan, Gülen'i "paralel devlet" kurmakla suçluyor. Gülen ise suçlamaları reddediyor.

Yaşanan bu mücadele neticesinde Erdoğan'ın partisi hükümetin internet, yargı ve milli istihbarat teşkilatı üzerindeki gücünü artıracak yeni adımlar arttı.

Kritik seçim süreci öncesinde yaşanan siyasi belirsizlik ortamında Erdoğan'a olan destek Ocak ayında yüzde 39,4 ile son yedi yılın en düşük seviyesine geriledi. Ankara merkezli MetroPoll tarafından yapılan ankete göre bu destek Şubat ayında yüzde 43,5'e çıksa da 2012 sonundaki yüzde 59,1'lik desteğin oldukça altında.

Milletvekilleri ve analistler başbakan olarak görevine devam etme seçeneğinin Erdoğan'a siyasi krize uygun bir çözüm sunacağını belirtiyorlar.

AKP'nin Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Osman Can Perşembe günü yaptığı açıklamada, "Olağanüstü durum dolayısıyla, verilmiş olan [dönem sınırlaması ile ilgili] kararı yeniden değerlendirme zorunluluğu ortaya çıkmış olabilir. Sayın başbakan bu konuda ilkesini bozmuyor, ama parti bu konuda bir karar verirse ben beyan veremem deme noktasına geldi." dedi.

AKP'den bir başka milletvekili ise Erdoğan gibi 2015'te dönem süreleri dolacak olan milletvekilleri olduğundan dönem sınırının kaldırılması için gelecek herhangi bir tasarının parti içerisinde büyük destek göreceğini söyledi.

Şu an çoğu, Erdoğan yönetimi için bir referandum gibi görülen 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere hazırlanıyor.

Beklenmedik şekilde güçlü bir sonuç Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı yarışına devam etme kararına neden olabilir. Eğer böyle bir karar alırsa Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı bu mevkiye daha fazla güç veren ABD tarzı bir mevkiye dönüştürmeye çalışması bekleniyor. Bunun için ise parlamentoda partiler arası desteği gerektirecek anayasal değişikliğe ya da Türk halkının yarısından fazlasının evet demesi gereken bir referanduma ihtiyaç var.

Erdoğan, Türkiye'de daha çok resmi bir kurum olarak görülen cumhurbaşkanlığı yarışına katılıp katılmayacağı konusunda yorum yapmaktan kaçındı ancak analistler istekli bir başbakan ile bu kurumun daha proaktif olabileceği yorumunda bulunuyorlar. İkinci bir dönem daha Cumhurbaşkanı görevini devam ettirebilecek Abdullah Gül de henüz seçimlere katılıp katılmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Dönem sınırı ile ilgili tartışmalar, şartların bundan bir yıl önceki şartlara kıyasla ne kadar değiştiğini de gösteriyor. Bundan bir yıl önce aylar süren görüşmeler ardından Kürt isyancılar ile ateşkese varılmış bu da Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı ihtimalini güçlendirmişti. Mayıs 2013'te Başbakan ABD Başkanı Barack Obama'yı Beyaz Saray'da ziyaret etmiş ve Türkiye ikinci yatırım yapılabilir notunu almış bu da piyasaların rekor yüksek seviyelere çıkmasına neden olmuştu.

Kısa bir süre sonra ülke genelinde Erdoğan hükümetine karşı yapılan protestolar İslami köklerden gelen liderin reformist ve muhafazakar demokrat imajına zarar vermişti.

Lira, dolar karşısında yüzde 30 civarında değer kaybetti ve faiz oranları Mayıs ayından bu yana iki kattan daha çok arttı. Bu da ekonomistlerden 800 milyar dolarlık ekonominin yavaşlayacağı yönünde tahminlerin gelmesine neden olmuştu.

wsj.com.tr, 07.03.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.