Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > "Artık faiz silahını da devreye almak gerekiyor"

"Artık faiz silahını da devreye almak gerekiyor"
Türkiye’nin gözü dolarda… Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı şuan ‘Enflasyon Raporu 2014-I’ tanıtımı için bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ERdem Başçı geçmişteki faiz artırımı uygulamalarını da hatırlatarak "Tüm enstrümanları kullanabileceğimizden şüpheniz olmasın" dedi. Toplantının soru cevap kısmında Erdem Başçı "döviz satışı ile birlikte faiz silahını da devreye almak gerekiyor" diye konuştu. Toplantıya katılan basın mensuplarının bir kısmı salonun çok dolu olması nedeniyle ayakta kaldı.

İşte Erdem Başçı'nın konuşmasından satır başları:

Önümüzdeki dönemde küresel ekonomideki toparlanmaya dair riskler devam ediyor.

2013 yılının son çeyreğinde gıda enflasyonunun yüksek seyretmesi nedeniyle enflasyon beklentimizin üzerinde gerçekleşti.

Para politikasındaki temkinli duruşumuzu güçlendirdik.

Yakın dönemde Türkiye benzeri ülkelerden ayrıştı. Döviz kuru daha çok değer kaybetti. Döviz kurunda değer kayıplarının enflasyon üzerinde ek baskı oluşturma etkisi bulunuyor.

Ancak talep koşulları da aşağı yönlü baskı yapıyor.

Son dönemde yaşadığımız süreç para politikasının göreli olarak daha esnek bir yapıya sahip olunmasını gerekli kılıyor. Şu anda kısa vadeli faizler ile uzun vadeli faizler birbirine yakın seyrediyor.

Son dönemde piyasa faiz oranlarında artışa paralel olarak bankacılık fonlama maliyeti de arttı.

Risklerin artması hem kredi talebini gem de kredi arzını etkiliyor. Yüzde 15'e doğru kademeli olarak inen bir kredi büyümesi görüyoruz.

Ocak ayında reel kur endeksinin 100'ün hafif üzerinde olacağını tahmin ediyoruz.

Toplam talebin enflasyonu düşürücü yönde etkileyeceğini esas aldık.

2014 yılsonu gıda fiyat artış oranı varsayımımız yüzde 8 düzeyine çektik. Bunun enflasyona etkisi 0,3 puan yukarı yönlü oldu.

Son dönemde altın ticaretinde geçici oynaklığı dışladığımızda cari açıkta iyileşme eğilimi var.

İlk çeyrekte özel kesim talebinin gerileyeceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki dönemde ihracatta kısmi bir hızlanma bekliyoruz.

2014 ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 1.3 YUKARI ÇEKİLDİ
2014 sonunda enflasyonun yüzde 70 olasılıkla orta nokta yüzde 6.6 olmak üzere yüzde 5.2 ile yüzde 8 gerçekleşmesini tahmin ediyoruz.

2015 sonunda enflasyonun orta nokta yüzde 5 olmak üzere yüzde 3.1 ile yüzde 6.9 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

Orta vadede enflasyonun yüzde 5 seviyesinde istikrara kavuşmasını bekliyoruz.

2014 yılsonu enflasyon tahminimizi yüzde 1.3 puan yukarı yönlü güncelledik. Orta vadeli hedefimiz olan yüzde 5 enflasyona ulaşmak için elimizdeki tüm enstrümanları kullanabileceğimizden şüpheniz olmasın.

Ara PPK toplantısı yapmamızın amacı fiyatlama davranışındaki bozulmayı engelleyerek fiyat istikrarına yönelik adımları atmak olacak. Bu toplantıyı akşam yapmamızın nedeni bir PPK üyemizin yurtdışında olması.

SORU-CEVAP

Ne tür politika araçları kullanacaksınız? Bize göstermediğiniz araçlar var mı?

Belirsizlik durumda piyasalar en kötüyü fiyatlar ama biz kendimizden eminiz. MB kanunda verilmiş görevini bağımsız şekilde yürütüyor. Türkiye'de durum ABD ve Avrupa'dan farklı. Siyasetçiler Merkez Bankası'nın kararlarını eleştirilebiliyor. Türkiye'de böyle bir durum var. Bu Merkez Bankası'nın bağımsızlığını daha da güçlendirir. Türkiye'deki kültür açısından çok fazla sorun yok. Ancak uluslararası basında Türkiye çok konuşulur duruma geldi. MB'nin bağımsızlığı ile ilgili maalesef olumsuz bir algı çıktı. Uluslararası yatırımcılar arasından bu algı problemi yaşıyor. Merkez Bankası bağımsız şekilde ekonomik verilere bakarak geleceğe yönelik tahminlerde bulunarak kararını verir, bunun güvencesini veriyoruz.

Daha önce sert fiyat hareketleri olduğunda Merkez Bankası gerekli hamleleri yaptı. Kalıcı faiz artışını da geçici artışı da gerçekleştirdi. Bu enstrümanların belirli rolü var. 2006 türbülansında bunun ikisini birden yaparak ani ve sert değer kazancı yaratmıştı. Önemli bir sıkılaşmaya gitmiştik ve başarılı olmuştu. 2009 Lehman krizinde de bütün dünyada çok sert döviz kurları değer kaybı yaşandı. Merkez Bankası o zaman faiz indirdi. Yatırımcılardan ciddi şekilde eleştiri almıştık. Biz bu kararları enflasyon hedeflemesi için alıyoruz. Petrolde, emtiada çok sert düşüş yaşanmıştı.

Üçüncü örnek 2011'de Euro bölgesi borç kriziydi. Geçici ek parasal sıkılaştırmalar kullandık. Sadece likidite yönünde sıkılaştırmalar yaptık. Çünkü geçici nitelikte bir şoktu.  Avrupa Merkez Bankası'nın adımlarıyla durum normele döndükten sonra geçici politikamızı normale döndük.

Bu örnekler elimizdeki araçları gösteriyor. Akşamki toplantı için ipucu vermeyeyim. Akşamı bekleyelim.

Bu aşamada reel faizin ne olması gerekir?

Bu soruya cevap vermeyeyim. Bu Para Politikası Kurulu toplantısında tartışılması gereken bir sorudur. Küresel şartlara göre zaman içerisinde değişebilen bir durumdur. Tartışacağımız temel değişkenlerden biri budur.

Geçen hafta tanıttığınız ek parasal sıkılaştırma günlerinde yüzde 9 faiz oranını açıklayabilir misiniz?

Kalıcı bir şekilde ve yavaş şekilde politika faizini değiştirdiğiniz zaman getiri eğrisini yukarı doğru kaydırıyorsunuz. Bu sıkılaşma demektir. Geçici sıkılaşmanın iki etkeni olduğunu düşünüyoruz. Birincisi döviz kurunda stabilize edici etkisi var. Yerli paraya değer kazandırabiliyor. Bunu kalıcı faiz ile yapamazsınız. İkinci faydası krediler üzerinde. Kredi büyümesini yavaşlatıcı yönde etkisi var. M2 parasal arzı ve kredi büyümesi üzerinde yavaşlatması sözkonusu. O dönemde geçici sıkılaştırmanın faydalarını gördük. Belirsizliklerin yüksek olduğu dönemde likidite politikasının faydalı olduğunu düşünüyoruz.

Fonlamanın çok önemli kısmını yüzde 7,75'ten yapıyoruz. Pazartesi günü yüzde 9'dan fonlama yaptık. Bu ilk defa görülmüş oldu. Merkez Bankası'nın faizleri neyse o olur. Kotasyonları biz belirliyoruz. Geçici bir faiz artırımıdır. Bizim üstte bir limitimiz daha var. Geç likidite penceresinde yüzde 10,25'e kadar çıkabiliyoruz. Daha fazlası için bu pencerenin de yükseltilmesi gerekiyor. Bu oranları kurul toplantısında tartışacağız. Likidite sıkılaşmasından çok daha şeffaf bir yöntemdir.

Para Politikası'nı basitleştirip daha net mesajlar verecek misiniz? Özellikle Fed'in tahvil alımı azaltımına başladığı bu dönemde? Tek bir faiz oranı uygulayabilir misiniz örneğin?

Politika normalleşmesinden yatırımcıların anladığı 1  haftalık repo faizinin baz alınması. Normalleşme olarak tek faiz oranını da değerlendireceğiz. Ama önemli olan maliyettir. Gecelik ya da bir haftalık olması fark etmez.

Rezerv Opsiyon Mekanizması'nda değişikliğe gerek olduğunu düşünüyor musunuz?

Zorunlu karşılıklarda Aralık'taki toplantıda değişiklik öngörmemiştik. Döviz satışlarını anlatırken Merkez Bankası'ndan sistemin borçlanma ihtiyacı arttırdığını ve sıkılaştırma olduğunu söylemiştik. Orada yeteri kadar bir noktaya gelindiğinde başka araçlar da devreye girebilir. 

Ağustos ayında borç verme faizlerinin yüzde 6,5-7,5 arasında seyredeceği yönlendirmesini Aralık ayındaki iç siyasi gelişmelere kadar yaptık.

"FAİZ SİLAHI GEREKİR"

* 17 Aralık'a kadar döviz kurlarında 1.92 TL seviyesinden uzak değildik. Ancak yaşanan gelişmeler sonrası kur yükseldi. Ara PPK kurul toplantısını yaşadık. 2006 yılında iki ara toplantı yaptık. Erken harekete geçmenin faydalı olacağı durumlarında yapılıyor.

* Şimdiye kadar MB zor dönemlerde nasıl tedbirler aldıysa yine alacaktır. Şartlar çok hızlı değişiyor. Enflasyon beklentimizi gerçekleştireceğiz. 2 yıl yeterli bir süredir.

* MB Bağımsızlığında çok güzel bir model var. Bir kuruma yetki veriyorsanız, sorumluluk da vermelisiniz. Bağımsız kurumlar olarak kamuoyunun sürekli göz önündeyiz. Eleştiriler doğaldır. Enflasyon hedeften saparsa kanun maddesi var hükümete kamuoyuna açık mektubu yazıyoruz. Bu öğlen saat 2'de bu mektubu kamuoyuna paylaşacağız. Yeni Zelanda'da iki yıl arka arkaya hedef tutmazsa hükümet görevden alabilir maddesi var.

* Döviz satışları faizle desteklenirse daha etkili olabilir. Rezervlerin hızlı bir şekilde azalmasının başka olumsuz yan etkisi de olacaktır. Şu anda artık faiz silahını da devreye almak gerekiyor. Şubat ayında cari açıkta iyileşme ve faiz silahın kullanımıyla döviz satışları düşebilir.

* Tele konferansı tercih etmedik. Üyemizin ABD'den gelmesini bekledik.

Hürriyet, 28.01.2014 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.