Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Kur artışının enerjide Türkiye'ye maliyeti 2 milyar dolar

Kur artışının enerjide Türkiye'ye maliyeti 2 milyar dolar

17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve ardından yaşanan siyasi tartışmalarla ateşi yükselen dolar Türkiye'nin enerji maliyetleri yükseltiyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız, 2,27 seviyesinde dolar kurunun 107 dolarlık ham petrol fiyatının bir yıl sürmesi halinde enerjide Türkiye'ye 7 milyar dolarlık ek fatura çıkacağını söyledi. Yıldız, şu ana kadar kurdaki yükselişin Türkiye'ye 2 milyar dolarlık bir ekstra bir maliyet çıkardığını açıkladı.

TÜKETİCİYE NİSAN'A KADAR YANSIMAYACAK

İstanbul Sanayi Odasının "Türkiye'nin Enerji Görünümü ile Alternatif Çözümler ve Sanayimiz" konulu meclis toplantısından önce basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldız, su, rüzgar ve güneş gibi kaynakların jeotermal ile birlikte artırılmasını hedeflediklerini söyledi. Sudaki ucuz ve doğalgazdaki yüksek maliyeti dengelemeye çalıştıklarını aktaran Yıldız, "Şu anda direniyoruz işin açığı. Şubat ayında da zam yapmayacağımızı bir kez daha burada tekrar ediyorum. Elektrikte de zaten üçer aylık dönemlerde değerlendirildiği için, ocak, şubat ve mart aylarında zam yapmayacağımızı söylemiştik" dedi.

Paritenin düşmesinin bir çok açıdan doğru olacağını bildiren Yıldız, 2,27 civarındaki seviyelerin paritenin gerçek yeri olmadığını kaydetti.

Paritenin bu seviyeye ulaşmasının sebebini siyasi nedenlere bağlayan Yıldız, "Gerekçesi siyasi olan bir olgunun, sonuçları da aynı şekilde siyasi o gerekçeler ortadan kaldırarak, yani Türkiye'nin istikrarını istediğimiz noktaya ulaştırarak sağlayabiliriz. Ekonomik olmaktan daha ziyade, sonuçları ekonomik ama sebepleri siyasi bir konudan bahsediyoruz. İnşallah bunlar yerli yerine, rayına oturacaktır" ifadelerini kullandı.

Yıldız, kurdaki artışın maliyetlere yansımasına ilişkin gelen bir soruya, "Yalnızca bir yıl sürmesi halinde, bu paritelerle ve bu petrol fiyatları ile beraber, yani 107 dolarlık ham petrol ve 2,27'lik dolar paritesiyle, yaklaşık 7 milyar dolarlık bir maliyet artışından bahsediyoruz. Şu anki maliyetlerimiz yaklaşık 2 milyar dolar civarında artmış durumda ama bütün bunları kendi içinde absorbe etmeye çalışıyoruz" şeklinde yanıt verdi.

PETROL AKIŞI SÜRÜYOR

Bakan Yıldız, Kuzey Irak'ta üretilen petrolün sözleşmeler ve Bağdat'taki anlaşmalar gereği Irak'ın tamamına ait bir petrol olduğunu söyledi.

Söz konusu petrolün Türkiye'nin petrolü olmadığını anlatan Yıldız, "Onlar ürettiği kadar biz taşırız. İster Irak'ın kuzeyinden gelsin, isterse güneyinden, Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından gelen her petrol Irak'ın petrolüdür. O yüzden değerli kardeşlerimiz kendi aralarında, Bağdat ve Erbil olarak tahmin ediyoruz mutlaka anlaşacaklardır. Bir uzlaşı içerisinde bulunacaklardır. Yokluğu paylaşmak yerine, varlığı paylaşacaklardır. Ben buna inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Yıldız, Irak Kürt yönetiminin daha önce internet sitesinden duyurduğu Ceyhan'da depolanmaya başlanan petrolün ocak ayının sonunda ihraç edip etmeyecekleri yönündeki bir soru üzerine ise şunları söyledi:

"Top Türkiye'de değildir. Şu anda Bağdat ile Erbil arasında bir komite kurulmuştur, top onlardadır. Bu komite zannediyorum 2-3 seans yapacak, karşılıklı görüşmelerde bulunacaklar. Bu arada farklı açıklamalar oldu biliyorsunuz. Bağdat hükümeti, Merkezi Irak hükümeti buradaki petrolün 400 bin varile varıncaya kadar Kuzey Irak'ın genel bütçeden mahsup edilmek kaydıyla payının olduğunu ve bunun Türkiye üzerinden sevk edilebileceğini söyledi. Daha sonra sevk edilemeyeceğini söyledi. Biz, bunların tam oturmasını bekliyoruz. Bu söylemler, bir noktaya varacaktır. Kendi aralarında mutlaka bir uzlaşı noktası oluşacaktır. Irak'ın normalleşmesine konulan katkıdır. Türkiye, komşuluk ve dosthane, kardeşhane tavrını aynı şekilde muhafaza edecektir."

İran'a yönelik yaptırımların gevşetilmesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yıldız, P5+1 toplantılarından sonra İran'ın gerek bölgesinde gerekse dünyadaki normalleşme sürecinin başlatıldığını ifade etti.

Yıldız, bu gelişmelerden en fazla olumlu etkilenecek ülkelerden birinin Türkiye olduğuna işaret ederek, "Çünkü hem komşudur, hem kardeş ve dost ülkedir, hem de petrolde ticareti bulunmaktadır. Bizim 2013 yılı içerisinde yalnızca İran'dan aldığımız doğalgaz ve petrolün miktarı 7,6 milyar dolardır. Bu çok ciddi bir rakam. 3,1 milyar doları petrol ve 4,5 milyar doları da doğalgazdır. O yüzden biz İran'la bütün makul ölçüler içerisinde, hukuki zemin içerisinde ve bütün yaptığımız resmi işlemlerle beraber, ki tamamı böyledir, İran'la olan ticaretimizi peyderpey daha olumlu noktalara taşımak istiyoruz" şeklinde konuştu.

Bakan Yıldız, petrol akışının şu anda devam ettiğini belirterek, "Bağdat'tan petrol akarsa, dünya pazarlarına sunulursa mutlaka bunun muhasebeleşmesine, resmileşmesine, miktarına, paralandırılmasına, bankalardaki hesaplarına varıncaya kadar, Bağdat yönetiminin tayin ettiği bir kişi bu işlemlerin hemen yanı başında bulunacak. Biz bunu her zaman söylüyoruz, bu gizli saklı bir iş olmadığı gibi, tam tersi şeffaf açık ve bütün dünya kamuoyuna sunulacak bir iştir" diye konuştu.

Günlük petrol akışının Kuzey Irak'tan yapılan üretime bağlı olarak değiştiğini dile getiren Yıldız, 180-200 bin varile kadar depolama kapasitesi olduğunu ve bunun henüz dolmadığını ifade etti.

Yıldız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanlığına atama yapılıp yapılmayacağı ile ilgili bir soruya da, "Sanıyorum önümüzdeki hafta olur" yanıtını verdi.

wsj.com.tr, 22.01.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.