Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Savcı benim iznim olmadan TIR’a müdahale edemez'

Erdoğan: "Benim iznim olmadan müdahale edemez"
Başbakan Erdoğan Adana'da TIR'ların aranmasıyla ilgili konuştu, "Savcı benim iznim, Adalet Bakanlığı'nın haberi olmadan böyle bir müdahalenin içine giremez" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel ziyareti öncesi Ankara Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Adana'da MİT'e ait TIR'ların aranmasıyla ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi.

Başbakan şunları kaydetti:

"Savcı, benim iznim, Adalet Bakanlığının haberi olmadan böyle bir müdahalenin içine giremez. Milli İstihbarat Teşkilatının ne getirip ne götürdüğüne bakamaz. Bu, bu paralel yapılanmanın diğer bir versiyonudur. Kısa bir zaman önce atılan adımın devamıdır."

"Ne yazık ki burada jandarmamız da kullanılmıştır" diyen Erdoğan, "Burada, gerek bu savcıyla gerekse jandarmayla ilgili, komuta kademesini kastediyorum, hepsiyle hukuki süreç başlatılmıştır. Gereği de bunlarla ilgili yapılacaktır" şeklinde konuştu.

Başbakan'ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:

Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

- "Türkiye'de özellikle yolsuzluklarla kararlı şekilde mücadele eden bir iktidarca yargıya değil yargı içindeki örgütlenmeye müdahale edildiğini muhataplarımıza açık ve net şekilde delilleriyle ortaya koyacağız"

"(HSYK ile ilgili düzenleme) Sayın Cumhurbaşkanına 'Anayasa değişikliğini yapmaya varız' diyeceksin, dışarı çıkacaksın 'Biz yokuz' diyeceksin. CHP'nin bu ülkede yasama organında da yürütme organının çalışmalarında da hiçbir zaman ülkemize, demokrasisine katkı sağlayacak bir adımı bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmaz"

"HSYK" sorusu

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören teklifle ilgili bir soruya Başbakan Erdoğan şu yanıtı verdi:

 "Sayın Cumhurbaşkanımız ortaya bir iyi niyet koydu. Biz ana muhalefet ve diğerleriyle bu tür işlerin yapılamayacağını biliyorduk, biliyoruz. Ve ben Sayın Cumhurbaşkanımıza ifade de ettim. Bakın dedim şu anda yeni Anayasayla ilgili çalışmada, 60 maddede mutabakat var. Bu mutabık olanları gelin çıkaralım diyoruz yanaşmıyorlar. HSYK ile ilgili de belli bir noktaya gelinmiş. Oturup konuşularak burada mutabık kalınsın bunu da yapalım. Bizden yana, ben Cumhurbaşkanımıza onu söyledim.

Anayasa değişikliğinde bu konuyla ilgili en ufak bir terslik olmaz. Arkadaşlarımı ben görevlendiriyorum, yarın ana muhalefetten de diğerlerinden de randevu alacaklar ve ziyarete gidecekler. Arkadaşlarım CHP'yi de MHP'yi de BDP'yi de ziyaret ettiler. CHP'de bir çay içebildiler, MHP'de bir çay bile içemediler. Ardından BDP'yi ziyaret ettiler. Maalesef üçünden de herhangi bir olumlu cevap alamadılar. Ve bu arada, komisyon çalışmaları esnasında biliyorsunuz, itiraz ettikleri konularda da gerekli değişiklikleri komisyonda yaptılar. Bunların ötesinde de herhangi bir değişiklik söz konusu olursa, bunları da genel kurulda yapabileceğimizi de deklare ettik. Buna da açığız. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı'na evet biz anayasa değişikliğini yapmaya varız diyeceksin, dışarda yokuz diyeceksin. Sonra da kalkıp AK Parti ile ilgili olarak anayasa değişikliğini yapamayız diyeceksiniz.

CHP'nin bu ülkede yasama organında da yürütme organında da hiçbir zaman ülkemize katkı sağlayacak bir adımı bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmaz. Çok açık net bunu söylüyorum. İşte nasıl komisyonda kavga gürültü patırtı çıkarttıysalar, herhalde şimdi Genel Kurul'da bunu ne kadar engellersek zaman kazanacağız diyecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar biz şu anda çıktığımız yolda, biz HSYK ile ilgili yasal düzenlemeyle ilgili attığımız adımı devam ettireceğiz. Çarşamba gününden itibaren bu devam edecektir. Arkadaşlarımız Parlamento'dan çıkaracaklar. Ondan sonrası bu Cumhurbaşkanı'nın takdiri. Sonraki süreci takip edeceğiz."

Cilvegözü'nün karşısındaki patlama

Cilvegözü Sınır Kapısı'nın karşısında patlamanın sorulması üzerine ise Erdoğan, "Bunun Cenevre ile filan alakası yok. Orada her gün bu olaylar devam edecek. Cenevre 1'in İran tarafından kabul edilip edilmemesi söz konusu. BM'nin İran'ı daveti söz konusu. Fakat ABD'nin olumsuz yaklaşımı söz konusu. Babel Hava'daki olayların bununla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Temenni ederiz ki Cenevre 2 Suriye için hayırlara vesile olur" şeklinde konuştu.

Dolar ve Euro'daki yükseliş

Dolar ve Euro'daki yükseliş konusunda da Başbakan Erdoğan, "Biliyorsunuz Başbakan Yardımcım süreçle ilgili düşüncelerini anlatıyor. Tabi olay 17 Aralık'a bağlanırsa bu yanlış olur. ABD'de FED'in yaptığı girişimler var. Ülkemizde bu olayı süreklilik arz edecek bir olay olarak görmüyorum. Şu anda Türkiye'den para çıkışı sıkıntı verecek konumda değil. Şu anda gerek Başbakan Yardımcımın dün akşam yapmış olduğu konferansta attığı bir adım var, yine Maliye Bakanımın şu anda Londra, ABD seyahatiyle oralardaki çevrelerle yapacakları görüşmeler var. Bu çalışmalarla olay çok daha farklı bir havaya girecektir. Bizim bu seyahatimiz, bizim atacağımız başka adımlar var. Bu adımlarla birlikte yine normale dönecektir diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

cnnturk.com, 20.01.2014

Erdoğan Brüksel'e hareketinden önce konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Brüksel’e hareketinden önce havalimanından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

AB ile müzakere sürecindeki üç yıllık durgunluktan sonra yeni bir faslın müzakere açılması geliyor. Yine Aralık ayında vatandaşlarımıza vize muafiyeti sağlanmasına yönelik diyalog başlatıldı. Ziyaretimin bütün bu önemli gelişmelerin hemen akabinde gerçekleşiyor olması önem arz ediyor.

Yapacağımız görüşmelerde Türkiye AB ilişkilerinin yanı sıra güncel bölgesel gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunacağız. Bu vesileyle, 2014 yılı ülkemiz ile Belçika arasında imzalanan, Türk işçilerin istihdamı anlaşmasının 50’nci yılı olması vesilesiyle önem taşıyor.

Ayrıca Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin etkinliğe de iştirak edeceğim.

Burada şu hususu özellikle vurgulamak isterim. 17 Aralık girişimi bir algı operasyonu ile birlikte sürdürülmek istendi. Türkiye içinde tutmadı. Bu operasyonu hazırlayanların, başta Avrupa olmak üzere etki altına almaya çalıştığını görüyoruz.

"BRÜKSEL'DE YAŞANANLARI ANLATACAĞIZ"

İnternette sosyal medyada yapılan kampanyalarla, lobilerin çirkin girişimleriyle, Avrupa ve dünyada olduğundan farklı bir fotoğrafın verilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bazı odakların ihanet derecesinde, kendi ülkelerini kötülemek için yurt dışında propaganda yaptıklarını gözlemliyoruz. Brüksel ziyaretimiz, Türkiye’de yaşananları anlatmamıza fırsat verecektir.

Bu ihanet şebekelerinin oyunları da bozulacaktır. Yolsuzluklarla mücadele eden iktidarın, yargıya değil yargı içindeki örgütlere müdahale edildiğini açıkça delilleriyle ortaya koyacağız. Brüksel’le başlayan temaslarımız devam edecektir. Önümüzdeki günlerde Fransa Cumhurbaşkanı ülkemizi ziyaret edecek. Ardından benim bir Almanya ziyaretim var.

Yeni oluşan hükümeti hem tebrik, hem de ikili ilişkilerimizi değerlendirme fırsatımız olacak. Sayın Cumhurbaşkanımız İtalya’da temaslarda buluşacak. Bu yoğun trafik yıl boyunca devam edecek.

Prangalarını özellikle geride bırakan Türkiye 2014 ve sonrasında daha kararlı ve cesur şekilde reformlarını sürdürecektir. Ziyaretimiz ülkemiz için hayırlara vesile olacaktır. Geniş bir bakanlar kurulu heyetiyle bu ziyareti gerçekleştiriyoruz. Teknokrat, bürokrat arkadaşlarımızla orada geniş bir çalışma atmosferi oluşacaktır.

SORU CEVAP

'26. MADDEYİ AÇIP OKUSUN'

Adana’da MİT’e ait olduğu sonradan ortaya çıkan TIR’larla ilgili bugün farklı şeyler ortaya atıldı. Mühimmat taşıdığı iddiasıyla ilgili görüşler var. CHP genel başkanı, MİT’i silah kaçakçılığı yapmakla suçladı. Siz neler söyleyeceksiniz? O TIR’lar neler taşıyor?

 

 

İŞTE 26. MADDE

 

 

DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNU Kanun Numarası : 2937 Kabul Tarihi : 1/11/1983 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 3/11/1983 Sayı : 18210 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 830 Soruşturma izni (1) Madde 26 – (Değişik: 17/2/2012-6278/1 md.)

MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.

 

 

Bir defa bu ifadeyi kullanan kişi bu ülkenin bir muhalefeti olamaz. Dünyada milli istihbarat teşkilatları ne gibi görevler yapar bunlar bellidir. Ana muhalefetin genel müdürü MİT’in görev alanlarını bilmeyecek kadar bulunduğu makamdan uzaktır. Tavsiye diyorum 26’nci maddeyi açsın okusun. Bir defa savcı benim iznim olmadan kalkıp böyle bir müdahalenin içine giremez. Ve MİT’in ne getirip ne götürdüğüne bakamaz. Bu paralel yapılanmanın işte diğer bir versiyonudur.

Daha kısa bir zaman önce atılan adımın bir başka devamıdır. Ne yazık ki burada jandarmamız da kullanılmıştır. Tabi burada gerek bu savcıyla ilgili, gerekse jandarmayla ilgili, komuta kademesini kast ediyorum, hepsiyle hukuki süreç başlatılmıştır. Gereği de bunlarla ilgili yapılacaktır.

Kendi istihbarat teşkilatını dünyaya bu şekilde lanse eden bir insanın vatanseverliğinden ben şüphe ediyorum. başka bir şeyde söylemeye gerek yok.

ŞİKE KARARININ ZAMANLAMASI ANLAMLI

Yargıtay’ın şike davası sonuçlandı. Aziz Yıldırım’ın da cezası onandı. Hem başkanlığı düşecek, hem de cezaevine girmesi söz konusu. Bugün de bir düzeltme karar verilmesi istendi. Siz Yargıtay’ın şike kararlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zamanlaması itibariyle ben anlamlı buluyorum. Niye bugüne kadar böyle bir karar açıklanmadı? Seçimin arifesinde niçin böyle bir karar açıklanır? Bunu 30 Mart sonrasında da yapabilirdin. Bütün bunlar zihin bulandırmaktan başka bir şey değil. şu ana kadar yargıdaki o paralel yapı ince hesaplar suretiyle böyle bir adım attıklarına inanıyorum. Burada da hukuki süreç tamamen bitmemiştir. Devamında ne olur ne gelir ne gider onu bilemem. Sadece zamanlamasının anlamlı olduğunu ifade etmek istiyorum.

BÖCEK RAPORU BRÜKSEL DÖNÜŞÜ SUNULACAK

Çalışma ofislerinizde bulunan böceklerle alakalı size bir rapor sunulacaktı. Sunuldu mu?

Dönüşümde bana sunacaklar.

‘YÜZDE 17 ANAYASAL HAKLARI VAR’

Kuzey Irak’tan Türkiye’ye petrol akışına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Kürt bölgesiyle biz anlaştık, izin vermeden akış olmayacak değerlendirmesi var. Bu konuda bilgi verebilir misiniz? Maliki’nin Türkiye’ye gelmesi söz konusuydu. Sizin ziyaretinizi etkileyecek mi?

Tabi şu anda Irak Başbakanı’nın ziyareti söz konusuydu. Sıra onlarda. Fakat petrol akışıyla ilgili şu anda herhangi bir şey söz konusu değil. Zaten başladı. Bu konuyla ilgili olarak ben Kuzey Irak yerel yönetimiyle ilgili yetkililerle, Sayın Barzani ile yaptığım görüşmeyi konuşabilirim. Diğerlerini konuşmamın bir anlamı yok. Burada biz kendileriyle ne konuştuysak, görüştüysek onun devamı istikametinde sürecin devam ettiğini biliyorum. Şu ana kadar olumsuz bize Kuzey’den gelen herhangi bir şey yok. Yüzde 17 anayasal hakları var, bu haklarını Türkiye üzerinden paylaşmak istiyorlar, olayın aslı budur. Bunun dışında olanlar sadece bana göre lafı güzaftır.

‘EN UFAK BİR TERSLİK OLMAZ’

Yarın HSYK düzenlemesi gelecek. Hem Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı’ndan anayasa yapılabilir açıklamalar geldi. Söz konusu teklifte değişiklik söz konusu olabilir mi? Teklifin çekilmesi söz konusu olabilir mi?

Sayın Cumhurbaşkanımız ortaya bir iyi niyet koydu. Biz ana muhalefet ve diğerleriyle bu tür işlerin yapılamayacağını biliyorduk, biliyoruz. Ve ben Sayın Cumhurbaşkanımıza ifade de ettim. Bakın dedim şu anda yeni anayasayla ilgili çalışmada, 60 maddede mutabakat var. Bu mutabık olanları gelin çıkaralım diyoruz yanaşmıyorlar. HSYK ile ilgili de belli bir noktaya gelinmiş. Oturup konuşularak burada mutabık kalınsın bunu da yapalım. Bizden yana, ben cumhurbaşkanımıza onu söyledim. Anayasa değişikliğinde bu konuyla ilgili en ufak bir terslik olmaz. Arkadaşlarımı ben görevlendiriyorum, yarın ana muhalefetten de diğerlerinden de randevu alacaklar ve ziyarete gidecekler.

Arkadaşlarım CHP’yi de MHP’yi de BDP’yi de ziyaret ettiler. CHP’de bir çay içebildiler, MHP’de bir çay bile içemediler. Ardından BDP’yi ziyaret ettiler. Maalesef üçünden de herhangi bir olumlu cevap alamadılar. Ve bu arada, komisyon çalışmaları esnasında biliyorsunuz, itiraz ettikleri konularda da gerekli değişiklikleri komisyonda yaptılar. Bunların ötesinde de herhangi bir değişiklik söz konusu olursa, bunları da genel kurulda yapabileceğimizi de deklare ettik. Buna da açığız.

Şimdi sayın cumhurbaşkanına evet biz anayasa değişikliğini yapmaya varız diyeceksin, dışarda yokuz diyeceksin. Sonra da kalkıp AK Parti ile ilgili olarak anayasa değişikliğini yapamayız diyeceksiniz. CHP’nin bu ülkede yasama organında da yürütme organında da hiçbir zaman ülkemize katkı sağlayacak bir adımı bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmaz. Çok açık net bunu söylüyorum.

İşte nasıl komisyonda kavga gürültü patırtı çıkarttıysalar, herhalde şimdi genel kurulda bunu ne kadar engellersek zaman kazanacağız diyecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar biz şu anda çıktığımız yolda, biz HSYK ile ilgili yasal düzenlemeyle ilgili attığımız adımı devam ettireceğiz. Çarşamba gününden itibaren bu devam edecektir. Arkadaşlarımız parlamentodan çıkaracaklar. Ondan sonrası bu cumhurbaşkanının takdiri. Gelişmeleri de bizler izleyeceğiz

SINIRDA BOMBALI SALDIRI

Cilvegözü sınır kapısının karşısında patlama meydana gelmişti. Çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti, yaralı vardı. Cenevre öncesi bu saldırıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunun Cenevre’yle filan alakası yok. Orada her gün bu olaylar devam edecek. Cenevre 1’in İran tarafından kabul edilip edilmemesi söz konusu. BM’nin İran’ı daveti söz konusu. Fakat ABD’nin olumsuz yaklaşımı söz konusu. Babel Hava’daki olayların bununla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Temenni ederiz ki Cenevre 2 Suriye için hayırlara vesile olur.

‘DÖVİZ NORMALE DÖNECEK’

Dolar ve Euro yükselişini neye bağlıyorsunuz?

Biliyorsunuz başbakan yardımcım süreçle ilgili düşüncelerini anlatıyor. Tabi olay 17 Aralık’a bağlanırsa bu yanlış olur. ABD’de FED’in yaptığı girişimler var. ülkemizde bu olayı süreklilik arz edecek bir olay olarak görmüyorum. Şu anda Türkiye’den para çıkışı sıkıntı verecek konumda değil. Şu anda gerek başbakan yardımcımın dün akşam yapmış olduğu konferansta attığı bir adım var, yine Maliye Bakanımın şu anda Londra ABD seyahatiyle oralardaki çevrelerle yapacakları görüşmeler var. Bu çalışmalarla olay çok daha farklı bir havaya girecektir. Bizim bu seyahatimiz, bizim atacağımız başka adımlar var. Bu adımlarla birlikte yine normale dönecektir diye düşünüyorum.

Hukukçulardan Erdoğan’a 26. Madde tepkisi

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’ye silah taşıyan TIR’da savcılık kararıyla arama yapılmasını eleştirmesine hukukçular tepki gösterdi. Hukukçular MİT’in yabancı bir ülkeye silah taşıma gibi bir görevi bulunmadığını belirtti. Aynı hukukçular MİT yasası 26. Maddesinin teşkilat mensuplarının görev suçunu düzenleyen bir madde olduğuna dikkat çekti. Hukukçuların görüşleri özetle şöyle:
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk: MİT’in silah sevkiyatında bulunma yetkisi yoktur. MİT kanunda teşkilat mensuplarının hangi görevleri ifade edeceği net olarak ifade edilmiştir. MİT mensuplarının yabancı ülkelere silah taşımak gibi bir görevi yoktur. MİT’in amacı istihbarat toplamaktır. Söz edilen 26. Maddenin amacı MİT mensuplarının soruşturması halinde Başbakan’ın iznini öngören bir düzenlemedir. Bir ihbar yapıldığı takdirde, savcı arama yapmak zorundadır. Savcı bir suç unsuruna rastladığı zaman kişiler hakkında soruşturma açacaksa o zaman MİT yasasına dikkat etmesi lazım. Başka ülkelerin içişlerini müdahale etme, silah taşıma gibi bir görevi kesinlikle yoktur.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Aslan: Söz konusu madde teşkilat mensupları hakkında bir soruşturma açılması halinde Başbakanın izninin alınmasını düzenleyen bir maddedir. Ancak Adana’da meydana gelen olayda savcılık arama yapması için Başbakanın iznini alması gerekmez. MİT kanunu 26. Maddesi teşkilat görevlilerin görevini ifade ederken, işledikleri görev suçuyla ilgilidir. MİT’in Suriye’deki çetelere silah taşımak gibi lojistik destek sağlamak bir görevi yoktur. Bu suç tanımlanan 26. Madde tanımlanan suça girmez. MİT’in yaptığı aynı zamanda uluslar arası hukuka da aykırıdır. Komşuluk hukukuna da aykırıdır. İki keredir suçüstü yakalanmaktadır. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Başbakanın ifadeleri tamamen olayın üstünü kapatmaya ve baskın çıkmaya yöneliktir.

Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu: Yapılan bir ihbar nedeniyle savcıların arama yapmaması düşünülemez. Arama işlemlerinin izne tabi tutulduğunu  düşünmek, soruşturmalara müdahale niteliği taşır. Dolayısıyla savcı yapacağı arama ve soruşturma işlemlerinin sonunda, konunun MİT yasası 26. Maddesi kapsamında kaldığından izin istenmesi yoluna gider. Arama için izni konusunda bir düzenleme yoktur. Arama kişiye bağlı olmaksızın bir iddiaya ortaya koymak, o iddiayı kimle bağlantılı olduğunu belirlemeye yöneliktir. O iddianın kapsamında MİT yasası kapsamında olanlarda olabilir. Onun için arama işlemlerin engellenmesi yargıya müdahaledir. MİT Kanunu 26. Maddesi teşkilat mensupları hakkında bir soruşturma açılması halinde Başbakanın iznine başvurmayı düzenleyen bir maddedir. Ancak kesin olarak MİT ile bağlantılı olduğunu ortaya konulmayan olaylarda olayı, her yönüyle araştırmak adli merciler tarafından yapılacak işlemler konusunda Başbakanlık iznine ihtiyaç yoktur. Aramalar sonrasında MİT yasası kapsamında kalacak kişilerle ile ilgili bir boyut ortaya çıkarsa o kişilerle ilgili soruşturma Başbakanın iznine tabi tutulacaktır. Peşinen ön yargı ile hareket edilip adli mercilerin engellenmesi kısıtlanması aramanın da izne tabi tutulması düşünülemez.
 

Hürriyet, 20.01.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.