Gündem

Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını azaltma politikasından en çok etkileneceği iddia edilen ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu “kırılgan beşli”nin, sekiz ülkeye çıktığı belirtildi. En fazla kırılganlığa sahip ülke Türkiye oldu.

Financial Times (FT) gazetesinin, finans uzmanlarına ve raporlara dayanarak verdiği analizde, Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika’dan oluşan “kırılgan beşli”ye Şili, Macaristan ve Polonya’nın da eklendiğini, böylelikle “Kırılgan Sekizli”yi oluşturdukları kaydedildi.
Merkez bankalarının sıkılaşmaya gitmesiyle yatırımcıların bu ülkeleri riskli sınıfta değerlendirebileceğine ilişkin yorumlara yer verilen yazıda, sermayenin bu ülkelere girmekten vazgeçmesi ve mevcut yabancı sermayenin de çıkış eğilimine geçmesinin, bu ekonomileri daha da kırılgan yaptığına dikkat çekildi.

Yüzde 80’lik şok düşüş!
Bu ülkelerin kısa vadeli dış borçlarını ödeme kabiliyetleri konusunda ciddi riskler bulunduğunu, bunun da dış sermaye hareketlerine bağlı olduğunu yazan gazete, Dünya Bankası’nın, gelişmekte olan ülkelere yatırımcı girişlerinin yakın zamanda yüzde 80 varan azalmalar yaşayabileceğine ilişkin uyarıları da hatırlatıldı.

Güçlü şirketlerimiz var
Dış borçlarını mevcut rezervleriyle karşılayabilme güçleri açısından Türkiye’nin, en kırılgan olarak gösterildiği yazıda, Türkiye’nin rezervinin, borcunun 0.9 katı olduğu, dolayısıyla finansal akışın azalması durumunda rezervlerinin bir yıl boyunca dış borçlarını karşılamasının mümkün olduğu vurgulandı.
Kırılganlığın, döviz rezervini, dış borçları ve cari işlem açıklarının toplamıyla karşılaştıran brüt dış finansman ihtiyacıyla değerlendirildiğinin altını çizen FT, Güney Afrika, Şili, Hindistan ve Endonezya’nın da bir yıl ve daha fazla süre dayanacak rezervi bulunduğunu, bununla birlikte söz konusu ülkelerin rezervlerinin borca oranının daha yüksek olduğunu vurguladı. Macaristan ve Polonya’nın rezervlerinin borçlarını karşılama süresinin ise iki yıldan daha fazla olduğu kaydedildi.
Bunun yanında uzmanlar, dış borçların büyük bölümünün, Türkiye’deki güçlü şirketlerce alındığını, bu anlamda Türkiye’nin dış borç ödeme konusunda daha az zorlanacağını da belirtiyor.

Milliyet, 17.01.2014