Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > AK Parti “Zarar 105 milyar lira” dedi ama…

AK Parti “Zarar 105 milyar lira” dedi ama…

AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığının "17 Aralık" raporunda, 17 Aralık'ta yapılan İstanbul merkezli operasyonun Türkiye'ye maliyetinin 104,86 milyar lira olduğu belirtildi. Uzmanlar ise raporda dış ekonomik konjonktürdeki değişimlerin ve ekonomi politikalarındaki hataların göz ardı edildiğini söyledi.

Ak Parti Ekonomi İşleri Başkanlığının AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulunun 30 Aralık’ta yaptığı toplantıda sunduğu "17 Aralık" raporunda, 17 Aralık'ta yapılan İstanbul merkezli operasyonun Türkiye'ye maliyetinin 104,86 milyar lira olduğu kaydedildi.

Raporun sonuç kısmında faiz oranlarında yaşanan gelişmeler nedeniyle devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stoğunun cari değerinin 4,56 milyar TL değiştiği, kısa vadeli dış borç stoğunun 15,1 milyar TL arttığı, Borsa İstanbul açısından ise hisse senetlerinin piyasa değerinin 76,7 milyar TL azaldığı vurgulandı. Yaşanan gelişmelerle birlikte 165 milyar dolar olan reel kesimin yabancı para pozisyon açığının kur etkisi aracılığıyla 8,5 milyar TL artış yaşadığı belirtilirken, doğalgaz ve petrol ürünlerinin fiyatlarını artırması gibi etkilerle, enflasyonda da bir artış yaratması kaçınılmaz olacağı kaydedildi.

Raporda, "17 Aralık operasyonunun faiz döviz ve borsa zararlarının toplamının 96,36 milyar lira olduğu, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığı nedeniyle maruz kaldığı 8,5 milyar lira da eklendiğinde toplam zararın 104,86 milyar lira olduğu anlaşılmaktadır" değerlendirmesi yer aldı.

"MALİYET HESABI ÇIKARMAK DOĞRU BİR DURUŞ DEĞİL"
AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığının raporunda ulaştığı sonuçları değerlendiren Ekonomist Uğur Gürses hükümetin siyaseten her zor duruma düştüğünde maliyet hesabı çıkarması doğru bir duruş olmadığını belirtti. Uğur Gürses "Bu, hem dış ekonomik konjonktürdeki değişimden haberi olmadığını, hem de mevcut ekonomik kırılganlıkların kendi ekonomi politikasındaki hatalardan olduğunun farkında olmadığını düşündürüyor. Madem kur, faiz ve borsa siyasal krizlerden etkileniyor; bu etkilenmenin temeline bakmak gerekir; o da şimdiye değin yürütülen ekonomi politikasının yapısal zayıflıklar yarattığı, zamanında ve yeterince önlem alınmamış olmasıdır” diye konuştu.

"ABARTILI ZARAR RAKAMININ SEBEBİ KÖTÜ YÖNETİM”
Raporun ulaştığı rakamları değerlendiren Hürriyet Gazetesi Yazarı Erdal Sağlam "hükümete yakın olduğu bilinen yorumcular, “17 aralık operasyonu” adını verdikleri yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, olayın içeriğini boşaltıp, sadece ekonomide yarattığı zarar olarak göstermeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de abartılı hesaplamalar yapıyorlar. Son olarak AKP yönetiminin 105 milyar liraya varan bir zarar hesabı çıkardığı görüldü" dedi.
Erdal Sağlam küresel ekonomideki gelişmeler nedeniyle zaten oluşacak olan zararın da operasyona bağlandığını gözlediğini belirtirken "Bunun yanısıra faiz ve kurlardaki artış, hisse senetlerindeki düşüş sanki kalıcı imiş gibi hesaplanması da dikkat çekici. Yapılan hesaplarda hazine kağıtlarının değerindeki düşüş Hazine zararı gibi gösteriliyor, halbuki bundan sonraki yeni borçlanmalar ve bunlardaki faiz oranı artış farkı zarar olarak yazılabilir ki; şimdiden bunu hesaplamak mümkün değil" diye konuştu.

Erdal Sağlam özel sektör borçlarındaki kur farkının da tartışmalı bir hesap olduğunu belirtirken "Ekonomideki bozulma sanki başka unsur yokmuş gibi, operasyonun sonucuymuş gibi abartılı rakamlarla gösterilmek isteniyor. Halbuki hükümet faiz artışı başta olmak üzere, küresel ekonomideki yeni dalgaya daha hazırlıklı olsaydı, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu da, hazırlıklı bir ekonomiye daha az zarar verecekti. Yine özel sektörün döviz açığı, kurların ve faizlerin bu kadar yükselmesinde en büyük neden, ekonomi yönetiminin uyarılara rağmen gerekli kararları almayışı. Yani yaratılan rüşvet ve yolsuzluk ortamını yaratan da, bu kadar olumsuz etkilenmemizin sebebi de Hükümetin politikaları. Elbette bir zarar oluştu ama halka çıkacak bu faturanın sorumlusu ne dış mihrak, ne operasyonu yapanlar, sorumlusu bizatihi Hükümetin kendisi" dedi.

 

Hürriyet, 05.01.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.