Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: "Dindar yurttaşlarıma sesleniyorum..."

'CHP'nin bekçisi olmak benim için onurdur'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın kendisi ile kısır bir çekişmenin içine girmek istediğini ifade ederek, ''CHP'nin genel müdürü değil, bekçisi olmak benim için onurdur'' dedi. Mustafa Sarıgül'ün İstanbul trafiğini çözeceğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Size sözüm var. Sarıgül 5 yıl içinde İstanbul'un trafik sorununu çözecek'' şeklinde konuştu.

İSTANBUL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı binasının açılışında konuştu.

İstanbul adayı Mustafa Sarıgül ile birlikte partililerin karşısına çıkan CHP Lideri, Başbakan Erdoğan'ın eleştirilerine yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

''Bugün İstanbul’da 9 şiddetinde bir deprem oldu. Adı halkın depremi. Halk temiz siyaset istiyor. Halk hırsızlık istemiyor. Halk kul hakkı yiyeni affetmek istemiyor. Halk kendi iktidarının korunmasını istiyor. Ben yaşamını halka feda eden bir liderim. Yaşamım size feda olsun. Bir diktatör tarafından yönetildiğini artık herkes biliyor. 9 şiddetinde deprem oldu dedim ama acaba o duyar mı? Duymuyorsa ona duyuracağız sesimizi.

'DEĞİL GENEL MÜDÜR CHP'NİN BEKÇİSİ OLMAK BENİM İÇİN ONUR'
Benimle kısır bir çekişmenin içine girmek istiyor. Diyor ki 'CHP’nin genel müdürü' sen önce şunu bil, CHP’nin genel müdürü değil, bekçisi olmak benim için onurdur. Sen CHP’nin ne olduğunu bilemezsin. Bana 'memur Kemal dedi, eyvallah dedik. 'Esnaf Kemal' dedi eyvallah dedik. 'Emekli Kemal' dedi eyvallah dedik. Hepsiyle iftihar ederim.

'SOKAKLARA ÇIK BAKALIM SANA NE DİYORLAR'
Ama sen sokaklara çık bak bakalım sana ne diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Başbakan yolsuzluk yapanları savunuyor. Hırsızı savunan adama Başbakan denir mi? Açıkça söylüyorum. Türkiye’nin temiz siyasete ihtiyacı var.

'SARIGÜL İSTANBUL'UN TRAFİK SORUNUNU 5 YILDA ÇÖZECEK'
Bakın 20 yıldır yönetiyorlar. Hangi sorununu çözdüler İstanbul’un. Nereye gitti bu paralar? Sormayacak mıyız? Trafik sorununu 20 yılda çözmediler. Ama size sözüm var. Sarıgül 5 yıl içinde İstanbul’un trafik sorununu çözecek.

El ele kol kola mücadele edeceğiz. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bu bizim ülkemize ahdimizdir. Her zaman her yerde zalimin karşısında mazlumun yanında olacağız. Hiçbir yurttaşımız, bizim kitabımızda ötekileştirilmez. Kimliği ne olursa olsun. İnancı ne olursa olsun. Rengi ne olursa olsun. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üzerinde yeri vardır.

'SEN AYAKKABI KUTUSU PARTİSİSİN'
Yolsuzluk yaptılar ortaya çıktı. Çıktı ama ''Efendim diyor devlette çeteler var” bu çeteler yolsuzluğun ortaya çıkıncaya mı aklına geldi. Yedi sülalen köşeyi dönecek, milleti kandıracaksın. Artık kandırmayacaksın bu milleti. Buna izin vermeyeceğiz. Sen ayakkabı kutusu partisisin artık.

Ne diyordu? Yırtık ayakkabıyla siyasete girdim diyordu. O yırtık ayakkabıları koyduğun kutunun içinden milyon dolarlar çıkıyor.

'AKLINI BAŞINA TOPLA, MİLLETİN YAKASINDAN DÜŞ'
Diyor ki 'orduya da kumpas kurdular' diyor. Yeni mi aklın başına geldi senin? Biz orduya gölge düşürülüyor dediğimiz zaman bizi Ergenekoncu diye suçluyordun. Sana bir tek önerim var. Aklını başına topla ve milletin yakasından düş.

Çeteler var diyor devletin içinde, yahu 10 yıldır bu ülkeyi sen yönetiyorsun. Efendim onlar yargıyı bürokrasiyi ele geçirmişler. Sen değil miydin, onlara ne istediniz de vermedik diyen. İki yüzlü siyaset bunların yaptığı. Bunları tanıyacağız. Bunlar yetimin hakkına göz koyanlardır. Bunlar çıngıraklı yılanlardır.

'İSTANBUL'UN KİMLİĞİNİ YOK ETTİLER'
İstanbul... Dünyanın en güzel kenti. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kent. İstanbul’un kimliğini yok ettiler. İstanbul’dan beslendiler. Onların hortumlarını kesmek İstanbulluların elinde. Hortumlarını kesin, Türk demokrasisine en büyük katkıyı yapın sevgili İstanbullular.

Temiz bir insan yolsuzluklarla muhatap olduğunda şöyle yapar. Varsa bir şey soruştur derim, telaşlanmam. Şimdi o sokak sokak geziyor. İl il geziyor, köy köy geziyor. Telaş içinde, panik içinde. Devlette çeteler var, olayları kapatmak istiyor. Buna izin vermeyeceğiz. Bu millete 76 milyon yurttaşa benim gönül borcumdur.

Kul hakkı yemediğini savunuyorsan, senin, oğlunun, dört bakanın mal varlıklarını açıkla dedim. Açıklayabildi mi? Açıklayamazsa, bu ülkenin gönlünde yer alamaz. Ona düzgün namuslu siyasetçi denmez ona. Ona ne deneceğini o kendisi daha iyi bilir. Halkına hesap vermeyen siyasetçi namuslu siyasetçi değildir.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını soracaktır bu millet. Ben bu millete güveniyorum. Çok basit bir soru sordum. Dedim ki, bir banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunun içinde 4,5 milyon dolar para niye bulunur? Hala savunuyor. Buradan 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Helal paranın ayakkabı kutusunun içinde ne işi var? Haram paraysa, o haram parayı hangi yüzle savunuyorsun sen? Haramdan seslenen buna cevap veremez.

'TÜRKİYE'YE TEMİZ SİYASET GETİRECEĞİZ'
O nedenle söylüyorum. 76 milyon yurttaşıma, kadın kardeşime sesleniyorum. Çocuğunuz işsizse sebebi bunlardır. Bunlar malı götürüyorlar, vatandaşa da ufak tefek bir şeyler veriyorlar. İstanbul’u alacağız. Türkiye’ye temiz siyasetçi getireceğiz. Kul hakkı yiyenden hesap soracağız.

Siz hiçbir ülkenin Başbakanını hırsızları serbest bırakıp polisin peşine düştüğünü gördünüz mü? Savcıların peşine düştüğünü gördünüz mü? Şimdi gördünüz. O ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti. O ülkenin Başbakanı, hırsızlıkları rüşveti koruyan Başbakanın adı Recep Tayyip Erdoğan.

'DİNDAR YURTTAŞLARIMA SESLENİYORUM'
Bunları söylerken gerçekten üzülüyorum. Biz başka şeyler tartışmalıydık. Ama bugün bunu konuşmak zorunda kalıyoruz. Hepimizin ayrı ayrı görevi var. Benim görevim var, sizin de göreviniz var. Komşularınıza anlatacaksınız. Gideceksiniz kahvede lokantada anlatacaksınız.

Bütün dindar yurttaşlarıma sesleniyorum. Düne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verdiniz. Herhangi bir partiye oy veren yurttaşımı hiçbir zaman suçlamadım. Demokrasi içinde olağan bir gelişme kabul ettim. Ama ilk kez elinizi vicdanınıza koyun öyle sandığa gidin. Kul hakkı yiyene oy verirseniz siz de ortak olursunuz.

'ÇETE REİSİ GÖRMEK İSTİYORSAN AYNAYA BAKARSIN'
Hani 'devletin içinde çeteler var' dedi ya, ben de kendisine teklif yaptım. Toplarsın Bakanlar Kurulu'nu görürsün çeteyi. Aynaya bakarsın çete reisini görürsün. Ne diyor? Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu.

'CEMAATLE İKTİDAR ÇARPIŞIYORMUŞ...'
Operasyon kime karşı yapılır çetelere karşı yapılır. Cemaatle iktidar çarpışıyormuş. Ülkeyi kim  yönetiyorsa benim muhatabım odur. Çete reisini görmek istiyorsan aynaya bakarsın çete reisini görürsün. Devletin içinde çete varsa 11 yıldır neden konuşmadın sen? Sen çete reisisin ve bu milletin hakkını yiyorsun.

İstanbul güzel bir kent, hepiniz çok şanslısınız. İstanbul dünyanın incisi. Ama İstanbul’a gelen turist sayısı Paris’ten çok daha az. Eski kimliğine kavuşturmamız gerekiyor. 20 yıldır yönettiler bir sorunu bile çözemediler. Önümüzdeki 5 yıl içinde halkçı bir belediye başkanı, icraatlarıyla kendisini kanıtlamış bir belediye başkanı. O belediye başkanının adını biliyorsunuz. Adı Mustafa Sarıgül.''

COŞKUYLA KARŞILANDI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türk Hava Yolları'na (THY) ait bir uçakla saat 12.00'de Ankara'dan İstanbul'a geldi.

Kılıçdaroğlu'nu karşılamak için yüzlerce kişi Atatürk Havalimanı'na akın etti. VIP çıkışında Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet ilgiden dolayı zor anlar yaşadı.

Polis eşliğinde VIP Salonu önünde bekleyen otobüse binen Kılıçdaroğlu ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül halkı selamladı.

ntvmsnbc.com, 29.12.2013

Kılıçdaroğlu: "Dindar yurttaşlarıma sesleniyorum..."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "ütün dindar yurttaşlarıma sesleniyorum. Düne kadar adalet ve kalkınma partisine oy verdiniz. Herhangi bir partiye oy veren yurttaşımı hiçbir zaman suçlamadım. Demokrasi içinde olağan bir gelişme kabul ettim. Ama ilk kez elinizi vicdanınıza koyun öyle sandığa gidin. Kul hakkı yiyene oy verirseniz siz de ortak olursunuz" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı binasının açılışında konuştu.

Aatürk Havalimanı’ndan kendisini karşılayan Mustafa Sarıgül ve CHP konvoyuyla birlikte yaklaşık 5 saatte Levent’e gelen Kemal Kılıçdaroğlu ise partilileri beklettiği için özür dileyerek söze başladı.

"Bugün İstanbul’da 9 şiddetinde bir deprem oldu. Adı halkın depremi" diyen CHP lideri şunları kaydetti:

"Halk temiz siyaset istiyor. Halk hırsızlık istemiyor. Halk kul hakkı yiyeni affetmek istemiyor. Halk kendi iktidarının korunmasını istiyor. Ben yaşamını halka feda eden bir liderim. Yaşamım size feda olsun. "

"Bir diktatör tarafından yönetildiğini artık herkes biliyor" diyen CHP lideri açıklamalarına şöyle devam etti:

"9 şiddetinde deprem oldu dedim ama acaba o duyar mı? Duymuyorsa ona duyuracağız sesimizi. Benimle kısır bir çekişmenin içine girmek istiyor. Diyor ki ‘CHP’nin genel müdürü’ sen önce şunu bil, CHP’nin genel müdürü değil, bekçisi olmak benim için onurdur. Sen CHP’nin ne olduğunu bilemezsin. Bana memur Kemal dedi, eyvallah dedi. Esnaf Kemal dedi, eyvallah dedi. Emekli Kemal dedi eyvallah dedik. Hepsiyle iftihar ederim.

"Hırsızı savunan adama Başbakan denir mi?"

Ama sen sokaklara çık bak bakalım sana ne diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Başbakan yolsuzluk yapanları savunuyor. Hırsızı savunan adama Başbakan denir mi?

"Sarıgül İstanbul’un trafik sorununu çözecek"

Açıkça söylüyorum. Türkiye’nin temiz siyasete ihtiyacı var. Bakın 20 yıldır yönetiyorlar. Hangi sorununu çözdüler İstanbul’un. Nereye gitti bu paralar? Sormayacak mıyız? Trafik sorununu 20 yılda çözmediler. Ama size sözüm var. Sarıgül 5 yıl içinde İstanbul’un trafik sorununu çözecek. Elele kolkola mücadele edeceğiz. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bu bizim ülkemize ahdimizdir. Her zaman her yerde zalimin karşısında mazlumun yanında olacağız. Hiçbir yurttaşımız, bizim kitabımızda ötekileştirilmez. Kimliği ne olursa olsun. İnancı ne olursa olsun. Rengi ne olursa olsun. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üzerinde yeri vardır.

"Sen ayakkabı kutusu partisisin artık"

Yolsuzluk yaptılar ortaya çıktı. Çıktı ama “efendim diyor devlette çeteler var” bu çeteler yolsuzluğun ortaya çıkıncaya mı aklına geldi. Yedi sülalen köşeyi dönecek, milleti kandıracaksın. Artık kandırmayacaksın bu milleti. Buna izin vermeyeceğiz. Sen ayakkabı kutusu partisisin artık.

Ne diyordu? Yırtık ayakkabıyla siyasete girdim diyordu. O yırtık ayakkabıları koyduğun kutunun içinden milyon dolarlar çıkıyor. Diyor ki orduya da kumpas kurdular diyor. Yeni mi aklın başına geldi senin? Biz orduya gölge düşürülüyor dediğimiz zaman bizi Ergenekoncu diye suçluyordun. Sana bir tek önerim var. Aklını başına topla ve milletin yakasından düş. "

"Bunlar çıngıraklı yılanlardır"

Konuşmasında sıkça Erdoğan'ı eleştiren Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Çeteler var diyor devletin içinde, yahu 10 yıldır bu ülkeyi sen yönetiyorsun. Efendim onlar yargıyı bürokrasiyi ele geçirmişler. Sen değil miydin, onlara ne istediniz de vermedik diyen. İki yüzlü siyaset bunların yaptığı. Bunları tanıyacağız. Bunlar yetimin hakkına göz koyanlardır. Bunlar çıngıraklı yılanlardır. "

"İstanbul. Dünyanın en güzel kenti. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kent. İstanbul’un kimliğini yok ettiler. İstanbul’dan beslendiler" diyen CHP lideri, "Onların hortumlarını kesmek İstanbulluların elinde. Hortumlarınızı kesin, Türk demokrasisine en büyük katkıyı yapın sevgili İstanbullular. Temiz bir insan yolsuzluklarla muhatap olduğunda şöyle yapar. Varsa bir şey soruştur derim, telaşlanmam. Şimdi o sokak sokak geziyor. İl il geziyor, köy köy geziyor. Telaş içinde, panik içinde. Devlette çeteler var, olayları kapatmak istiyor. Buna izin vermeyeceğiz. Bu millete 76 milyon yurttaşa benim gönül borcumdur" şeklinde konuştu.

CHP lideri, "Kul hakkı yemediğini savunuyorsan, senin, oğlunun, dört bakanın mal varlıklarını açıkla dedim. Açıklayabildi mi? Açıklayamazsa, bu ülkenin gönlünde yer alamaz. Ona düzgün namuslu siyasetçi denmez ona. Ona ne deneceğini o kendisi daha iyi bilir. Halkına hesap vermeyen siyasetçi namuslu siyasetçi değildir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını soracaktır bu millet. Ben bu millete güveniyorum. Çok basit bir soru sordum. Dedim ki, bir banka genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunun içinde 4,5 milyon dolar para niye bulunur? Hala savunuyor. Buradan 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Helal paranın ayakkabı kutusunun içinde ne işi var? haram paraysa, o haram parayı hangi yüzle savunuyorsun sen? Haramdan seslenen buna cevap veremez" ifadesini kullandı.

CHP lideri açıklamalarına şöyle devam etti:

"O nedenle söylüyorum. 76 milyon yurttaşıma, kadın kardeşime sesleniyorum. Çocuğunuz işsizse sebebi bunlardır. Bunlar malı götürüyorlar, vatandaşa da ufak tefek bir şeyler veriyorlar. İstanbul’u alacağız. Türkiye’ye temiz siyasetçi getireceğiz. Kul hakkı yiyenden hesap soracağız.
Siz hiçbir ülkenin başbakanını hırsızları serbest bırakıp polisin peşine düştüğünü gördünüz mü? Savcıların peşine düştüğünü gördünüz mü? Şimdi gördünüz. O ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti. O ülkenin başbakanı, hırsızlıkları rüşveti koruyan başbakanın adı Recep Tayyip Erdoğan.

Bunları söylerken gerçekten üzülüyorum. Biz başka şeyler tartışmalıydık. Ama bugün bunu konuşmak zorunda kalıyoruz. Hepimizin ayrı ayrı görevi var. benim görevim var, sizin de göreviniz var. komşularınıza anlatacaksınız. Gideceksiniz kahvede lokantada anlatacaksınız. Bütün dindar yurttaşlarıma sesleniyorum. "

"Dindar yurttaşlarıma sesleniyorum"

Kılıçdaroğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Düne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verdiniz. Herhangi bir partiye oy veren yurttaşımı hiçbir zaman suçlamadım. Demokrasi içinde olağan bir gelişme kabul ettim. Ama ilk kez elinizi vicdanınıza koyun öyle sandığa gidin. Kul hakkı yiyene oy verirseniz siz de ortak olursunuz.

Hani devletin içinde çeteler var dedi ya, ben de kendisine teklif yaptım. Toplarsın bakanlar kurulunu görürsün çeteyi. Aynaya bakarsın çete reisini görürsün. Ne diyor? Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu. Operasyon kime karşı yapılır çetelere karşı yapılır. Cemaatle iktidar çarpışıyormuş. Ülkeyi kim yönetiyorsa benim muhatabım odur. 11 yıldır neden konuşmadın sen? Sen çete reisisin. Bu milletin yetiminin hakkını yiyorsun. Bu kadar açık net söylüyorum.

İstanbul güzel bir kent, hepiniz çok şanslısınız. İstanbul dünyanın incisi. Ama İstanbul’a gelen turist sayısı Paris’ten çok daha az. Eski kimliğine kavuşturmamız gerekiyor. 20 yıldır yönettiler bir sorunu bile çözemediler. Önümüzdeki 5 yıl içinde halkçı bir belediye başkanı, icraatlarıyla kendisini kanıtlamış bir belediye başkanı. Adı Mustafa Sarıgül. "

cnnturk.com, 29.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.