Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > İdris Naim Şahin istifa etti
Hükümeti dar oligarşik bir kadro yönlendiriyor
Hükümetin bir önceki İçişleri Bakanı ve Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin, dün partisinden istifa ederken, önemli eleştiri ve uyarılarda bulundu. Son dönemde ülke ve millet çıkarları ile uyuşmayan uygulamalara tanık olunduğunu belirten Şahin, “Hükümet etmede, niyetlerinden emin olunmayan dar bir oligarşik kadronun yönlendirme ve etkinliğinin tercih edildiği anlaşılmaktadır.” diye konuştu.
AK Parti, dün üç bakanın istifa şokunu atlatamadan akşam saatlerinde sürpriz bir istifayla daha sarsıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemden beri Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı olan eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin, manifesto gibi bir açıklama ile partisinden istifa etti. Şahin, TBMM Başkanlığı ile AK Parti Genel Merkezi’ne gönderdiği istifa dilekçesinde, kuruluşunda yer aldığı partisinden zor ve üzüntü veren bir kararla istifa ettiğini bildirdi. Şahin gerekçesini açıklarken, politikaların oluşumu ile uygulanmasında ortak akıl ve toplumun beklentilerinin dikkate alınmadığını aktardı. Şahin, partideki yönelim anlayışını şu ifadelerle eleştirdi: “Özel akıllı kişiler ve/veya sorgulanabilir anketlere itibar eden bir yönetim tarzının benimsendiği görünmektedir. Son dönemde artan bir şekilde ülke ve millet varlığı ve çıkarları ile uyuşmayan; milli değer anlayış ve duyarlılıklarla örtüşmeyen; ulusal bütünlüğü güçlendirici olmayan söylem, politika ve uygulamalara tanık olunmaktadır. Hükümet etmede, niyetlerinden emin olunmayan bürokratik ve politik dar bir oligarşik kadronun tavsiye, yönlendirme ve etkinliğinin tercih edildiği anlaşılmaktadır. Bölücü terör örgütünün unsurlarıyla yürütülen ancak milli vicdan ve haysiyeti inciten ve mevzu hukuku zorlayan sürecin çözüm özelliği belki istenmeden çözülme hayalcilerine fırsat ve olanak sağlar duruma evrilmiştir.”
Devletin, kurumlar, kurallar ve ilkeler bütünü olduğunu, bunlarla değer ve güç taşıdığını vurgulayan Şahin, açıklamasında yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından Emniyet’teki görevden almalara da tepki gösterdi. Eski İçişleri Bakanı, “Ülkemizin bekası ve milletimizin huzuru için bir dönem birlikte ve başarılı görevler yaptığımız, güvenlik (emniyet) teşkilatımızın fedakar ve vefalı personeline yönelik son günlerdeki uygulamalar ile bağımsız yargı ve tarafsız mensupları hakkındaki düzenleme ve değerlendirmeler, akıl, hukuk ve adalet anlayışı ile izah olunamamaktadır.” dedi. Tüm bu politika ve uygulamaların toplumda hasmane ve ayrıştırıcı duyguları beslediğine de işaret eden Şahin, bu durumun güven azalmasına neden olduğu, bazı gözlerde yaşa ve gönüllerde kırgınlığa dönüştüğünü kaydetti. İdris Naim Şahin, Muammer Güler’den önce içişleri bakanı olarak görev yapmıştı. KCK davaları sebebiyle özellikle terör örgütü PKK ile BDP’nin hedefi haline gelen eski İçişleri Bakanı, Başbakan tarafından görevden alınırken rahatsızlığını dışa vurmuştu. Şahin’in ismi Ordu Büyükşehir Belediye başkan adaylığında da geçmiş ancak bu gerçekleşmemişti. İdris Naim Şahin’in AK Parti’den istifası, Kütahya Milletvekili İdris Bal ve İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’den sonra gerçekleşen üçüncü istifa oldu.
Zaman, 26.12.2013
İdris Naim Şahin istifa etti
Eski İçişleri Bakanı, AK Parti Milletvekili İdris Naim Şahin partisinden istifa etti. Şahin, dilekçesinde "Emniyet ve yargı personeline yapılan uygulamalar, değerlendirmeler akıl, hukuk ve adalet anlayışıyla izah olunamamaktadır. Kuruluşunda kolay ve sevinçli bir kararla üye olduğum partimden, zor ve üzüntü veren bir kararla istifa ediyorum" dedi.
'GURUR DUYUYORUM'
"Bu başarı hikayelerinin bir yerinde olmaktan, yakınmadan, hep yakın olmaya ve yük almaya özen göstermiş olmaktan dolayı sevinç ve gurur duyuyorum" ifadesini kullanan Şahin, dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:
"TOPLUMUN İSTEKLERİNİ DİKKATE ALMAK YERİNE..."
"Ne var ki son dönemde artan bir şekilde ülke ve millet varlığı ve çıkarlarıyla uyuşmayan, milli değer, anlayış ve duyarlıklar ile örtüşmeyen, ulusal bütünlüğü güçlendirici olmayan söylem, politika ve uygulamalara tanık olunmaktadır. Yerel ve genel politikaların oluşumunda ve uygulanmasında ortak akıl ve toplumun samimi istek ve beklentilerini dikkate almak yerine, özel akıllı kişiler ve/veya sorgulanabilir anketlere itibar eden bir yönetim tarzının benimsendiği görünmektedir. Hükümet etmede, niyetlerinden emin olunmayan bürokratik ve politik dar bir oligarşik kadronun tavsiye, yönlendirme ve etkinliğinin tercih edildiği anlaşılmaktadır. Bölücü terör örgütünün unsurlarıyla yürütülen ancak milli vicdan ve haysiyeti inciten ve mevzu hukuku zorlayan sürecin çözüm özelliği- belki istenmeden- çözülme hayalcilerine fırsat ve olanak sağlar duruma evrilmiştir."
"EMNİYET VE YARGI MENSUPLARINA YAPILAN AKIL, HUKUK VE ADALET ANLAYIŞIYLA..."
Şahin, hükümet etmenin, milleti ve devleti en iyi şekilde yönetme olduğunu vurgulayarak, devletin; kurumlar, kurallar ve ilkeler bütünü olduğunu, bunlarla değer ve güç taşıdığını belirtti. Şahin, şu görüşleri savundu:
"Ülkemizin bekası ve milletimizin huzuru için bir dönem birlikte ve başarılı görevler yaptığımız, güvenlik (emniyet) teşkilatımızın fedakar ve vefalı personeline yönelik son günlerdeki uygulamalar ile bağımsız yargı ve tarafsız mensupları hakkındaki düzenleme ve değerlendirmeler, akıl, hukuk ve adalet anlayışı ile izah olunamamaktadır.
"GÜVEN AZALMASINA NEDEN OLMAKTA..."
Tüm bu politika ve uygulamalar, ne yazık ki toplumda hasmane ve ayrıştırıcı duyguları beslemekte, güven azalmasına neden olmakta, bazı gözlerde yaşa ve gönüllerde kırgınlığa dönüşmektedir. Her şeye rağmen aziz milletimizin ve devletimizin büyüklüğüne ve geleceğine yürekten inanıyorum. Kuruluşunda kolay ve sevinçli bir kararla üye olduğum partimden zor ve üzüntü veren bir kararla istifa ediyorum. Kaderde yeniden birlikte çalışma imkanının olabilirliği arzusuyla helallik diliyor, yüce Allah'ın yardımcımız olması duasıyla partime, saadetler ve başarılar diliyorum."
Hürriyet, 25.12.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
