Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Avrupa'nın gençleri için istihdam seferberliği

Avrupa'nın gençleri için istihdam seferberliği
Genç işsizliği özellikle Güney Avrupa ülkelerinde etkili oluyor. Uluslararası tröstler, bu ülkelerin işsiz gençlerine gelecek kazandırmak için özel programlar başlattılar.

Avrupa İstatistik Kurumu'nun rakamları acı gerçeği gözler önüne seriyor. 46 milyon nüfuslu İspanya'da 950 bin işsiz genç var. Nüfusu 82 milyon olan Almanya'da ise iş arayan gençlerin sayısı 350 bini aşmıyor. Bütün dünyada üretim ve pazarlama üniteleri bulunan uluslararası tröstler bu nedenle Güney Avrupa'nın işsiz gençlerini istihdam etmek üzere Almanya'ya getiriyor. Nestle'nin personel bölümünden Alexander Antonoff gençleri çalışma hayatına kazandırmak amacıyla özel programlar hazırladıklarını anlatıyor:

“Bunu sadece hayır olsun diye değil, tabii kendimiz için de yapıyoruz. Amacımız genç yetenekleri şirketimize kazandırmak.”

Nestle, Avrupa'nın güneyinde yaşayan gençler için iki ayrı istihdam programı hazırlamış. İspanyol yüksek okul öğrencileri staj için bir yıllığına Almanya'ya getirilirken, Portekizli meslek öğrencileri de çalışma ve hayat şartlarını yerinde görmek üzere Nestle hesabına altı ay Almanya'da kalıyorlar.

10 bin gence çalışma imkânı

2014 yılından itibaren uzmanlaştırma önlemleri kapsamında 10 bin Güney Avrupalı genç tam mesai çalışma imkânına kavuşacak. 25 yaş altındaki 20 bin genç de çalışarak meslek öğrenebilecek. Tabii Nestle istihdam seferberliğiyle aynı zamanda kendi ticari çıkarlarını da kollamış oluyor. Nestle yetkilisi Alexander Antonoff:

“Nestle'nin bütün Avrupa ülkelerinde şirketleri ve markaları bulunuyor. Dolayısıyla, hükümetlerin işsizlikle mücadele programına özel sektör olarak nasıl katkıda bulunabileceğimizi düşündük. Genç istihdamı girişimimizin ardında yatan neden budur.”

Sosyal bilimci Hilmar Schneider daha tarafsız ve açık konuşarak, piyasadaki "iyiliğin", talebin arttığı ve karşılanamadığı yerlerde görüldüğünü söylüyor:

“Bu gibi programlar hep yerli işgücünün yetmediği zamanlarda uygulanır. Yabancı işgücünden yararlanmak, en iyi ikinci çözümdür. Çünkü ek masraf gerektirir. Yabancı işgücünü hem eğitilmek, hem de lisan engelini aşmasına yardımcı olmak gerekir. Şirket sadece kendi işi için gerekli olan meslekî beceriyi öğretmek ister. Vasıf gerektiren işlerde eleman açığı ortaya çıktığında ise genel kalifikasyon programlarına geçilir.”

Büyük Alman tröstlerinin 'problemi'

Schneider nüfus yapısının değişmesinin büyük Alman tröstleri açısından problem haline geldiğini belirtiyor. Sosyal bilimci, gençleri fakirlikten kurtarmayı şirket felsefesi haline getirip sloganlaştırmanın aslında bir reklam aracı olduğunu ve bu uygulamanın da kendiliğinden bazı sonuçlar doğurduğunu sözlerine ekliyor:

“Bu fırsatlardan çoğu zaman yeterince faydalanılmıyor. Farklı kültür çevresinden gelenlerin problemlere çözüm arayışında da tamamen farklı düşündüklerini bilmek gerekir. Bu dezavantaj değildir, aksine yenilikçiliği arttırır. Alman personel yabancı meslektaşından bir şeyler öğrenme imkânına kavuşur. Bu nedenle ‘çeşitlilik' kavramı birçok şirkette moda haline gelmiştir.”

Büyük tröstlerin Güney Avrupa'nın işsiz gençlerine ilgi göstermesinden, vasıflı eleman açığını kapatmak için yurt dışına açılmanın her iki taraf için de kazançlı olabileceği sonucu çıkıyor.

dw.de, 22.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.