Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Muhalefet, iktidara dış politika ile yükleniyor .

Muhalefet, iktidara dış politika ile yükleniyor
WASHINGTON—Ana muhalefet partisi başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Obama yönetimi ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki gerginlikten istifade ederek partisinin talihini çevirmek için Washington'a alışılmadık bir ziyaret gerçekleştirdi.

Mart ayında başlayacak yeni seçim dönemi ile CHP lideri Kılıçdaroğlu, birçoklarının Başbakanın giderek artan otoriterliği ve İslamcı eğilimleri olarak gördüğü rahatsızlıktan -şimdiye kadar çok başarılı olamasa da- yararlanmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz hafta yapılan ziyaret sırasında bir röportajda, "Demokratik dünya, Türkiye'de temel özgürlüklere uygulanan kısıtlamalardan mutsuz," diye konuşan Kılıçdaroğlu sözlerine, "Türkiye'yi, özgürlük seven ülkeler topluluğunun bir parçası olarak görmek istiyoruz," diye devam etti.

Sokak protestolarıyla geride kalan yaz AKP'ye olan muhalefetin boyutlarını gösterdi. Ancak bu gerilim henüz muhalefet partilerine önemli kazançlar sağlamadı.

Kasım ayındaki iki kamuoyu yoklaması AKP'nin hala yüzde 50'den fazla oy oranına sahip olduğunu, CHP için ise bu oranın hafif bir artışla yüzde 22'ye yükseldiğini gösterdi. CHP 2011 seçimlerinde yüzde 26 oy almıştı.

Ancak bu ay Kadir Has Üniversitesi tarafından yayınlanan bir araştırma, Ankara'nın dış politikasına verilen desteğin yüzde 25 ile AKP'nin iktidara gelmesinden bu yana kaydedilen en düşük seviyeye gerilediğini gösterdi.

Çalışma, Türklerin yaklaşık yarısının ülkelerinin Suriye politikasını onaylamadıklarını saptadı.

Başbakan Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirmeye çalışan muhalifleri destekliyor.

Kılıçdaroğlu, partisinin "Esad'ın kendi insanlarına baskı uygulamasına" karşı olduğunu söylemekle beraber Esad'ın gidip gitmemesi konusunda bir tavır almadı. CHP lideri ayrıca Suriye'nin laik sisteminin dinci radikallerden de korunması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu'ndan yerel politikaya dair açıklamalar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kasım sonunda yaptığı ABD ziyaretinde, The Wall Street Journal gazetesinin muhabiri Joe Lauria ile konuştu. Kılıçdaroğlu bu röportajda, Türkiye'deki laikliğin ve demokrasinin tehlike altında olduğundan endişe duyduğunu söyledi.

CHP liderinin, Joe Lauria'ya söylediklerini The Wall Street Journal Türkiye okurlari için değerleyip özetledik. İşte röportajın en dikkat çekici noktaları:

•Lauria'nın durum gerektirirse, koltuğunu CHP'nin yükselen yıldızı ve İstanbul Belediye Başkanı adayı Mustafa Sarıgül'e devredip devretmeyeceği yönündeki sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu koltuğuna aşık olmadığını', siyasette 'koltuğa yapışık' hareket etmemek gerektiğini ifade ederek cevap verdi. Sarıgül'in İstanbul Belediye Başkanı olarak seçilmesi için elinden geleni yapacağını söyledi.

•Fethullah Gülen hareketi. Kılıçdaroğlu, Washington ziyareti sırasında, Gülen hareketini temsil eden bir kurumun kahvaltı davetini kabul ettiğini, partisinin 'hükümetten baskı gören' her grupla, dini, mezhebi ya etknik kimliğine bakmaksızın, herkesin özgürlüğünü genişletmek için birlikte hareket edeceklerini söyledi.

•Dershane tartışması. Dershanelerin kapatılma girişimi, Kılıçdaroğlu'na göre, hükümetin Gülen hareketine karşı aldığı bir insyatif olduğunu, sadece dershanelerin kayıtdışı olmaya itilmesine yaradığını söyledi. Kılıçdaroğlu, dershanelerin bugünkü eğitim sisteminde gerekli olduklarını düşündüğünü söyledi.

•Laiklik ve demokrasi. Kılıçdaroğlu'na göre, AK Parti programında laik düzeni savunduğunu söylese de, Türkiye'de yürüttüğü siyasetin endişe ve huzursuzluk yarattığını iddia etti.

Erdoğan'ı, bu gibi gruplara Türk topraklarında ev sahipliği yapmak ve desteklemekle suçlayan Kılıçdaroğlu, "Radikal grupların Suriye'de gücü ele geçirmeleri Orta Doğu'nun kalbine bomba koymak gibi olur," diye konuştu.

The Wall Street Journal'da Ekim ayında yayınlanan bir haberde de belirtildiği gibi Beyaz Saray'da Mayıs ayında yapılan bir toplantı sırasında ABD Başkanı Barack Obama Erdoğan'a ABD'nin Türkiye'nin Suriye'ye ayrım gözetmeden silah ve savaşçı geçmesine izin verdiğine inandığını söylemişti. ABD yetkilileri Journal'a, Türklerin batı karşıtı cihatçılara yardım ettikleri iddiasını reddettiklerini ve muhaliflere agresif biçimde silah yardımı sağlamak için ABD'nin desteğini istediklerini belirtmişti.

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Programı direktörü Soner Çağaptay, Erdoğan'ın geçtiğimiz yaz yapılan sokak protestolarındaki sert baskılarının ABD ile ilişkilerine zarar verdiğini söyledi.

"Protestolardan önce Erdoğan ile Obama sıkça konuşurdu," diyen Çağaptay sözlerine, "O zamandan bu yana Washington, Türkiye'nin Suriye hakkında yaptığı çağrılara karşı çoğunlukla sağır," diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta Washington'a gerçekleştirdiği dört günlük ziyaret sırasında – bir CHP liderinin 37 yıldır Washington'a gerçekleştirdiği ilk ziyaret- Kılıçdaroğlu Kongre üyeleriyle ve düşünce kuruluşlarıyla bir araya geldi. Çağaptay, ziyaretin CHP'ye gelecek aylarda destek sağlayabileceğini söyledi.

Çağaptay, "Ziyaret, CHP'nin AKP'nin son on yılda uzmanlaştığı bir konu olan dış dünya ile temasta olma isteğine işaret ediyor," diye konuştu.

Hem Beyaz Saray hem de Dışişleri Bakanlığı, başbakanın protestoculara olan tutumunu ve onlarca gazetenin hapse atılması da dahil olmak üzere genel olarak hükümetin insan hakları sicilini eleştirdi.

Türkiye'nin hapisteki gazeteciler açısından dünyada 1 numara olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bunun muhalefetin AKP'nin ezici üstünlüğünü kırmakta başarısız olmasının nedenlerinden biri olduğunu belirtti.

"Şu an için durum medyada, sivil toplumda, işçi sendikalarında ya da üniversitelerde tüm muhalefet güçlerinin sessizleştirildiği ya da baskı altına alındığı," diyen Kılıçdaroğlu, "Sorun da bu," diye devam etti.

Erdoğan ilk iki döneminde, Avrupa Birliği üyeliğini ya da komutanların, savcıların ya da hakimlerin siyasi arenadan çekilmesini isteyen kararsız seçmenler ile bazı liberalleri koalisyonuna katan merkezci politikalar yürütmüştü.

Dinci ve milliyetçi tabanını siyasi istikrar ve ekonomik büyüme ile desteklemesi iş dünyasının desteğini de artırdı.

Yine de son yıllarda kanun yapıcılar, analistler ve vatandaşlar, alkol satışlarına getirilen yasaklar ile evli olmayan çiftlerin birlikte yaşamalarına izin verilmemesi tekliflerini kanıt göstererek Erdoğan'ı daha İslamcı bir ajandaya sahip olmakla itham ediyor.

Kılıçdaroğlu, "Siyasi programına göre AKP laikliği savunuyor. Ancak hareketleri toplumun geniş kesimlerinde endişe ve rahatsızlık yaratıyor," diye konuştu.

Erdoğan'ın üçüncü dönemi Haziran 2015'e kadar sürecek ancak görevden ayrılıp gelecek Ağustos'ta başkanlık için yarışması bekleniyor.

wsj.com.tr, 12.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.