Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > AK Parti'nin 21 adayı daha belli oldu

AK Parti'nin 21 adayı daha belli oldu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası'nda düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda partisinin 15 il ve 6 büyükşehir belediye başkanını açıkladı. Erdoğan için salonda, "Türkiye Cumhuriyeti'nin omurgalı Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'' anonsu yapıldı. Gaziantep belediye başkan adayı açıklanmadan önce Başbakan, kürsüye şimdiki başkan Asım Güzelbey'i çağırdı. Asım Güzelbey de kürsüde konuşurken Başbakan'dan önce davrandı ve adayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin olduğunu duyurdu.

BAŞBAKAN PARTİSİNİN ADAYLARINI AÇIKLADI:

Salı günü beş şehir ve beş büyükşehir olmak üzere on adayımızı tanıtmıştık. Bugün de 21 şehrimizin adaylarını burada tanıtacağız. Salı günkü gibi şehirlerimize ait kısa görüntüler izleyecek. Ardından adaylarımızı, il başkanı ve arsa mevcut belediye başkanıyla sahneye davet edeceğim.

ARTVİN: MEHMET KOCATEPE
Şimdi ilk ilimiz. Artvin. Belediye başkan adayımız Mehmet Kocatepe.

ÇANKIRI: İRFAN DİNÇ
Şimdi Çankırı’ya geliyoruz. Belediye başkanımız İrfan Dinç. Tekrar belediye başkan adayımız.

BİLECİK: SELİM YAĞCI
Bilecik Belediye Başkanımız mevcut Selim Yağcı.
Tabi bir hatanız var. Belediye başkanı olarak en az üç çocuk olması lazım.

 

KARABÜK: MEHMET CEYLAN
Şimdi geldik Karabük’e. Adayımız Mehmet Ceylan.

BOLU: ALAADDİN YILMAZ
Geldik Köroğlu diyarına. Bolu’dayız. Herkesin burayı doğalgaz depolama tesisi mi yapsak denilen yerlerde biz tünelleri açtık. Rahatlıkla ulaşımın sağladıkları bir yere geldi.

Bolu adayımız Belediye Başkanımız Alaaddin Yılmaz.

DÜZCE: MEHMET KELEŞ
Şimdi geliyoruz, Düzce'ye. Düzce’de bir değişime gitme kararı verdik. Ve Düzce Belediye başkan adayımız. Daha önceki belediye başkanımız Mehmet Keleş.
Deprem görmüş bir Düzce’yi hamd olsun bu hale getirebildik. Emeği geçen herkese şahsım milletim adına teşekküre ediyorum. belediye başkanlarımıza aynı şekilde. Eğitimde sağlıkta yatırımları yaptık, yapacağız. Ulaşımda Düzce farklı bir noktaya geldi. Unuttuklarım çok ama kampanya boyunca bunları zaten yapacağımız cd’lerle halkımıza anlatacağız.

 

KASTAMONU: TAHSİN BABAŞ
Şimdi de Kastamonu’dayız. Yalnız bir şeyi fark ediyorum. Arka taraflar işiniz bitti diye gidiyorsunuz, bu heyecanı yaşamanız lazım.
Kastamonu’da bir değişim yaşayacağız. Adayımız Tahsin Babaş.
Tabi Tahsin beyin de yanlışı burada. Bir çocuk…

AKSARAY: HALUK ŞAHİN YAZGI
Şimdi geldik, AK Partili sabırlı olmasını bilecek. Aksaray’a geliyoruz. Aksaray’da bir değişime gidiyoruz. İki dönemdir başkanımız aynıydı. Şimdi Haluk Şahin Yazgı arkadaşımızla yeni bir değişim. Tabi bu arada iki dönemdir belediye başkanlığını yürüten arkadaşımıza çok çok teşekkür ediyorum

GİRESUN: YILMAZ CAN
Şimdi geldik fındık diyarına. Giresun. Gördüğünüz gibi Ordu ve Giresun’a hizmet verecek olan havalimanı inşaatı devam ediyor. Adayımız Profesör Doktor Yılmaz Can.

ŞIRNAK: AHMET HAMDİ YILDIRIM
Yorulmadıysanız şimdi Şırnak’tayız. Şırnak’a yapılanları da gördünüz. Eğitim sağlık ulaşımda. Her türlü tarım bakanlığı olarak SODES olarak hizmetlerimiz var. Adayımızı takdim ediyorum. Ahmet Hamdi Yıldırım. (8 çocuk babası) Evet Ahmet Hamdi beyi tebrik ediyoruz. Örnek.

KÜTAHYA: KAMİL SARAÇOĞLU
Kütahya’da da biliyorsunuz değişime gidiyoruz. Mustafa beye tüm yönetim olarak teşekkür ediyoruz gayretlerinden dolayı. Ama 30 Mart’a kadar da bu gayretlerini yeni başkan adayım da bu yolda yürüyerek devam edecek. Yine yanımızda bu mücadeleye devam edecektir. Adayımız il başkanımız Kamil Saraçoğlu.

ADIYAMAN: FEHMİ HÜSREV KUTLU
Geldik Adıyaman’a. Adıyaman’da da eğitim sağlık ulaşım, havalimanı olmak üzere bunlar hep ilkler. Yeni adayımız Fehmi Hüsrev Kutlu. Adıyaman Belediye Başkanımıza da hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz.

ZONGULDAK: ALİ BEKTAŞ
Şimdi kara elmas diyarındayız. Zonguldak. Zonguldak’ta da eğitimde dev adımlar attık. Belediye başkan adayımız Ali Bektaş. Fakat iki çocuk…

TOKAT: EYÜP EROĞLU
Tokat’ta bir değişikliğe gidiyoruz. Belediye başkanımıza çok çok teşekkür ediyoruz. Yeni adayımız Eyüp Eroğlu.

SİVAS: SAMİ AYDIN
Sivas’ta da eğitimde sağlıkta eğitimde. Biliyorsunuz Sivas havalimanıyla çok farklı bir adım attık. Adayımız Sami Aydın.

ADANA: ABDULLAH TORUN
Şimdi büyükşehirlerimize geçiyoruz. Kebap, kebap. Adana. Eğitimde sağlıkta emniyette Adana. Havalimanıyla ilgili atılan yeni adımlar, DSİ olarak attığımız devam adımlarla Adana çok farklı şekillerde gelişen Adana bütün gücüyle geleceğimize güç katan Adana. Şimdi istiyoruz ki yerel yönetimde de farklı bir dönemi yaşayalım. Adayımız Abdullah Torun.

GAZİANTEP: FATMA ŞAHİN
Baklavasıyla tatlısıyla kebabıyla Gaziantep. Adayımızı açıklamadan önce belediye başkanımız Asım Güzelbey’i huzurlarınıza davet ediyorum.

ASIM GÜZELBEY: Sayın başbakanım, çok değerli AK Parti ailesi. Şu an salonda bulunan en mutlusu benim. Görevini tamamlamış, görevini devretmeye hazırlanan birisiyim. İkinci bir mutluluğum var. o da verdiği sözü yerine getirmiş birisi olmak. Bundan tam on yıl önceydi. Başbakanım beni çağırdı. Ben Gaziantep’te çalışan sıradan bir doktorken bana güvendi. Ben de kendisine söz verdim. Size söz veriyorum Gaziantep’i kazanacağız dedim. Seçimi kazandık. Ama bu arada Gazianteplilere de bir söz vermiştim. Ben projelerimle geliyorum. Tarihi ve kültürel kimliğini ortaya çıkaracağım ve iki dönem başkanlık yapacağım. Benden sonra yine genç bir başkan seçin dedim. Son bir mutluluğum var. doktorluk yaptığım yıllarda Gaziantep’te üç ameliyat yapardım. Devletin turnikesini hiç kullanmadım.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: Asım bey şimdi doktorluğu da unutmuşsundur.
ASIM GÜZELBEY: O zaman da bir hayat planım vardı. Otuz yılın sonu geldi. Ama zirvedeyken bırakmanın mutluluğunu yaşadım. Benden sonra gelecek Fatma Şahin hanımefendi daha başarılı olacaktır. İnanıyorum ki oy patlaması yapacaktır.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: Şimdi bir kadın eli Gaziantep’e değecek. Fatma Şahin.

 

MERSİN: MUSTAFA SEVER
Akdeniz oyunlarında farklı şekilde yeniden imar ettiğimiz Mersin. Diyoruz ki artık Mersin Akdeniz oyunlarıyla yeni bir çıkış yakaladıysa, yerel hizmetlerde de diyoruz ki Mersin AK Parti belediyeciliği ile tanışmalı. Onun için çok çalışacağız ve AK Parti belediyeciliğini getireceğiz. Belediye başkan adayımız Mustafa Sever.

MALATYA: AHMET ÇAKIR
Kayısılar nerede kayısılar? Malatya. Her şeyde AK Parti iktidarının hizmetlerini görüyorsunuz. Huzurlarınıza adayımız ve belediye başkanımız Ahmet Çakır.

TRABZON: ORHAN FEVZİ GÜMRÜKÇÜOĞLU
Trabzon. Geçtiğimiz hafta açılışlar yaptık. 41 bin 061 seyirci kapasiteli dev stadın temelini attık. Şimdi belediye başkanımız aynı zamanda adayımız Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu.

ORDU: ENVER YILMAZ
Söz verdik büyükşehir yapacağız dedik ve yaptık. Şimdi hedefimiz Ordu’yu almak. Havalimanı devam ediyor, Ordu ve Giresun’a hizmet edecek. Tüneller nasıl tüneller. İşte Ferhat olmak kolay değil. Biz bu millete sevdalıyız, aşığız. Ordu Belediye Başkan adayımızı açıklıyorum. Enver Yılmaz.

Yani maalesef iki çocuk. Bunlar nasıl belediyecilik yapacak yahu…

Bugün 21 vilayetimizin belediye başkan adaylarımızı açıkladık. Şimdi Salı günü inşallah grup toplantımızda bir grup başkan adayımızı açıklayacağız. Perşembe’de İstanbul’da açıklama yapacağız. Ben ilginize alakanıza teşekkür ediyorum. Durmak yok yola devam ediyoruz.

 

İşte Erdoğan'ın diğer açıklamaları:

Toplantımızın ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Salı günü grup toplantımızda 10 şehrimizdeki belediye başkan adaylarımızın ismini açıklamıştık. Bugün de konuşmamızın sonunda 21 şehrimizin adaylarını duyurmuş olacağız.
Aday tanıtımlarına geçmeden önce burada bazı önemli değerlendirmelerimi paylaşmak arzusundayım. 30 Mart mahalli seçimleri için artık son dönemece girmiş bulunuyoruz. Önümüzde sadece 4 ay var. Önümüzdeki bu seçimin son derece önemli olduğunu, seçim sürecinin de meşakkatli olacağını ifade ettim. Zira karşımızda hiçbir şey üretmeyen, çabası enerjisi olmayan bir muhalefet var. aramızdaki fark bizim iktidar onların muhalefet de olması değil. bizim projelerimiz var, vizyonumuz var, hayallerimiz var.

ONLAR KÜÇÜK OLSUN BİZİM OLSUN DİYOR
Onlar ise var olanla yetiniyor. Küçük olsun bizim olsun diyor. Proje vizyon siyasetinin karşısına istismar siyasetiyle çıkıyorlar. Ak Parti bunu bir avantaj olarak görmesin. Ama fitne üretmek, nifak üretmek, kışkırtmak için bunların hiçbirine ihtiyaç yok. Bugüne kadar her seçimde hiçbir gayret göstermeden, hiçbir porje sunmadan, ortaya tek bir eser koymadan bu oyları aldılar. Onlar rahat. Daha fazla oy almak gibi bir hedefleri yok. Ama biz böyle bir rehavetin içinde asla olamayız. Var olanla yetinemeyiz. Nifaka kışkırtmalara karşı son derece dikkatli olmalıyız. Çünkü biz efendi olmak için değil hizmetkar olmak için yola çıktık.

CHP'LİNİN GÖSTERDİĞİ NÜFUS CÜZDANI 18 YILDIR TÜRKİYE'DE YAŞAYAN BİRİNE AİT
İşte bakın şimdiden başladılar. CHP’de bir Genel Başkan Yardımcısı çıkıyor. Güya elinde bir belge. “Suriyeli sığınmacılar seçmen yapıldı” diye ortaya bir iddia atıyor. Gösterdiği nüfus cüzdanı 18 yıldır Türkiye’de yaşayan, 2008 yılında vatandaşlığına geçen Suriye kökenli bir vatandaşımıza ait. Bunların tarzı işte budur. Birileri bunların eline bir iki kağıt parçası veriyor, rezil oluyorlar. Ama utanmadan sıkılmadan yüzleri hiç kızarmadan yollarına devam ediyorlar. Genel müdürleri neyse, genel müdür yardımcıları da o, milletvekilleri de o.

O KADAR HAYASIZLAR Kİ ELEŞTİRDİĞİNİZDE MUTLU OLUYORLAR
Hayal perdesi bir kez yırtılırsa, ar damarı bir kez çatlarsa o insan artık arsızlığı hayasızlığı kendisi için bir gıda olarak görmeye başlar. Şimdi bakıyorsunuz bir takım terbiyesizlikler yapıyorlar. Polislere kadınlara milletvekillerine bakanlara karşı ağza alınmayacak ifadeler kullanıyorlar. Aile mahremiyeti, kişi mahremiyeti, özel hayat, edep haya tanımadan saldırıyorlar. Tepki gösterdiğinizde eleştirdiğinizde o kadar hayasızlar ki bundan memnun oluyorlar. Onlar size hakaret ettiğinizde siz incinirsiniz, ama siz yaparsanız onları büyütürsünüz. Onlar küfretse siz rahatsız olursunuz, ama onlara küfredildiğinde bunu iltifat kabul ederler.

EDEBİMİZDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Enerjimizi bunlarla harcamayacağız. Hiçbir iddialarını karşılıksız bırakmayacak, ancak üslubumuzdan edebimizden de asla taviz vermeyeceğiz. Onlara ihtiyaçları olan gıdayı, çamuru sunmayacağız. Çok güzel bir söz var. “Cahille sohbet etme, dışarıdan bakanlar aranızdaki farkı anlamayabilir. Cahil ile sohbet zordur bilene. Çünkü nadan ne gelirse söyler diline.” Tekrar ediyorum . hiçbir iddia ve ithamlarını cevapsız bırakmayacağız. Ama onlara oksijen vermeyeceğiz. Düştükleri çamurda çukurda onları öyle bırakacağız. Onlar bizi paçamızdan tutup kendi seviyelerine çıkmaya çalışacaklar.

RABİA İŞARETİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR
Tuzaklar kuracaklar kuruyorlar. Bu işaret birilerini rahatsız ediyor. Ama ben rahatsız değilim. Bundan dolayı da gururluyum. Hep mazlumların yanında oldum, buna da devam edeceğim. Bu işareti yapan Mısır’da 20 kadar genç kızımızı içeri atan darbeci yönetimin karşısındayım. Karşısında olmaya da devam edeceğim.

ELLERİNE NE GEÇERSE KULLANACAKLAR
Önümüzdeki 4 ay boyunca, plan proje vizyon değil sadece fitne üretecekler. Ellerine ne geçerse kullanacaklar. Her çirkinliği değerlendirmenin gayreti içinde olacaklar. İçerden yada dışardan ellerine ne geçerse fırlatacak, Türkiye düşmanlarıyla bile işbirliği yapıp üzerimize saldıracaklar.

ONLAR HER YOLU MEŞRU GÖRECEKLER, BİZ EDEP DAİRESİNDEN ÇIKAMAYIZ
Gençler unutmayın, meyve veren ağaç taşlanır. Gençler şunu da unutmayın. Onların tuzağı varsa, Allah’ın da bir hesabı var, milletin de bir hesabı var. Onlar her yolu ama her yolu meşru görecekler. Kaybedeceğimizi de bilsek biz meşruiyet dairesinden, edep dairesinden çıkamayız. Eğer edep perdesi yırtılmışsa oradan bir kazanç çıksa da o kayıptır. İşte dört ay boyunca böyle bir şuurla hareket edeceğiz. Biz işimize bakacağız, proje üretecek, milletimize misyon ve hedef göstereceğiz. Onların seviyesini üslubunu, milletimizin takdirine bırakacağız.

İMKANIM OLSA HER BİR HANENİN KAPISINI ÇALMAK İÇİN KOŞARIM
Biz muhalefet gibi olamayız. Biz var olanla yetinemeyiz. Hem onu muhafaza etmek hem de daha ileri gitmek için bir an bile duraksamadan çalışmak zorundayız. Eğer “millet nasıl olsa bize oy verecek, nasıl olsa oylarımızı bu seviyede tutacağız” derseniz işte muhalefetin durumuna düşersiniz. Bu partinin genel başkanı olarak, emin olun fırsatım imkanım olsa, her bir hanenin kapısını çalmak için onlara misafir olmak için koşarım.

DAVA TAŞINI GEDİĞİNE KOYMANIN PEŞİNDE OLACAĞIZ
Eğer ben bunu arzuluyorsam, kadın kollarımızdan gençlik kollarımıza, milletvekillerimizden belediye başkanlarımıza, il genel meclis üyelerimize belediye meclis üyelerimize kadar her bir arkadaşım da bunu arzulamalı ve yapmalıdır. Bizim işimiz ganimet toplamak değil, ganimet için göndermedi. Bırakın fani olanın peşinde başkaları koşsun. Biz dava taşını gediğine koymanın peşinde olacağız. Biz Ulubatlı hasanlar olacağız. Bırakın ganimeti. Ok, mızrak, gülle hepsini göğüsleyecek ama milletin sancağını en yüksek burca dikmenin mücadelesi içinde olacağız.

MESELESİ MAKAM OLAN KAYBETMİŞTİR
Meselesi makam olan daha şimdiden kaybetmiştir. Nasıl olsa kazanacağız diyerek oturduğu yerden kalkmayan, kazansa bile kaybetmiştir.

“İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.”

KOVSUNLAR SEN HELE BİR GİT
Şubat’ı Mart’ı beklemeyeceğiz. Hemen şu andan itibaren her bir kardeşimin sokaklara caddelere mahallelere dağılmasını istiyorum. “Efendim bu kapıdan kovacaklar” kovsunlar, sen hele bir git. “Efendim bu mahalleye giremiyoruz” istersen girersin. “Tehdit ediyorlar, saldırıyorlar, taşlıyorlar” Sinme, korkma. Asla geri adım atma. Zafer mücadele ister, yürek ister, cesaret ister.

MESELESİ OLAN 30 MART AKŞAMINA KADAR ERTELESİN
Geri dönen, korkan, sinen, sadece davayı kaybetmekle kalmaz, milletin emanetine yol arkadaşına omuzlarındaki mirasına da haksızlık eder. Bu hassas süreçte teşkilatlarımızın kademeleri arasında hiçbir münakaşayı hoş görmeyiz. Zaman münakaşa zamanı değil. Eğer meselesi olan varsa rica ediyorum, meselesini 30 Mart akşamına kadar ertelesin. Biz her bir adayımızı bir kuyumcu inceliğiyle belirledik. Bir kişinin birkaç kişinin hatta bütün bir teşkilatın değil şehrin hassasiyetini gözeterek adaylarımızı belirliyoruz. Küsmek, darılmak, kırılmak bizim dava kültürümüzde asla kendisine yer bulamaz. Aday adaylarıyla, il ilçe belde başlarımızla, gençler kadınlarla üyelerle tek yürek halinde çalışacağız.

ŞİMDİ BELEDİYE BAŞKANI OLMAYINCA NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ
Burada birkaç hassasiyetin önünde durmak istiyorum. Şunu özellikle dinleyelim. Çünkü bunun üzerinde çok dururlar. “Beni aday yapmadılar” diye kenara çekilen, mesafe koyan, partimizi değil lütfen değil önce kendi nefsini sorgulasın. Ki bu arkadaşlarımızın içerisinde bir dönem belediye başkanlığı, iki dönem başkanlık yapan arkadaşlarımızda var, olacak. Belediye başkanı olurken hiç böyle konuştunuz mu? Peki şimdi şimdi belediye başkanı olmayınca niye rahatsız oluyorsunuz diye böyle bir soru sorulmaz mı? Kimsenin küstüğüne darıldığına inşallah tanık olmayacağız. Kullanacağımız sloganları yol ve yöntemleri duyuracağız.

BİZE SADECE BETON BİLGİSİ LAZIM DEĞİL
Hep vurguladım. Medeniyet Medine, yani şehir kelimesinden türemiş bir kavramdır. Ahlak sanat siyaset felsefe hatta dini düşünce kırdan ziyade şehirde gelişir. Şehir insanların bir arada, birbirlerini görerek yaşadığı, yani birbirlerine yaban olmadıkları yerdir. Bizim kendi öz tarihimiz şehirler inşa etmiş, oradan da medeniyet inşa etmiştir. En başta belediye başkanlarımızdan bizim şehir tarihlerimizi, estetik geleneklerimizi çok iyi anlamalarını rica ediyorum. Bize sadece beton bilgisi asfalt bilgisi lazım değil.

ŞEHİR VE İNSAN BİRBİRİNİN AYNISI
Geride kalan 11 yılda çok işler yaptık. Önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını yapacağız. Her bir şehrimiz için 50 yıllık 100 yıllık vizyonlar belirleyeceğiz. Ecdadımız geride muhteşem şehirler bıraktılar. Biz bu ihtişamın ancak izlerini görebiliyoruz. Öyle şehirlerimiz olsun ki şairlerin durağı olsun. Öyle şehirlerimiz olsun ki şarkılara konu olsun. Onlarca yüzlerce ciltlik tarihleri olsun. şehirlerimiz ressamlara ilham kaynağı, mimarlara örnek olsun. şehirlerimizin bir felsefesi olsun. İnsan kendi değerlerinden yola çıkıp şehri inşa etsin. Sonra şehir insanı şekillendirmeye imar etmeye başlasın. Önümüzdeki zorluklara bakıp asla karamsar olmayacağız. 20 yıl önce İstanbul’da başlayan süreci geleceğe doğru taşıyacağız. Daha önce 16 büyükşehir belediyesi var. Şimdi 30 büyükşehir belediyesi var. Bu Türkiye’nin nüfus itibariyle yüzde 75’idir. Şunu unutmayın şehir inandıklarınızın yansımasıdır. Şehir ve insan birbirinin aynasıdır.

Çıkıp şehirlerinden mevcut durumundan dolayı bizleri itham edecekler. Bakın, bir ya da birkaç dönemlik belediye başkanı tek başına bir şehir inşa edemez. Burada TOKİ’den kentsel dönüşümlerden projelerimizden bahsetmiyorum. Onları yapmaya devam edeceğiz. Asıl önemlisi gönüller inşa etmenin, insanımıza özgüven vermenin, insanımızı tarihiyle buluşturmanın mücadelesini vereceğiz.

MARMARAY'I NE KADAR ÖNEMSİYORSAK KALDIRIM TAŞLARINI DA O KADAR ÖNEMSEMEK ZORUNDAYIZ
Şu hususun altını özellikle çiziyorum. Şehrin sakinleriyle, onlarla temas eden etkileyen çalışmalarına ağırlık vermelisiniz. Belediye başkanı ev ev dolaşan şehrin eminidir. Bunu yapacaksınız. Büyük projeler inşa ederken küçük ama önemli dokunuşları ihmal etmeyeceğiz. Marmaray’ı ne kadar önemsiyorsak, milyonlarca insanın yürüdüğü kaldırım taşlarını da o kadar önemsemek zorundayız. Tüneller açarken sokakları da tasarlamak zorundayız. Parklara otoparklara yeşillere daha fazla odaklanacak, çocuklar yaşlılar için engelliler için çok daha fazla yatırım yapacağız. Özellikle çocuklar.

CUMARTESİ VE PAZAR GÜNLERİNİ ÇOCUKLARIMIZA AYIRALIM
Dedim ya artık cumartesi ve pazar günlerini çocuklarımıza ayıralım. Yavrularımız yarış atına dönüştürülmesin. Onların da tatil hakkı var. Çimende yuvarlanma hakkı var. Toza toprağa onlara bulaşma hakkı var. Bu haktan yavrularımızı mahrum etmeyelim. İnşallah yavrularımızı daha iyi imkanlarla yetiştirmenin gayreti içindeyiz.

ÇOCUKLARIMIZIN TİCARİ META HALİNE GELMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Yavrularımızı ekonomik kaynak olarak görülmesine de fırsat vermeyeceğiz. Ticari meta haline gelmesine fırsat vermeyeceğiz. Her belediye başkanımız attığı her adımda bunları da düşünecek. Çocuklarımıza oyun parkları, yeşil alanlar. Ben çocukluğumda şunu şunu yaptım diye masal kitapları yazabilsin bu yavrular. Şimdi ne diyecek. Ben cumartesi Pazar günleri işte dershanedeydim. Başka söyleyecek bir şey yok. Onun adı da konuyor. Bebek arabasındaki bebekten, okula giden öğrenciye kadar önce çocukları hesaba katacak, çocuklar iyi şehirlerde yaşarlarsa büyüdüklerinde de iyi şeyler inşa ederler.

AK Partinin büyükşehir şehir ve ilçe belediye başkanları, üyeleri, artık büyükşehirlerde il genel meclisi yok. İlçe belediye meclisleri var. ortak değerler, idealler çerçevesinde birlikte çalıştılar. İnanın AK Parti’nin belediyecilik birikimi hiçbir siyasi partide yoktur. Değil Türkiye’de dünyada yarışacak çok az belediye vardır. Birbirimizle koordinasyonumuz kadar hükümetle olan uyuma da dikkat çekeceğiz.

 

Hürriyet, 29.11.2013

Erdoğan 21 adayı açıklıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında, 6'sı büyükşehir 21 belediye başkan adayını açıklıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşuyor. Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmanın ardından 6'sı büyükşehir 21 ilin belediye başkanı adaylarını açıklamaya başladı.

İşte o iller ve başkan adayları:

Artvin belediye başkan adayı: Mehmet Kocatepe
Çankırı belediye başkan adayı: İrfan Dinç
Bilecik belediye başkan adayı: Selim Yağcı
Karabük belediye başkan adayı: Mehmet Ceylan
Bolu belediye başkan adayı: Alaaddin Yılmaz
Düzce belediye başkan adayı: Mehmet Keleş
Kastamonu belediye başkan adayı: Tahsin Babaş
Aksaray belediye başkan adayı: Haluk Şahin Yazgı
Giresun belediye başkan adayı: Yılmaz Can

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar:

"CHP'de bir genel başkan yardımcısı çıkıyor elinde bir belge 'Suriyeli sığınmacılar seçmen yapılıyor' diye bir iddia ortaya atıyor. Gösterdiği nüfusu cüzdanı 18 yıldır Türkiye'de yaşayan Suriye uyruklu bir vatandaştır. Bunlar böyle rezil oluyorlar. Ama yüzleri kızarmadan yollarına devam ediyorlar. Genel müdürleri neyse genel müdür yardımcıları milletvekilleri de o.

Haya perdesi bir kez yırtılırsa o insan artık arsızlığı bir gıda olarak görmeye başlıyor. Bir takım terbiyesizlikler yapıyorlar. Aile mahremiyeti, kişi mahremiyeti, özel hayat, edep haya tanımadan saldırıyorlar. Bunları eleştirdiğinizde o kadar hayasızlar ki bundan memnun oluyorlar. Onların gıdası hakaret... İşte onun için enerjimizi bunlarla harcamayacağız. Hiçbir iddialarını karşılıksız bırakmayacak, ama üslubumuzdan, edep ve hayamızdan da asla taviz vermeyeceğiz. Onlara ihtiyaçları olan gıdayı vermeyeceğiz. Çok güzel bir söz var; 'cahille sohbet etmeyin, dışarıdan bakan aradaki farkı anlamayabilir.' Onların seviyesine düşmeyecek, düştükleri çamurda onları kendi haline bırakacağız.

'RABİA İŞARETİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR'
Bu işaret (Rabia işareti) birilerini rahatsız ediyor, ama ben rahatsız değilim, bundan gurur duyuyorum, hep mazlumların yanında oldum, olmaya da devam edeceğim. Bu işareti yapan 20 kadar kızımızı içeri atan darbe yönetiminin karşısındayım.

Önümüzdeki 4 ay boyunca plan, vizyon değil sadece fitne üretecekler. Gençler şunu unutmayın, onların tuzağı varsa Allah'ın da bir hesabı var, milletin de bir hesabı var. Onlar her yolu meşru görecekler, kaybedeceğimizi de bilsek biz meşruiyet dairesinden çıkamayız. Edep perdesi yırtılmışsa oradan bir kazanç çıksa da o kayıptır. Biz işimize bakacağız, biz proje üretecek, ülkemize vizyon ve hedef göstereceğiz.

'HER EVİ ZİYARET ETMEK İSTERİM'
Biz muhalefet gibi olamayız. Biz var olanla yetinemeyiz. Daha ileriye gitmek için bir an bile duraklamadan çalışmak zorundayız. Eğer millet nasılsa bizi seviyor derseniz, muhafeletin durumuna düşersiniz. Eğer imkanım olsa 780 bin kilometrekare'deki her evi ziyaret edip onlarla çay içmek hasbıhal etmek isterim.

Bizim işimiz ganimet toplamak değil, bırakın ganimet peşinde, fani olanın peşinde başkaları koşsun. Biz Ulubatlı Hasanlar olacağız, bırakın ganimeti, ok, gülle hepsini göğüsleyecek ama milletin sancağını en yüksek burca dikmenin mücadelesi içinde olacağız. Meselesi makam olan şimdiden kaybetmiştir. Nasıl olsa kazanacağız diye oturduğu yerden kalkmayan seçimi kaybeder.

'MESELELERİNİZİ 30 MART AKŞAMINA ERTELEYİN'
Hepinizin Ocak Şubat Mart'ı beklemeden hemen bugün mahallelere dağılmanızı istiyorum. 'Bu kapıdan kovacaklar', kovsunlar sen hele bir git; 'efendim bu sokağa giremiyoruz'; sen istersen girersin; 'efendim tehdit ediyorlar, taşlıyorlar'; korkma, zafer yürek ister, cesaret ister.

Bu hassas süreçte teşkilatımız içinde hiçbir münakaşayı maruz görmeyiz. Eğer meselesi olan varsa meselesini 30 Mart akşamına kadar ertelesin. Biz her bir adayımızı bir kuyumcu inceliğinde belirledik. Küsmek, darılmak, bozulmak, bizim dava kültürümüzde asla kendisine yer bulamaz. Sadece adaylara değil, aday adaylarıyla, tüm gençler, tüm kadınlar, üyeler, gönüllülerle tek yürek haline çalışacağız. Bu süreç aynı zamanda bir samimiyet imtihanıdır.

'KİMSE KÜSMESİN'
'Beni aday yapmadılar' diye kenara çekilen uzak duran, mesafe koyan partimizi değil, lütfen önce kendi nefsini sorgulasın ki bu arkadaşlarımızın içinde belediye başkanlığı yapmış olanlar da olacak. Peki başkanlığı yaptığınızda böyle konuştunuz mu? Peki aday olmayınca niye böyle sorgulama yapıyorsunuz? Biz inşallah kimsenin küstüğüne tanık olmayacağız.

Daha önce 16 büyükşehir belediyesi vardı, şimdi 30 büyükşehir belediyesi var. Bu Türkiye'nin yüzde 75'idir. İşte bu gerçek anlamda değişimin simgesi olacak. Önümüzdeki süreçte son derece haksız bir biçimde sehirlerin durumlarından dolayı bizi eleştirenler çıkacaktır. Eleştirsinler, bir şehri bir belediye tek başına inşa edemez. Şehri o şerin bütün sakinleri idare eder. Burada kentsel dönüşümlerden bahsetmiyorum. Onları yapmaya devam edeceğiz.

'ÇOCUKLARIMIZIN TİCARİ META HALİNE GELMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
Belediye başkanı makamında oturmaz. Belediye başkanı ev ev dolaşan şehrin Emini'dir. Bunu yapacaksınız. Marmaray'ı ne kadar önemsiyorsak, milyonlarca insanların yürüdüğü kaldırımları da o kadar düşünmek zorundayız. Şehir güvenliğine, parklara, otoparklara daha fazla yoğunlaşacak, çocuklar, kadınlar, engelliler için çok daha fazla şey yapacağız. Özellikle çocuklar...

Artık cumartesi pazar günlerini çocuklarımıza ayıracağız. Çocuklarımız yarış atına döndürülmesin. Onların da oynama, çimlerde gezme hakkı var. İnşallah eğitim sistemizde çocuklarımızı daha iyi yetiştirme amacı halinde olacağız. Çocuklarımızın ticari meta haline gelmesine izin vermeyeceğiz. Onun için çocuklarımıza yeşil alanlar yapacağız. 'Ben cumartesi pazar günleri dershanedeydim', başka söylecekleri bir şeyleri yok çocukların. İnşallah şimdi onların da adımları atılıyor.

ntvmsnbc.com, 29.11.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.