Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Yüzleşme için sivil anayasa
Yüzleşme için sivil anayasa
TESEV’in faili meçhuller raporunun açıklandığı panelde konuşan Nimet Baş, “Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi için sivil ve demokratik anayasa gerek” dedi
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV), “Ergenekon’un Öteki Yüzü: Faili Meçhuller ve Kayıplar” başlıklı raporunu açıkladı. Raporda, Ergenekon davasında yargılanan bazı sanıkların JİTEM ve faili meçhul cinayetlerle de ilgili olduğu örneklerle ortaya kondu. Raporun sunulduğu panelde TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Nimet Baş ile Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de konuştu.
Faili meçhullerle yüzleşmeyi sadece yargıdan beklememek gerektiğini söyleyen Nimet Baş, Meclis’in bu konuda gerekli kanun ve düzenlemeleri yapması gerektiğini söyledi.
SİVİL ANAYASA YAPILMALI
Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Darbe konusu ile faili meçhuller, siyasi yapıların tasviyesi gibi konularda aslında yapılması gereken en önemli şey sivil anayasa. 12 Eylül döneminden kalmış bir anayasa ile Türkiye’nin idare edilemeyeceği ortadadır. Yeniden yüzleşme ve demokratikleşme sürecine gireceksek bunun en önemli anahtarı sivil ve demokratik bir anayasanın yapılabilmesidir.
Faili meçhullerle yüzleşme konusunda, Gerçekleri Araştırma Komisyonu kurulmalıdır. Meclis’in, hem dinleme hem de birçok belge ve bilgiye çok daha hızlı ulaşma imkânı var.
Özellikle, Özel Harp Dairesi, Kontgerilla, JİTEM gibi kamuoyunda yasadışı faaliyetlerde bulunduklarına dair çok güçlü iddialar bulunan kuruluşların araştırılması gerekir. Ayrıca, Özel Kuvvetler Komutanlığı ismiyle anılan ve doğrudan Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı bir birim olduğu iddia edilen birimlerin, hukuki faaliyetlerinin incelenmesi ve buraya ait olduğu iddia edilen Kozmik oda veya odaların içindeki belgelerin araştırılması hususu son derece önemlidir. Jandarma teşkilatının sivil bir yapılandırılmaya dönüştürülmesi ve demokratik teamüllere uygun olarak denetlenmesinin mümkün kılınması, bunun hukuksal çerçevesinin oluşturulması gerekiyor.
ASKERÎ YARGITAY KALDIRILMALI
Bugün bizde askerî yargı hâlâ bağımsız bir yargı görüntüsü oluşturamıyor. Disiplin yargılaması dışında askerî mahkemenin hiçbir yargılamaya girmemesi gerekiyor. Ayrıca, askerî mahkeme değil, asker mahkemesi oluşturulmalıdır. Bu mahkemelerin temyiz incelemesini de mutlaka Yargıtay yapmalıdır. Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare mahkemesi ortadan kaldırılmalı.
FİŞLEME YOK EDİLMELİ
Her türlü fişleme, kayıtları dinleme ve kayıt faaliyetlerine son verilmelidir. Bu kayıtlar da imha edilmelidir. Batı Çalışma Grubu’nda yaşananların aksine Türkiye bu anayasayla bile Genelkurmay Başkanlığı’na vatandaşlarını fişleme yetkisi vermemiştir, kimsenin fişleme yapma yetkisi yok.
BUZ DAĞININ GÖRÜNEN KISMI
Ergenekon davası başlangıç olması açısından son derece önemliydi ve yüzleşmenin yargısal alt yapısını oluşturdu. Bu dava, buzdağının sadece görünen yüzüydü. Demokratik yaşamı kurgulama konusunda deneyimli bir ülke değiliz. Derin devletin tasfiyesi o kadar kolay değil. Örneğin birçok cinayette ve olayın failleri yakalanmasına rağmen, bu olaylar aklımızda berraklaşmadı. Çünkü derin devlet yapısı hâlâ aklımızda netleşmedi. Türkiye’de daha sorulması ve ulaşılması gereken çok bilgi, belge var.”
Siyasi irade yok
TESEV panelinde konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise özetle şunları söyledi: Ergenekon’da bazı üst düzey kamu görevlilerinin tutuklanması özellikle Güneydoğu’daki insanlar için de umut oldu. Ergenekon, faili meçhul dosyalara bakan savcıların tutumunda da değişikliğe yol açtı. Özellikle Musa Anter iddianamesi JİTEM’e açıklık getirdi. Bu yüzleşmelerin olması için Ergenekon’da olduğu gibi bir siyasi irade çok önemli. Faili meçhul soruşturmalarında hâlâ asgari bir siyasi iradeden söz edemeyiz. 90’lı yılları soruşturmayı bırakın, Uludere’de olanların failleri bile hâlâ adalet önüne çıkartılamadı. İktidar bu soruşturmalarda güçlü bir irade gösterirse, bu insanların soruşturmaları daha kolay olacaktır.
Taraf, 26.11.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
