Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Şafak Pavey: Politikaya devam etmeyebilirim

Şafak Pavey: Politikaya devam etmeyebilirim
Başbakan Erdoğan'ın kendisini hastanedeki ziyaretine ilişkin CHP'li Şafak Pavey 'Bir hasta ziyareti karşılığında dünya görüşümü değiştirmem mi gerekiyor?' dedi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, politikaya devam etmeyi düşünmediğini belirterek ''politikanın bir nöbet değişimi olduğunu düşünüyorum. Herhalde devam etmem.

Dün akşam Abbas Güçlü ile Genç Bakış programına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey,  Başkent üniversitesi öğrencilerinin sorularını yanıtladı. Pavey, Başbakan'ın kendisini hastanede ziyaret etmesinin zarafet örneği olduğunu belirterek '' Tekrar teşekkür ediyorum bunun için  ama bir hasta ziyareti karşılığında dünya görüşümü değiştirmem mi gerekiyor?"  dedi.

Başbakan beni ziyaret etti diye dünya görüşüm mü değişecek?

Milliyet'te yer alan habere göre, Başbakan Erdoğan'ın kendisini kazadan sonra hastane ziyaretiyle ilgili olarak, CHP'li Pavey ''Başbakan kazadan sonra zarafet örneği gösterip beni hastanede ziyaret etmişti. Tekrar teşekkür ediyorum bunun için. Ama insani ilişkilerin siyasi rekabete malzeme yapılıp medet umulmasını anlamış değilim. Bir hasta ziyareti karşılığında dünya görüşümü değiştirmem mi gerekiyor? Bunu anlamış değilim. Başbakan'ın şimdi de aynı zarafet örneğini gösterip Berkin Elvan'ı da hastanede ziyaret etmesini umut ediyorum'' dedi.

'O konuşmayı diğer vekillerle birlikte hazırladık'

Meclis'te yaptığım konuşma Aykut Erdoğdu, Veli Ağbaba, Müslüm Sarı, Hüseyin Aygün ve eşleri ile oturulup sabaha kadar konuşularak hazırlandı. Hepsine teşekkür ediyorum. Özgürlükler mağdurunun hangi partiye oy verdiği ile ilgili değildir. Özgürlükler herkes için, her koşulda savunulmalıdır. Sosyal özgürlüklerin paha biçilmez olduğunu ancak kaybettiğimizde anlarız. Ben de adım adım kazandığımız bu sosyal özgürlükleri hatırlatmak istedim.

'Başörtüsü konusundaki uzlaşmadan mutluyum'

Başörtüsü konusunda bu toplumsal uzlaşıyı sağladığımız için de çok mutlu hissediyorum kendimi. Ben bir kez daha fikirlerime katılmadığı halde insani zarafet sınırları içinde kalarak beni eleştirenlere teşekkür ederim. Başka yollarla kendini anlatmaya çalışanlara da teşekkür ederim. Ayrıca AKP'nin özenli seçmeninden de büyük destek ve tebrik aldım.

'AKP Adana Milletvekilini kutluyorum'

AKP'li Adana Milletvekili'nin kızlı-erkekli tartışması ve 'kavas' olayı karşısında sergilediği duruşu ve tavrını belli etmesini kutluyorum.

'Çoğunluk istiyor diye temel hak ve özgürlüklerden vazgeçilmez'

Devlet asla ahlaka karışmamalı. Hukuk devletleri böyle olmalıdır. Çoğunluk istedi diye bir ahlak tanımlaması yapmaya çalışıyoruz. Köleler çoğunluk değildi ama dünyaya müthiş bir özgürlük hediyesi verdiler. Mesela çoğunluk istiyor diye Afganistan'da kız çocukları evlendiriliyor, Çeçenistan'da çocuk askerler alınıp satılıyor. Çoğunluk bunu kabul ediyor, peki bizim vicdanlarımız bunu kabul edebilir mi? Çoğunluğun hatırı için temel hak ve özgürlüklerden asla vazgeçilemez. Özgürlüklerin çıtası evrensel olarak yükselir.

'AKP söyleyeceğinin nereye gideceğini biliyor, titizlikle konuşmalı'

Bazı öğrenci evlerinin basılmasından çok rahatsız oldum. Yasa olmadan rahatlıkla söylenen bazı sözler, zaten bunu kendine vazife edinmek, buna çeşni olmak isteyenleri daha da güçlendiriyor. kamu otoritesine sahip kişilerin çıkıp, bu konuda biz hemen harekete geçeriz diye AKP'den verilen mesajlara kendi kendilerine vazife edinip cevap vermiş olmaları bile çok tehlikeli birşeyi gösteriyor bize.
Geçen yıl Fazıl Say'ın davasında kapanış konuşmasında savcı; Fazıl Say'ın dini reddeden davranışının aslında otizmle ilgili olabileceğini ima ederek otizmle ilgili olup olmadığının araştırılmasını istedi. Savcının bu sözlerinden sonra bir haftaya kalmadan Türkiye'nin çeşitli illerinde, otizmli çocukların okullarında müdürler bunu kendilerine vazife edinip; 'Evet otistik çocuklar Allah'ı bilmiyorlarsa biz onlara öğretmekle yükümlüyüz' gibi açıklamalar yaptılar. Demek ki bizim toplumumuzda düşünce önderliği yapanların ya da gelmiş geçmiş en kudretli hükümet olan AKP'nin çok daha titizlikle konuşması gerekir. Bu sözlerin nereye gideceğini biliyorlar.

Ahlak kadının namısı üzerinden tanımlanıyor

Sürekli ahlak konuşuluyor ama kapalı toplumlarda olduğu gibi kadınların iffeti üzerinden tanımlıyoruz ahlakı. Halbuki ahlak konuşabilmek için önce yolsuzluk, işsizliğin çözülmesi, Uludere'deki, Afyon'daki ölümlerin açıklanması gerek.

Bir haftadır dünyadan kınama mektupları geliyor

Geçen haftadan beri dünyanın çeşitli yerlerinden, üniversiteli federasyonlardan kınama mektupları geliyor özellikle kadın öğretim üyelerinden... Bizde böyle bir uygulama yok diye. Yurtlarda ayrım yok. Hollanda, İspanya, Japonya, İtalya, Norveç'te örneğin...

'CHP'nin çok renkliliğini biat kültürüne tercih ederim'

İktidara geldiğimizde bize düşen en büyük görevin oldukça hırpalanmış temel hak ve hürriyetleri onarmak olduğunu düşünüyorum. CHP olarak belki de seçmeni ikna edemiyoruz, daha fazla ikna etmeli ve çalışmalarımızı anlatmalıyız. Mesela Gençlik Kollarımız çok aktif çalışıyor ama belki toplumda kendimizi anlatacak hoparlörler bulamıyoruz.

Biz CHP olarak Türkiye'nin geniş bir kitle partisiyiz. Kendi içimizde birçok insanı temsil etmeye çalışıyoruz. Çok kültürlülüğümüz, çok fikirliiğimiz de bundan. CHP'nin çok renkliliğini bir biat kültüründe yaşamaya çok daha fazla tercih ederim.

'Politikaya devam etmeyeceğim'

Ailem bana hep iyi bir insan ol, politikacı olma demişlerdi. Ben politikanın bir nöbet değişimi olduğunu düşünüyorum. Herhalde devam etmem.

'Suriyeli mülteciler oy kullanacak mı araştıracağız'

Suriyeli mültecilerin kamplarını gezmek istedim, izin alamadım. Ama şehirde sığınmış mültecilerle temas kurdum. Suriyeli mültecilerle ilgili partimiz bir denetleme komisyonu kuruyor. Onların oy kullanıp kullanmayacağı konusunu açıklığa kavuşuracaktırlar.

'AKP'li vekillerin Ali İsmail Korkmaz için de çığlıklarını duymak istiyorum'

Siyasette empati eksikliği var. Ben insan haklarını savunduklarını söyleyen AKP vekillerin dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz için de çığlıklarını duymak istiyorum. Bunu duyamadığım için de hak ve özgürlükleri korumakta birlikte yol alacağımıza inancım azalıyor.
 

t24.com.tr, 14.11.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.