Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Yırtık ayakkabıyla siyasete girdin, en zengin başbakanlardan biri oldun'

'Yırtık ayakkabıyla siyasete girdin, en zengin başbakanlardan biri oldun'
CHP lideri Kılıçdaroğlu: El Kaide militanlarının eğitildiği, ellerine silah verilip gönderildiği ülkedir şu anda Türkiye

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kadın ve erkek üniversite öğrencilerinin ev paylaşmasına karşı yasal düzenleme yapılabileceğine ilişkin sözlerini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Gençlere ahlak dersi veriyor, sen kim gençlere ahlak dersi vermek kim. Önce bir öğren bakalım. Ahlaklı adam, siyasete yırtık ayakkabıyla girip, dünyanın en zengin başbakanlarından biri olmaz. Ahlaklı adam, bu ülkenin 76 milyonundan toplanan vergilerin nerelere harcandığının hesabını TBMM’de verir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Gelinen tablo iç açıcı değil. Cezaevleri tıka basa dolu. İnsanlar sırayla yataklarında yatıyor cezaevlerinde. Şanlıurfa’da mahkumlar isyan etmişti ve 13 kişi hayatını kaybetti. Yer olmadığı için kavga çıktı. Şu anda tutuklu sayısı 132 bini geçti. 2005’te bu sayı 56’ydı. Şimdi merak ediyorum, bununla da övünecekler mi?

Daha acı bir tablo var. Cezaevlerinde ağır hasta mahkumlar var. Tedavi edilmeleri gerek. Adli Tıp Kurumu’nun cezaevinde kalamaz raporu var. Ona rağmen bu mahkumlar hapishanelerde tutuluyor. 162 ağır hasta, diri diri tabuta gömülmüş durumda. “Bunları içeride tutmayın, tedavi edilmeleri gerekir” diye raporlar var ama hiçbir şekilde bu hastalarla ilgilenmiyorlar. Cezaevlerinde yeni cenazeler çıkarsa, tek sorumlusu ülkeyi yöneten diktatördür.

Bizim sınırımıza duvar örmeye başladılar

Bizim sınırımıza duvar örmeye başladılar. Suriye-Nusaybin sınırına niye duvar örüyorsunuz? Hangi gerekçeyle? “Kontrol edemiyorum” o gerekçeyle. Senin ordun yok mu, polis teşkilatın, gümrük teşkilatın yok mu? Var. Öbür tarafta akrabalar var. O kadar ki, günlük yaşamın içinde tavuklar bazen orada, bazen burada.

En son duvar ne zaman yıkıldı? Berlin’de 1989’da… 21. Yüzyılın Türkiye’sinde duvar inşa ediyorsunuz. Neden? Türkiye’yi daha büyük bir hapishaneye çevirebilmek için. Şiddetle reddediyoruz. Sözde orada mayınlı araziler temizlenecekti 2014’e kadar. “Mayınları temizleyin, topraksız köylülere toprak olarak verin” dedik. Bunu yapmıyorlar, ne yapıyorlar, kafalarındaki duvarı fiilen hayata geçirmek istiyorlar.

Dış politika, bütün ülkelerde milli politikadır. İktidarıyla ve muhalefetiyle dış politikaya koşulsuz destek verilir. Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. İlk kez bu hükümet döneminde dış politika farklı bir kulvarda ele alındı. Ortadoğu ve dünyanın en çapsız kişisi dışişleri bakanı yapıldı. Bütün komşularla sıfır sorun dedi, şimdi sıfır komşumuz var. Irak halkıyla Türk halkının barış içinde yaşamasını istiyoruz. AKP yandaşı her kanaldan eleştiri geliyor, “vay efendim siz nasıl Irak’a gidersiniz?” diye.

Irak Başbakanı şunu söyledi: “Biz Türkiye’ye diyoruz ki, bütün kapılarımız açık. Gelin yatırım yapın ama Türk hükümeti kapıdan değil pencereden giriyor” dedi.

Bir bakan bindi uçağa “çek olm Kerkük’e gidiyoruz” dedi. Kayseri’ye indiler. O zaman jeton düştü, Irak ayrı bir devlet. İstediğin zaman gidemezsin. Sonra ne oldu, şimdi onlar gidiyorlar. Bizim açtığımız yoldan gidiyorlar. AKP, CHP’yi izlediği sürece, projelerini uyguladığı sürece Türkiye’nin alnı tertemiz olur. Türkiye Ortadoğu’ya gerçekten de rol model olur ama bizi izlersiniz. Biraz geriden geliyorlar, izlemeye başladılar.

El Kaide militanlarının eğtim gördüğü yer Türkiye

Suriye’ye radikal grupları getirdiler. Kamp verdiler. Suriye’ye gönderdiler “git kardeşim öldür” diye. El Kaide militanlarının eğitildiği, ellerine silah verilip gönderildiği ülkedir şu anda Türkiye. İçimiz kan ağlayarak, bakmaktayız. Tablo maalesef bu. Suriye’ye kimyasal silah gönderiliyor. 2 kilo sarin gazı yakalandı. Hurşit Güneş davayı izliyordu, orada gözaltına alınanların tamamı serbest bırakıldı. Kimyasal silah kullanmak suç değil mi? Bu hükümetin talimatıyla serbest bırakıldılar.

Hatay’a bir TIR gidiyor. İhbar geliyor polise uyuşturucu var diye. Polis yakalıyor, bir bakıyorlar ki, 935 havan topu mermisi ve 10 havan rampası… Nereye gidiyor, Suriye’ye. Nerede üretilmiş? Konya’da. Burası bir devlet mi? Sabah akşam benim telefonlarını dinleyeceğine, vatandaşın telefonlarını dinleyeceğine bunları dinlesene.

Aynı gün bir gemide 20 bin kalaşnikof silah bulunuyor. Bu olaylar Türkiye’nin uluslararası meşruiyetini tartışmaya açacak şeyler. Bir devlet terör örgütleriyle içli dışlı olmaz. Bu ciddi bir sorundur ve Türkiye’nin meşruiyeti her yerde tartışılır.

Mısır da bizim çok önemli bir dostumuz. Ortadoğu’nun kilit taşıdır Mısır. Kızdılar, bağırdılar. Neden Mısır’a heyet gönderiyorsunuz diye. Niye göndermeyelim. Bütün kesimlerle görüştük. Bunlar büyükelçiyi geri çektiler. Sonra ne oldu? Tükürdüklerini yaladılar, büyükelçiyi tekrar geri gönderdiler. Biz ne söyledik, yanlış yapıyorsunuz bunu yapmayın dedik. Göreceksiniz, Mısır’la da ilişkilerimiz iyi bir noktada devam edecek. Dış politikada iflas edince, iç politikada bozguna uğrayınca, dünyada yalnızlaşan bir iktidar kaldı önümüzde. Başbakan nereye giderse, Türkiye’de gazetecilerin sormaya cesaret edemedikleri soruları soruyorlar. Finlandiya’da Finli gazeteci soru soruyor. Bunun verdiği yanıt, “sizi biri görevlendirdi, herhalde” diyor. Türkiye sanıyor kendini. Gazeteci soruyu halk adına sorar. Devlet adamları da politikacılar da, soruyu dinlerler ve kendilerine göre makul yanıtlarını verirler.

'Yırtık ayakkabıyla siyasete girdin, en zengin başbakanlardan biri oldun'

Son günlerde bir tartışma var. Tartışmayı başlatan Başbakan Kızlı erkekli öğrenciler nasıl aynı yerde kalırmış? Bu öğrencilerin kalabileceği kapasitede yurt yaptın mı sen? Cumhuriyet tarihinin en kolay çözülmesi gereken sorunu yurttur. Yurt sorununu niye çözmedin? 11 yılda ne yaptın? O çocuklara yazık günah değil mi? Tamamını suçlu konumuna getirdin. Ayıp değil mi, yazık değil mi, günah değil mi? Şöyle başladı, kız ve erkek yurtları ayrı ayrı değil beraber. Sonra herhalde birisi uyardı, böyle bir şey yok diye. Sonra aynı yerlerde kalıyorlar dedi. Gençliğimize güveneceğiz. Kimsenin gençliğe ahlak bekçiliği yapmasına gerek yoktur.

Bizim gençliğimize, çocuklarımıza ahlak dersi vermeye haddi de yoktur, yetkisi de yoktur. Gençler zaten çok zor koşullarda yaşıyorlar. Benimöğrenciliğimde yaşadığım koşullar bugün devam ediyor. Öğrenciliğimde yurtta kalıyorduk. 3 arkadaş beraberiz. Peder parayı göndermiş ama postadan hala gelmemiş. Üçümüz aç kaldık, yemek yiyemiyoruz. Hukuk fakültesinde bir arkadaşımız vardı, onun yanına gittik. O dedi ki, bende de para yok ama Elazığ’dan bulgur getirdim. Kaçak tüple bulgur yaptık ve yemeğimizi yedik. Bu olay eminim yüz binlerce üniversite öğrencisinin başına gelmiştir. Sen öğrenciye yurt yaptın da öğrenci yurtta mı kalmadı. Defalarca söyledik, birer kişilik odalar, sıcak suyu, geniş bant internet erişimi olan yurtlar yapsan ne olur? Yaptın mı, yapmadın. Kimi suçluyorsun? Ne adına, ahlak adına…

Ahlaklı adam Deniz Feneri’ne sahip çıkmaz. Ahlaklı adam yolsuzluklara göz yummaz. Ahlaklı adam devletin mallarını yandaşlarına peşkeş çekmez. Ahlaklı adam, alın teriyle para kazanan gazetecinin ekmeğiyle uğraşmaz. Milletvekillerini hapishanelerde tutmaz. Ahlaklı adam, kadının kılık kıyafetiyle uğraşmaz. Ahlaklı adam milletin inancıyla uğraşmaz. Ahlaklı adam, zekat paralarını kurban paralarını yiyenlerin sırtını sıvazlamaz ve en önemlisi ahlaklı adam kul hakkı yemez. Gençlere ahlak dersi veriyor, sen kim gençlere ahlak dersi vermek kim. Önce bir öğren bakalım. Ahlaklı adam, siyasete yırtık ayakkabıyla girip, dünyanın en zengin başbakanlarından biri olmaz. Ahlaklı adam, bu ülkenin 76 milyonundan toplanan vergilerin nerelere harcandığının hesabını TBMM’de verir. Meşru hayat varmış, gayrimeşru hayat varmış. Kusura bakma ama sen gayrimeşru bir Başbakansın.

t24.com.tr, 12.11.2013

Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

İşte Kılıçdaroğlu'nuın konuşmasından satır başları:

ATATÜRK’Ü UNUTMAYACAĞIZ

Onu unutmayacağız, unutturmayacağız. O bütün dünyanın önünde eğildiği bir liderdir. Benim manevi mirası bilim ve akıldır dedi. Gençler bu mirasa her zamankinden fazla sahip çıkmak zorundadır.

KIDEM TAZMİNATI

İŞÇİ KARDEŞLERİM ÖNCE SİZ SORUNLARINIZA SAHİP ÇIKIN, SONRA CHP ARKANIZDA


Zaman zaman CHP neden bu konuda konuşmuyor diye haberler geliyor. İşçi kardeşlerim önce siz kendi sorunlarınıza sahip çıkacaksınız, sonra göreceksiniz ki bütün CHP kapı gibi arkanızda. Korkmayacaksınız, yılmayacaksınız. Korkuyorsanız sesinizi çıkarmayın. Bize de gelmeyin. Biz bu ülkede korkmayan insanlar istiyoruz.

Bir diktatörün önünde diz çöküyorsanız sizin sorunlarınıza kimse sahip çıkmaz.  Kalkar hala AKP’nin kuyruğuna takılıp giderseniz kimse sizi İşçi Sendikası olarak görmez.

SOSYALİST ENTERNASYONAL TOPLANTISINA GEZİ DAMGA VURDU

Sosyalist Enternasyonal’i hatırlıyorsunuz. Yüzün üzerinde ülkeden sosyal demokratlar, CHP’nin davetlisi olarak İstanbul’a geldiler. Gezi eylemi damgasını vurdu. İşte CHP budur. İnandığı davayı sonuna kadar takip eder.

‘162 TUTUKLU DİRİ DİRİ TABUTA GÖMÜLMÜŞ DURUMDA’

Gazeteye, işadamlarına, bürokratlara baskı, tutuklamalar, gözaltılar. Türkiye’yi yarı açık cezaevine döndürdüler. Cezaevleri Türkiye’de tıka basa dolu. İnsanlar sırayla yataklarında yatıyorlar. Şu anda tutuklu sayısı 132 bini geçti. Bunlar hep geçmişte övünüyorlar. Eskiden 56 bindi, dönemimizde 132 bine çıktı diye kalksınlar da övünsünler. Ağır hastalar var, Adli Tıp kurumlarının raporlarına rağmen tutulanlar var. 162 ağır hasta diri diri tabuta gömülmüş durumda….Önümüzdeki süreçte cezaevlerinden tabutlar çıkarsa bunun tek sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir

SURİYE SINIRINA ÖRÜLEN DUVAR

Bunlar bizim sınırımıza duvar örüyorlar. Beton duvarları Nusaybin sınırına neden örüyorsun? Kontrol edemiyorum gerekçesiyle örüyor. Senin ordun, gümrük teşkilatın yok mu? Var. Nusaybin’den bakınca öbür tarafta akrabalar var. En son duvar ne zaman yıkıldı. Berlin Duvarı 1989’da… 21. yüzyıl Türkiye’sinde Türkiye’yi hapishaneye dönüştürmek için duvar örüyorsunuz. Sözde orada mayınlı araziler temizlenecekti 2014’e kadar. Mayınları temizleyin, topraksız köylülere toprak olarak verin dedik. Bunun yerine duvar yapacaklar. Kafalarındaki duvarı fiilen hayata geçirmek istiyorlar.

‘EN ÇAPSIZ DIŞİŞLERİ BAKANI’

İlk kez bu hükümet döneminde dış politika farklı bir kulvarda ele alındı. Ortadoğu’nun en çapsız kişisi Dışişleri Bakanı yapıldı. Komşularla sıfır sorun olacaktı. Şimdi sıfır komşu noktasına geldik. Irak’a gittik. Bütün taraflarla görüştük. Hayır efendim siz gidemezsiniz deyip bizi eleştirdiler. Irak Başbakanı ‘Biz Türkiye’ye diyoruz ki kapılarımız açık, gelin yatırım yapın. Ama hükümetiniz kapıdan değil pencereden girmeye çalışıyor. Bu da ağrımıza gidiyor’ dedi.  Bizi eleştirdiler. Şimdi onlar gidiyor. Bizim açtığımız yoldan gidiyor. AKP, CHP’nin politikalarını izlediği sürece Türkiye’nin alnı tertemiz olur. Biraz geriden geliyorlar. Önümüzdeki süreçte göreceksiniz Başbakan da oraya gidecek. CHP’nin sayesinde... Irak halkı ile Türkiye halkı arasında komşuluk ilişkilerimiz var. Kavgaya gerek var mı? Barış varken. Biz barıştan yana bir partiyiz.

“CHP’Yİ DİNLEYECEĞİNE ONLARI DİNLE”

Suriye’de yanlış bir politika izlediler. Heyet gönderdik, kıyamet kopardılar. Suriye’de neler oluyor öğrenme ihtiyacımız var. Büyükelçiyi çektiler, konuşmuyorlar. ABD Dışişleri Bakanı Suriye Dışişleri Bakanı ile görüşüyor. Bizim Dışişleri Bakanı görüşüyor mu? Hayır.   El Kaide, El Nusra militanlarının eğitildiği bir ülkedir Türkiye dedik. Türkiye büyük bir itibar karşı ile karşı karşıya…  Sarin gazı davasında… Daha geçen gün Hurşit Güneş davayı izliyordu. Orada gözaltına alınanların tamamı serbest bırakıldı.  Hatay’a bir TIR gidiyor. İhbar geliyor polise uyuşturucu diye. Polis yakalıyor. 935 havantopu mermisi var. Suriye’ye gidiyor, Konya’da üretilmiş. Sen sabah akşam benim, CHP’lilerin, vatandaşların telefonlarımı dinleyeceğine bunları dinlesene.  Göreceksiniz bu silahları götürenler bırakılacak. Sonra bir gemide 20 bin kalaşnikof silah bulunuyor.

‘TÜKÜRDÜKLERİNİ YALADILAR’

Mısır’a da heyet gönderdik. Mısır da bizim çok önemli bir dostumuz. Heyet gönderdik diye kızdılar. Bütün kesimlerle görüştük. Bunlar Büyükelçi’yi geri çektiler. Sonra tükürdüklerini yaladılar. Büyükelçi’yi geri gönderdiler. Önümüzdeki süreçte Mısır’la ilişkilerimiz iyi bir noktada devam edecek.

“FİNLİ GAZETECİYE ‘AH SEN TÜRKİYE’DE OLSAYDIN’ DİYE İÇİNDEN GEÇİRMİŞTİR”

Başbakan nereye giderse Türkiye’de bir gazetecinin sormaya cesaret edemediği soruları orada gazeteciler soruyor. Finli gazetecinin sorusuna ‘Sizi herhalde özel olarak birisi görevlendirdi’ diyor. Türkiye sanıyor orayı. Devlet adamları da politikacılar da soruyu dinlerler ve makul yanıtları verirler. Finli olduğunu öğrenince ‘Ah sen bir Türkiye’de olacaktın, ben sana gösteririm’ diye içinden geçirmiştir.

KIZLI ERKEKLİ EVLER TARTIŞMASI

Tartışmayı başlatan kişi bu ülkenin Başbakanı. Kızlı erkekli öğrenciler nasıl aynı yerde kalabilir. Bu öğrencilerin kalabileceği kapasitede yurt yaptın mı? Yapmadın. Neden bu soruyu kendine sormuyorsun. 11 yıldır iktidardasın. Neden çözmedin?

‘KİMSENİN GENÇLİĞE AHLAK BEKÇİLİĞİ YAPMASINA GEREK YOK’

Annelerin babaların kafalarına kuşku tohumları ekmeye başladın. Ayıp değil mi, günah değil mi? Önce kız ve erkek yurtları beraber dedi. Sonra biri uyardı yok böyle bir şey diye herhalde. Sonra aynı yerlerde kalıyorlar diye plağı değiştirdi. Gençliğe güveneceğiz. Kimsenin gençliğe ahlak bekçiliği yapmasına gerek yoktur. Bizim gençliğimize kimsenin ahlak dersi vermeye haddi de yetkisi de oktur. Gençler zaten zor koşullarda yaşıyor.

‘ÖĞRENCİLİĞİMDEN ÖRNEK VEREYİM’

Benim öğrenciliğimde yaşadığım koşullar aynen devam ediyor. Öğrenciliğimde yurtta kalıyorduk 3 arkadaş. Peder parayı göndermiş ama gelmedi postadan. Akşama kadar aç kaldık. Akşam Beşevler’den Cebeci’ye bir arkadaşımıza gittik. Onda da para yokmuş, gelirken Elazığ’dan bulgur getirmiş. Kaçak bir piknik tüpünde yaptık da yedik. Yaşarken zordu ama şimdi anlatırken sempatiyle anıyoruz

‘AHLAKLI ADAM KILIK KIYAFETE KARIŞMAZ’

Ahlaklı adam Deniz Feneri’ne sahip çıkmaz. Ahlaklı adam yolsuzluklara göz yummaz. Devletin malını yandaşlarına peşkeş çekmez. Alın teri ile ekmek kazanan gazetecinin ekmeğiyle oynamaz. Ahlaklı adam milletin oyuyla seçilmiş vekilleri hapishanelerde tutmaz. Ahlaklı adam kadının kılık kıyafeti ile uğraşmaz. Zekat paralarını yiyenlerin sırtını sıvazlamaz. Ahlaklı adam kul hakkı yemez. Sen kim gençlere ahlak dersi vermek kim. Önce sen ahlakı öğren bakalım. Ahlaklı adam siyasete yırtık ayakkabıyla girip şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından biri olmaz.

'SEN GAYRİMEŞRU BAŞBAKANSIN'

Neymiş meşru hayat varmış, gayri meşru hayat varmış. Kusura bakma ama sen gayri meşru bir başbakansın.

1992’DE AÇILAN ÜNİVERSİTEYİ BİZ AÇTIK DEDİ

Dün Zonguldak’ta üniversitede kızlar isyan ediyor. Su yok, yemekhane yetersiz diyorlar. Alkışlarla protesto ediyorlar. Recep Bey 1992’de açılan üniversiteyi biz açtık diye övünmüştü. Allah akıl fikir versin.

DİKTATÖRÜN SÖYLEDİĞİ SİZİ ÜZMESİN

Pırıl pırıl bir gençliğimiz var. Gençliğe güveniyoruz. Bir diktatörün söylediği sizi üzmesin. Çocuklarınızla övünün ve onlarla gurur duyun. Gençlere Gezi olaylarında bu diktatöre diz çöktürdüler. Alaya aldılar. Bunu bir türlü üzerinden atamıyor. Gençlerle uğraşmayacaksın, yaratıcılıklarıyla uğraşmayacaksın.
Bir mitingte vatandaşa ‘Her üniversiteyi bitirene iş mi bulacağız. Senin oğlun da işsiz kalsın’ diyor. O zaman ben senin ahlakını sorgularım. Ahlaklı adam kendi vatandaşını muhbirlik yapmaya zorlamaz. Böyle bir başbakanlık olabilir mi? Olamaz.

CHP’Lİ BELEDİYELERE ÇAĞRI: İLK İŞİNİZ ÖĞRENCİ YURDU YAPMAK

Bütün CHP’li belediyelere çağrı yapıyorum. İlk göreviniz öğrenci yurdu yapmak olsun.

ARINÇ’I GÖREVDEN AL YERİNE ADANA VALİSİ’Nİ GETİR

Meşhur valimiz var Adana Valisi. Tam Başbakan’a göre bir vali. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Çiftçiye ‘ananı da al git’ diyordu.
Bu konuştuğunda artı 18 yazmak zorundayız. Gençler o programı izlemesin diye. Erdoğan’a önerim var. Muhbirlikte falan kimse eline su dökemez. Çiftçiye, gazeteciye kızıyorsun. Bence Arınç’ı o görevden al, yerine de bu valiyi getir.
‘Valiyi mi görevden alacağız, Vali kızmış’ diyor. Hangi ahlak anlayışı bu.
Sen Başbakan ol Erdoğan, bunu da bakanlık koltuğuna oturt. Bunu Hükümet sözcüsü de yap. Böylece AKP’nin gerçek yüzünü de herkes öğrenmiş olur.

ARABASINA TÜRK BAYRAĞI ASMASI ZORUMA GİDİYOR

Sorun o valinin arabasına Türk Bayrağı asması. Ağrıma giden o. Çünkü o halkın valisi değil iktidarın valisi.

DYP’LİLER, ANAPLILAR SİZE SESLENİYORUM: BERBAER OLACAĞIZ, BERABER MÜCADELE EDECEĞİZ

Eski demokratlara, DYP’lilere, ANAP’lılara sesleniyorum. Ülkenin nereye gittiğini siz de görüyorsunuz. Benim de sizin de sorumluluğunuz var. Beraber olacağız, beraber mücadele edeceğiz.
 

Hürriyet, 12.11.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.