Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Erdoğan: Bölünmemizi isteyen zavallılar var

Başbakan Erdoğan: Bölünmemizi isteyen zavallılar var
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında parti olarak siyasetteki mevcut kalıpları kırdıklarını ve kendilerini bölerek iktidardan düşürmeye çalışan zavallılara fırsat vermeyeceklerini belirtti.

Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

- Savaş Ay, Hakka uğurlandı. Biz katılamasak da bakan ve milletvekili arkadaşlarımız cenazeye eşlik ettiler. Belediye başkanlığı dönemimizden itibaren beraber çalıştığımız Savaş Ay dostumuza Allah’tan rahmet diliyorum.

- Çağın yezidleri çağın Hüseyinlerini katlediyor. Biz hiçbir zaman yezidlerin yanında durmadık Hüseyinlerin yanında durduk. Kerbela faciası yezidin iktidar hırsının bir hedefiydi. Şimdi coğrafyamızdaki kanlı mücadele de tamamen birilerinin iktidar hırsıdır. Suriye budur, Irak budur. 1374 yıl önce yezidin iktidar hırsı nasıl ki Hazreti Hüseyin efendimizin kanını toprağa döktüyse, şu anda da birileri mazlumların kanını acımasızca toprağa döküyor.

- Hazreti Hüseyin bir kutup yıldızı idi. O zaman ne Şii ne Sünni vardı. Bugün de Irak’ta Suriye’de Yemen’de Lübnan’da kendisine hangi sıfatı takarsa taksın, mazlumu katleden yeziddir, mazlumun adı da Hüseyin’dir. Güç savaşlarında şehit olan kardeşlerimiz için tıpkı Kerbela şehitleri gibi acı duyuyoruz. Hem İslam coğrafyasında hem Türkiye’de, artık bu güç savaşlarının daha samimi şekilde evet reddedilmesini sorgulamasını vicdanlarıyla bu konuda karar vermelerini bütün Müslümanlardan özellikle istiyoruz. 

- Hüzünleri kederleri birlikte yaşadık. Yakın tarihte yaşanmış Dersim, Çorum, Kahramanmaraş, Gazi mahallesi gibi acı hadiseler bizim bin yıllık kardeşliğimizi bozamaz. Yezidin izindeki nifak odakları bizim aramızı açamaz. Bir takım kanlı terör örgütlerinin kışkırtmaları bizim kardeşliğimizi sarsamaz. Biz aracılarla konuşmayacağız. Biz yüz yüze konuşacağız. Var olan her meseleyi Allah’ın izniyle aşacağız.
Aramıza birileri girdiği müddetçe biz sorunlarımızı konuşamayız. Aracılara gerek duymayacağız. Aşık Veysel’in muhteşem dizelerini tekrar söylemek istiyorum, “Yezit nedir, ne kızılbaş / Değil miyiz hep bir kardaş / Bizi yakar bizim ataş / Söndürmektir tek çaresi”
Ateş bizim ateşimizdir, söndürecek olan da biziz. Birilerinin bu ateşi gelip söndürmesini beklemeyeceğiz. Bir olarak, iri olarak, diri olacak ilave ediyorum hep birlikte Türkiye olarak biz söndüreceğiz. 11 yıllık süreçte Alevi kardeşlerimizin sorunlarını ele aldık. Sorunları çözmede tam bir kararlılık içinde olduk. Çözüm yollarını belirledik. Uzlaşılan konularda çözümleri uygulamaya koyduk. En son Nevşehir’deki üniversitemizin adını Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi yaptık. Güç devşirme peşindeki odakları aramıza almayalım. İstismarcıları aramıza almayalım. Terör örgütlerini, Alevileri sadece oy deposu olarak gören siyasetçileri aramıza almayalım.


- Geçen hafta grup toplantımızın ardından üç AB ülkesini kapsayan ziyaretler gerçekleştirdik. 200 civarında iş adamı heyetiyle üç ülkeyi ziyaret ettik. Muhataplarımızla görüşmeler yaptık. AB tarafından önümüze çıkarılan zorlukları bu ülkelerde etraflıca anlatma imkanı bulduk. İki önemli gelişmeye de şahit olduk. 5 Kasım Salı günü Egemen Bağış ile Cevdet Yılmaz Brüksel’de konferansa katılarak 22. Faslı müzakerelere açtılar. Bu fasıl daha önce Sarkozy’nin engel olduğu beş başlıktan biriydi. 22. Faslın açılmasıyla birlikte AB katılım müzakerelerinde toplamda 35 fasıldan 14’ü açılmış oldu. yeterli mi değil. Ümit ederiz ki bu olumlu adım beraberinde ilave olumlu adımlarla güçlenerek AB katılım müzakerelerinin rayına oturmasına katkı sağlar. 

- Bir başka önemli gelişme de AK Parti’nin Avrupa Halk Partisi’ne, buraya gözlemci üyeydi. Bizi çok oyaladılar. 10 yıldır oyaladılar. Aldık, alıyoruz. Maalesef yapmadılar. Geçtiğimiz hafta Avrupa Halk Partisi gözlemci statüsünden ayrıldığımızı bildirdik. Yeni kurulan Avrupa Muhafazakar ve Reformcular İttifak’ına üye olduk. Buraya gözlemci üye değil, tam üye olduk. İttifak için başkan yardımcılığı görevi, bir tanesinin görevini biz üstlendik. Mevlüt Çavuşoğlu bu görevi üzerine aldı. Güçlü siyasi partiler var. iktidarda olan bir çok parti oluşumun içinde yer alıyorlar.

- AK Parti kurulduğu günden bu yana hedefleri, vizyonu, teorileriyle mevcut kalıpları aşmış, siyaset tarihine yenilikler katmıştır. Avrupa'daki muhafazakarlar da demokratlar da sosyal demokratlar da AK Parti'yi davet edebilmektedir. AK Parti köksüz bir parti değil kökü çok derinlerde olan, ecdadından miras aldığı medeniyet tasavvurunu geleceğe taşır. 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazandığımızda birileri bunu kabul edemedi. Sonra, 'bunlar çöp toplasın, havayı temizlesin, su getirsin, metro yapsın' dediler. Şimdi de hükümet 'yol yapsın, metro yapsın, faizleri düşürsün' diyorlar. Ama çetelere dokunamasın, anayasayı değiştirmesin, saadet çemberlerine dokunamasın diyorlar...

- Biz mühendis, müteahhit değiliz. Bu milletin tercihiyle iş başına gelmiş, emaneti omuzlarında taşıyan bir hükümetiz. Bu milleti ilgilendiren her mesele bizim derdimizdir, meselemizdir.
İşte demokratikleşme paketi. İdari olanları hemen çıkarıyoruz dedik, çıkardık. Şimdi yasa değişikliğini de Meclis’e getiriyoruz. Biz verdiğimiz sözün arkasında dururuz. Ne aldanan olacağız, ne aldatan olacağız.
Siyasi parti olarak hem ülkenin hem dünyanın sorunları hakkında biz görüş bildiririz, tarafımızı da belli ederiz. Şunu unutmayın, efendim ben taraf değilim. Bu oyunlara gelmeyin. Güzel bir söz var: Bitaraf olan, bertaraf olur. Omurgalı olacaksın omurgalı. Omurgasızdan bir şey olmaz. Rüzgar önünde sallanandan bir şey olmaz.
Milletin çirkin gördüğünü siyasi parti olarak biz de çirkin görürüz. Kötü gördüğünü kötü görürüz. Anayasa ve yasa çerçevesinde milletin bize verdiği yetkiyi kullanır, ne gerekiyorsa onu yaparız. Eğer parti olarak bir şeyi kötü görüyorsak bununla mücadele ederiz.
Biz bir şey söyledik. Bize sadece ve sadece millet istikamet çizer. Bizim rotamızı sadece millet belirler dedik. Bir adım atarken biz sermaye medya ne der diye bakmayız. Çekinemeyiz. Aydınlar yazarlar içerde dışarda lobiler nasıl tavır alacak diye istikametimizi değiştirmeyiz. Artık bu bedeli biz bu millete ödetmeyeceğiz.

- Birileri hazzetmiyor diye muhafazakar ve demokrat kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz. Böyle bir parti olarak her meselede görüşümüz vardır ama hükümet olarak anayasa ne derse, yasalar ne derse, millet ne derse ona uyarız. AK Parti sandıkta kaybetsin diye AK Parti çatırdasın diye bölünsün diye medet umanlar var. AK Parti içindeki hiçbir kardeşim inanıyorum ki bu zavallılara fırsat vermeyecektir. Biz arkadan gelen gençlerin önünü tıkamayacağız.

- Elbette kadro içinde yanlış anlama ve anlaşılmalar olabilir. Ama biz bunları kendi aramızda ve kardeşlik hukuku çerçevesinde hallettik, halledeceğiz. Pusuda bekleyenlere imkan tanımayacağız. Her bir arkadaşımın düşmanı sevindirmeyeceğine yürekten inanıyorum.

Radikal, 12.11.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.