Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Senin derdin yurt değil

Kılıçdaroğlu: Senin derdin yurt değil

Öğrencilerin kaldığı evlere denetim getirileceği konusuyla ilgili değerlendirmede bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın kız ve erkek öğrencilerle aynı yurtta kalmasını istemediğini ifade ederek, “Senin derdin yurt değil, karma eğitimi nasıl yok ederim” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"İnsana saygı duymak, inancı, rengi ne olursa olsun hepimizin ortak görevidir. Zaman zaman CHP'ye eleştiriler gelebilir. Ama üç konu var ki, bu konuda hiç kimse CHP'yi eleştiremezsiniz. Birisi demokrasi, biri özgürlük, diğeri cumhuriyettir. Tüm liderlere bakın. Vefat ettiklerinde bıraktıkları miraslara bakın, hepsi temiz. Hepsi inanca saygılı, hepsi devletin 5 kuruş verginin hesabını veren insanlar. Rahmetli Bülent Ecevit. Erdal İnönü... Önemli bir sosyal demokrattı. Saygıyla anıyoruz.

 

Sosyal demokratlığın geçmişine bakın, diğerlerinin geçmişine bakın. Hiçbir sosyal demokrat yırtık ayakkabıyla siyasete girmedi ama dünyanın en zengin kişileri arasına da girmediler. Zengin yaşamadılar, emeğin hakkını verdikleri kul hakkı yemediler. Kimse kusura bakmasın, demokrasi konusunda CHP'nin eline su dökemezsiniz. Anayasa Mahkemesi’ni ilk dillendiren CHP'dir. Yargı bağımsızlığını savunduk. Eleştirmek kolay ama gerçekleri herkesin bilmesi gerekiyor. Hiçbir zaman dini siyasete alet etmedik. CHP'nin temel özelliklerinden biridir. Manevi dünyayı zenginleştiren bir kavramı başka bir alanda harcamamalıyız. Bu CHP'nin görevidir. Biz Türkiye'de inanca, dine saygılı olmayı bilen bir partiyiz. Bu bizim kimliğimizde var.

Biz, 34 yurttaş Uludere'de öldürülürken, ailelerine sahip çıktık, bu davayı takip ediyoruz, takip edeceğiz. Biz kendi insanımızın bağımsız, özgür bir birey olarak yaşamasını istiyoruz. Biz Hrant Dink cinayetindeki detayların ortaya çıkmasını istiyoruz. Cihan Sinangül'ün 11 yıl poşudan hapse atılmasını sindiremeyiz. Kadın-erkek eşitliğine inanan bir partiyiz. Kadınlara seçme seçilme hakkını getiren partiyiz. Birileri diyor ki; kadın erkek eşit olur mu? Sorulunda kadın kadın, erkek erkektir diyor. Zekaya bakın bir. Tüm kadın kardeşlerime seslenmiyorum, eğer siz erkeklerin sahip olduğu haklara sahip olmak istiyorsanız, seçme seçilme hakkına sahip olmak istiyorsanız, çocuğuma süt veremedim diye kendinizi asmak istemiyorsanız, adresiniz belli; CHP'dir.

Efendim kadınların haklarını sağladık. 2013 Cinsiyet Raporu, Dünya Ekonomik Forumu'nda yayınladı. Türkiye, 136 ülke arasında 120'inci sırada. Diyor ya; ‘kadın-erkek eşit olur mu?’ Kadını ikinci sınıf yurttaş olarak görüyor. O yüzden kadınlara diyorum. Hakkınıza sahip çıkın; sonuna kadar savunun. Kadın tarlada erkekle beraber çalışmıyor mu? Gidelim Karadeniz'e yiğit kadına soralım. Ne eksiği var kadının? Sen evde otur çocuk bak, işine bak. Kadınlar neden seçilmesin, milletvekili olmasın. Kadınlar artık bunun zamanı geçsin desin.

Ekonomik eşitlik açısından 136 ülkeden 127, iş güncüne katılımda 123'üncü sıradayız. Bazı Afrika ülkeleri bizden önde. Son 10 yılda kadına şiddet yüzde 1400 artmış. Bunun sebebini diktatöre sorarsanız, sebep CHP. Kadını bir birey olarak görmek, haklarıyla tanımlama gerekiyor. 2002'de öldürülen kadın sayısı 66, 2013'te 846. Bu politika bu tabloyu ortaya çıkarıyor. Ezilen kadın, sürünen kadın. AKP’ye oy veren kadınlar da artık dirensinler. Kadının bedeni üzerinden siyaset yapılıyor. Kadının giyisisi üzerinden kadınları meşgul ettiler. Cambazlık yapıp haklarını ellerinden aldılar. Şimdi kadınların haklarını geri alma zamanıdır. Demokrasi geriye gidersen en ağır bedeli kadınlar öder. Yeni bir atılım gerekiyor.

'DÜNYA ÇAPINDA BİR YALANCIMIZ VAR'
Efendim Kabataş iskelesinden, türbanlı bir kadın 50-60-70 kişilik grup saldırmış, üzerine idrar etmiş falan. Ne demiştim. Yalancıdan Başbakan olmuş. Başörtülü kadına bu ülkede bu yapılıyor diye bu yalanı atıyor. Böyle yalan atılır mı? İnsanda utanma olur, vicdan olur. Her yerde MOBESE kamerası var ama saldırının olduğu yerde yok. Ama bizim dünya çapında bir yalancımız var. Bu da bir gerçek.

'KİM ÇALIŞTIRIR BU KANDINLARI?'
Kadınlara şunu demek istiyorum. Sizin kaç çocuk doğuracağınıza bir kişi karar veriyor. Neden sesiniz çıkmıyor. Neden sana ne demiyorsunuz? İstanbul'un merdiven altı atölyelerinde, binlerce, sigortası olmayan kadın çalışıyor. Onlara biz CHP sahip çıkıyor. Siz hiç Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzından, sigortasız kadın işçi çalıştırılmaz diye bir laf çıktığını duysunuz mu? Şimdi de diyor ki; kadına daha fazla çalışma imkanı sunacakmış. Ben de diyorum ki güzel imkanlar sunacaklar, erkek ve kadına evlerine helal ekmek getirecek imkanlar sanıyorum. Neymiş, doğurunca sürekli uzayan izinlerle, çalışmadan para ödeyecek. Kim çalıştırır bu kadınları? Biz diyoruz ki, eğer kadınların iş hayatında daha fazla çalışmasını istiyorsan, devlet bu kadınların sigorta primlerinin bir kısmını ödeyecek, bu kadar basit. Ama getiremezler bunu. Sorununuz da o.

'ADAMI CEZALANDIR, KARISINDAN NE İSTİYORSUN?
Bir taksi şoförü düşünün ya da bir manav. Oldu da sigorta primini 2 ay yatıramadı. Hastalandı, hastaneye gitti. Ama ‘kusura bakma, bakamayız’ dediler. Ama şimdi diyorlar ki, ‘senin eşine de bakmam’. Sana bu kadar ağır bir cezayı kesen hükümete, oy vermeyeceksin. Sigorta primini bir sebepten ödeyemeyebilir. Adamı cezalandır, anladık. Peki, karısından ne istiyorsun? Böyle bir sosyal devlet olabilir mi?

'PALALI İÇİN BİR ŞEY DEDİ Mİ?'
Bunlarda laf çok. Peki kadına önem veriyorlar mı? Hayır vermiyorlar. Elinde palayla kadını döven adama Başbakan bir şey dedi mi? Hayır, içinden ‘oh, iyi oldu’ demiştir.

Cennet anaların ayakları altındaysa ve sen kadına önem veriyorsan, ilk önce çocuğuna süt veremediği için kendini asan kadının ağırlığını hissedeceksin.

Bu grup toplantılarından birine, Erzurum Tortum'dan bir grup kadın geldi. Birisi, 17 yaşında başı örtülü Ceylan'dı. Kadın milletvekillerimiz köyüne gittiler, avukatlarımız onu savundu. CHP, haklının yanındadır, zulme direnir.

'ANNELER SORSUN'
Kadınlar, artık ‘Çocuğum neden işsiz ve bunun sorumlusu kim?’ diye sorsun. Atama bekleyen öğretmenlerin anneleri sorsunlar. İskenderun'da bir babanın gözyaşlarını unutmuyorum, 10 yıldır atama bekliyor diye. Anneler sorsunlar, bu atamaların neden olmadığının cevabını bulurlarsa, bu ülkede sorun çözülür. Her 4 üniversiteliden 1'i işsiz. Anneler bunun sebebini sorsun. Demokrasi açığı büyüyor, demokrasi alanı daralıyor.

'SENİN DERDİN YURT DEĞİL'
Kalkmış, ‘kız ve erkek öğrenciler aynı yurtta kalmayacak’ diyor. Zaten ayrı. Hayatı boyunca yurdun önünden geçmemiş birisi, bu kadar ağır bir soruyu nasıl sorar. Senin derdin yurt değil, karma eğitimi nasıl yok ederim.

'ARABA KULLANMA YASAĞI GELİRSE ŞAŞIRMAYIN'
Yurt yoksa sorumlusu kim? TOKİ kalkıyor Sovyet tipi evler yapıyor, neden yurt yapmıyor? Ülkenin sorunlarını bilmiyorlar. Türkiye'yi bir Ortadoğu ülkesi yapmak istiyorlar. Suudi Arabistan'da kadınlar araba kullanabilmek için mücadele veriyor. Bir gün size aynı yasak gelirse şaşırmayın.

'GÖREVİ VAPURLARI DİKİZLEMEK'
Üç imparatorluğa ev sahipliği yapmış olan İstanbul'un her yeri değiştirilmek isteniyor. Necip Fazıl Kısayürek, Orhan Veli, Yahya Kemal nice güzel sözlerler anlattı İstanbul'u. İstanbul'a gitsen hep o telaşı, o canlılığı görürüz. Ama bir de oraya giden bir başka adam var. Görevi ne, Kadıköy'den gelen vapurları dikizlemek. O vapurlarda İstanbullular var, hayat var, coşku var... İşlerine acele gitmek istiyorlar, koşuyorlar. Beykoz'dan, Üsküdar'dan insanları görüyorsunuz. İnsanlara bakarken martıları da izlersiniz. Bu çok güzel bir şey. Ama bir de kötü niyetle seyretmek var.

'DAVA AÇMAZSAN NAMERTSİN'
Bakın ne diyor: Dolmabahçe'de ofisimin önünde geçen kadınları görüyorum. Bunlar değerlerimle uyuşmuyor... Nedir senin değerin? Böyle bir adamın olduğu ülkede demokrasiden söz edilemez. Bunu ancak bir diktatör söyleyebilir. 100 bin TL'lik dava açsın. Açmazsan namertsin zaten. TDK'nın sözlüğüne baktım, dikizlemek nedir diye. Kötü bir anlamı yok ama sen kötü bakıyorsun. Sen kadına birey olarak bakmıyorsun. Sen, bu ülkenin insanlarına nefret dolu, önyargılı bakamazsın. İnsanları sev biraz. 60 yaşına geldin sen, nasıl kadınlara böyle bakıyorsun.

'NEYİ YAŞADIN, ANLATMANI İSTİYORUM'
Bir laf etmiş ‘Damdan düştüm, ben yaşadım’ diyor. Neyi yaşadın, gerçekten anlatmanı istiyorum. Geçmişinde ağır travmatik sorun yaşamamış olan biri böyle bir söz edemez. Böyle bir zihniyet bu ülkeye demokrasi getiremez. Sen çıkıyorsun diyorsun ki ‘vapurdan geçen kadınlara bakıyorum ve üzülüyorum’ diyor. Dikizlik yaptığını söylemenin normal, bunu eleştirenin ise anormal olduğu bir garabetin içindeyiz. Bunu, AKP lehine yazan, her dediğine iltifat edenlere diyorum. İnsan biraz sıkılır, eleştirir."

 

ntvmsnbc.com, 05.11.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.