Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan: Temayül yoklamaları tek belirleyici olmayacakBaşbakan: Temayül yoklamaları tek belirleyici olmayacakBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam kampında vekillere hitap etti. Marmaray açılışında dua esnasında Japon Başbakanı'nın ellerini açarak duaya eşlik etmesini bazı çevrelerin yadırgadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, ''Bu sizi neden rahatsız ediyor? Bu ülkenin bizzatihi İstiklal Marşı'nda dua var'' dedi. Yerel seçim öncesi adayları belirlemek için temayül yoklamaları yaptırdığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Temayül yoklamaları tek belirleyici olmayacak. Bir çok yerde çok ciddi kurumsal milliyetçilik yapıldığını biliriz. Temayül yoklamalarının da bazen ne şekilde olduğunu biliriz'' ifadelerini kullandı.İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: SİYASİ LİTERATÜRDE MUHAFAZAKAR DEMOKRASİ YOK DEDİLER Bizim gelip geçici bir iktidar olduğumuzu söyleyenler oldu. Ak Parti’nin yorulmasından sürekli medet umuyorlardı. AK Parti siyasetin teorisini de, demokrasi tarihini de yeni baştan yazmış bir partidir. AK PARTİ RÜZGARIN ÖNÜNDE SAVRULAN PARTİ DEĞİLDİR AK Parti rüzgarın önünde savrulan bir parti değildir. Çanakkale ruhunu özümsemiş, Çanakkale’de yazılan destanı kendisine yol haritası olarak belirlemiş bir partidir Yüreğinde gurbette okumak zorunda kalmış kızlarının sızısı olmayanlar, yüreğinde Ahmet Kaya’nın gurbette ölümünü hissetmeyenler, Cem Karaca’nın gurbette hüküm giymesi konusunda sızısı olmayanlar bizi anlayamazlar BİZE KİMSE MİLLET DERSİ VERMESİN Bize kimse millet, milliyet dersi vermesin. Önce bunu kendileri öğrensin. Birileri bizi anlamasa da milletimiz bizi çok iyi anladı ve anlıyor. Bu aziz millet memleketin başında nasıl bir idareci kadrosu görmek istiyorsa işte biz oyuz. Millete efendi olmaya gelmedik, biz hizmetkarız. Makamlar, mevkiler, rütbeler gelip geçici. Ezeli rütbe milletin gönlünde, Allah’ın nezdinde elde edilen rütbedir. Başbakanlık, bakanlık, vekillik.. Bütün bu payeler unutulur gider Bu hareketin lideri olarak sorumluluk önce bende ama biz bir kadro hareketiyiz. Dicle’nin kenarında bir koyunu kurt kapsa bunun vebali ne kadar benim üzerindeyse sizin de üzerinizdedir. Bacası tütmeyen hanenin derdi bizim derdimizdir AK Parti içinde 11 yıldır sen-ben kavgası çıksın isteyenler var. 11 yıldır heveslerini kursaklarında bıraktık. Bundan sonra da bunları heveslerini kursaklarında bırakmaya kararlıyız. FETRET DÖNEMİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ Hepimiz faniyiz, bugün varız, yarın yokuz. Bizim fetretimiz milletin fetretidir. Öyleyse biz bir fetret dönemine asla müsaade etmeyeceğiz Hiçbir sözümüzden geri dönmeyeceğiz. Bu sayede milletimizin gönlündeki yerimizden sapmayacağız. 2013 bitiyor. 2013’de sermaye, medya çevreleri, köşe yazarları hep şunu söyledi: 2013 2013’den zor olacak. Şimdi aynı çevreler bugün baktım yine yazıyorlar. 2014, 2013’ten çok daha zor olacak diye. Biz işimizi belli çevrelerden aldığımız talimatla veya af edersiniz göbek bağıyla bir yerlere bağlı olarak yürütmüyoruz. Kendi kararlarımızı kendimiz veriyoruz. Adımlarımızı da kendimiz atıyoruz. Burada bir dezavantajımızı dikkatlerinize sunmak istiyorum. 11 yıl önce 10 yaşında olan, siyasetle ilgilenmeyen çocuklarımız bugün artık 21 yaşına ulaştı. Belki de bu seçimlerde ilk defa oy kullanacaklar. Bu gençlerimiz Türkiye’nin atlattığı badireleri yaşamadılar, koalisyon nedir hiç tecrübe etmediler. Bu gençlerimiz bu ülke sermayenin hükümet kurup hükümet indirdiğini acaba biliyor mu? Kot pantolonla Başbakan uğurlandığını biliyor mu? Sonra pijama değil kot pantolon giydim dedi. Dediğine saygı duyalım. EYVALLAH, BİZ VAZİFEMİZİ YAPIYORUZ AMA Marmaray’ı açtığımızda sosyal medyada birileri çıktı ‘Tabi ki yapacaksınız bu sizin vazifeniz’ dedi. Eyvallah. Biz vazifemizi biliyoruz. Ama bizim hakkıyla yerine getirdiğimiz vazifeyi 10 yıllar boyunca Türkiye’de hükümetler neden acaba yerine getirmediler. 11 yılda 17 bin km bölünmüş yol yaptık. Dağları deldik, tüneller açtık. Marmaray 153 yıllık hayaldi. Abdülmecid 153 yıl önce bunu hayal etmişti. Abdülhamit mimari çizgilerini çizdirmişti. Osmanlı devletinde de Cumhuriyet tarihinde de bu hayal gerçeğe dönüştürülemedi. Acaba niçin? Bu soruyu bu zeki ve akıllı gençlik acaba niçin sormaz? Sevgili gençler tüp geçit dedim de aklıma tüp kuyrukları geldi. Bizim jenerasyon okullarımızda şu anda sizin birinci derecedeki kalite kağıtla hazırlanmış kitapları biz teksir notlarını abilerimizden satın almak isterdik. Saman kağıdı denen kağıtlardı. Abilerimiz ’bize hatıra’ der satmazlardı. Yalvar yakar alırdık, bunları kaleme dökerdik. Şahsen ben böyle okudum. Defter, kalem, silgi bulamazdık. Bunlar şimdi tarih oldu. Biz vazifemizi hakkıyla yapıyoruz. Ama bu ülkede yıllar boyunca o asli vazifeler yapılmadı. Ben belediye başkanı olduğumda CHP’den İstanbul’u devralmıştım: İstanbul’da devraldığım belediyenin otobüsleri ellerinizi koltuğa tutamazsınız. Kalktığınızda mazot lekesiyle kalkardınız. Klima, air condition falan da yoktu. Bir de tıklım tıklımdı. Biz bu sektöre artık Mercedes’i soktuk, BMC’leri soktuk. Bütün bunların yanında İstanbul’da metrobüslerle halkımız toplu taşımacılık kültüründe farklı bir süreci yaşıyor. Bu muhalefette acaba Marmaray, hızlı tren vizyonunu gören var mı? İstanbul’da Marmaray coşkusunu yaşarken muhalefetin genel müdürü Tandoğan’da son derece seviyesiz biz biçimde bu ülkenin Başbakanı’na hakaret ediyordu. Onlar 10. Yıl marşını söylerken 90. Yılda Marmaray’ı hediye ediyor, 100. Yılın hedeflerinden bahsediyorduk. Marmaray’ın dualarla açılmasını, Japonya Başbakan’ı dahil ellerin semaya açılmasını birileri pek yadırgadı. Bu ülkenin ilk Meclisi Atatürk’ün iştirak ettiği dualarla açılmışken Marmaray’ın dualarla açılması sizi neden rahatsız ediyor. TÜRKİYE’DE KUTUPLAŞMA YOK 29 Ekim kutlamalarında ve Marmaray’ın açılışında ortaya çıkan manzarayla ilgili değerlendirmelerimi paylaşmak istiyorum. Türkiye’de bir kutuplaşma bir farklılaşma kesinlikle yoktur. Bu yönde muhalefetin çok yoğun çabası olması rağmen Türkiye yakın tarihte hiç olmadığı kadar birbirine kenetlenmiş durumdadır. Başkalarının fikirlerine müdahale etmediği sürece herkesin taleplerini dile getirme hakkı vardır. Toplumun farklı düşünmesi ya da farklı talepleri dile getirmesi kutuplaşma değildir. İmtiyaz elde etmek adına teröre, şiddete başvurmak bir kutuplaşmadır. Biz böyle bir kutuplaşmanın önünde dururuz Türkiye’nin sahibi 76 milyonun tamamıdır. Vatanın, bayrağın, ortak değerlerin sahibi 76 milyonun tamamı. Büyük bir kibirle parmağını sallayarak kendisi dışındakileri aşağılama dönemi geri gelmemek üzere kapanmıştır. Bugüne kadar horlanmış herkesin de artık özgüven içinde göğsünü gere gere ‘ben de bu ülkenin sahibiyim’ demesini ve bunu da sonuna kadar savunmasını rica ediyorum Başı örtülü kızların üniversiteye girebilmesi, üniversite kapısından çevrilmesi anormaldir. Başı örtülü bayanların TBMM’ye girmesi değil bugüne kadar girememiş olması garabettir. BAŞI AÇIKLARIN TERCİHİ DE TEMİNATIMIZ ALTINDA Kuran’ı Kerim’in, peygamberimizin seçmeli ders olarak okutulması garabet değil, bugüne kadar bunların yapılmamış olması eksikliktir. Bu ülkeyi CHP değil millet kurdu Türkiye’nin diğer kronik meseleleri gibi terör sorununun da ilelebet devam edeceğine hiçbir zaman inanmadık. Bu meselenin üzerine cesaretle gittik. Terör meselesinin üzerinde karşılaştığımız dirençle bugüne kadar hiçbir meselede karşılaşmadık. İçerde vedışarda çok farklı bir direnç sergilendiğine şahit olduk. Meselenin çözümü noktasında hiç umutsuz olmadık. Asla böyle gelmiş böyle gider anlayışına tevessül etmedik. Kızılcahamam’da bir şehit ağacı vardır. Türkiye her şehit verdiğinde o şehit ağacına künye çakılır. Kökü derinde bir çınarın yaprakları gibi 8 bine yakın künye bize tarihimizi hatırlatıyor. O şehit ağacına bir yıldır bir tek askerin künyesi çakılmadı NİHAİ NETİCE ALINCAYA KADAR DEVAM İçerde ve dışarda yapılan çirkin lobilere rağmen bu süreci bozan bu vebalin altında kalır. Muhalefet partilerine sesleniyorum. Gidin ve bölgede tabela partisi olarak kalmayın. Orada siyaset yapın, demokrasi mücadelesi yapın. Biz çalışıyoruz ama siyaset yapacaksınız siz de gidin çalışın. Biz elimizi bedenimizi bu sürece koyduk. Nihai neticeyi alıncaya kadar mücadeleye devam. Niyetimiz gayet açık. Şiddetin, silahın artık devreden çıkmasını, siyasetin devreye girmesini istiyoruz. YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI 30 Mart 2014 yerel seçimlere doğru hazırlıklarımız artık belli bir aşamaya gelmiş bulunuyor. Sahadaki araştırmalarımızı yapıyoruz. Temayül yoklarımız 16 mevcut büyükşehir ve ilçelerinde yapıldı. TEMAYÜL YOKLAMALARININ BAZEN NE ŞEKİLDE YAPILDIĞINI BİLİRİZ Gayemiz birilerine makam üretmek değil. Şehirlerimize hizmet. Bir çok yerde çok ciddi kurumsal milliyetçilik yapıldığını biliriz. Temayül yoklaması neticesi de belirleyici olmayacak. Temayül yoklamalarının da bazen ne şekilde olduğunu biliriz. HER 2 KİŞİDEN BİRİ AK PARTİ DİYOR Anketlerde AK Parti gücüne güç katarak yoluna devam ediyor. Her 2 seçmenden biri AK Parti diyor. DEMOKRASİ SOKAK HAREKETLERİYLE ZAPTURAPT ALTINA ALINMAK İSTENİYOR Seçim sürecinde adayın ya da genel merkezin çalışması yetmiyor. Çok kritik bir seçime gidiyoruz. Sandığın horlandığı, demokrasinin tartışmaya açılmak istendiği, sokak hareketleriyle zapturapt altına alınmak istendiği bir döneme giriyoruz. MUHALEFET KİRLİ YÖNTEME BAŞVURDUĞUNDA ANINDA MÜDAHALE EDECEĞİZ Son derece uyanık ve aktif olacağız Hürriyet, 02.11.2013 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |