Gündem

 

Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 86. duruşmasında, tutuklu sanık Haydar Yeşil, savunmasına devam etti.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ve Hüseyin Yelki hazır bulundu. Sanık Varol Bülent Aral ise Elbistan Cezaevinden video konferans sistemiyle duruşmaya dahil oldu.

Söz alan sanık Yelki, yazdığı dilekçelere ilişkin, dünkü duruşmada Levent Ercan Gelegen'in bilgi vermesine değinerek, "Cezaevine yazdığım dilekçelerin içeriğini Levent Ercan Gelegen nereden biliyor?" dedi.

Cezaevinde örgütlenmeye gidildiğini ileri süren Yelki, "Cezaevi müdürünün ve gardiyanların araştırılmasını istiyorum" ifadesini kullandı.

Yelki, "Levent, dilekçeyi benim adıma yazmış, imzalamış, göndermiş" iddiasında bulundu.

Sanık Gelegen ise "Hüseyin Yelki, 'eski dinime geri döndüm' diye konuşmuştu. Bize de cezaevinde Kur'an-ı Kerim dersleri veriliyor. Bize dersleri vermek için gelen hoca, bana Hüseyin'in din değiştirdiğini söyledi. Bana 'sen de din değiştirdiysen sana verilen dini dersleri keselim' dedi. Hüseyin Yelki'nin dilekçe gönderdiğini oradan öğrendim" diye konuştu.

"Elimizde bu çocuklar vardı"

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, sanık Emre Günaydın'a, "Varol Bülent Aral, 6 ay önce araçla cezaevine girerken Mehmet Ülger'in 'Elimizde bu çocuklar vardı' dediğini söyledi. Bunu 6 ay önce söylemiş. Hatırlıyor musun? Sen orada mıydın?" diye sordu. Günaydın, böyle bir şey duymadığını söyledi. Bunun üzerine söz alan Aral, "Emre Günaydın orada yoktu" dedi.

Bu sözleri sanıklar Hamit Çeker ve Cuma Özdemir'in duymuş olabileceğini ileri süren Aral, "Olay, kamera kayıtlarında vardır. Olayın ne zaman olduğunu hatırlamıyorum" diye konuştu.

Görüş günleri olduğunu belirterek Mahkeme Başkanı Kısa'dan izin isteyen Abuzer Yıldırım ve Emre Günaydın, taleplerinin uygun görülmesi üzerine duruşma salonundan çıktı.

Daha sonra, sanık Haydar Yeşil, savunmasına devam etti. Yeşil, dava dosyada yer alan isimsiz mektup ve elektronik postaların kim tarafından gönderildiğine ulaşılamamasının manidar olduğunu belirterek, "İhbar mektuplarında 'Zirve Yayınevi cinayetini Ergenekon yaptı' diye hiçbir bilgi yok ancak elektronik postalarda Ergenekon ile bağlantılı olduğu belirtiliyor. Abdullah Atılgan'ın, bu sözde elektronik postalardan önce bilgisi alınmış, daha sonra İlker Çınar'ın konuşmalarıyla davanın sanığı haline gelmiştir" ifadesini kullandı.

 

cnnturk.com, 31.10.2013