Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Türkiye 'yaratıcılık' ve 'yetenek'te sınıfta kaldı

Yaratıcılıkta sınıfta kaldık!
 
Yetenek ve yaratıcılıkta 82 ülkelik listede oldukça gerilerde bulunan Türkiye, bu iki alanda ilerlemek için ciddi projelere imza atamıyor. Bu da gelişmiş ülkelerle aramızdaki makasın iyice açılmasına yol açıyor

Kanada Rotman İşletme Okulu’na bağlı Martin Refah Enstitüsü 2004’ten bu yana ilginç ve bir o kadar önemli bir soruya yanıt arıyor: “Ülkelerin yaratıcılığı ölçülebilir mi?”
Yaratıcılık büyük ölçüde soyut bir kavram olduğundan başlangıçta araştırmaya kuşkuyla yaklaşabilir. Ancak elde edilen sonuçlara bakıldığında, ülkelerin sahip oldukları yaratıcılık skorlarının gelişmişlik seviyesi ile paralel gittiği görülüyor.
Türkiye’nin de içerisinde olduğu 82 ülke arasında yaratıcılığı ölçmeyi amaçlayan endeksin “ekonomik gelişmenin 3T’si” olarak adlandırılan üç temel unsuru var: “Yetenek (talent)”, “teknoloji (technology)” ve “tolerans (tolerance)”.
Yetenek listesinin zirvesinde İskandinav ülkeleri var. Finlandiya ve İsveç ilk iki sırada, Danimarka dördüncü ve Norveç altıncı. Toplam yaratıcılık skorlarına bakıldığında da, söz konusu ülkeler ilk on içerisinde. Yaratıcılık skorunun en düşük olduğu ülkeler ise Güney Asya’dan. Vietnam, Pakistan, Endonezya ve Kamboçya listenin sonunda yer alıyor. Bu ülkelerde genel olarak insan gücü kaynağı fazla eğitimli değil ve yaratıcı işkollarında çalışanların sayısı da oldukça az.

Gelelim Türkiye’ye...
Yetenek eksikliği ülkemiz açısından önemli bir problem. Çünkü Türkiye, yetenek endeksinde 59; yaratıcılık listesinde ise 68. sırada. Yetenek endeksini belirleyen ilk gösterge olan yüksek eğitim almış insan kaynağı açısından Türkiye 52. sırada. Bununla birlikte, yine endeksin ikinci göstergesi olan yaratıcı işkollarında çalışanların oranı ülkemizde sadece yüzde 20.9.
Bu sonuçların ortaya çıkmasında birçok faktör etkili ancak en etkili olanı galiba eğitimle ilgili konular.
Ne yazık ki, üniversitelerimizden mezun olan gençlerimizin önemli bir bölümü yaratıcı işkollarında istihdam edilenler arasına giremiyor, aksine işsiz kalıyor. Daha öncede pek çok kez dile getirdiğimiz üzere, gençlerimizin çoğu belirli alanda eğitim alıyorlar ve kendilerine bu alanlarda, özellikle kamuda iş imkânı sağlanmasını bekliyorlar. Ancak Türkiye’de kamu istihdamı artık daha fazla artmayacak. Nitekim, Orta Vadeli Program anlatılırken önümüzdeki yıl kamuya alınacak personel sayısının yarı yarıya azalacağı açıklandı. Bu nedenle asıl olarak AR-GE yatırımlarının yapılacağı sektörlere yönelik olarak insan kaynağını eğitmemiz gerekiyor. AR-GE yatırımlarının yapıldığı sektörlerde çalışabilecek nitelikte insan kaynağına ihtiyaç duyuyoruz.
Aslında, birçok bilim adamının da dile getirdiği gibi her çocuk yaratıcı doğuyor. Ancak çocuklara sunulan imkânlar ölçüsünde ya yaratıcılığı ve yetenekleri gelişiyor ya da köreliyor.  Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye sahip olduğu yaratıcı potansiyeli kullanamıyor. Ekonomik başarının sürekliliği açısından yetenekli insanlar yetiştirmek, onları kendi ülkenize çekmek, yetenekli ve girişimci insanları korumak gerekiyor. Bu yüzden, Türkiye’nin bu konuda acilen önlem alması şart!

Kalifiye çalışan sıkıntısı
Temmuz 2013’te mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre; tarım dışı işsiz sayısı 101 bin arttı ve tarım dışı işsizlik oranı bir önceki aya göre 0.5 puan artarak yüzde 12.5’e yükseldi. Bu haliyle, tarım dışı işsizlik oranı son iki yılın en yüksek düzeyinde. İşsizlik artışında, sanayi ve inşaat sektörlerinde yaşanan istihdam kayıplarının payı büyük. Bu durumda, yukarıda sonuçlarını verdiğim Yaratıcılık Endeksi de gösteriyor ki, kalifiye ve piyasanın ihtiyaç duyduğu beceri ve yetenek seviyesinde işgücü sayımız kısıtlı olduğu için tarım dışı sektörlerde istihdam imkânını çok fazla arttıramıyoruz.

Her 5 gençten 1’i işsiz
Gençler arasındaki işsizlik oranı da yükseldi. Haziran ayından Temmuz ayına 67 bin gencimiz daha işsizler arasına katıldı. Ancak Yaratıcılık Endeksi sonuçları da gösteriyor ki, ülkemizde işsizliğin sebebi yapısal sorunlar. Yani daha nitelikli, iyi eğitim almış, kalifiye insan gücüne sahip olamadığımız için işsizlik özellikle gençler arasında yüksek seviyede.
İŞKUR’un açıkladığı boş işlere, yani işverenin eleman arayıp da bulamadığı işlere bakarsak, genelde vasıf gerektiren, bilgi ve teknik gerektiren işler olduğunu görürüz. Yine İŞKUR’un verilerine göre,  iş arayanların daha çok hizmet sektöründe ve ortalama beceri seviyesine sahip mesleklerde olduğunu biliyoruz. Bu nedenle eğitim şart, ancak bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilen, dünyayı takip edebilen bir eğitim sistemiyle.

Cem Kılıç, Milliyet

22.10.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.