Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Başbakan'dan çok daha fazla maaş aldım'

'Başbakan'dan çok daha fazla maaş aldım'

Koç şirketlerine 500 müfettişle düzenlenen baskını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Her dönem, Sayın Başbakan'ın aldığı aylıktan çok daha fazla aylık aldım. Para aldım. Benim mal varlığım meydanda" diyerek Başbakan'ın mal varlığına gönderme yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KOÇ Grubu şirketlerine yönelik müfettiş incelemesine ilişkin "Denetimin siyasallaşmaması, intikama dönüşmemesi lazım. Sermaye ürkektir. Türkiye'nin en büyük sermaye kuruluşuna, 500 müfettiş ordusuyla baskın yapmak doğru değildir. Bu ekonomide ayağına kurşun sıkmak demektir" dedi.

Kılıçdaroğlu, ÇEKSİAD'ın toplantısında yaptığı konuşmanın ardından, toplantıya katılan iş adamlarının yazılı sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de vergi denetimlerinin asla siyasallaşmaması gerektiğini, bundan en çok zararı ülkenin sanayicisinin, işadamının göreceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Organize Sanayi Bölgeleri'ndeki rant sorununa" ilişkin bir soruya karşılık, "Bir yerde insan varsa, oradaki arsada, arazide rant olur. Eğer plan varsa, kent planlanmışsa, rantın kentte eşit bölüşüldüğü anlamına gelir. Kentin planı yoksa yaratılan rant adaletsiz bölüşülür. İstanbul'un sorunu da budur. Yoksa rant olmaz diye bir kural yok. Nerede insan varsa orada rant olur. O rantın hakça bölüşülmesine olanak vermemiz lazım" ifadelerini kullandı.

"İhracatın ithalatla birlikte ele alınması ve "İhracat Dış Ticaret Bakanlığı" kurulması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, ayrıca devletin gelirlerini aynı birimin toplaması ve "Gelirler Bakanlığı" kurulması gerektiğini savundu.

YENİ ANAYASA

Yeni Anayasa, çözüm süreci gibi konularda neler düşündüğüne ilişkin soru üzerine de Kılıçdaroğlu, bir anayasaya ihtiyaç olunduğunu belirterek, demokrasiyi güçlendirecek bir anayasaya her türlü katkıyı vereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, daha özgürlükçü ve daha demokratik bir anayasaya bu ülkede ihtiyaç olduğunu kaydederek, "Fakat biz anayasada değişiklik isterken kurucu iradenin korunmasını istiyoruz. Nedir bu Anayasanın ilk üç maddesidir. Türkiye Cumhuriyeti bir devlettir. Bunun nesini değiştireceğiz. Bayrağımız al bayrak, resmi dili Türkçe'dir. Bunun neresini değiştireceğiz. Bu maddelerin değiştirilemez olduğuna dair dördüncü madde var. Bunu kabul etmiyoruz. Biz bu ülkenin kurucu iradesine saygı gösteririz. 12 Eylül askeri yönetimin getirdiği darbe hukuku değişti mi Darbe hukuku değiştirmeden anayasayı değiştirsen ne olur" şeklinde konuştu.

Milli iradenin parlamentoya tam yansıması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, yüzde 10 seçim barajını eleştirdi.

ÇÖZÜM SÜRECİ
Kılıçdaroğlu, sorunun yasalardan çok, demokrasi kültüründe olduğunu kaydederek, eleştiriye tahammül edilmesi gerektiğini söyledi.

"Çözüm sürecinin ne olduğunu ben bilmiyorum. Bilen varsa el kaldırıp anlatsın" diyen Kılıçdaroğlu, açıklanması beklenen demokratikleşme paketinde neler olduğunu da bilmediklerini anlattı.

"Bir ülkeye demokrasi getireceksiniz ama halkın haberi olmayacak. Böyle bir şey olmaz. Halktan habersiz demokrasi mi olur. Biz birinci sınıf demokrasi istiyoruz" şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu, 17 maddelik özgürlük ve demokrasi manifestosu hazırlayarak görüşlerini açıkladıklarını söyledi.

Uludere'de 34 kişinin öldürüldüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, "Üstüne bir bardak su içtik. 34 vatandaşımız kim vurduya gitti. Bunun hesabını soramazsanız kimsenin hesabını soramazsınız. Biz demokrasiyi gerçek anlamda istiyoruz" dedi.

Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için parlamentoya verdikleri 8 önerinin reddedildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Çözüm sürecinin başarıya ulaşmasını istiyoruz. Türkiye'de kan akmasın. Barış olsun" diye konuştu.

Çözüm süreciyle ilgili bilgilerin Kandil'den verildiğin ileri süren Kılıçdaroğlu, çözüm sürecinde neler olduğunu 5-6 kişinin dışında kimsenin
bilmediğini söyledi.

 

KOÇ ŞİRKETLERİNDE MÜFETTİŞ
Kılıçdaroğlu, "İnternette son dakika olarak bir haber geçiyor. KOÇ'a 500 kişilik müfettiş ordusuyla baskın. Bu konuda görüşleriniz nelerdir" şeklindeki soru üzerine de şunları kaydetti:

"Denetimin siyasallaşmaması, intikama dönüşmemesi lazım. Sermaye ürkektir. Türkiye'nin en büyük sermaye kuruluşuna 500 müfettiş ordusuyla baskın yapmak doğru değildir. Bu ekonomide ayağına kurşun sıkmak demektir. Yanlıştır böyle bir şey. Bizim düşüncemiz, vergi denetimini özgür kılmaktır. Özerkleştirmektir. Siyasi iradenin dışına çıkarmaktır. İş adamı A partisine, B partisine oy verir. Bizim arzumuz onun daha fazla üretim yapmasıdır. Daha fazla istihdam sağlamasıdır. Fakat siz müfettiş ordusunu görevlendirip, polisle baskın yaparsanız bunlar doğru değildir. Yanlıştır. Kalkar başbakana sorarlar, 'Sen edindiğin mal varlığının hesabını verdin mi?'

Mesleğe girdiğim 1971'den parlamentoya girdiğim tarihe kadar her dönem, sayın başbakanın aldığı aylıktan çok daha fazla aylık aldım. Para aldım. Benim mal varlığım meydanda. Milletvekili seçildiğim gün mal varlığımı kendi internet siteme koydum. Benim çocuklarımın hiç birisinin gemisi yok."
 

YEREL SEÇİMLER
Yerel seçimlerde adayların nasıl belirleneceğine ilişkin soruya da Kılıçdaroğlu, bunun kendi iç işleri olduğunu yanıtını verdi.

Bir yıl önce yerel yönetimler için adaylarını belirlemeye başladıklarını, çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, 4-5 kişilik bir ekip kurarak her bir seçim çevresi için aday tespitlerinin nasıl yapılacağı üzerinde çalışmalar yapıldığını anlattı.

İşçi sorunlarının düzeltilmesi, çek yasası gibi sorulara ilişkin de Kılıçdaroğlu, Halk Bankası'nın sadece esnaf değil, sanayici bankasına da dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak, katma değeri yüksek ürün üreten sanayicilere düşük faizli kredi verilmesi ile Ziraat Bankası'nın tarıma destek vermesi gerektiğini kaydetti.

Çek yasasının da çok sorunlu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, yasaların etki-tepkiyle değil de, ortak akılla çıkarılması gerektiğini söyledi.

CAMİ VE CEMEVİ PROJESİ

Cami ve cemevi projesiyle ilgili neler düşündüğüne ilişkin bir soruya da Kılıçdaroğlu, "Yeryüzü bir ibadethanedir. İnsanoğlu nerede ibadet etmek istiyorsa ona saygı göstereceksin. Bu konuların siyaset malzemesi yapılması yanlış. İbadet camide de cem evinde de yapılır. İbadetin yeri ve zamanı yoktur. Bir sorun varsa düzeltmeliyiz ama 'sen ibadet yapacaksın, şurada yapacaksın' olmamalı. Bunlar siyasetin konusu değil" diye karşılık verdi.

"Çekmeköy'deki en büyük sorun 2B. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz" şeklindeki soruya karşılık da Kılıçdaroğlu, 2B'nin bir sorun olduğunu ve bununla ilgili sorunun birçok yerde olduğunu söyledi.

 

ntvmsnbc.com, 26.09.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.