Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > İş dünyası yeni hükümeti bekliyor

İş dünyası yeni hükümeti bekliyor

Almanya'da yeni hükümet, ekonomi çevreleri tarafından da sabırsızlıkla bekleniyor. Liberal FDP'nin meclis dışında kalmasının, ekonomi politikalarının sola kaymasına neden olabileceği ifade ediliyor.

Son iki dönemdir başbakanlık görevini sürdüren Angela Merkel'in partisi, Hrıstiyan Demokrat Birlik'in (CDU) sandıktan açık ara farkla birinci çıkmış olması, politikaların devamlılığı ve istikrar anlamına geldiği için iş çevrelerini memnun ediyor. Ancak koalisyon hükümeti hangi partilerden oluşursa oluşsun, iş dünyası temsilcileri eğitim ve altyapıya daha fazla yatırım yapılması gerektiği konusunda hemfikir. Tüm bunların finansmanı için vergilerin yükseltilmesine ise genel olarak sıcak bakılmıyor.

Kiel'deki Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nün konjonktür araştırmaları başkanı Joachim Scheide şöyle konuşuyor: “Bir ekonomist olarak, vergi sistemini basitleştiren bir vergi reformunun yürürlüğe girmesini isterim. Aynı zamanda reformları ileriye taşıyacak bir istihdam piyasası politikası ve bir adım ileriye taşınacak bir emeklilik politikası arzuluyorum. Ancak şunun da altını çizmek gerekiyor, partilerin hiçbirinin tüm bunları kapsayan bir seçim programı yoktu. Umalım ki geriye dönük adımlar atılmasın; istihdam ve emeklilik politikalarında geriye dönüş olmasın.”

Ekonomi sola mı kayacak?

Önde gelen Alman ekonomistler hükümet kurulduktan sonra, Alman ekonomi politikalarında hafif bir sola yönelme olacağı kanısında. Berenberg Bankası'nın baş iktisatçısı Holger Schmieding, "Handelsblatt Online" haber portalında kaleme aldığı makalesinde, eski hükümetin "ortanın solu" ekonomi politikalarını izlemesini engelleyenin liberal hükümet ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) olduğunu savundu. Sendikalara yakınlığıyla bilinen Makroekonomi ve Konjonktür Araştırmaları Enstitüsü'nün Başkanı Gustav Horn ise aynı portaldaki makalesinde neoliberalizmi şiar edinen bir partinin meclis dışında kalmasının bir tesadüf olmadığını söyleyerek, bu ekonomik yönelimin artık istenmediği görüşünü dile getirdi. Kiel'deki Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nün konjonktür araştırmaları başkanı Joachim Scheide, Hür Demokrat Parti'nin geçmişteki politikalarının bedelini ödediği görüşünde. Scheide, “Hür Demokrat Parti'nin baraj altında kalmış olması bir kayıp. Fakat bu partinin geçmişte olması gerektiği gibi olmadığı, yani hükümetin politikalarına, piyasa ekonomisine odaklı olacak şekilde çekidüzen vermediği de bir gerçekti. Bu yüzden seçmenler tarafından cezalandırıldı" şeklinde konuşuyor.

Euro güvencesi

Seçimler öncesi partiler arasında en çok tartışılan konulardan biri de asgari ücretti. Şu anda Federal Meclis'te temsil edilen dört partinin asgari ücret zorunluluğu konusunda uzlaşma sağlanması bekleniyor. Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği Başkanı Ulrich Grillo, üç konunun kendileri için önemli olduğunu vurguluyor: Enerji dönüşümü reformu, yatırımların teşvik edilmesi ve Euro Para Birliği'nin güçlendirilmesi. Grillo, bu hedeflerin öncelikli olması gerektiğini söylüyor: “Geçen aylarda önemli ekonomi ve sanayi hedefleri konusu fazla gündeme gelmedi. Oysa pek çok konu var: Enerji dönüşümü, vergiler, sanayi politikası gibi… En az sekiz milyon çalışandan söz ediyoruz, onlar büyüme, istihdam artışı görmek istiyor.”

Öte yandan Euro karşıtı Almanya İçin Alternatif partisinin meclis dışında kalması iş çevrelerine derin bir nefes aldırdı, zira aksi takdirde Güney Avrupa ülkelerinin ve finans piyasalarının bundan olumsuz etkileneceği tahmin ediliyordu. Seçimlerden önce iş dünyasının önde gelen isimleri partilerden Euro Bölgesi'nde kalınacağı konusunda güvence istemişti. Halen maliye banklığı görevini yürüten Wolfgang Schaeuble, olası koalisyon ortakları Sosyal Demokrat Parti'nin de Yeşiller'in de Euro borç krizi ile mücadelede uygulanan politikaları devam ettirebilecek partiler olduğunu söyledi.

dw.de, 24.09.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.