Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Babacan, Başçı'nın tahmininin arkasında durmadı

Babacan, Başçı'nın tahmininin arkasında durmadı
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan dönem dönem hükümetin farklı bakanlarından gelen farklı yorumlarla ilgili net konuştu. Babacan 'Bizim Hükümetimiz ve otoritelerimiz ne uygulayacak sorusunun cevabı, yazılı dokümanlarımızdır.' dedi. Babacan Ak Parti gibi çok büyük bir yapıda, tek parti Hükümeti içerisinde farklı görüşler, farklı yaklaşımlar dile getirilebileceğini vurgulayarak 'Biz bunların açıkça tartışılmasından yana olan bir partiyiz. Hatta bunu teşvik de ediyoruz. Ama nihayetinde dönüp dolaşıp aslında bizim çapamız yazılı dokümanlarımızdır. Her şey konuşulur ama bizim uygulamamız yazılı olan ne ise odur." diye konuştu.

Kalıcı Büyümenin Finansmanı" temasının işlendiği 4. İstanbul Finans Zirvesi'nde konuşan Babacan, bu kuralın sadece hükümet üyeleri için değil aynı zamanda düzenleyeci ve denetleyici kurumların başındaki kişiler için de geçirli olduğunu söyledi. Babacan şöyle konuştu:

"Bu bizim sadece Hükümet değil diğer düzenleyici ve denetleyici kurumlarımız için de geçerli. Bazen bir kurumumuzun başındaki arkadaşımız bir şey söyleyebilir. Ama kurumun yazılı açıklamaları daha bağlayıcıdır, daha önemlidir. Şahsi görüşlere dikkat edilmesi gerekir. Bu, nihayetinde kredibilite sorunları oluşturabilir. Ama yazılılara bakmakta ve yazılı kurumsal politikalara dikkat etmekte ben hep fayda görüyorum. Çapamız yazılı dokümanlardır, şahıslar değil"

Babacan'ın kurumlarla ilgili açıklaması Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın 27 Ağustos'ta yaptığı bir röportaja gönderme olarak algılandı. Konferansı izleyenler arasında Babacan'ın açıklamaları, Merkez Bankası Başkanı'nın dolar kurunun yılsonunda 1.92 seviyine ineceğini ve bu konuda çok rahat olduklarını söylemine karşı böyle bir demeç verdiği şeklinde yorumlandı. Başçı aynı röportajda faizlerin de yılsonuna kadar yüzde 6.75-7.75 aralığında sabit kalacağını savunmuştu.

Başçı'nın bu açıklamalarından bir hafta sonra Ankara'da ekonomistlerle biraraya gelen Merkez Bankası yetkilileri kur konusundaki taahhüt konusunda daha temkinli mesajlar verdi. Ekonomistler Başkan Yardımcısı Turalay Kenç'in aynı toplantıda "Kur yılsonunda 1.92'nin altında da olabilir, üzerinde de" dediğini aktardılar.

Ankara'daki toplantı sonrasında Merkez Bankası'nın iletişim politikası tartışmaları yeniden alevlendi. Başkan ve kurumun verdiği farklı mesajlar, iletişim politikası açısından sorun olarak algılandı.

Ancak yine bir hafta sonra Başçı bu kez yurt dışında kurdaki iddiasını yineledi. Başçı, "Yılsonu 1.92 kur sözümün arkasındayım" dedi

Başçı'nın çok eski arkadaşı olan ve ekonominin bir numaralı ismi Babacan'ın da bugünkü açıklamaları Başçı'nın açıklamalarını desteklemediğini ortaya koydu.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da Erdem Başçı'nın açıklamasının ardından 'Merkez Bankası Başkanı gibi belini kırarız gibi iddialı konuşmam' diyerek merkez bankası başkanını eleştirmişti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Bayramdan sonra Orta Vadeli Program'ın açıklanacağını söyledi. açıklanacak Bundan sonraki ilk program da Orta Vadeli Program olacak. Orta Vadeli Program'da ne yazıyorsa uygulama odur. Orta Vadeli Program açıklansın 3 gün, bir hafta sonra bir arkadaşımızın çıkıp ona aykırı bir şey söyleyeceğini duyabilirsiniz. Bunların hepsi olabilir ama hiçbirinin önemi yok. Dolayısıyla buradaki çapa kişilerde değil yazılı dokümanlarda ve yazılı açıklanan politikalardadır. Zaten yazılının dışında bir uygulama varsa o zaman gelip de bize, Hükümetimize hesap sorulması lazım."

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, büyüme rakamının iyi olduğunu ancak büyümenin kalitisiyle ilgili bazı endişeleri olduğunu söyledi. Babacan şöyle konuştu:

"Sadece büyüme tablolarına baktığımız zaman tablo fena değil. Ama büyümenin kalitesiyle ilgili bazı endişelerimiz var. Kaliteli iyileştirme için daha fazla çaba harcamamız gerekecek. Türkiye olarak kazanıp sonra harcamamız gerekiyor. Sadece borçlanarak yaşanan bir refahın sürdürülebilir olmayacağını unutmamak lazım" diye konuştu.

Babacan, cari açıkla ilgili yapısal alanda önemli adımlar atılması gerektiğine dikkati çekerek, dışa bağımlılığı azaltmak için özellikle enerji alanında yerli kaynaklara yönelinmesi gerektiğini kaydetti.

Babacan, 22 Mayıs'tan itibaren başlayan dalgalanmanın bir çok ülkeyi olduğu gibi Türkiye'yi de etkilediğini ifade ederek, "Gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışının sınırlı, varlıkların yeninden yapılandığı bir dönemdeyiz. Türkiye gibi cari açığı olan ülkelerin bu son dalgalanmadan daha çok etkilendiğini görüyoruz. Ancak, finans sistemimizle ilgili sağlam konumumuz ve kamu maliyemizle ilgili dikkatli tutumumuz ve Merkez Bankası'nın zamanında atmış olduğu adımlar ülkemizin bu olanlardan etkilenmesini sınırlı tutacaktır " diye konuştu.

Babacan, bir süre daha bu dalgalanmanın devam edeceğine vurgu yaparak, sözlerini sürdürdü:

"Şimdi herkes heyecanla yarın Amerikan Merkez Bankası'nın ne açıklayacağını merak ediyor. Aslında Amerikan Merkez Bankası'nın gelecek 2-3 yıllık sürede ne yapacağı az çok belli. Yapacağı hiçbir şey sürpriz değil ama ne zaman ve hangi dozajda bunların yapılacağı tartışılıyor. Bütün bunlar artık ekonomi toparlanıyor ve 'normale dönüyoruz' un bir sonucu. Yeniden bir kriz havası var diye düşünememek lazım. Sıradışı bir dönemden normal bir dönem giderken bunlar yeni yön ve denge arayışıdır. Bunu böyle değerlendirmekte fayda var."

wsj.com.tr, 18.09.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.