Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > 'Kandil babamı mı ilgilendirecek?'
'Kandil babamı mı ilgilendirecek?'
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, hükümet veya AK Parti yetkililerinin haftada 3-4 gün kendileri ile görüşerek, demokratikleşme paketinin detaylarını görüşmeleri gerektiğini savundu.
İSTANBUL - BDP'li Nursel Aydoğan, hükümet yetkililerinin Kandil'den yapılan açıklamaları muhatap kabul etmediklerine ilişkin sözlerine tepki gösterirken, "Seni nasıl ilgilendirmiyor? Senin muhatabındır. Seni ilgilendirmeyecek de babamı mı ilgilendirecek? Hükümet sensin" dedi.
Uydu aracılığı ile yayın yapan Sterk TV'nin stüdyo konuğu olan Aydoğan, İmralı'da hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan'ın, Ortadoğu'daki gelişmeleri en iyi analiz eden kişilerden biri olduğunu söyledi. BDP'li Aydoğan, Öcalan'ın, Suriye'de bugünkü gelişmeleri 20 yıl önce gördüğünü, tespit ettiğini ve yazdığını ifade ederken, "Böylesine büyük bir çözümleme gücüne sahip Abdullah Öcalan'a araçsal yaklaşmak çok büyük bir yanılgı olacaktır" dedi.
Milletvekili Nursel Aydoğan, hükümetin üzerinde çalıştığı 'Demokratikleşme paketi'nin İmralı'da Öcalan ile görüşülmesi ve paylaşılması gerektiğini ifade ederken, şöyle dedi:
"ÇÖZÜM TEK TARAFLI OLUR MU?"
"Orada bir mutabakata varıldıktan sonra BDP ile hükümetin yetkili organları gelip bu yasanın içeriğini paylaşması gerekiyor. Bizim de kendilerine sunduğumuz acil demokrasi paketimiz var. Yapılacaklar, nelerin çıkarılması gerektiği bellidir. Bunlar arasında seçim barajının düşürülmesi, Terörle Mücadele Yasası'nın, koruculuğun kaldırılması, karakol inşaatlarının durdurulması da var. Hepsi biliniyor. Bunların bir araya gelip ortak tartışılması gerekiyor. Çözüm tek taraflı olur mu? Sayın Öcalan defalarca, 'Bu işler tek taraflı gelişmez. BDP ile haftanın 3-4 günü bir araya gelmelisiniz' diyor."
AK Parti'nin hazırladığı paketin bir muamma olduğunu AK Parti'nin kendileri ile bunun detayları konusunda 'ortaklaşması', daha sonra kamuoyuna bunun deklare edilerek TBMM'den geçirilmesi gerektiğini belirten Aydoğan, "Bizim onayımız olmazsa böyle bir süreçten 'Çözüm gücü' diye söz etmek mümkün mü?" diye sordu.
KCK'nın bu durumda aldığı silahlı güçlerini sınırların dışına çekme kararını gözden geçirebileceğini kaydeden Aydoğan, "AKP'nin bakanları, kurmayları çıkmış; 'KCK'nin açıklamaları bizi ilgilendirmiyor' diyor. Seni nasıl ilgilendirmiyor? Senin muhatabındır. Seni ilgilendirmeyecek de babamı mı ilgilendirecek? Hükümet sensin" diye konuştu.
"DEVLETİN DİLİ OLMAZ"
Abdullah Öcalan'ın İmralı koşullarının iyileştirilmesi, Türkiye'yi karış karış gezen 'Akil İnsanlar'la, gazetecilerle görüştürülmesi gerektiğini ifade eden BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, önümüzdeki hafta okulların açılacağını, ana dilde eğitim isteminin yapılacak eylemlerle gündeme getirileceğini kaydederken, şöyle dedi:
"Öcalan,'Ana dili tartışmam ve tartıştırmam' demektedir. Ana dille ilgili bir tartışma olacaksa çözüm süreci diye bir şey olmaz. Kürtler 90 yıldan bu yana asimilasyon politikasına karşı direnmiş bir halktır. Öcalan, Anayasa değiştirilirken 'Türkiye Cumhuriyeti'nin dili Türkçe'dir' ifadesi yerine 'Resmi dili Türkçe'dir' denilmesini öneriyor. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye'deki gibi 'devletin dili' denilmiyor. Bu değişiklik olursa herkes resmi dili bilir, öğrenmek zorundadır. Bu değişiklik aynı zamanda Türkiye'de yaşayan halkların kendi ana dillerini öğretimlerini yapabilmesine olanak sağlayacaktır."
Radikal, 11.09.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
