Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bahçeli: Süreç Erdoğan'ın kucağında patladı

Bahçeli: Süreç Erdoğan'ın kucağında patladı
MHP lideri Devlet Bahçeli, hükümete çözüm sürecine yönelik eleştirilerle yüklendi.

Çözüm sürecine yönelik eleştirileriyle hükümete yüklenen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Esasen kör topal halde ilerleyen ihanet süreci, PKK'nın tek taraflı feshiyle AKP'nin kucağında patlamıştır" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısını İstanbul'da gerçekleştirdi. Yeşilköy'de bir otelde gerçekleşen toplantı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin saat 14:00'de salona gelmesiyle başladı. Basına kapalı olarak yaklaşık 1 saat süren toplantının ardından Bahçeli basın açıklaması yaptı. Toplantıda, 30 Mart 2014 tarihindeki Mahalli İdareler Seçimlerine yönelik hazırlıkları gözden geçirdiklerini söyleyen Bahçeli, "Parti olarak gelecek yılki Mahalli İdareler Seçimleri'yle birlikte Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkemizin orta ve uzun vadeli huzur ve istikrarı için oldukça önemli olduğunu biliyor ve buna inanıyoruz"dedi.

İSTANBUL DÜNYA'NIN EN BÜYÜK TÜRK KENTİDİR
İstanbul'un dünyanın en büyük Türk kenti olduğunu söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sözü 2020 Olimpiyatları adaylığına getirdi. Bahçeli, "Biz parti olarak, İstanbul'un 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına ev sahipliği yapması için destek olduk, bunun gerçekleşmesini canı gönülden arzu ettik"dedi. İstanbul'un Tokyo karşısında seçimi kaybetmesinin ardından bir takım soruların gündeme geldiğini belirten Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: Japonya'ya ikinci defa sunulan imkânın, hiç olimpiyat düzenlememiş olan Türkiye'den niçin esirgendiği, hangi sairlerin İstanbul'un seçilmeyişinde etkili ve belirleyici olduğu kapsamlı şekilde analiz edilmelidir. Olimpiyatlar Batı ülkeleri için değişmez bir hak ve kimsenin ortak olamayacağı baki nitelikli bir ödül müdür? Madem başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkelere olimpiyat düzenleme şansı verilmeyecektir, o halde bunca tantanaya, bunca mücadeleye, bunca hazırlığa ne gerek vardır? Galibi baştan belli olan bu oylamaya, skoru baştan ortada olan bir müsabakaya lüzum var mıdır? Olimpiyat Komitesinin kriterleri, yazılı olmayan kuralları nelerdir ki, İstanbul buna uymamış, uyamamıştır? Türkiye'nin başını öne eğmeye, milletimizi hayal kırıklığına uğratmaya niyet ve zihniyetleri aşağı yukarı belli olan Olimpiyat Komitesi'nin hiçbir hakkı olmayacaktır" dedi.

KINA EDEBİYATI ÇİRKİN, KABUL EDİLEMEZ
"İstanbul'un seçilmeyişinde başlıca etkenlerin; doping kullanan sporcular, Gezi Parkı'nın sancıları ve Suriye meselesi olduğu anlaşılmaktadır" diyen Devlet Bahçeli," Sadece bu gerekçeler olimpiyatların İstanbul'da düzenlenmesine mani hal teşkil etmeyecektir. 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nın İstanbul'da yapılamayışını Başbakan ve hükümeti iyi anlamalı ve enine boyuna değerlendirmelidir. Özellikle Mübarek Ramazan ayındaki her konuşmasında, tüm dünyanın Türkiye'nin aleyhinde olduğunu, gelişmemizi ve huzurumuzu çekemediklerini sıklıkla ifade eden Başbakan, biraz da kusuru kendisinde aramalıdır. Hele ki Arjantin'deki oylamadan sonra hükümet kanadından yapılan bazı açıklamalar cepheleşme merakının olimpiyat konusuna kadar uzandığını göstermiştir. Başbakan'ın ayağının tozuyla havalimanında yaptığı suçlayıcı açıklamalar, spordan sorumlu bakanın terbiye dışı beyanatları ve kına edebiyatı yapması çok çirkin ve kabul edilemez niteliktedir" şeklinde konuştu.

SÜREÇ AKP'NİN KUÇAĞINDA PATLADI
Konuşmasının ikinci bölümünde ihanet süreci olarak adlandırdığı çözüm sürecine değinen Devlet Bahçeli , "Şu günlerde kanlı örgüt; katletmenin, vurmanın ve kıymanın dışında her şeyi misliyle yaparken, Başbakan hala süreç rezaletiyle oyalanmakta, vakit kaybetmektedir" dedi. Bahçeli eleştirilerini şöyle sürdürdü:

İmralı yarı açık cezaevine, canibaşı da mahkûmluktan misafirliğe terfi etmiştir. İmralı'ya kimlerin geleceği, hangi üst düzey örgüt militanlarının kabul edileceği katilin iki dudağına havale edilmiştir. Sanırsınız İmralı'da müebbet terör suçlusu değil; tatile giden, sözde karargâhını denize nazır kuran bir şahıs vardır. Güçlü bir ihtimaldir ki, İmralı'daki katile sekreter verilmesi, medyayla doğrudan doğruya temas kurması, cinayet planlarını aracısız çetesine iletecek imkanlara kavuşması da an meselesidir. Şu zillete, esarete ve köhnemişliğe bakınız ki, terörist Öcalan AKP'ye ambargo koymuş, filli vesayeti altına almıştır. Daha da mühimi Türkiye'nin göz göre göre, göstere göstere, paldır küldür bölünmesine, parçalanmasına meydan verecek ilişki, irtibat, anlaşma, mutabakat ve eylem ortaklığı hükümetin pısırıklığından istifade ederek alenileşmiştir. Şu an ki gelişmelere baktığımızda, bir avuç eşkıyanın resmen milletimize kafa tuttuğu, AKP'nin de bunu alttan aldığı görülmektedir. 1 Eylül'e kadar verilen mühletler dolmuş, 15 Ekim tarihli felaket senaryolarına sayılı günler kalmıştır. PKK, talepleri karşılanmazsa kan dökeceğini, sınır ötesine çekildiği söylenen militanlarının geri döneceğini ahlaksızca açıklamaktadır. Örgüt güç toplamış, ekonomik olarak toparlanmış, verilen molayı rehavete kapılmadan iyi değerlendirmiştir. Kandil çetesinden yapılan son açıklamalara bakıldığında teröristlerin çekilmesi sonlanmıştır. 8 Mayıs'ta büyük bir gürültü ve propagandayla başlayan sözde ricat hali pratik anlamda da nihayete ermiştir. Esasen kör topal halde ilerleyen ihanet süreci, PKK'nın tek taraflı feshiyle AKP'nin kucağında patlamıştır.

ERDOĞAN'A SURİYE ELEŞTİRİSİ
Suriye'ye olası müdahale planının Başbakan ve hükümetinin tüm foyasını ortaya çıkardığını öne süren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan Erdoğan Suriye'ye yönelik kurulacak her türlü koalisyonun içinde olacaklarını Rusya seyahati öncesi ifade etmiştir. Daha öncesinde de Kosova Modelini önererek havadan yoğun bir operasyonun yapılmasını gündeme taşımış, rejim değişmeden sorunların bitmeyeceğine temas etmiştir. Anlaşılan, Başbakan Erdoğan Ortadoğu'nun füze yağmuruna alınmasını beklemektedir. Sırf Esad'ı devirmek ve sırf taaddütlerinin karşılanması adına Müslüman coğrafyasına Batılı güçler tarafından ölüm saçılmasını istemektedir" diye konuştu.

İŞBİRLİKÇİ SUÇLAMASI
" 917 yıl sonra Müslüman coğrafyasından Haçlı işbirlikçisi bir yöneticinin çıkması biliniz ki ibretlik olduğu kadar utanç vericidir" diye Bahçeli, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: Görüyor ve takip ediyoruz ki, Başbakan Erdoğan düşüncesizce savaş dilini kendisine kılavuz seçmiş ve bunda karar kılmıştır. Ölçmeden, biçmeden, milli menfaatleri dikkate almadan, hele hele başkent Ankara jeopolitiğini siyasi angajmanlara dahil etmeden, komşu coğrafyalara operasyon çığlığı atmak cinayetle ve vahşetle eşdeğerdir.Bu olanlar hiç şüphesiz milletimizi derinden üzmekte ve yaralamaktadır.Kimyasal silahların kim ya da kimler tarafından kullanıldığı objektif olarak netleşmemiştir.Bununla birlikte Rusya, Suriye'ye adeta kalkan olmuş, kimyasal silahın muhalif unsurlar tarafından kullanıldığını duyurmuş, perde gerisinde ABD'yle restleşmiştir.Birçok Avrupa ülkesi ayak sürümeye başlamış, parlamentolarından müdahale kararı çıkaramamışlardır.

ŞAM TÜRKİYE'YE FÜZE ATARSA NE OLACAK?
Suriye'ye düşecek her bombanın Türkiye'ye yansımasının sanılanın aksine fazla olacağını söyleyen Bahçeli, "Havadan veya denizden her türlü saldırı sonucunda Suriye halkı yine hedef olacak, masum canlar, küçük çocuklar yine kefenlere sarılacaktır. Kimyasal silahın intikamını almaktan bahsedenler, acıları, kayıpları ve ölümleri tekrar katlayacaktır. Merakımız odur ki, Başbakan Erdoğan ve hükümeti Suriye'yi kapsamına alan ölüm şakşakçılığından ne zaman vazgeçecek, böylesine şiddet teşvikini nereye kadar sürdürecektir? Suriye'nin havadan ve denizden füze ve bomba ablukasına alınması halinde acaba; Esad rejimi, can havliyle ülkemize uzun menzilli ve kimyasal başlıklı füzelerle saldırırsa bunun vebaline Başbakan Erdoğan nasıl katlanacaktır? Mesela Şam'dan fırlatılan bir füzenin hava savunma sistemini aşarak herhangi bir şehrimize isabet etmesi halinde Başbakan ve aklı hocaları olacakları hesap etmiş midir?" şeklinde konuştu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SURİYE'YLE İLGİLİ ESKİ KONUŞMASINI OKUDU
Açıklamasının sonunda Başbakan'ın 15 Ağustos 2010 tarihinde Gaziantep'te yaptığı Suriye konuşmasını okuyan Bahçeli, " 2013 yılındaki gelişmeleri de göz önüne alarak, Başbakan'ın düştüğü derin tenakuz çukurunun ve yalpalamanın yorumunu sizlere ve aziz milletimize bırakıyorum" dedi.

PYD'NİN ANKARA'DA BÜRO AÇMASI
Bahçeli'ye açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İlk soru Kuzey Suriye'deki PYD örgütünün Ankara'da büro açmasıyla ilgiliydi. Bahçeli, "Bu Türkiye'ye yabancı değildir" diyerek, "Barzani de öncelikle 3-4 defa geldi. Kırmızı pasaport aldı. Arkasından bürolar açıldı. Sonra sonuç Kuzey Irak'ta Güney Kürdistan kuruluşunun ayağı teşekkül etti. Şimdi Batı Kürdistan , arkasından Kuzey Kürdistan daha sonra da İran'daki Kürdistan ayağıyla 4 ayaklı, bir canavar yaratılmak isteniyor. Buna alet eliyorlar. O bakımdan bu yabancı değildir, Barzani modelini şimdi PYD'nin eşbaşkanına uyguluyorlar. Burdan Türkiye zarar görecektir. Recep Tayyip Erdoğan bu ilişkileri kesmelidir. Özellikle Dışişleri Bakanı bu hevesinden vazgeçmelidir" şeklinde konuştu.

SAVAŞTAN HAYIRLIDIR
Suriye yönetiminin kimyasal silahları teslim etmeyi kabul etmesini gerçekci bulup bulmadığını soran bir gazeteciye Bahçeli, "Böyle bir proje olsun ya da olmasın takip edilmesi gereken bir süreçtir. Bu süreci beklemek, savaştan daha hayırlıdır" yanıtını verdi.

ODTÜ'YÜ GAZDAN GÖREMİYORUZ
ODTÜ'de yaşananlar ilgili düşünceleri soran bir gazeteciye Bahçeli, " Başlangıç itibariyle gezi parkındaki 4 ağaç, şimdi ODTÜ'de yol açımındaki 4 ağaca benzer bir şekilde gelişiyor. Bunun arkasında kim var. Gazdan ve sudan kurtarılırsa daha rahat görebiliriz. İstanbul'dan anlayamıyoruz. Gazdan da göremiyoruz. Onun için biraz beklememiz gerekiyor" şeklinde yanıt verdi.

DEĞİŞİKLİK OLABİLİR
Son olarak, başta SBS'nin kaldırılması olmak üzere ilgili Milli Eğitim Bakanının açıkladığı değişiklikler hakkındaki düşüncesi sorulan Bahçeli kısaca, "İleriki günlerde bir değişiklik daha olabilir" dedi.

Radikal, 10.09.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.