Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'İki fok balığı öldürüldüğünde dünyayı ayağa kaldıranlar, 100 bin ölüme ses çıkarmalıdır'

'İki fok balığı öldürüldüğünde dünyayı ayağa kaldıranlar, 100 bin ölüme ses çıkarmalıdır'
Başbakan Erdoğan: Esad gidince ne olacak? Bundan daha iyi olacak. Kendi halkını uçaklarla, tanklarla toplarla bombalayan kimyasal silah kullanan bir yönetimden daha kötü ne olabilir?

G-20 Zirvesi'ne katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, Rusya'da gazetecilere açıklamalarda bulundu. Erdoğan G20'de ekonomik konuların yanı sıra Suriye gündeminin öne çıktığını vurgulayarak, "Suriye'de bir kara sorunu yok. Muhaliflerin en büyük beklentisi hava desteği. Bu verilirse muhalifler daha hızlı mesafe alacaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Bir çok devlet başkanıyla ikili görüşmelerimiz oldu. Obama ile bölgesel meseleleri ele aldık. Şam'a operasyonunun şart olduğunu görüyoruz. BM'nin raporunun ortaya çıkması ve bundan sonra operasyonun netleşmesi yönünde bir kanat var.Liderler Şam'a yönelik operasyonu kabul ediyor.

Kimyasal silahlarla ilgili hassasiyet ortaya konurken 100 binlerce insanın ölmesi ve yüzbinlerce sığınmacı gözardı ediliyor.

Suriye rejiminin halkına yönelik katliamı, zirveye katılan hemen her lider tarafından dikkat ediliyor ve sona yönelik bir operasyonun son derece gerekli olduğunu ifade ediyor.

BM misyonunun raporunun beklenmesi gerektiği yönünde bir beklenti var.

Biz Türkiye olarak, özellikle Suriye’deki bu gelişmelerin teşhisi üzerinde ısrarla durduk. Burada bir hedef saptırması çok önemli. Kimyasal silahlar üzerinde hassasiyetle durulurken, öbür tarafta 100 bin insanın öldürülmesi bir kenara atılıyor. Bu kadar göç var, sığınmacı var. Bunlar göz ardı ediliyor.

Diğer tarafta bombalanmak suretiyle öldürülen insanlar, tanklarla toplarla öldürülen insanlar suç işlemiyor mu?

7 milyon insanı göçe zorlayanlar suç işlemiyor mu? 21 Ağustos’ta bin 700 kadar insan kadın ve çocuklar da var

Biz önümüzdeki belgelere bakıyoruz. Bunların dağından olduğu açık ve net ortada. Bütün bu gerçekler ortadayken bunu görmemezlikten gelenler tarih karşısında hesap verecektir. İnsanlığa karşı suçlu olduklarını ifade etmek istiyorum. Biz siyasi liderlere düşen de, bütün bu yaşananlar karşımızda ortak tavır sergilemektir.

2 fok için ortalığı yıkanlar...

2 tane fok balığı öldürüldüğünü ortalığı yıkanlar, 100 binler öldüğünde sessiz kalması insanlığa sığmaz.

Şöyle bir soru geliyor. "Esed giderse ne olacak" Çok daha iyi olacak. Şu an ki yönetimden çok daha kötü olmayacaktır. Bu insanlara karşı insani sorumluluğumuz var. Suriye'ye yönelik bir operasyonu destekliyor olmamız asla savaş çığırtkanlığı değildir.

İnsanlığa karşı, komşuluğumuza karşı sorumluluğumuz var. Tasını, tabağını kapan bize sığınıyor.

Esad gidince ne olacak? Bundan daha iyi olacak

Esad gidince ne olacak? Bundan daha iyi olacak. Kendi halkını uçaklarla, tanklarla toplarla bombalayan kimyasal silah kullanan bir yönetimden daha kötü ne olabilir?

Suriye'ye yönelik operasyonu desteklememiz asla savaş çığırtkanlığı değildir. Şu ana kadar Suriye'de hayatını kaybedenlerin sayısını göz önüne aldığımızda bizim bu insanlara karşı sorumluluğumuz olduğunu hatırlatıyorum. Komşuda bir yangın başladı ve eğer söndürmezsek o yangın bize sıçarar. Kabını kacağını toplayan bize sğınıyor.

Çocukların kimyasal silahlarla öldürülmüş kamera görüntülerini hangi vicdan sessiz kalabilir? Bunu durdurmak için adımları savaş kışkırtıcılığı yapmak doğrudan Esed rejimine destek vermektir. Kurda merhamet kuzuya zulümdür. CHP en başından beri Şam katillerini desteklediğini Şam'a ziyaret ederek onların sırtını sıvazladığını biliyoruz. Hatta CHP'nin reyhanlı saldırganlarıyla olan yakınlığını da biliyoruz. MHP'nin de CHP'den farksız tutumu dikkatle değerlendirilmelidir.

Şu anda Suriye'ye ortak bir operasyon yok

Konuşanların hepsi şunu teslim ediyor. Mültecilere karşı ev sahipliği yapıyor. Bize nasıl yardım edebiliriz diyorlar. Ben kalkıp Türkiye Başbakanı olarak sizden yardım talep edemem ama biz bir şey istemeden 100 milyon dolar gönderenler var. Diğerleri de gönderirse neden gönderiyorsunuz demeyiz?

Şu anda Suriye'ye ortak bir operasyon yok. Ama oluşturulabilecek bir koalisyon hükümetleriyle söz konusu olabilir. Staretejisi, harekat planı nasıl olur bunlar ayrı konular. Burada Rusya ve Çin'le bizim diyaloglarımız devam ediyor. Onların takıldığı konu kimyasalla ilgili belgeler ve kim tarafıondan kullanıldığı. Rusya bunu Esad'ın kullandığını kabullenmiyor. Hür Suriye ordusuyla ilgili olarak El Nusra'yla ortak bir bağlantısı yok. Bir kaç farklı gurup da var. Onları da ÖSO kabul etmiyor. Biz Türkiye olarak Selim İdris olarak münasebetlerimizi kabul ediyoruz. Suriye halkı bu tarz aşırı uçlara prim vermez. Irak'ta da El Kaide vardı ama şu anda El Kaide Irak'tan tecrit edilmiş durumda. Irak'taki olay bir mezhep savaşına dönüştü. Suriye'yi bekleyen en büyük tehlike bu iç savaş tehlikesidir.

Başkanlık sistemi

Başkanlık sistemi noktasında, benim kanaatim belli. Ama yolda gelirken, gazeteci arkadaşlarımıza da söylemiştim. Bu yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili bizim böyle bir başkanlık sistemini adeta engel olarak öne sürüyormuşuz gibi bir algı varsa, ben bunun kırmızı çizgimiz değildir dedim. Herhalde bu günah değildir.

G-20 ülkelerinin yüzde 70’i 80’i başkanlıkla yönetiliyor. Bütün bunlardan bir ders çıkarmamız lazım. Neredeyiz, nereye gidiyoruz. Pratik işler yapmak istiyorsak, sistemin gözden geçirilmesi gerekiyor.

t24.com.tr, 06.09.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.