Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > ‘Bağ alanları korunsaydı dünyada ikinci olurduk’

‘Bağ alanları korunsaydı dünyada ikinci olurduk’
Geçmişte Anadolu'da 1.200 çeşit üzüm yetişirken, günümüzde çeşit sayısı 50'lere kadar geriledi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, 1970'li yılların başında bağ alanlarının büyüklüğünün 860 bin hektar olduğuna işaret ederek, “O tarihten bu yana bağ alanları yüzde 45 azaldı. Bu alanlar korunsaydı Türkiye bağ alanı büyüklüğünde İspanya'nın ardından dünya ikincisi olurdu.” dedi.

Bayraktar, Karadeniz sahilleri ve Doğu Anadolu'nun kuzey bölümleri dışında başta Ege Bölgesi olmak üzere Anadolu’nun hemen her yerinde yetiştirilen üzümde Türkiye'nin, bağ alanlarının büyüklüğünde 5'inci, üretimde 6'ncı sırada olduğunu ifade etti. Türkiye'nin üzümde çok daha büyük bir potansiyeli barındırdığını ifade eden Bayraktar, üzümde çeşit sayısının korunması ve geçmişte sökülmüş bağ alanlarının yeniden kurulması gerektiğini kaydetti. Şemsi Bayraktar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün 2011 yılı verilerine göre, Türkiye'nin üzüm üretiminde 4 milyon 296 bin 351 tonla altıncı sırada, bağ alanıyla ise 472 bin 545 hektar ile beşinci sırada yer aldığını söyledi. Bu sene üzüm üretiminin, Türkiye İstatistik Kurumu birinci tahminlerine göre, geçen yıla oranla yüzde 2,4 azalmayla 4 milyon 185 bin 126 tondan 4 milyon 85 bin tona inmesinin beklendiğini belirten Bayraktar, “Toplam meyve üretiminin yüzde 22,5'i üzümden oluşuyor. Manisa gibi bazı üzüm üretim bölgelerinde kışın don, ilkbaharda dolu olması, hasat zamanı da yağmur yağması rekolteyi önemli ölçüde düşürdü.” dedi.

Kuru üzüm pazarlamasında ve ihracatında en büyük problemin temizlik olduğunu, çoğunlukla yerde veya örtü üzerinde kurutulan üzümlerde ihracat esnasında temizlik problemi çıktığını, üzümlerin beton veya tel sergi üzerinde kurutulması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: “Ambalajlamada özellikle en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği standartlarına uyum göstermek için çalışma yapılmalı. Çekirdeksiz kuru üzümde AB benzeri bir depolama kuruluşunun oluşturulması ve depolama maliyetinin desteklenmesi gerekmekte. Ürün pazarlamasında ve serbest piyasada oluşan fiyatı, kaçak yollarla gelen üzümler olumsuz etkilemekte. Üzümde kayıp da çok fazla. 2011-2012 üretim sezonunda, üretim ve piyasada 373 bin 29 ton üzüm çöpe gitti. Üretim, piyasa ve tüketimde kayıplar doğru ambalajlama ve saklamayla en aza indirilmeli.”

Zaman, 26.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.