Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > ‘Dolar yerel paralara karşı değer kazanıyor, ihracatçı kontrollü olmalı’

‘Dolar yerel paralara karşı değer kazanıyor, ihracatçı kontrollü olmalı’

Dolar, Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) temmuz tutanaklarının açıklanmasının ardından tüm dünyada yükselişini sürdürdü. Başta Hindistan Rupisi olmak üzere gelişmekte olan ülke paralarında değer kaybı yaşandığına işaret eden uzmanlar, ihracatçılara “Dikkatli ve serinkanlı olmakta fayda var.” uyarısında bulunuyor.

Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke’nin 22 Mayıs’ta tahvil alımlarının azaltılacağı sinyalini vermesinin ardından, gelişmekte olan ülkelerdeki hisse senedi ve tahvil piyasalarında sert dalgalanma sürerken, kurlarda da erime yaşanıyor. Amerika’da önceki hafta gerçekleştirilen ve 48 ekonomistin katıldığı bir ankette FED Açık Piyasa Komitesi’nin tahvillerle ilgili ilk adımında 10 milyar dolarlık azaltmaya gidebileceği beklentisi oluşmuştu.

 

ABD’deki bu gelişmelerden en fazla Hindistan Rupisi etkilenirken, Türkiye’de de dolar haziran ayının ardından ikinci kez 2 TL sınırına yaklaştı. Türk ihracatçıları ve işadamlarını uyaran ekonomi profesörü ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Kerem Alkin, “Türk halkına ve işadamlarına, ihracatçıya dolardaki yükseliş yahut TL’deki değer kaybının Türkiye ile alakalı olmadığını anlatmamız gerekiyor. Bu, gelişmekte olan bütün ülkelerde yaşanan bir problem.” açıklamasında bulundu. Aslında Türkiye’nin ithalatın yüzde 64’ünü dolar ile gerçekleştiriyor olması iş dünyasını soğukkanlı olmaktan çıkarıyor.

“İhracatın ağırlıklı bölümünü de Euro cinsinden yapıyoruz.” diyen Alkin’e göre Euro/dolar paritesinin 1,32 dolar ve üzerinde seyretmesi halinde Türkiye, TL’nin değer kaybından dış ticaret açısından olumlu etkilenecek. Şu an Euro/dolar paritesi 1,33 dolar seviyesinde. Alkin’e göre dış ticaret hadleri açısından bu veri iyi. Ancak ihracatçının temel endişesi zaten finansmanı sebebiyle ve firmanın üretim tesisini yenilemek, kapasite artırmak, yeni fabrika kurmak sebebiyle alınan dış borçlar. “İşte burada, TL’nin değer kaybetmesinden sağlanacak olan avantajı, dış borcun TL cinsinden artan yükü karşılayabilecek mi?” sorusu akla geliyor. Alkin’in bu sorusuna ihracatçılar “Buna zaman cevap verecek.” dese de Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerdeki firmalar, Türk ihracatçılarını dolar ve Euro cinsinden fiyat düşürmeye zorlamaya başladı. Alkin’e göre TL’nin değer kaybı kontrollü, kademeli ve dengeli olduğu müddetçe ihracatçı için anlam ifade edebilir.

İş dünyası ve ihracatçı birliği başkanları da dolardaki ani dalgalanmanın Türk ekonomisiyle alakalı olmadığında hemfikir. Ekonomi oyuncuları, ülkede 2013 sonuna kadar önemli bir tehlike öngörmüyor, ancak gerek Merkez Bankası gerek diğer para politikası araçlarının kontrollü davranması çağrısında bulunuyorlar. Hazirandaki dalgalanma için Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, Merkez Bankası’ndan ani kur dalgalanmalarını asgariye indirmesi ve öngörülebilir bir kur ve faiz politikası izlemesi çağrısında bulunmuştu. FED’in piyasaları olumsuz etkileyen bu tutumu sebebiyle bu haftaki en sert düşüş Hint para birimi rupide yaşandı. Asya seansında önceki hafta yüzde 1,3, bu hafta ise yüzde 2’ye yakın değer kaybeden, rupideki toplam düşüş yılbaşından bu yana yüzde 25’e ulaştı. Buna çare olarak faiz artırımına giden Hindistan’ın yanı sıra Endonezya Rupisi de hafta başına son 4 yılın en düşük seviyelerinden başladı. Bu ülkedeki kur da yılbaşından bu yana yüzde 18 değer kaybetti.

Malezya Ringgiti de son 3 yılın en düşük seviyesinde. Güney Afrika’da ise geçen hafta yapılan açıklamalar sonrasında ülkenin para birimi rand son 6 haftanın en sert düşüşünü yaşadı. Bu sebeple Güney Afrika’dan 17 milyon dolarlık yabancı para çıkışı yaşandığı açıklandı.

FED, dünya piyasalarını salladı

Ben Bernanke’nin, FED parasal genişlemesini 2013 içerisinde azaltmaya başlayabileceklerini, 2014 içerisinde de azaltabileceklerini bildirmesiyle gelişmekte olan ülkelerde borsa-faiz-kur üçgeninde sert dalgalanmalar meydana geldi. BIST 100, 22 Mayıs’ta 93 binden 71 bin 500’e geriledi. Gösterge faiz yüzde 4,60’larda iken yüzde 9,5 seviyesini gördü. TL-dolar paritesi 1,85’lerde başladığı yukarı yönlü hareketinde 1,98’e kadar yaklaştı. İlerleyen günlerde Merkez Bankası’nın piyasaya 7 milyarın üzerinde dolar satması, gecelik borç verme faizini yüzde 6,5’ten yüzde 7,25’e çekti. Bernanke’nin, FED’in parasal genişlemesinin akıbetinin ABD işsizlik ve enflasyon verilerine bağlı olduğunu açıklamasından sonra piyasalarda rahatlama görülmüş, dolar gerilemiş, Borsa’da 75 bin seviyeleri görülmüştü. Ancak, FED’in önceki gün temmuz tutanaklarını açıklaması, doları yeniden zirveye taşıdı.

İŞ DÜNYASI NE DİYOR?

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Koca: Alışılmış tedbirler yeterli değil

Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu yaklaşık üç aydır faiz artırma yönünde kararlar alarak görevini yerine getirmeye çalışıyor. Ancak dünyada ve özellikle Amerika’da meydana gelen gelişmeler çerçevesinde ekonomiye bakıldığında, eskisinden çok daha derin bir şekilde küresel tesirden bahsedilmesi mümkün. Dolayısıyla alınacak tedbirlerin de sadece alışılmış metotlarla veya ekonominin ulusal çerçevede kontrol edildiği zamanlarda olduğu gibi olması düşünülemez.

 

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz: Dalgalanma, ihracatçı için zararlı

Dolar kurunda ani dalgalanmalar her zaman ihracatçıya zarar veriyor. Kimya sektöründe de yüzde 80 ithalat söz konusu. Bu ithalatı kimyacılar yurtiçinde satıyor. Yani ani dalgalanma ihracatçının bir cebini doldururken, diğer cebinden götürüyor. Ayrıca ithalatçı fiyat veremiyor. 6 aylık bir kontratı 1,98’den güvenip imzalayamıyoruz. Aynı zamanda biliyoruz ki bu süreç sadece Türkiye ile bağlantılı değil.

 

Ağaç Orman İhracatçıları Birliği Başkanı Abdullah Tever: Doların yükselişine şaşırdık

Dolar kurundaki ‘tekrar yükseliş’ bizi yine şaşkına çevirdi. Çünkü çoğu ürünlerde ihracatçı aynı zamanda ithalatçı. İthalatın olduğu yerde ihracatın yükselmesi onu ne kadar karşılar belli değil. Biz doların 1,90’ın üstüne çıkmamasını ümit ediyorduk. 2 TL’ye dayanması bizi şaşkınlığa itti. 2 TL’nin üzerine çıkacağını sanmıyorum. Etrafımızdaki ülkelerin de sıkıntıda olması bizi etkileyecek.

 

LCW Genel Koordinatörü İsmail Hakkı Kısacık: Merkez, bir yere kadar etkili

Doların seviyesi, Türkiye kaynaklı olmadığı ve uluslararası piyasalarda oluştuğu için Merkez Bankası’nın müdahalesi de bir yere kadar etkili olabiliyor. Ancak biz ihracatçılar için doların stabil kurda olması gerekli. Doların yüksekliği bizim için avantaj gibi görünse de yarın aniden düşmeyeceğinin garantisi olmadığı için riskli. Ancak 2013 sonuna kadar ciddi bir ekonomik tehlike yaşanmayacağını düşünüyoruz.

 

Elvan Şirketler Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu: Yurtdışında zorda kalıyoruz

Eğer dolar istikrarlı yükselecekse bu ihracatçı için iyi haber olurdu. Ancak yükselişte olan dolar ani düşüş de yaşıyor. Buna karşın Türkiye’de ihracatçıların çoğu hammaddede dışa bağımlı olduğu için dolardaki dalgalanma iyi olmuyor. Dalgalanma sadece Türkiye’de olmuyor. İş yaptığımız birçok ülkede de aynı sıkıntıyı yaşıyoruz ve Türkiye’de kazanırken o ülkelerde kaybediyoruz.

Zaman, 23.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.