Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Balyoz'da ağlatan savunma

Balyoz'da ağlatan savunma

Balyoz davasınının bugün görülen temyiz duruşmasında sanık Erdal Akyazan'ın avukatı ve eşi Selda Uğur Akyazan, savunması sırasında "Bu davada avukatlar müvekkillerini değil, hukuku savunuyorlar. Kahroluyorum" diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.

Aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da bulunduğu 361 sanıklı Balyoz Planı davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ndeki temyiz duruşmasına 14. günde devam edildi.

Sanık Erdal Akyazan'ın avukatı ve eşi Selda Uğur Akyazan, bu davanın savunma açısından son derece kolay olduğunu, çünkü suçun olmadığını savundu. Davada delil denilen şeylerin tümümün sahte olduğunu ileri süren Akyazan, "Sahteliği ispatlamak kolay, planlamak için bilgisayar mühendisi, asker olmaya da gerek yok. Makul orta zekalı, tarafsız herkesin bunu anlaması kolay" dedi.

Müvekilli hakkında, görevlendirmede yetkili personel seçildiğini ve görevlendirilecek personel listesini hazırladığının iddia edildiğini anlatan Akyazan, "Evimizde 7 saat arama yapıldı. Oğlumun bilgisayarına bile el konuldu, ev tek tek arandı. Müvekkilimin listeleri oluşturduğuna dair, bilgi, belge, kanıt, imza, tanık, gizli tanık, tek bir işaret bile yok. Buna yok demek bana o kadar ağır geliyor ki, ama yok" diye konuştu.

 

Davanın Türkiye'yi de etkilediğini ancak şahsına etkisinin "çok yıkıcı" olduğunu dile getiren Akyazan, "Bu davada avukatlar müvekkillerini değil, hukuku savunuyorlar. Müvekkillerini savunmayı bıraktılar. Ben kahroluyorum. Daha önce yapılmış tüm savunmalara katılıyorum" şeklindeki sözlerini ağlayarak bitirdi.

Avukat Akyazan'ın savunması, izleyiciler tarafından kısa süre alkışlandı.

'DERELİ YURTDIŞINDAYDI'
Sanık Hasan Hakan Dereli'nin avukatı Mustafa Uluşahin ise müvekkilinin bazı belgelerde ismi geçtiği için cezalandırıldığını, suç isnat edilen tarihlerde yurtdışında bulunduğunu savundu.

Mahkemenin yapılan savunmaları ve delilleri değerlendirmeden ceza verdiğini ileri süren Uluşahin, müvekkiline 'Balyoz Planı' kapsamında görev tevdi edildiği ve müvekkilinin bu görevi kabul ettiğine dair tek bir delil olmadığını savundu.

Müvekkilinin 5-7 Mart 2003 yılındaki 1. Ordu seminerine katılmadığını ve bu tarihte yurtdışında olduğunu anlatan Uluşahin, müvekkilinin bu nedenle atılı suçu işleyemeyeceğine ilişkin savunmalarının mahkeme tarafından kabul edilmediğini söyledi.

 

ntvmsnbc.com, 13.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.