Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > 'Ergenekon' mahkemesinin ilk başkanı Köksal Şengül: Karar içime sinmiyor

'Ergenekon' mahkemesinin ilk başkanı Köksal Şengül: Karar içime sinmiyor
Köksal Şengün, 'Büyük kesimin düşündüğü gibi mahkemenin kararı benim de içime sinmedi' ifadelerini kullandı

Ergenekon davasının iddianamesini kabul eden ve davanın görüldüğü dönemde 3 yıl mahkeme başkanlığı yapan Köksal Şengün, “Dosyanın içeriğini çok iyi bilen birisi olarak bu karar içime sinmiyor. Genelkurmay Başkanı ve birçok ismin örgüt lideri olduğuna hiç kimseyi inandıramazsınız” dedi.

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e konuşan Köksal Şengün, Ergenekon davası hakkındaki görüşlerini anlattı.

Sözlerine “Objektif de konuşsam ‘atıldı o yüzden böyle konuşuyor’ diye düşünenler olacaktır” diye başlayan Şengün, “Büyük kesimin düşündüğü gibi mahkemenin kararı benim de içime sinmedi” ifadelerini kullandı.

Şengün sözlerini şöyle sürdürdü:

“Genelkurmay Başkanını düşünün, yıllarca bu ülkede ordu komutanlığı yapmış, Genelkurmay 2. Başkanlığı görevinde bulunmuş, sonra Genelkurmay Başkanlığı’na getirilmiş, üstelik aynı başbakanla yıllarca birlikte çalışmış ve sonunda siz onu örgüt lideri diye yargılıyorsunuz. Genelkurmay Başkanına örgüt lideri gibi ceza verilmesi hesaba uymuyor.  Bunu kimseye izah edemeyiz. Çok sivri bir örnek olduğu için Genelkurmay Başkanını söyledim. Yoksa çok sayıda isim aynı durumda.”

‘Mahkeme örgüt tespit etmez’

“Benim hukuk anlaşıma göre söylüyorum: Mahkeme ‘silahlı örgüt tespit ettim’ diyor. Mahkeme örgütü tespit etmez. Silahlı terör örgütü olup olmadığını tespit etmek devletin işidir. Devlet bunu tespit eder, mahkemeye bildirir. Hiçbir kurumun arşivinde bilgi dağarcığında olmayan bir örgütü siz nasıl silahlı terör örgütü olarak kabul edersiniz?

Örgütün dayanağı ne? Nereden geldi bir örgüt? Ancak karar yazıldığında ortaya çıkar.  Böyle bir örgüt olduğuna ilişkin karar açıkçası bana çok ters geliyor. Ne deniliyor? Derin devlet örgütü. Peki ‘Derin devlet örgütü’ araştırıldı da bugüne kadar ne bulundu? Derin devletin neyini bulduk, hangi ölümü, hangi adam kaçırmayı, hangi haraç alma olayını ortaya çıkarttık.”

‘Bizim dosyamızda bunlar da yoktu’

“Nerede bunlar? Derin devletin faili meçhulleri vardı, hangisi aydınlatıldı? Artı bizim dosyamızdaki sanıklarının hiçbiri hakkında ‘adam kaçırma’, ‘öldürme’ ile ilgili suçlama olmadığı gibi buna göre mahkemeye sevk maddesi olan sanık da yoktu. Peki bu nasıl örgüt oluyor?  Eğer böyle bir örgüt varsa yarısı olmasa bile yarısının aydınlatılması gerekirdi. O da yok.

Ben 25 yıl DGM’lerde, özel yetkili mahkemelerde çalıştım. Yıllarca davalara baktım. Bugüne kadar bu kadar tartışması olan başka bir davaya şahit olmadım.”

‘Başıma taş atılsa bile alırdım’

“Kararların açıklanacağı son duruşmaya sanık yakınlarının alınmaması kabul edilecek bir şey değil. Bir terör örgütünün eylem yapacağı ihbarı yapılmış. Açıkçası mahkemenin sanık yakınlarını almaması kararına da üzüldüm. Bu kadar konuşmalar yapılıyor, yasaklar getiriliyor. İnsan bu kadar halkından korkar mı? Yargılama yapılan makamda başıma taş ille atılsa bile yerimde dururum. Sanık yakınlarının başıma taş atacağını bilsem bile yine içeri alırdım.”

‘Kimden korkuyoruz, niçin korkuyoruz?’

“Sanık yakınlarının alınmaması yasal bir eksikliktir. Mahkeme kararı aleni okunur. Bana göre isteyen kişi duruşmaya girebilmeliydi. Kimden korkuyoruz, niçin korkuyoruz? Unutmayalım biz millet adına, vatandaş hakkında karar veriyoruz.  O yüzden korkacak bir durum bana göre asla yok. Milletinden niçin korkacaksın, çekineceksin?

Yargı sistemi böyle gitmez. Bu sistem sakatlandı. Bunun için her şeyden önce düşüncelerin değişmesi gerekiyor. Medeni Hukukumuzu düzenleyen eski Mecelle Kanunu vardı. Orada hâkimin tarifi ve onda bulunması gereken özellikler vardı. Hâkim değiniz işte o yazılanları uhdesinde toplayan kişidir.”

 ‘Olaylar beni kanser etti’

Köksal Şengün, İstanbul 13. ağır Ceza Mahkemesi Başkanıyken, Bolu’da görevlendirdiler. Daha sonra da ceza verdiler ve şimdiki görev yerim Düzce Hakimliği. Bu yapılır mı? Ama yapıldı. İşte son dönemde yaşadıklarım beni kanser hastası etti. İki yıldır akciğer kanseriyle mücadele ediyorum ve mesleğimin 38. yılında bu ay sonunda emekliye ayrılmaya karar verdim.”

t24.com.tr, 08.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.