Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Milli gelir nasıl artar?

Milli gelir nasıl artar?
Yeni GSYH hesaplama yöntemine geçiş, ABD’nin ekonomik büyüme hızına doping olacak. Küresel kıyaslamaların doğru olması için bütün ülkelerin yeni sisteme geçmesi gerekiyor.

Amerikan ekonomisi Temmuz ayında aniden yüzde üç oranında büyümüş olacak. En azından kâğıt üzerinde. Böylece ABD'nin Gayrı Safi Yurtiçi Hâsılası (GSYH), Belçika'nın bir yıllık milli geliri kadar artmış olacak. Bu beklenmedik ekonomik mucizenin ardında, milli gelirin hesaplanmasında, yurtiçi hâsılayı 1929 yılına kadar olan dönemi de kapsayacak şekilde değişiklik yapan uygulamanın yürürlüğe girmesi yatıyor. Böylece ülkenin ekonomi tarihi yeniden yazılıyor. Nihayet, GSYH bir ülkenin ekonomik gücünü yansıtan ve politikacı, yatırımcı ve merkez bankası uzmanlarının temel aldıkları en önemli gösterge sayılıyor.

Popun kraliçesi Lady Gaga 90 milyon albüm satarak ABD'nin milli gelirine önemli katkıda bulunmuş. Lady Gaga'nın konser biletleriyle tişörtlerinin satışından elde edilen gelir de aynı şekilde.
 

Bundan böyle fazla satılmayan müzik parçalarının yurtiçi hasıla içindeki payı da artacak. Lady Gaga saatlerce stüdyoda yeni şarkıları üzerinde çalıştığında da ekonomik büyümede payı olacak. Çünkü bu tip değer üretimi artık ABD'de yatırım sayılacak ve tıpkı araştırma ve geliştirme harcamaları gibi Gayrı Safi Yurtiçi Hâsıla'ya geçecek.

New York Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Kim Schoenholtz yeni hesaplama metoduna geçişi şöyle gerekçelendiriyor: “Araştırma ve geliştirme şimdiye kadar ‘ara mal' sayılmaktaydı. Üretim sırasında kullanılan, tıpkı enerji gibi bir üretim faktörü de diyebiliriz. Bir işletme, üretim yapmak için enerji satın aldığında, enerji artı nihai ürün yerine sadece nihai ürün hesaplanırdı. Aksi takdirde enerji iki kez hesaplanmış olurdu. Ancak araştırma ve geliştirmeyi ‘ara ürün' saymak, bilgi ve teknolojinin sermaye olduğunu unutmak anlamına gelir.”

Daha gerçekçi rakamlar

Amerikan İstatistik Kurumu bundan böyle sanat eserleriyle yaratıcılık ürünlerinin sadece kaça satıldığına bakmayıp, sanat ürünlerini ‘maddi olmayan mal varlığı' kabul edecek. Kitap ve filmle araştırma ve geliştirme de ‘gayrı maddi varlık' kategorisine dâhil edilecek. Şimdiye kadar yurtiçi hâsılaya nihai ürün olarak giren iPad'ın bütün gelişme süreci milli geliri artırıcı faktör yerine geçecek.

ABD'nin bu revizyonla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Komisyonu ve Uluslararası Para Fonu tarafından kararlaştırılan milli ekonomik muhasebe sistemine kendini uydurmuş olduğunu belirten Schoenholtz’a göre, bütün ülkelerin 2014 yılına kadar milli muhasebelerini bu standarda uydurmaları gerekiyor.

Yani ABD de her ülkenin yaptığını yapıyor.
 

ABD, genel revizyonu yürürlüğe koyan ilk ülke oldu. Almanya uygulamayı 2014 yılının eylül ayında başlatacak. Önümüzdeki aydan itibaren ülkelerarası kıyaslama yaparken, elmayla armut birbirine karışacak. İktisatçı Scoenholtz, bazı ülkelerin itinalı hesap yapabilecek kadar veri toplamakta zorlanacağını ve ABD'nin eyaletleri arasında da sıralamanın değişeceğini söylüyor. Silah sanayinin araştırma merkezlerinin bulunduğu New Mexico'nnun milli geliri yüzde on oranında artarken, yeni formül Lousiana eyaletinin ekonomik verimine sadece yüzde 0,6'lık katkıda bulunacak.

‘Canlanma olacak'

Bu küçük ayar, milli gelir üzerinden hesaplanan makro orantıları önemli ölçüde etkileyecek. Örneğin borç yüküyle bütçe açığının yurtiçi hâsılaya oranı küçülecek. Reel milli gelir, tüketici fiyat endeksi nominal değerinin enflasyondan arındırılmasıyla hesaplandığından, yeni metodun enflasyon üzerindeki etkisi kestirilemiyor.

GSYH, hisse senedi endekslerine de yol gösterici oluyor. Bütün hisse senetlerini kapsayan endeksin milli gelirin yüzde 90 ila yüzde 115'ini bulması, hisse senetlerinin aşırı değerlendiği anlamına geliyor. Yeni uygulamanın bu oranı düşüreceğini, dolayısıyla da hisse senedi piyasasının canlanacağını belirten Kim Schoenholtz oldukça iyimser konuşuyor: “Yurtiçi hâsıla sürekli yeniden ayarlanacak. Genel revizyon birkaç yılda bir yapılacak ve bu seferki kadar kapsamlı olmayacak. Geçmişi ve bugünü daha iyi değerlendirmek kötü bir şey olmasa gerek.”

Sonunda Amerikan ekonomisi yüzde üç oranında büyümüş olacak. Bu, ‘sen sandığından daha mutlusun', demeye benziyor. Ama bu mutluluk sınırlı kalacak. Çünkü geriye dönük olarak ne ücretler artacak ne de istihdam.

dw.de, 31.07.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.