Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Babacan: 4 günde 1 milyar dolar geldi

Babacan: 4 günde 1 milyar dolar geldi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası’nın faiz artırımı sinyaliyle Türkiye’ye döviz girişinin 1 milyar doları aştığını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankasının, günlük polemiklere girmeyeceğini çünkü kurum olarak ekonomi yönetiminde bir ağırlığının, özel bir yerinin olduğunu belirterek, "Kendisi izler, dinler, herkesin söylediğini dikkate alır ama karar noktasına geldiği zaman da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki dönemde de ekonominin gereği neyse, onu yerine getirecektir" dedi.

G-20 Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’na katılmak üzere Moskova’ya gitmeden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Babacan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Geçen hafta sonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ekonomiye yönelik yapılan toplantıda neler konuşulduğunu ifade etmesinin doğru olmadığını belirten Babacan, özellikle ekonominin ve finansal piyasaların hareketli olduğu günlerde, ne yapılacağıyla ilgili farklı görüşlerin olabileceğini, bunun doğal olduğunu söyledi. Babacan, tüm bu görüşlerin tartışılacağını ve hükümetin atması gereken bir adım varsa, bunun hükümet kararı olarak tek bir bakış açısıyla, tek bir söylemle uygulamasının yapılacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ancak konu Merkez Bankasını ilgilendiren bir konuysa, biliyorsunuz Merkez Bankamız operasyonel bağımsızlığı olan bir kurumumuz. Merkez Bankamız ne yapar? Tüm görüşleri dinler, tüm analizleri inceler, kendi analizini yapar ama karar verme anı geldiği zaman Para Politikası Kurulu toplanır ve doğrusu neyse onu yapar, kararı verir. Şunu rica ediyorum sizden. Merkez Bankası ile ilgili iletişimi sadece Merkez Bankasının kendisinden dinlemekte büyük fayda var. Aksi halde Merkez Bankası adına yapılabilecek her türlü açıklamalar, şahsi görüşleri, gönüllerden geçenleri ifade eder. Merkez Bankası, günlük polemiklere de girmez. Çünkü kurum olarak ekonomi yönetiminde bir ağırlığı, özel bir yeri vardır. Bazı şeyler konuşuluyorsa, tartışılıyorsa, her konuşmaya her tartışmaya girip de cevap yetiştirmek durumunda olan bir kurumumuz da değildir. Kendisi izler, dinler, herkesin söylediğini dikkate alır ama karar noktasına geldiği zaman da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki dönemde de ekonominin gereği neyse, onu yerine getirecektir." "Merkez Bankası, ticari kredi kartları üzerindeki faizlere de limit getirme yetkisine sahip olacak"

Tüketici kredileri ile ticari krediler konularına nasıl yaklaşılması gerektiği yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Babacan, Merkez Bankası ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) başta olmak üzere, kurumlardan, bu konuda bir çalışma yapmalarını istediklerini hatırlattı. Bu çalışmalarda, çok kısa vadeli ticari kredilerde faizlerin yüzde 5, 6, 7 gibi çok yüksek oranlarda olduğunu gördüklerini aktaran Babacan, Merkez Bankasının da bunun üzerine yetkisini kullanarak, söz konusu faizlerin üzerine bir limit getirdiğini anımsattı.

Ali Babacan, ikinci konunun ise özellikle esnafın sık kullandığı ticari kredi kartlarındaki yüksek faizler olduğuna işaret ederek, "Bununla ilgili de en son çıkan Torba Kanun'da Merkez Bankasına bir yetki verdik. Merkez Bankası, ticari kredi kartları üzerindeki faizlere de limit getirme yetkisine sahip oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayından hemen sonra Merkez Bankamız, bu yetkiyi almış olacak ve bu yetki çerçevesinde gerekeni yapacak" diye konuştu.

"Atılan adımlar, ticari kredilerin ortalama faizinde çok ciddi bir düşüşü de beraberinde getirecek"

Bu iki adımın, ticari kredilerin ortalama faizinde çok ciddi bir düşüşü de beraberinde getireceğini vurgulayan Babacan, bunun dışında da BDDK'nın ve Merkez Bankasının beraberce atabileceği adımların olduğunu ifade etti. Babacan, bu adımları da önümüzdeki hafta yapılacak Finansal İstikrar Komitesi Toplantısında ele alacaklarını kaydetti. Kredi kartlarıyla ilgili bir soru üzerine Babacan, 2006 yılında kredi kartı kanununu çıkardıklarını anımsatarak, bu kanunun asıl amacının kredi kartı kullanımına daha sorumlu bir bakış açısı getirmek ve bankaların kredi kartı verme konusunda daha ölçülü davranmasını sağlamak olduğunu söyledi.

Bu kanunla beraber kredi kartları konusuna çeki düzen verildiğini ifade eden Babacan, "Eskiden kaldırımlara sokaklara tezgahlar kurulur, o tezgahlarda kredi kartı dağıtılırdı. Şimdi kişinin yazılı başvurusu olmadıktan sonra böyle bir şey mümkün değil. Limit arttırımı için bile kişinin yazılı başvurusu gerekiyor. Dolayısıyla, orada bir ölçüde bu konuya disiplin getirilmiş oldu" diye konuştu.

Kredi kartıyla borçlanmak en pahalı borçlanma cinsi Kredi kartının borçlanma aracı olmadığını belirten Babacan, şöyle konuştu: "Dünyanın her ülkesinde kredi kartıyla borçlanmak en pahalı borçlanma cinsidir. Çünkü bütün kredi kalemleri içerisinde, bütün kredi kategorileri içerisinde kredi kartı üzerindeki faiz en yüksek faizdir. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada kredi kartı meselesi böyledir. Kredi kartı bir ödeme aracıdır ve mutlaka kredi kartı kullanıldığında, ay sonu geldiğinde, o hesabın tamamını ödeyecek bir bakış açısıyla o kredi kartı kullanılmalıdır. Dolayısıyla, bizim vatandaşlarımıza şiddetle tavsiyemiz en pahalı borçlanma aracı olan kredi kartını borçlanmada kullanmamak ama olur da (Ben fazla nakit taşımayım, üzerimde nakit taşımak riskli, hani kredi kartı ödeme açısından daha kolaydır) bir ödeme aracı olarak gerekirse kullanmaları.

Bakıyorsunuz bir kişinin 8-10 tane kredi kartı var. Hangisinin limiti boşsa, o limitten harcamalar yapılabiliyor. Bir süre bakıyorsunuz, maalesef çok sayıda aile ciddi ekonomik bunalıma girebiliyor. Toplumda gerçekten çok sayıda, kredi kartı harcaması sebebiyle maalesef maddi güçlük çeken aileler var. Harcarken kolay geliyor, hoşa gidiyor ama ödeme günü geldiğinde toplam bakiyenin tamamı ödenmeyip de bir sonraki aylara kaldığı zaman işte orada çok yüksek faizler var. Bu sadece Türkiye için değil, bütün dünya için geçerli. Onun için kredi kartı kullanımında çok çok dikkatli olalım ve kredi kartını borçlanmak için değil, ödeme için kullanalım."

4 günde 1 milyar dolarlık giriş oldu

Babacan, bir başka soru üzerine de Merkez Bankası ile ilgili soruların direkt Merkez Bankasına sorulması gerektiğini söyledi. Kendisinin Merkez Bankasından sorumlu bir bakan olduğunu hatırlatan Babacan, ancak 10,5 yıldır Merkez Bankası politikalarıyla ilgili bankayı bağlayıcı, bankanın bağımsızlık alanına müdahale edici hiçbir ifadesinin olmadığını belirtti.

Merkez Bankası karar aldıktan sonra piyasa etkilerinin değerlendirilebileceğini ve masaya yatırılabileceğini ifade eden Babacan, şöyle konuştu: "Pazartesi sabahı Merkez Bankamız o açıklamayı yaptıktan sonra, son 4 gün içerisinde 1 milyar doları aşkın bir giriş oldu döviz piyasalarımıza. Sadece pazartesi ve salı 720 milyon dolar tutarında bir giriş var. Yani Bernanke'nin açıklamalarına gelmeden önce bir giriş var. Demek ki Merkez Bankamızın o açıklamaları olumlu bulundu. Salı günü geldiğinde ve Para Politikası Kurulu toplandığında ne karar vereceği yine Merkez Bankasının bileceği bir iştir. Onunla ilgili onları önden bağlayacak, onlara önden yön verecek türden açıklamalar sorumlu bir hükümet üyesi tarafından yapılmaz. Kural da şimdiye kadar yaptığımız da budur."
 

 

Milliyet, 19.07.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.