Gündem
Gündem > Ekonomik Gündem > Merkez faizi artırmamaya, dolar düşmemeye direniyorMerkez faizi artırmamaya, dolar düşmemeye direniyorTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bir eli ile aldığını diğer eli ile veriyor. Geçen Çarşamba'dan bu yana merkez bankası liraya destek vermek için rekor miktarda dolar satışı yaparken aynı zamanda kısa vadeli para politikasını sıkılaştıran günlük repo ihalelerini açmamıştı. Ancak bu politika işe yaramadı ve lira yine de rekor düşük seviyelerde kalmaya devam etti. Ancak merkez bankası niyetini açık bir şekilde ortaya koymuştu.Perşembe günü merkez bankası geçen haftadan bu yana ilk kez repo ihalesi yoluyla sisteme 9 milyar lira (4,63 milyar dolar) akıtarak lirayı desteklemek için piyasadan çektiği tüm parayı pratikte piyasaya geri verince akılları da karıştı. Bu, gerçekte para politikasını yeniden gevşetmek anlamına geliyor. Bank of America Merrill Lynch ekonomisti Türker Hamzaoğlu konuyla ilgili yaptığı yorumda, "Para birimi üzerindeki baskısı düşünüldüğünde bu adımın anlaşılması güç" dedi. Bugüne baktığımızda lira, ABD Başkanı Ben Bernanke'nin açıklaması nedeniyle daha fazla düşmekten kurtuldu. Bernanke'nin Çarşamba günü yaptığı konuşmada ABD'nin ekonomik iyileşmeyi desteklemek için hala "aşırı gevşek para politikasına öngörülebilir bir gelecekte ihtiyaç duyduğunu" söylemesiyle dolar piyasa genelinde geriledi. Yine analistler Türkiye'nin ekonomik görünümünün kötüleştiği bir sırada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın şansını zorladığı konusunda uyarıda bulunuyorlar. Bazı uzmanlar, yüksek faiz oranlarının yeni fonları çekmeye yardımcı olabileceği görüşünde. Ekonomik zemin yabancı yatırımcılar için şu an kesinlikle cazip görünmüyor. Perşembe günü merkez bankası yaptığı açıklamada Türkiye'nin cari işlemler açığının 53,6 milyar dolara yükseldiğini kaydetti. Bu ekonomistlerin beklentilerinin üzerinde olduğu gibi son sekiz ayın da en yüksek cari açığı. Yüzde 6,8'lik gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı ile Türkiye'nin kısa vadeli yabancı fonlara bağımlılığını ülkenin zayıf noktası olduğunu belirten analistler, 2011 yılında artan cari işlemler açığının lirada satışı tetikleyerek çift haneli enflasyon oranlarına neden olduğu benzer senaryoyu hatırlatıyor. Türk Ekonomi Bankası konuyla ilgili yaptığı yorumda, "Yüksek dış finansmana nispeten bağımlılığı finansmandaki yüksek portföy akışları ile birleşmesi Türkiye'yi global risk algısı karşısında kırılgan yapıyor. Merkez Bankası'nın lirayı faizleri artırmak yerine döviz rezervlerini kullanma yolu ile savunmaya devam edeceğine inanıyoruz" dedi. Endonezya gibi gelişmekte olan diğer ülkeler para politikalarını sıkılaştırmaya başlamış olsa da Başçı, faizleri yükseltmeye karşı direniyor. Endonezya para biriminde satışı durdurmak için Perşembe günü ikinci kez faiz oranlarını yükseltti. Türkiye Merkez Bankası ise bunun yerine lirayı savunmak için geçen ay net rezervlerinin yüzde 10'undan fazlasını kullanarak toplam rezervini 40 milyar doların biraz üzerine kadar düşürdü. Perşembe günü öğleden sonra banka para birimini desteklemek için 50 milyon dolarlık satış daha yaparak bu hafta ihalelerde sattığı toplam doları 3,6 milyar dolara yükseltmiş oldu. Ancak bu müdahaleler liranın yönünü değiştirmesine çok fazla bir etkide bulunmadı. Pazartesi günü sabah saatlerinde dolar karşısında 1,9736 rekor düşük seviyesini görmesinin ardından lira bugün yalnızca yüzde 1 artışla 1,9530 seviyesine yükseldi. Diğer yandan iki yıllık gösterge tahvilin getiri oranı geçen ayki seviyesinden yaklaşık yüzde 3 artışla yüzde 9,59'a tırmandı. "Lirayı dolar satış ihaleleri yoluyla sınırlı döviz rezervlerini kullanarak desteklemek sürdürebilir değil. Çünkü şu anki durum dolar likiditesinin azalmasından değil kurların global çapta yeniden fiyatlanmasından kaynaklanıyor" diyen America Merrill Lynch'ten Hamzaoğlu, Türkiye Merkez Bankası bu yeniden fiyatlanmayı yapmaz ise piyasaların yapacağını da vurguluyor. Emre Peker, wsj.com.tr 11.07.2013 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |