Gündem
Gündem > Ekonomik Gündem > 28 Şubat gibi yine fişlendiler28 Şubat gibi yine fişlendilerBaşbakan gazetelere ilan vermeyen firmalara gözdağı verdi, Yeni Şafak gazetesi ilan kesen firmaları teşhir etti. Reklam dünyasında panik var Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, bazı reklam ajanslarının, “Gezi Eylemleri”ni haberleştirmeyen yayın kuruluşlarına verdikleri reklamları geri çekmesi üzerine yaptığı, “gereğini yaparız” açıklaması, iş dünyasını tedirgin etti. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının ardından, hükümete yakın bir gazetenin, reklamları kesen şirketleri “teşhir” etmesi, tedirginliği daha da arttırdı. Olay, 28 Şubat Post Modern Darbesi sürecinde, “yeşil sermaye” olarak nitelendirilen bazı şirketlerin Genelkurmay tarafından fişlenmesi ve ürünlerinin orduevlerine sokulmamasını hatırlattı. Ankara’dan medyaya “duyarlı olun” telkini Gezi direnişindeki, “reklam fişlemesi”, Başbakan Erdoğan’ın önceki gün katıldığı bir televizyon kanalında yaptığı, “Olaylar sırasında basına ve kanallara reklam vermeyen aracı kurumları tespit edin dedim. Bunun gereğini yaparız” açıklaması ile gündeme geldi. Erdoğan dün de Fas’a gitmeden önce Havalimanı’nda yaptığı açıklamada aynı konuyla ilgili gelen soruları yanıtlarken, “Yerli ve yabancı şirketler, bu olaylarla bağlantılı olarak yapıyorlarsa, bedelini çok ağır öderler. Bunu ideolojik ambargo olarak görürüz ve gereğini yaparız” dedi. Bu uyarıyı talimat olarak algılayan birçok medya kuruluşu ise, “Gezi olaylarını” ekranlarına ve sayfalarını yansıtmadı. Eyleme katılan vatandaşlar ise başta televizyonlar olmak üzere eylemlere duyarsız kalan medya kuruluşlarına tepki gösterdi. Tepkilerin artması üzerine de reklam kuruluşları, ürünlerinin imajının zarar görmemesi için, vatandaşların tepki gösterdiği yayın kuruluşlarından reklamlarını geri çekti. Medya kuruluşlarının temsilcileri ise bu durumu, Başbakanlığa, “İş dünyası bizi cezalandırıyor” şeklinde yansıttı. Başbakan Erdoğan da medya temsilcilerinden gelen ihbar üzerine, reklamları kesen bazı şirketlerin patronlarını arayarak, “Reklamları niye kestiniz” diye hesap sordu. Patronlar da reklamları kesme kararının reklam şirketlerine ait olduğunu belirterek, topu reklam şirketlerine attı. Bu gelişmelerin ardından, hükümete yakın bir gazete dün, Gezi olayları nedeniyle reklamlarını geri çeken, Türkiye’nin önde gelen reklam şirketlerinin isimlerini yayımladı. Söz konusu yayın, reklam şirketlerini hedef haline getirirken, iş dünyasında da “reklam fişlemesi” tartışmasının başlamasına yol açtı. Teşhir edilen firmaların, reklam şirketleri ile olan sözleşmelerini feshetmesinden endişe ediliyor. Başbakan Erdoğan’ın, “gereğini yaparız” açıklaması, reklam sektöründe de “Maliyecileri bekliyoruz” esprilerinin yapılmasına yol açtı. Gezi eylemlerinin ardından ortaya çıkan “reklamcı fişlemesi”, 28 Şubat Post Modern Darbesi sürecinde, paşaların yaptığı, yeşil sermaye fişlemesinin gündeme gelmesine neden oldu. Söz konusu süreçte de, Türkiye’nin önde gelen şirketleri, “yeşil sermaye” olarak nitelendirilerek, ürünlerine ambargo uygulanmıştı. Genelkurmay’dan gelen talimatlar doğrultusunda, yeşil sermaye olarak nitelendirilen şirketlerin ürünleri, orduevlerinde, ordu kantinlerinde satılmamıştı. REKLAMCILAR Derneği ve Reklamcılık Vakfı Genel Müdürü Ayşegül Molu, markaların toplumsal duyarlılıklara sırt dönemeyeceğini belirterek, son günlerdeki protesto eylemlerinin ardından medya ve etkinlik gibi tüm faaliyetlerin yavaşlamakta olduğunu söyledi. Protesto gösterileriyle artan siyasi tansiyon ve medyanın gelişmeler karşısındaki tavrına yönelik eleştirilerin reklamcılık sektörüne yansımasıyla ilgili Reuters’a konuşan Molu, reklamın satış amaçlı ticari bir faaliyet olduğunu ve toplumsal huzursuzluk karşısında ters tepebileceğini belirterek, şöyle konuştu: “Reklam toplumsal huzursuzluk karşısında, bırakın işe yaramak, ters tepen bir silah haline gelir. Markalar toplumsal duyarlılıklara sırt dönemez, rol çalamaz. Bu iletişimin evrensel doğrusu, a-b-c’sidir. Küresel markaların irrasyonel yatırım yapacaklarını, önemsedikleri bir pazar olan Türkiye’de varlıklarını tehlikeye atacak bir tutumda olacaklarını hiç sanmam. Medya, etkinlik gibi tüm faaliyetler bu nedenle şimdilik, yavaşlamakta.” Taraf, 04.06.2013 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |