Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Ergenekon davasında Korgeneral Eröz savunma yaptı

Ergenekon davasında Korgeneral Eröz savunma yaptı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda Genelkurmay eski Harekat Başkanı emekli Korgeneral Mehmet Eröz, esas hakkındaki mütaalaya ilişkin son savunmasını yaptı.

Eröz, kendisiyle ilgili "Ergenekon terör örgütünün amaçları doğrultusunda askeri müdahale ortamını oluşturmak amacıyla belirtilen internet siteleri vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini diğer sanıklarla birlikte icra ve organize ettiği ve 'İnternet Andıcı ile bu sitelere hukuki koruma sağladıkları" şeklindeki iddianın mütalaada yer aldığını söyledi. Eröz, "İmzasız, sahte bir ihbar mektubuna itibar ediliyor ancak, korgeneral rütbesine kadar 45 yıl süreyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üniformasını şeref ve gururla sırtında taşımış şahsıma, tanık ve belgelerimize inanılmıyor" dedi.

İnternet Andıcı'nın hazırlandığı Bilgi Destek Dairesi'nin bağlı olduğu Harekat Başkanlığı'nda Ağustos 2008 tarihinde göreve başladığını anlatan Eröz "Bilgi Destek Dairesi, MGK kararlarının uygulanması ile ilgili olarak, hükümetin verdiği direktifler kapsamında yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetler ile terörle mücadele faaliyetlerine yönelik bazı internet sitelerinin izlenmesi ve bilgilendirme amacıyla işletilmesi görevlerini yerine getirmekteydi" şeklinde görev tanımı yaptı.

Başbakanlıkta 'İrtica' ve 'Terörle mücadele', 'Asılsız soykırım iddiaları ile mücadele' konularında çalışma grupları bulunduğunu anlatan Eröz "Bu kurulların çalışmalarına katılınıyor, alınan kararlar doğrultusunda internet sitelerden bilgi toplanıyor ve siteler işletiliyordu" şeklinde konuştu. Genelkurmay Başkanlığı’nın, “İnternet Siteleri ile ilgili uygulamasının Başbakanlığın ilgili plan ve direktifleri çerçevesinde yürütülen yasal bir faaliyet olduğunu" bildirdiğini ifade eden Eröz, “Genelkurmay Başkanlığı’nın yazısında hukuki dayanak olarak gösterilen Hükümet direktifleri internet andıcının hazırlanmasından 22 ay sonra, Başbakanlık tarafından yürürlükten kaldırılmıştır. Yani andıç hazırlanırken Milli Siyaset Belgesi ve TÜMAS (Türkiye’nin Milli Askeri Strateji Belgesi) dahil söz konusu mevzuat yürürlükteydi" diye konuştu.

"EVRAKLARIN İMHASINA YÖNELİK HERHANGİ BİR EMİR VERMEDİM"

"12 Haziran 2009 tarihinde basında yer alan İrtica İle Mücadele Eylem Planı sonrası Bilgi Destek Dairesine evrakların imhasına yönelik herhangi bir emir vermedim" diyen Eröz, "Harekat Başkanlığın arşivleme faaliyetlerine ilgili yönerge ve emirler kapsamında emir beklemeden başlanmış ve Harekat Başkanlığı'nca ayrıca emir verilmemiştir" dedi. Bilgi destek Dairesi’nde normal yazışmaların haricinde askeri evrak veya belge olarak nitelenmeyen ve diğer dairelerle kıyaslanamayacak sayı ve hacimde yazılı doküman bulunduğunu belirten Eröz, bunların aslında hiç beklemeden imha edilmesi gerektiğini, ancak bir ihmal sonucu biriktiğini, hepsi birlikte imha edilirken de çok sayıda doküman imha ediliyormuş hissini verdiğini belirtti.

Taraf Gazetesi'nde 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' olduğu iddia edilen belge yayınlandığında kendisini dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile Hırvatistan'da, Bilgi Destek Daire Başkanı Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın ise Pakistan'da olduğunu anlatan Eröz "13 Haziran 2009'da Daire Başkanlığı'na vekalet eden Albay Dursun Çiçek'i de evime çağırarak gelişmeler hakkında ayrıntılı bilgi aldım. Maalesef, emrimde çalışan bir subay ile 'cep telefonu ile yaptığım' tek bir konuşma aleyhime delil olarak gösterilebilmektedir" ifadelerini kullandı.

"SİYASİ BİR DAVA"

İnternet Andıcı dosyasında eski Genelkurmay Başkanı'nın da aralarında bulunduğu emekli korgeneral ve tümgeneral rütbesinde sanıkların yer aldığına dikkat çeken Eröz, "Genelkurmay başkanı(İlker Başbuğ) ve Genelkurmay 2. Başkanı (Hasan Iğsız) ile birlikte Genelkurmay Karargahının büyük çoğunluğu terör örgütü üyesi olarak yargılanmaktayız. Sanıkların hepsi Genelkurmay Karargahında çalışan personeldir. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri'nden atama yoluyla gelmişlerdir. Aralarında sadece yasal hiyerarşik bağ mevcuttur. Bunun dışında herhangi bir yasadışı ilişki bulunmamaktadır. Bu suçlamalarla görev yaptığım dönemdeki Genelkurmay Karargahı, adeta suç işlemiş bir örgüt durumuna sokulmaktadır" diye konuştu.

Genelkurmay karargahının hiyerarşik şemasını salondaki perdeye yansıtan Eröz "Bu tablodaki kişiler hayatlarının 40-50 yılını TSK içerisinde başarı ile geçirmiş, pek çok kritik görevlerde denenmiş, başarılı bulunup takdir edilerek bu rütbelere terfi ettirilmiş ve böylesi kritik ve onurlu görevlere getirilmişlerdir. Şimdi nasıl oluyor da ben, 45 yıl sonra korgeneral rütbesiyle böyle bir göreve atanmakla bir anda terör örgütü üyesi oluyorum. Şu tabloya bir bakın. Genelkurmay Karargahını terör örgütü olarak gösteren bu tabloyu Türk halkına hiç kimse kabul ettiremez. Bu tabloya bakan herkes bu davada yargılananın ben, arkadaşlarım ve komutanlarım değil, TSK ve Genelkurmay olduğunu, bunun ancak siyasi bir dava olabileceğini görecektir" ifadelerini kullandı.

"GENELKURMAY BAŞKANLIĞI'NA SORULMALIDIR"

Eröz mütalaanın bin 532 sayfasında yer alan" Orijinal andıç B Kodlu olduğu için arşiv bekleme süresinin 5 yıl olduğu, söz konusu andıcın hazırlandıktan 5 ay gibi kısa bir süre geçmesinden sonra (3 Eylül 2009 tarihinde) imha edilmesi cunta yapılanmasının delil karartma ve diğer yasadışı faaliyetlerinin delili olarak görülmüştür" şeklindeki iddiaya değindi. Eröz, "Bilgi Destek Daire Başkanlığı, göreve başlamamdan bir yıl sonra, 27 Ağustos 2009 tarihinde Harekat Başkanlığı'ndan alınarak Genelkurmay Genel sekreterliğine bağlanmıştır. Yani evrak Bilgi Destek Dairesinin Harekat Başkanlığına bağlı olduğu dönemde değil, Genelkurmay Genel Sekreterliği’ne bağlı olduğu dönemde imha edilmiştir. Dolayısıyla, internet andıcının orijinalinin neden 5 yıl beklemeden imha edildiği Genelkurmay Başkanlığına sorulmalıdır" diye konuştu.

Eröz "Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli kurumlarından olan TSK'nin böyle bir dava ile yargılanarak itibarsızlaştırılmasından kimlerin fayda sağladığını Türk Milleti çok iyi bilmektedir. Sanırım sizler de farkındasınız" diyerek savunmasını tamamladı. Duruşma tutuklu sanık Emekli Albay Sedar Özüer'in savunmasının alınmasıyla devam ediyor.
 

Hürriyet, 27.05.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.