Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Hadi hayırlısı

Hadi hayırlısı

Zaten çok düşük olan tasarruflarımızın bir kısmını başka ülkelere aktaracağız. Hadi hayırlısı.

Mealen şunları son zamanlarda sık sık işitiyor ya da okuyoruz: “Gelişmiş ülkelerde faiz çok düşük. Yükselen piyasa ekonomileri de düşük faiz kervanına katıldı. Bu nedenle bizde de faizin çok düşük olması çok doğal. Faizin enflasyonun altında kalması bu nedenle sorun değil.” 
Şüphesiz bazı kesimler için enflasyonun altında bir faiz sorun değil. Mesela yabancı fon yöneticisi açısından hiç sorun olmadığı açık. Onu Türkiye’deki enflasyon neden ilgilendirsin ki? Fonun parasının bir kısmını getirecek, Türkiye’de tahvil ve hisse senedi gibi mali varlıklar satın alacak, getirisini elde ettikten sonra da tahvili ya da hisse senedini satıp elde ettiği parayı dövize çevirip ülkesine götürecek. Sonuçta Türkiye’de mal ve hizmet satın almayacak ki! 

Tasarruf oranımız son yıllarda çok düşük 

Peki, faizin enflasyonun altında olması Türkiye ekonomisi için sorun değil mi? Affedersiniz ama bu ekonominin bir tasarruf sorunu yok muydu? Hem başka ülkelerle karşılaştırıldığında hem de Türkiye’nin dört-beş yıl önceki tasarruf oranı ile karşılaştırıldığında, tasarruf oranımız son yıllarda çok düşük değil mi? Başka ülkelerin faiz oranı bizim tasarruf sahibini neden ilgilendiriyor ki? Ha, yazının sonunda değineceğim gibi, ilgilendirecek aşamaya geldiyse durum, vay halimize. Ve yine affedersiniz ama bu ülkenin bir cari açık sorunu yok muydu? Onca uğraştan ve büyümeden feragat edildikten sonra geçen yıl ancak GSYH’nin yüzde 6’sına düşmedi mi? Son üç yılın ortalaması ise yüzde 7,3 değil miydi? Cari açık ile tasarruf oranı yakından ilişkili değil miydi? Belli bir büyüme oranından, dolayısıyla da belli bir yatırım düzeyinden vazgeçmiyorsanız düşük tasarruf oranı yüksek cari açık anlamına gelmiyor muydu? 

Gelin, uluslararası bir karşılaştırma yapalım. Türkiye’nin son üç yıldaki ortalama cari açığının ve tasarruflarının GSYH’ye oranlarını ve enflasyonunu bazı ülkelerle karşılaştıralım. Bu ülkeleri rasgele seçmeyelim ama... Merkez Bankası’nın raporlarında döviz kuru karşılaştırması yaptığı on ülkeyi; Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Endonezya, Güney Afrika, Kolombiya, Macaristan, Meksika, Polonya, Romanya ve Şili’yi alalım. 

Cari açıkta birincilik Türkiye’de 

En yüksek cari açık Türkiye’de: GSYH’sinin yüzde 7,3’ü. Ondan sonraki en yüksek cari açık ise yüzde 4,5 ile Polonya’da. Türkiye dışındaki on ülkenin yedisinin cari açık oranı ise yüzde 3,2’nin altında. Bildiniz: En düşük tasarruf oranı da Türkiye’de: GSYH’sinin yüzde 14’ü. Ondan sonraki en düşük tasarruf oranı yüzde 15,5 ile Güney Afrika’da. Tesadüf değil; Güney Afrika’nın cari açığı 2012’de yükseliyor. Türkiye dışındaki on ülkenin yedisinin ise tasarruf oranı yüzde 20’nin üzerinde! En yüksek enflasyon oranı yüzde 8,0 ile Türkiye’de. Ondan sonra en yüksek enflasyon ise yüzde 5,7 ile Brezilya’da. Geriye kalanların enflasyon oranı yüzde 5,1’in altında. Ülkelerin yarısı ise yüzde 4 ve daha düşük enflasyona sahip. 

Geçen bir ekonomi kanalında bir banka yöneticisi müjdeliyordu. Faizin enflasyonun altında olması nedeniyle mevduatın cazibesini kaybetmesi olasılığı karşısında, farklı seçenekler sunacaklardı tasarruf sahiplerine. Yabancı ülkelerin mali varlıklarını da içeren fonlar kuruyorlardı. Anlamı ne? Şu: Zaten çok düşük olan tasarruflarımızın bir kısmını başka ülkelere aktaracağız. Hadi hayırlısı.

Fatih Özatay

Radikal, 23.05.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.