Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Ergenekon’da 2. duruşma başladı

Ergenekon’da 2. duruşma başladı
 

İlk gün duruşma salonuyla ilgili tartışmaların damgasını vurduğu Ergenekon davasının görülmesine bugün devam ediliyor. Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim taleplerini reddetti.

İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, “yetkisizlik” kararı verilmesi ve davada görevlendirilen savcıların değiştirilmesi yönündeki diğer bazı istemleri ise bugünkü duruşmada karara bağlayacağı belirtildi.
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ile eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 46’sı tutuklu 86 sanığın yargılandığı Ergenekon davasının bugünkü duruşması başladı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi nizamiyesine gelen basın mensupları, burada el dedektörü ile üzerleri arandıktan sonra kimlik kontrolünden geçirildi. Gazeteciler, daha sonra da yerleşke içindeki “ziyaretçi giriş bölümü”ne geldi. Bu bölümde, duruşmayı iç salonda izleyecek olan Anadolu Ajansı ve diğer 5 haber ajansından birer muhabir ile diğer basın mensuplarının kayıtları yapıldı.

Bu işlemin ardından haber ajanslarının muhabirlerinden birine duruşma salonuna giriş, ikinci muhabire ise bu salonun olduğu binaya giriş kartı teslim edildi. Diğer gazete ve televizyon muhabirlerinden ise sadece birine adliye binasına giriş kartı verildi.

Daha önceki uygulamadan farklı olarak cep telefonları ve kamerasız diz üstü bilgisayarlarını adliyenin bahçesindeki prefabrik odalara götürmelerine izin verilen haber ajansları muhabirleri ile gazete ve televizyonlardan birer muhabir, duruşmanın yapılacağı salonunun bulunduğu alana alındı.

Ardından Köksal Şengün’ün başkanlığındaki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda görülen davanın bugünkü oturumunu başlattı.

Duruşmaya Veli Küçük, Sami Hoştan, Muzaffer Tekin ve Doğu Perinçek’in de aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar katıldı.

Mahkeme heyetinin yanı sıra sanıklar ve avukatlar, izleyiciler ve 6 haber ajansından birer muhabirin bulunduğu duruşma salonunda, daha kolay takibi açısından izleyicilere yakın olan bölüme bir LCD ekran konuldu.

Duruşmada, sanıkların kimlik tespiti yapılacak ve talep olması halinde iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerin okunmasına geçilecek.

Çolakkadı: Yeni düzenlemeler yaptık

Salonun dar olması sebebiyle her sanığı en fazla 3 avukatın temsil edeceği duruşmada, önce tutuklu sanıklar ifade verecek. Bu sanıkların ifadesinin tamamlanması halinde, tutuksuz sanıkların ifadeleri için başka bir duruşma günü belirlenecek.

BİTİŞİKTEKİ ALAN DURUŞMA SALONUNDAN SAYILACAK
Kalabalık yüzünden tartışmalara neden olan duruşma salonunun bitişiğindeki alan da duruşma salonundan sayılacak.

Ses ve görüntü kaydı yapılması gibi teknik imkanlar sağlanan ve daha önce 66 avukat ile 88 sanığın oturabileceği şekilde düzenlenen duruşma salonuna giremeyen basın mensupları ve sanık yakınları, duruşmayı bu alandan takip edebilecek.

Bunun dışında duruşma salonundaki görüntülerin aktarılması için duruşmanın görüldüğü mevcut salondaki 4 LCD ekranından biri bu alana yerleştirilecek.

DURUŞMA SALONU DEĞİŞMEYECEK
Mahkeme Başkanı Şengün, davanın ilk duruşmasında, salonda oluşan kalabalığa işaret edip mevcut şartlardan kendilerinin de memnun olmadığını anlatmış, İstanbul’da bu şartları sağlayabilecek başka bir duruşma salonu bulunmadığını söylemişti.

Şengün, duruşmanın başka bir alanda yapılması halinde, yerleşkedeki cezaevinde bulunan tutuklu sanıkların nakillerinde sorunlar yaşanabileceğini, bu sanıkların yorulabileceklerini ve sağlıklarının bozulabileceğini belirtmişti.

TALEPLER
İlk oturumda söz alan davanın tutuklu sanıklarından Doğu Perinçek ve diğer 10 sanığın avukatı Mehmet Cengiz, müvekkillerinin yasal bir muhalefet partisinin üst düzey yetkilileri olduğunu ve haklarındaki iddiaların da parti çalışmalarından ibaret bulunduğunu ifade ederek, mahkemenin dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmek ve göndermekle görevli olduğunu savunmuştu.

Dava konusunun Anayasa Mahkemesinin yetkisinde olduğunu öne süren Cengiz, “(Hükümet devrilecekti) deniyor. Hükümet Ankara’dadır. Bazı gizli belgelerden bahsediliyor. Genelkurmay Ankara’dadır. MİT’in merkezi Ankara’dadır. İddianamede 4 mağdur var. Eylem Ankara’dadır. Bunlar dikkate alındığında, son hareketin yapıldığı yerin Ankara olması nedeniyle dosyanın Ankara’ya gönderilmesini istiyoruz” demişti.

Avukat Cengiz, müvekkilleri hakkındaki davanın ayrılarak, “Yetkisizlik” kararı verilmesi yönündeki taleplerinin kabul edilmesini ve tutuklu sanıkların tahliyesini istemişti. Doğu Perinçek de dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini talep etmişti.

Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz’in avukatı Kadir Kartal da mahkeme heyeti üye hakimlerinden Sedat Sami Haşıloğlu’na güvenleri olmadığını ve bu hakimin soruşturma sırasındaki tutuklamaların yüzde 40’ını yaptığını öne sürerek, davadan çekilmesini, ayrıca davaya giren Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın’ın değiştirilmesini istemişti.

Cumhuriyet Gazetesine 3 kez bomba atılması nedeniyle suçtan zarar gördüklerini ileri süren Cumhuriyet Vakfı ile Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayın A.Ş avukatı Bülent Utku, DTP, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Hukukçular Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Şebnem Korur Fidancı’nın avukatları ile Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu çeşitli nedenlerle davaya müdahil olma talebinde bulunmuştu.

SAVCI PEKGÜZEL’İN GÖRÜŞÜ
Taleplere ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel ise “Mahkeme heyetini oluşturan hakimlerin reddi konusundaki taleplerin, Ceza Muhakemeleri Kanununda (CMK) sayılan nedenlerden birisine dayandırılmadığını, hakimin reddedilmesini gerektirecek, tarafsızlığından şüphe edilecek bir gerekçe gösterilmediği” için reddi hakim taleplerinin geri çevrilmesini istemişti.

“Danıştay saldırısının örgütün eylemlerinden sadece birisi olduğu, ele geçirilen belgelerden örgütün merkezinin İstanbul olduğunun anlaşıldığını, eylemlerin bir kısmının da burada yapıldığını” ifade eden Savcı Pekgüzel, yetkisizlik konusundaki istemlerin de reddini talep etmişti.

Pekgüzel, İşçi Partili sanıklar yönünden dosyanın ayrılarak Yargıtay’a gönderilmesi konusundaki talebin reddini, Cumhuriyet Vakfı ile Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayın A.Ş’nin müdahilliğinin kabulünü, müdahilliğe ilişkin diğer istemlerin ise gerekli incelemeler yapıldıktan sonra karara bağlanmasını talep etmişti.

Mahkeme Heyeti ise taleplerin incelenmesi amacıyla duruşmayı bugüne gününe bırakmıştı.
 

 

ntvmsnbc.com, 23.10.08


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.