Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > TÜSİAD: Türkiye'nin iş güvenliği sicilini düzeltmek zorundayız

TÜSİAD: Türkiye'nin iş güvenliği sicilini düzeltmek zorundayız

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, insana verilen değerin bir ölçüsü olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunun, herkese ciddi sorumluluklar yüklediğini belirterek, "Tüm işverenler, çalışanlar ve kamu kesiminin de işbirliğiyle güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarını yaratmak ve Türkiye’nin iş güvenliği sicilini düzeltmek zorundayız" dedi.

TÜSİAD tarafından düzenlenen "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun Getirdiği Yenilikler ve Uygulama Boyutu" Seminerinin açılışında konuşan Yılmaz, iş sağlığı ve güvenliğinin, her şeyden önce bir hak ve insani bir sorumluluk olduğunu söyledi.

Yılmaz, herkesin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkına sahip olduğunu ifade ederek, "Bunun yanında toplumsal refah ve kalkınma açısından da iş sağlığı ve güvenliğini temin etmek durumundayız. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının azaltılması, hem bireysel hem de toplumsal yönden daha sağlıklı ve verimli ortam koşullarını ve daha güçlü bir ekonomik yapıyı beraberinde getirecektir" diye konuştu.

Ekonomik potansiyellerin en önemli unsurunun insan kaynağı olduğunu belirten Yılmaz, bu alana hem eğitim hem de sağlık ve güvenlik yönünden yapılacak yatırımların, Türkiye’nin gelişmişlik seviyesini yükselteceğini kaydetti.

Yılmaz, "İnsan hayatına değer vermeyen, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinden kaçınan bir tutumu benimsemek asla mümkün değildir, olmamalıdır" diyerek, bugün sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de iş sağlığı ve güvenliğinin nasıl daha fazla iyileştirilebileceği üzerine çalışıldığını dile getirdi.

İş kazaları ve meslek hastalıkları sorununun, ortaya çıkmadan önlenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Bu yüzden ’önleme anlayışı’, hükümetlerin, iş dünyasının ve sosyal tarafların giderek daha çok odaklandıkları bir konu. Önleme yaklaşımı, öncelikle insan hayatını kurtaran bir yaklaşımdır. Diğer yandan işletmelerin ve ekonomilerin performansının yükselmesine de bu bakımdan katkı sağlamak da daha etkindir, daha verimlidir. Güvenlik ve sağlığa ilişkin yaşamsal unsurlar göz ardı edildiği takdirde, çalışma hayatında karşılaşılan risk ve tehlikelerin bertaraf edilmesinin mümkün olmadığını ve sürdürülebilir kalkınma kavramının bu yönünün eksik kalacağını vurgulamak isterim."

"İş kazalarının çoğu bilinçsizlikten kaynaklanıyor"

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, iş kazalarının çoğunun bilinçsizlik ve ihmalden kaynaklanmasının, aslında bir zihniyet sorununa da işaret ettiğini dile getirerek, "Dolayısıyla zihniyet, altyapı, uzman insan kaynakları ve mevzuat gibi tüm boyutlarıyla konuyu bütüncül şekilde ele almamız gerekiyor" dedi.

Avrupa Birliği ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normları dikkate alınarak hazırlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun geçen yıl yasalaştığını ve belirli geçiş süreleriyle yürürlüğe girdiğini anımsatan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tüm çalışanları kapsama alan kanun ile ilgili çeşitli seminerler aracılığıyla bilgilendirme ve görüş, tecrübe paylaşımları sağlanıyor. Biz de TÜSİAD olarak bu çalışmalara katkı sağlamak amacıyla bugün bu semineri düzenliyoruz. Hangi alanda olursa olsun, mevzuatla getirilen yükümlülüklerin bazı işletmelerce uygulanıp diğerlerinde uygulanmaması, bir yandan mevzuatı hedefinden uzaklaştırırken, diğer yandan da haksız rekabete neden olur. Bu nedenle, mevzuatın uygulanabilir olması çok önemlidir. İşletmelerin yeni sisteme uyum sağlamada yaşayacağı güçlüklerin aşılmasına destek olunması, yol gösterilmesi yararlı olacaktır. Aynı zamanda iş güvenliğiyle ilgili eğitimler verilmesi, bilinç düzeyinin arttırılması ve çok önemli bir konu olarak kayıt dışı çalışmanın önüne geçilmesi gerektiğinin de dikkatle altını çizmek isterim."

Yılmaz, Türkiye’de nitelikli insan kaynağına duyulan ihtiyacın, iş sağlığı ve güvenliği alanında da geçerli olduğunu anlatarak, iş sağlığı ve güvenliği alanında işletmelerdeki iyi uygulamaları ödüllendiren bir yaklaşımın ön plana çıkarılmasının, özendirici niteliğiyle etkili bir yöntem olacağını da düşündüklerini belirtti.

"İş sağlığı ve güvenliğini, paydaşlarımız açısından da önemsiyoruz"

Yılmaz, TÜSİAD olarak sadece kendi iş yerleri için değil, ekosistemlerinde yer alan tedarikçi, bayi gibi tüm iş paydaşlarının da iş sağlığı ve güvenliği konusunu hassasiyetle ele almayı önemsediklerini söyledi.

Bu yılki öncelikli çalışmalarından birinin sürdürülebilir değer zinciri konusunda olacağını aktaran Yılmaz, "Tedarik zincirinin ilk halkasından son halkasına kadar iş gücünün de önemli bir parçasını oluşturduğu sürdürülebilirlik vizyonunun benimsenmesi için çeşitli araçlar geliştirmek niyetindeyiz. İnsana verilen değerin bir ölçüsü olarak iş sağlığı ve güvenliği konusu, hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. Tüm işverenler, çalışanlar ve kamu kesiminin de işbirliğiyle güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarını yaratmak ve Türkiye’nin iş güvenliği sicilini düzeltmek zorundayız" değerlendirmesinde bulundu.

 Milliyet, 08.05.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.