Gündem
 Gündem > Ekonomik Gündem > Dünya Bankası inceliyor
Dünya Bankası inceliyor
Avrupa Komisyonu, Dünya Bankası’na Gümrük Birliği’nin etkilerinin araştırılması için bir çalışma ısmarladı. Çalışmada serbest ticaret anlaşmaları da inceleniyor
Bir süredir AB’nin Gümrük Birliği uygulamasını eleştiren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, özellikle serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle Türkiye’nin elinin giderek zayıfladığına dikkat çekiyor. AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle Türkiye’nin ciddi bir haksız rekabete maruz kaldığını dile getiren Çağlayan, Gümrük Birliği’nin revize edilmesi talebini sık sık dile getiriyor.
AB’nin Türkiye’yi dışarıda bırakmaya devam etmesi halinde, Türkiye ile de serbest ticaret anlaşması yapmasını öneren Çağlayan, Gümrük Birliği dolayısıyla yüklenilen mevzuat ve mükellefiyetlerin de böylece ortadan kaldırılacağını ifade ediyor. Temel sorun, AB gümrük alanı 27 üye devlet ve Türkiye’den oluşmasına rağmen, AB’nin üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmalarını müzakere ederken, Türkiye’nin görüşlerini dikkate almamasından kaynaklanıyor.
Dünya Bankası çalışıyor
Aslında bir süredir AB tarafı da Türkiye’den gelen itirazları ve talepleri karşılamak için çalışma gerçekleştiriyor. 1 Ocak 1996’dan bu yana Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin ekonomik etkilerinin araştırılması ve eksik yönlerinin ortaya çıkarılarak telafi edilmesi amacıyla, Avrupa Komisyonu, Dünya Bankası’na “Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin Değerlendirilmesi” konulu bir çalışma ısmarladı. Bu çalışma, geçen yılın ortalarında AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle’nin, AB-Türkiye ilişkilerinde “pozitif gündem” dönemine start vermesinin ardından başlatıldı. Gözden geçirilmesi talep edilen konuların başında, ulaştırma kotalarındaki sıkıntılar, üçüncü ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmaları ve Türkiyeli işinsanlarının (ve pasaportu olan herkesin) maruz kaldığı vize işkencesi var.
Çalışmanın temel amacı, Gümrük Birliği’nin ticaret, yatırım ve genel olarak refaha katkısını değerlendirerek, mevcut sistemdeki aksamaların ortadan kaldırılmasıyla elde edilecek kazançları ortaya koymak. Bu amaçla görevlendirilen Dünya Bankası uzmanları, Türkiye’de çeşitli sektör temsilcileri ile biraraya geliyor. Dünya Bankası’nın raporunun yılın ikinci yarısında açıklanması bekleniyor.
Talepleri somutlaştırmalıyız
Konuyu Taraf’a değerlendiren Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Sait Akman, konunun giderek daha fazla tartışılmasıyla birlikte beklentilerin arttığını, siyasilerden de bu yönde açıklamalar geldiğini belirterek, “Gümrük Birliği anlaşması yapılırken, dünyanın ekonomik şartları daha farklıydı. Bu konu çok ön plana çıkmıyordu. Ancak, AB kendi ikili ticari ilişkilerini geliştirdikçe Türkiye açısından sorun doğdu. Gümrük vergileri açısından asimetrik bir durum oluştu. AB pazarında Gümrük Birliği ile ayrıcalıklı bir statümüz vardı, serbest ticaret anlaşmaları Türkiye’nin bu konumunu etkiliyor” dedi.
Gümrük Birliği çerçevesinin küresel dinamikler ekseninde yeniden ele alınması konusunda Akman, şu görüşleri aktardı: “Gümrük Birliği çerçevesinde AB’den ne talepte bulunacağız? Önce onu belirlemek, hangi sektörde ne istediğimizi ortaya koymak lazım. ABD, Japonya gibi büyük ülkeler, ekonomide ikili ilişkilere gidiyor, bunlar küresel standartlar getiriyor. Bunlara hazırlanmak lazım. Gıda standartları, çevre standartları vs. gibi. Bugün yaşanan zorluklar, AB ile ilişkileri daha sağlıklı bir rotaya oturtmak yönünde olumlu olabilir.”
Taraf, 30.03.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
